• 1852
    "milliyetçi" olma iddiasıyla öne çıkan bir iktidar ortağının, "etnik ayrılıkçı" terör örgütü liderini mecliste konuşmaya davet ettiği ülke. aynı iktidar ortağı, bundan 9 yıl önce aynı örgütün siyasi temsilcileriyle gayrı resmi bir şekilde işbirliği yapmamak için gece gündüz eleştirdiği iktidarı meşru ve demokratik yollarla indirme fırsatını reddetmişti.

    terörist başının mecliste konuşma yapması öyle bir talep ki, bu durum gerçekleşirse:

    * silahlı terör eylemleri meşrulaşır,
    * dünyanın her yerinde epik bir kazanım olarak gösterilir,
    * holywood tarafından terörist başının kahramanlığını anlatan filmler, diziler çekilir,
    * terörden bahseden herkes terörist ilan edilir,
    * "türk" kavramı anayasadan, devlet kurumlarından, eğitim sisteminden çıkarılır, yerine "türkiyeli", "anadolulu" vs gibi sikko bir kavram getirilir,
    * önce eyalet sistemi sonra bölünme gerçekleşir,
    * buna bağlı olarak misak-ı milli'den ve atatürk'ten bahseden herkes şeytanlaştırılır,
    * hazır atatürk şeytanlaştırılmışken laisizm ve demokrasi tamamen yok edilir,
    * bölünme sonrasında kadük kalan ülkenin para eden batı kısmı illa ki parçalanır,
    * geriye konya'dan ankara'dan ibaret, tam bağımlı bir ortadoğu ülkesi kalır.

    sevr vardı bir ara değil mi? sonra bop filan? ne diyordu usual suspects'te kevin spacey?

    "şeytanın en büyük hilesi, bütün dünyayı aslında var olmadığına inandırmaktı."
  • 1858
    içerisinde 657'ye bağlı iş garantim bile olsa son yıllarda hayatımda yaşadığım sağlık sorunlarını falan bir şekilde atlatırsam yakın zamanda kendisinden ayrılmak istediğim, maalesef güzel olan her şeyin bir bir yok olduğu canım ülkem.

    olmuyor atam. bizi bitirdiler, bizi yok ettiler. 20 yıl içinde her şey tamamen yok olacak. ben mesela bu kadar zorlu şeyleri atlatıp, maddi manevi enerji harcayıp iyileştikten (inşallah) sonra yolda giderken sırf biri canı istedi diye katana ile başımın vücudumdan ayrılması ile ölmek istemiyorum. veya ilerde çocuk sahibi olursam kız erkek hiç fark etmez güvenli bir şekilde yetiştirebileceğime hiç inanmıyorum.

    ne yapacağım bilmiyorum ama iyileştikten sonra bir almanca kursuna yazılıp ailemi de yanıma alıp almanya'da pizzacıda çalışırım, daha huzurlu yaşarım, yaşatırım. üzücü olan şu ki bunu yapmak da öyle yazıldığı gibi kolay ve sadece kişiye bağlı değil...

    ne diyeyim ki, allah hepimizin yardımcısı olsun.
  • 1859
    uyuşturulmuş toplumunun her koşula ve gündeme 'buna da şükür - vardır bir bildikleri' şeklinde yaklaşmasının tezahürlerini yaşayan ülkedir.

    milliyetçilik soslu devlet taparlık ve eylem karşıtlığı, ülkeyi yönetenlerin hiçbir eylemine karşı halktan bir tepki almayacaklarını bilmeleri ve buna göre rahatça hareket etmeleri ile neticelendi. bugün ülkücülük, türk milliyetçiliği öcalan'ın meclise gelip konuşmasına öncülük etme cesaretini kendinde bularak bu işin zirvesini yaşattı. ne olacak ki? ne tepki çıkacak? 2025 yılına adım adım girdiğimiz bugünlerde türk milletinin herhangi bir olaya vereceği en büyük ve şiddetli tepki, instagram'da 2 milyon paylaşımlı bir story zinciri oluşturmaktan öte gidemez. aksini düşünen var mı?

    kimse geçmiş günlerin eskimiş hikayeleri ile maval okumaya kalkmasın. yarın terörist başı meclise gelse, ev hapsine ayrılsa ve hatta tamamen hür bırakılsa dahi devlete köle zihniyetli hale getirilen, devletin yürütme organlarına tapma eğiliminde olan bir toplumun cılız sesler çıkartan istisnaları hariç olmak üzere tamamı kendisine verilen hikayeyi özümseyerek devletimin yanındayım modunu açacaktır.

    türkiye insanı uzun bir çalışmanın ürünü olarak bu hale getirildi. yeni türkiye denilen şeyin tam karşılığı işte budur. tepkisiz bir halk, ne yapsa bir şekilde koltuğuna tutunan yöneticiler, 3 günde gece ile gündüz arasında politika değiştirebilen siyasi partiler, sosyal medyada bir kontrol mekanizması dahilinde story paylaşarak kendi vicdanını tatmin etmesine izin verilen bireyler. toplumlar kendilerinin yansıması olarak yönetilir. toplumun hali de bundan öte değildir.
  • 1860
    her halk hak ettiği şekilde yönetilir lafının tezini, kanlı canlı şekilde uygulamalı olarak gösteren ve maalesef sonuçlarını iliklerine kadar yaşayan ve yaşayacak olan insanların içinde bulunduğu dört bir yanı ayrı güzellikte olan vatan toprakları. baştaki kişilere ve oluşumlara laf atmayın hiç, esas laf atacaklarınız gözününüz önünde duruyor iyi bakarsanız. çevrenizde, okulda, iş yerinde hatta ailenizde bile…
  • 1863
    gerçek fetocular dışında herkesin fetocu ilan edildiği, gerçek teröristler dışında herkesin terörist olarak yaftalandığı, gerçek milliyetçiler dışında herkesin milliyetçi olduğu; son 22 yıldır eğitim, sağlık, hukuk gibi ülkenin can damarlarının temeline dinamit yerleştirilen ülke.

    atatürk'ün gösterdiği yoldan şaşılırsa neler olacağını 2016 darbesinde görmüştük ama akıllanmamışlar. ne diyeyim, bunlara 1 kere bile oy vermediğim için içim çok rahat.
  • 1864
    ne kadar büyük ve kudretli bir devlet olduğunu yurtdışına gittiğinizde daha iyi anlıyorsunuz. öyle vizesiz gidilen sırbistan, arnavutluk, bosna falan değil bu ülkeler, bildiğin almanya, fransa ve ingiltere gibi ülkelerden bahsediyorum.

    yanlış insanların elinde heba olması durumu değiştirmez, türkiye şu an avrupa'nın ve orta doğu'nun garantör ülkesidir. türkiye'nin zayıflaması ya da yok olması, şu an hiçbir büyük ülkenin işine gelmez emin olun. nato'nun en güçlü ordusuna sahiptir bi kere. en son savaşı 70 sene önce görmüş, tamamen prosedür icabı var olan ordulara benzemez bu güçlü ordu. 40 yıldır bizzat savaşın içindedir. hatta orta doğu'da israil ile birlikte en fazla savaş tecrübesini geçiren, bu da yetmezmiş pkk ile uğraşan, doğu akdeniz ile uğraşan, suriye ile uğraşan ve tüm bunlar yetmezmiş gibi belki de 40 yıldır içini kemiren cemaat ve darbe ile uğraşmış bir ordudur bu ordu. şu mücadeleyi verebilecek hiçbir ordu yoktur avrupa üzerinde, adım gibi eminim buna.

    ruslardan it gibi korkan batı ülkeleri türkiye'nin yokluğunda direkt ruslarla muhatap olmak zorunda kalacaklar ki zaten en büyük kabusları ruslarla karşı karşıya gelmek çünkü dediğim gibi artık 1940larda değiliz, bu ülkelerin savaş tecrübeleri yok. rusya bile 2 senedir bilfiil ukrayna ile savaşmakta ki elde ettikleri bu savaşa değdi mi sabaha kadar tartışılır.

    bu konulara girmek istemiyorum ama rusya ile ukrayna aynı masaya oturmadığı müddetçe avrupalılar kabuslar görmeye devam edecekler aman savaş sıçrayabilir mi korkusundan dolayı. eğer savaş bir sıçrarsa, bu kez birbirleriyle dalaşmasınlar diye kurulan yapay devletler (lüksemburg, isviçre gibi devletler) bile kurtaramaz sınırlarını.

    2022'de bir kere istanbul'da masaya oturmaya kalktı bu iki devlet, barış sağlanamadı. önümüzdeki dönemlerde yine masaya oturacaklar ve yine türkiye'de oturacaklar, elleri mahkum buna. başka bir devlet yok güvenebilecekleri. daha önce de yazmıştım, bi 10 sene sonra falan bu ülkeyi bambaşka yerlerde göreceğimizi düşünüyorum.

    pkk'yı boşverin. pkk fiilen 2015'de bitti zaten. türk ordusu analarını belledi onların ırak'ta ve suriye'de. önceden derme çatma kurulan karakollara saldırı yapılabilirdi ama artık içimizdeki kemirgenlerden kurtulup kendi savaş malzemelerimizi üretebiliyoruz artık. hadi saldırsınlar 90'lardaki gibi de görelim. daha inlerinden çıkmadan kafaya güdümlü füzeyi yerler. ne olduğunu bile anlamazlar. teknoloji gelişti artık, sosyal medya falan da var. dağdakilerden daha çok tiktok'ta pkk sempatizanı vardır aq. götü yiyen dağa çıksın da görelim. önceden dağa çıkmak tek çareydi ama artık değil. çok da uzatmak istemiyorum bu konuyu.

    öcalan denilen kişi sadece bir simge artık. hiçbir gücü yok. hadi diyelim gücü var, senin elinde adam zaten. yani düşün, örgütün kurucusu, birinci figürü tutsak altında yıllardır. kurtuluş savaşında atatürk'ün yunan ordusu tarafından esir edildiğini düşünün. aynı şey işte. yıllardır aynı terane. bitti abicim pkk. arabistan'a giden emekli topçu bile değil bu örgüt artık.

    eğer ölmezsek 10 sene sonra görürüz neler olacak.
  • 1866
    ortalama bir doğu milletini yöneterek; kara propagandaya maruz kalmasına, anadolu'da halkı tesvik ederken cebine idam celbi sıkıştıranlara, halinden memnun bir şekilde bizi iç anadolu'ya sıkıştıran antlaşmaya imza atanlara rağmen 7 düvele ve iç siyasette isyan çıkaran kürtçülere karşı mücadele verip bu ülkeyi kuran büyük türk yüce mustafa kemal atatürk'ün kurmuş olduğu devlettir. 100 yılı devirmis, yüce atatürk'ün emaneti olan bu kutsal devletin 101. yılında böyle korkunç şeylere şahit olmak, bölünme korkusu yaşamak benim çok zoruma gidiyor. acı gerçek, biz ulu önder'in emanetine sahip çıkamadık. ihvancıların, bebek ve asker katilleriyle bir olup devletin anasını aglatmasina; yüce atamızın kurduğu partinin başındakilerinin ise bu rezilliklere çanak tutmasına ve hatta bu süreci sahiplenip "tohumlarını biz attık" demesine şahit olduk. daha beter neye şahit olacağız dedikten 24 saat bile geçmeden beterin beterine şahit oluyoruz. bunca şey gördükten sonra hala neye şaşırıyoruz o da çok garip. aslında garip değil; insan ne olursa olsun canının cananı bayrağına ve biricik memleketine küsemiyor, müstehak diyemiyor, konduramıyor. allah sonumuzu hayır etsin.
  • 1867
    israil'in güvenliği için abd tarafından finanse edilecek ülkem. şii kuşağı israil'in kuzeyinde denize çıkmış iran'da üretilen roket iha vsr şii koridorundan israil'in sınırına ulaşıyor. israil ve abd bu koridoru kürt devleti ile engellemek istiyor. pkk tasfiye edilecek suriyede bir kürt devleti kurulacak türkiye ile başlangıçta dost planı uygulanacak. akp, chp, mhp ve dem anlaşmış gözüküyor. yapacak pek fazla bir şey yok.

    milli takımımız dolu dizgin ilerliyor çok güzel dünya kupasına kalırız gibi montella liderliginde.
  • 1868
    cumhuriyetinin 100. yılını coşkuyla kutlayıp 101. yılını kutlayamadan boğazımızda düğümlendi.

    maalesef, 22 ekim 2024 tarihi, bu ülkenin en karanlık döneminin miladı olarak tarihe geçmiştir. hiçbir spor müsabakası, ulusal veya uluslararası alanda alınacak hiçbir sportif başarı, 22 ekim 2024 tarihi ile başlayan ihanet sürecini unutturmayı bırak, gündemden bile düşürmeyecektir.

    bu ülkeye ihanet edenlerin o makamlara, milletin oylarıyla geldiğini hatırlatmak isterim. bugün ülkede olan bitene hayret ediyorsak, ihanet içerisinde bulunan siyasi partilerin aldıkları oy oranlarının neden bu kadar yüksek olduğunu düşünmek daha çok uykularımı kaçırıyor.
  • 1869
    büyük bir hainliğe maruz kalan vatanımızdır.

    biliyorum ki sosyal medya hesaplarının adminleri burada bizimle beraberler, kendilerinden dileğim her zor günde olduğu gibi bugün de diğer takım taraftarlarıyla ortak bir açıklama yayınlamaları ve bu hainliğe karşı sağlam bir duruş sergilemeleri. meydanın boş olmadığını, bu ülkenin tüm vatanseverlerinin bu ihanete karşı geldiğini göstermemiz gerekiyor. lütfen bu konuyu ciddiye alalım.
  • 1870
    cumhuriyetinin 101. yılında iflas bayrağını çekmiştir. mustafa kemal atatürk'ün vermiş olduğu nefes her ne kadar son 20 yılı sancılı geçtiyse de 100 yıl yaşamasını sağlamıştır ama içinde bulunduğumuz gün itibariyle tabutuna belki son değil ama ilk çivi çakılmıştır.
    çok değil 10 sene önce meydanlarda idam ipi sallayanlar bugün bölücübaşı için gelsin mecliste konuşsun diyor. bu nasıl bir akıl tutulmasıdır? iktidarı, muhalefeti hep bir elden bir ülkeyi bir rejimi yıkılsın diye yakasından paçasından çekiştiriyor.
    zaten binbir ekonomik, sosyal zorlukla ömür geçiriyoruz. vergi adı altında devlet kazancımızın tamamına çöküyor yetmedi harcayamadığımız paradan bile vergi alınmaya kalkılıyor.
    hastanede bebeklerimiz, sokakta kadınlarımız kızlarımız öldürülüyor, insanlar sırtlarından enselerinden bıçaklanıyor...
    bunun üzerine de bugün siyasi zerzevatın açıklamaları... ne yapılmak isteniyor? sabrımız mı sınanıyor anlamadım?
    hala daha kaybedecek şeylerimiz var belli ki... ama birgün kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmayacak, işte o gün korkun bizden.. yumruklarımız, dişlerimiz sıkılı halde bardak doldu taşacak... ama bir taşarsa da...
  • 1871
    bugün iktidarının ortağı tarafından söylenilen sözleri ben söylesem direkt içeri atılırım, isyerinde söylesem işten kovulurum, evde söylesem babamdan dayak yerim, kendi evimde söylesem eşimden fırça yerim, oğlum ileride suratıma tükürür. ama çok rahat bir şekilde ifade edildi. sanırım anayasa yapmak için bir desteğe ihtiyaç vardı ve bu destek de böylelikle sağlanmış olacak. yazıklar olsun. malum iktidar ortağının da ne kadar kaypak bir milliyetçilik güttüğünü herkes anlamıştır umarım. emeği geçenlerin kursağından su bile geçmesin.
  • 1872
    çaresizlik ve sıkışmışlık arasında çırpınmaya çalışan devlet haline gelmiştir. hükümetin zamanla yanlış iç ve dış politikaları, ülkeyi bu duruma sokmuştur.

    devletlerin temel anlamda askeri, hukuki ve ekonomik olarak üç farklı gücü vardır. bir de bunların yanında politik güç vardır ki, uluslararası arenada leh ve aleyh durumların, ne derece iyi veya kötü yansıtılmasıyla alakalıdır. politik gücü yönetebilmek için yüksek strateji bilgisi ve uzmanlık gerekmektedir. bu politik güç kimi zaman temel güçleri makyajlayıp üstün gösterir, kimi zaman daha beter gösterir. türkiye devleti iki farklı kavramda da yanlış yönetilerek, terör elebaşına kendisini muhtaç gösterme zaafiyetiyle yüzleşmek durumunda kalmıştır.

    türkiye f-35 ve s-400 ikilemindeyken, putin’in afrin’de türkiye’ye yer açmasının akabinde s400 sistemini satın almıştır. muhakkak tek sebebi afrin değildir ancak türkiye ve abd suriye konusunda o dönem sürekli anlaşmazlık yaşayan durumdaydı. benzer zaman diliminde bu anlaşmayı yapmayı tercih etti ve abd’den bundan sonra son nesil savaş uçağı alma ihtimalini ortadan kaldırmış oldu.

    dünyada hiçbir devlet rus hava savunma sistemine sahipken aynı zamanda amerikan son nesil jetlerine sahip olamaz. hava savunma sisteminde bulunan radar sistemi, gönderdiği elektromanyetik dalgaların geri yansımasına göre hava sahasının içerisine bir cisim girip girmediğine bakar. mesafe arttıkça dalganın bileşiminde kırılmalar olacağı için tespit etmek zor hale gelir. f-35 uçağı ise dünyada hiçbir jetin sahip olmadığı kalitede aesa radarına sahiptir ve düşman ülkenin topraklarına girene kadar radarda tespiti çok zordur. uçağı fark ettiğiniz an yüksek ihtimalle vurulacağınız anlamına gelir. tabi mesafe, sinyal durumu, pilotun manevra yeteneği gibi etmenler belirleyici olacaktır. ancak f-35’i zamanında tahlil edemezseniz, korkunç durumla karşı karşıya gelmeniz çok olasıdır.

    f-35’i türkiye satın almış olabilseydi s400 radarıyla aynı anda çalışma imkanı bulabilecekti. bu da büyük bölgesel savaşın veya 3. dünya savaşının nereye evrilebileceği konusunda silahlı kuvvetlere fikir vermiş olacaktı. türkiye’nin ve rusya’nın lehine, özellikle de abd’nin aleyhine bir durum olacağı için türkiye’nin “normal şartlarda” abd’den 5. veya ileride çıkacak 6. nesil jet uçağı alma ihtimalinin yok olduğu anlamına gelir bu da.

    türkiye’nin inşa ettiği ve yandaş medyanın “uçak gemisi” yalanıyla milleti kandırdığı tcg anadolu gemisi f-35 gemisi olarak kullanılacaktı. uçak gemisi değil dememin sebebi başka hiçbir uçağın bu gemiye iniş ve kalkış yapamayacak olması. bilindiği üzere f-35 helikopter gibi kalkış yapabiliyor ve bu gemi aslen bunun için inşa edilmişti ancak hatalı politikalar bu devasa gemiyi taca çıkarmış oldu. şimdi sadece iha ve siha gemisi olarak kullanılmak durumunda kaldı.

    türkiye’nin dış politikada zayıf görünmemesi için derhal baykar’a sınırlama getirmesi gerekmektedir. baykar iha ve siha ile türkiye’yi bu konuda öncü hale getirmiştir ancak bölgesel savaşlarda bu aletlerin sanıldığı kadar etkisi olmayacaktır. siha’mız falan var diye bu bölgenin gücü olmuyoruz, siha’lar kolaylıkla düşman topraklarına girmeden vurulabilen aletler. hele ki uçak gemisi adı altına siha gemisi olan tcg anadolu’ya bu kadar anlam yüklemek büyük hatadır. (müthiş bir icraatır o ayrı konu, sanıldığı kadar önemi yoktur).

    selçuk bayraktar’ın, uzaya roket yollayan delta-v şirketiyle ve çok değerli ceo’su, uçak mühendisi arif karabeyoğlu ile fergani uzay adı altında füze teknolojisi işine girmesi çok mühim, biraz da geç kalınmış iştir. dünyada balistik ve hipersonik füzelerin önemi inanılmaz yüksektir ve türkiye bu konuda gelişmelidir. yeteri kadar yatırım yapılmamaktadır. yarın türk-yunan savaşı çıksa füzeleri fırlatmak için o füzeleri egeye konumlandırmak zorundayız. yüksel irtifaya sahip değiliz ve devleri geçtim, fransa, iran gibi ülkelerin teknoloji anlamında gerisindeyiz. bildiğim kadarıyla fergani şirketi uzaya, atmosfer dışına yani 80-100 kilometre öteye füze fırlatmak için kurulan bir şirket, bunun yanında mutlak suretle hipersonik füze çalışmaları devlet desteğiyle başlamalıdır. bu hususta türkiye bölgede yeterince güçlü değildir.

    abd’de yapılacak seçimleri trump kazanırsa ukrayna-rusya savaşının erken biteceğini öngörmek mümkün. trump, ukrayna’ya artık silah satılmamasını veya kısıtlanmasını söylüyor ki bu durum, ukrayna’nın barış anlaşması isteyeceğine delalettir. trump kazanamazsa o savaş uzun yıllar sürmeye devam edecektir. şunu da eklemek gerekir ki nato’nun rusya’yı çevrelemesi türkiye’nin nato nezdinde cazibesini azaltmıştır. finlandiya ve isveç’in nato’ya girmesi, abd’nin türkiye olmadan rusya’ya yakınlaştığı anlamına gelmektedir. türkiye’nin isveç’i nato’ya katmak istememesinin de en önemli sebebi buydu ama seçim meçim ayağında isveç’in pkk ile ilişkileri öne sürüldü. ana akım medyayı izleyince böyle oluyor işte.

    abd seçiminin bizim için başka önemi ise, trump’ın orta doğuya yumruğunu vurmak istemesidir. bu durumda israil’in önce lübnan’ı, sonra şam’ı alacak duruma gelmesi öngörülebilir. türkiye içinse çok çok büyük tehdittir bu durum. pyd adlı israil-abd devletinin güçlenmesi ve türkiye sınırında israil’in maşası olarak çok daha güçlenmiş bir devlet, türkiye’nin isteyeceği son şeydir. midesizce pkk’ya yanlamanın ve uzlaşma isteğinin en önemli sebeplerinden biri de pyd-abd-israil-pkk bağlantısını kesmeye çabalamaktır. hükümet direksiyonu bu yöne kıvırmıştır, geçmişte olanları yutmak istercesine. yıllardır süregelen son derece ucuz politikaların sonucu olarak el mahkum durumda kendilerini göstermektedirler. çözüm süreci marabasının çıkış noktası türkiye’nin orta doğuda her anlamda faka basmasıdır. anayasanın değişme isteği de doğrudan bu durumla alakalıdır.

    hükümet değişseydi eğer, beşar esad’la yan yana gelip israil tehdidine karşı bir olmak yapılması gereken en net hamleydi. esad türkiye’yle masaya oturmuyor çünkü türk askeri suriye’nin bir bölümüne bakıyor. (abd ve rusya’nın müsaade ettiği bölümüne) bu haldeyken, yani kendi topraklarında türkiye askeri varken esad’ın masaya oturması, politik anlamda yenilmiş olması anlamına geliyor. aslında iki taraf da masaya oturmak istiyorken bölgeyi kontrol eden abd’nin başarılı ve türkiye’nin başarısız hamleleri bu uzlaşmayı engelliyor. böyle olunca da lübnan’ı yıllar içinde işgal edecek olan israil, şam’ın yanı başına kadar gelmiş oluyor. hele ki iran rejimi olur da yıkılırsa sıranın türkiye’ye geleceğini görmek zor değil. artık öyle veya böyle avrasya’ya bir adım atıldı. nato’dan komple tabi ki çıkamayız ki mümkün de görünmüyor zaten. ama zamanında s-400’ü almış olunca nato’nun en gelişmiş envanterini alma ihtimalimiz ortadan kalkmış oldu. bu da abd’nin bizi istediği gibi yönlendirdiği anlamına geliyor. hele ki iran rejimi yıkılırsa ve rusya bölgede güç kaybederse, türkiye yüksek oranda abd’nin manda ve himayesi altına girecektir maalesef.
  • 1875
    40 yıldır siyasi varlığını terör karşıtı olmakla borçlu olan bir partinin ve onun genel başkanının, bir anda her şeyi unutup apo’ya ciddi ciddi çağrı yaptığına, apo’nun da ciddi ciddi meclise girip konuşma yapacağına inanan yüzbinler var. vallahi de hak edildiğimiz gibi yönetiliyoruz billahi de.

    ali koç’un yarın sabah nevizade gecelerini söylemesi gibi oksimoron bir olay bahçeli’nin yaptığı. neden, ne için yaptı bilmiyorum, nedenini bilemem elbette ama yaptığı çağrının amacı gerçek bir çağrı olmadığı kesin. ya halen aklım hayalim almıyor, buna inanıp kıyamet kopartan kitleye. olum gerçekten siz iyi misiniz ya? adamlar daha 1 hafta önce kredi kartlarından kesinti yapacağız dediler, herkesi bi yoklayıp vazgeçtiler. apo meclise gelecekmiş, vay aq.

    apo’nun yeri bellidir arkadaşlar. gözleri bağlı şekilde uçaktan getirilip indirildiği imralı’dır. değil erdoğan, bütün dünya bir araya gelse, o herif çıkmayacak oradan. it gibi orada ölecek fetö gibi. bi rahat olun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın