• 52
    genel türk insanın karakteristik özelliği olan duyguları uçlarda yaşayan taraftardır.

    kazanırsın: muhteşem takım, şampiyon takım, transferler harika, avrupa'da yolumuz açık vs.
    kazanmazsın: transferler berbat, takım berbat, takımdan bir yol olmaz. bazı oyunculara daha bir maç önce yaptığı tüm iyi şeylere rağmen takıntılı biçimde saldırma hali...

    günlük tepkiler, acelecilik, aşırı duygusal yaklaşım... maalesef hayattan, futboldan zevk almayı bilemeyen genel yurdum insanı gibi türk taraftarlar da.
    maç başlıyor her takım sürekli bir uğultu, sürekli bir ıslık... çok yorucu bir negatif enerji bu. emin olun sahada oynayan oyunculardan ziyade maçı izleyenleri daha çok yoran ve maçtan alacağı zevki tüketen bir davranış bu. yapmayın bunu ya hu, rakip takımlar sizin düşmanınız değil. sahaya çıkan genç insanlar sizin için top oynuyor. biraz eğlenin, verdiğiniz paranın karşılığını mutlu olarak almaya çalışın nedir yani bu kadar dertlendiğiniz, değer mi yani?
    evet hepimiz bir kulübü destekliyoruz, kendi kulübümüzün başarılı olmasını bekliyoruz fakat, bu demek değil ki aksi durumda ruh halimizi negatife ivmelendirelim.

    almanya ikinci ligine bakıyorsun, adamlar kazanmış kazanamamış umrunda değil. her maç stadları dolu. önemli olan orada olmak, eğlenmek, bir grubun parçası olarak kulüple bağ kurmak. futbol maçı veya bir spor müsabakası en nihayetinde bir etkinliktir.

    ezcümle, türk taraftarların biraz daha spordan keyif almayı önemsemesi ve bunun özünde hayatına renk katmak için sporun var olduğunu bilerek davranış geliştirmesi elbette kendisi için en faydalı olandır.
    benimkiler tespit ve temennidir. umarım her anlamda kalitesi artmış bir deneyimleme yaşar türk taraftarları da.
  • 53
    değişik bir yere evrilen taraftar. x (sosyal medya platformu) 2010'dan beri kullandığım bir platform. %99 futbolla ilişkili hesapları takip eder, sporu ve futbolu takip etmek için kullanırım. sosyal medyayı aktif kullanmayı sevmem, sadece okurum. ama 2 yıldır "sosyal medya taraftarcılığı" çekilmez bir hal aldı.

    ben hayatı basit yaşamayı seviyorum. futbolda maziyi, magazini, algıyı sevmem. maça bakarım, kim nasıl oynamış ona bakarım ötesiyle ilgilenmem. ancak ülkemiz taraftarlarının bunun artık tamamen dışına çıkması çekilmez bir hal aldı. her gün bir başka saçma sapan gündem düşüyor ve kimse futbol konuşmuyor. futbolcuyu bile "karizmatik bir edit videosu" varsa istiyor taraftar. en basit örneği; slow bir müzik eşliğinde karizmatik hareketlerle videosu yapılmayan youssouf fofana, adı geçen diğer tüm adaylardan daha iyi futbolcu olmasına rağmen sosyal medyada en az ses getiren oyuncu konumunda şuanda.

    yaş ortalaması çok düşük. 7/24 karşı takımın bir falsosunu yakalayıp ağzından salça saçarak twit giren ve devasa etkileşim alan velet kaynıyor sosyal medya. baş döndüren bir deformasyon var. öyle ki kendimi bazen o twitlerin arasında; ait olmadığı bir savaşın ortasında kalmış sivil bir vatandaş gibi hissediyorum.

    kendimce koyduğum en belirgin tanı; hayatsızlık. maalesef bu kişilerin bir hayatı yok. oluşturdukları anonim hesaplarla bir kitle kazanmış ve hayatı yalnızca orası zanneden bir güruh mevcut. senin benim gibi sokakta taraftarlık yapmamışlar. bir çoğu muhtemelen hayatında deplasmana gitmemiş. bu ortamı hiç yaşamamış, etrafında kimseden de duymamış. bir taraf seçmiş, bir kitle kazanmış ve anonimliğin vermiş olduğu cesaretle nefret saçıyor. çok büyük bir tehlike. hem yazdıklarını dikkate alanlar için, hem de o küçük yaşta çocuğun geleceği için.

    sonuca bağlayıp bitireyim. artık çok bunaldım. vallahi kurtuluşu bulamıyorum bir şekilde karşıma çıkıyorlar. sadece futbol takip etmek için sosyal medya kullanmaktan, futbolu tamamen sosyal medyadan çıkaran bir insan oldum sayılır. hatrı sayılır birkaç usturuplu insan dışında kimseyi takip etmemeye başladım. bir çözüm mü? değil maalesef. yine her gün bu aptallığa ve çocukluğa maruz kalıyorum. ama sosyal medya kullanma süremi iyiden iyiye azaltarak bunu çözmeye çalışıyorum. biraz analiz biraz dertleşme tarzı tuhaf bir yazı oldu ama sağlık olsun diyerek de sonlandırayım.
  • 56
    son yıllarda ülke de yaşanan siyasi olaylar, bunun sporun içine iyice yansıması ve ortamı daha da beter hale getiren şahısların el üstünde tutulması ile birlikte iyice toksikleşmiş taraftardır. bu millet ulus bilincini artık kaybettiği için bunun yansımasını her alanda görüyoruz.

    milli takımın galibiyeti bile o oynamadı, şuna rağmen kazandık gibi tartışmalarla konuşuluyor artık. dışarıdan bakınca herkes kırmızı beyaz giyinmiş, bayrak açmış ama günün sonunda galibiyet olsa bile millet birbirine sövüyor.

    ben bunun bu saatten sonra değişeceğini de düşünmüyorum. ülke de gelişim, kalite, barış ortamı kimsenin umurunda değil. bu gidişle yeni nesillerinde futbolu geçtim spora dahi ilgisini giderek azaltacaklar. geçtiğimiz sezon bir çok yazar burada sezonu takip etmenin ne kadar yorucu olduğunu belirtmişti. bu toksik ortamda daha başka bir şey beklenemez zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın