• 29
    fb adlı örgüt ile sistemli şekilde mücadele etmekle başlanmalı. bu örgütün sempatizanları tüm devlet kurumlarından uzaklaştırılmalı. trol yapılanması ve medya ayağı çökertildiğinde ülke bir nebze rahatlayacaktır. ıslah edilmeleri zaman alacaktır o nedenle en az 5 yıl bu örgütün hiçbir mensubu milli takımlara alınmamalı.

    bu temel planla 5 yılda huzura ermezsek her bildiğim yalan.
  • 30
    hiç de umurumda olmayan türk futbolunu kurtarmak için bir fırsat yıllar önce ayağımıza kadar geldi. ülkenin başbakan'ından, bakanlarına, federasyon başkanından, diğer tüm kurumlarına kadar herkes, alenen şike yapan kulüpleri, yöneticilerini, futbolcularını, para kaybetmemek, oy kaybetmemek, yani menfaatlerini kaybetmemek için, aklama yarışına girdi, yapmadıkları hukuksuzluk, hokkabazlık kalmadı.

    bu ülkeye uefa başkanı davet edilip, ülkenin başbakanı tarafından yüzüne, kurumlar ile kişileri ayıralım, dendi. ardından bu kişilerden biri devleti ve kurumlarını tehdit edince, yani tüm pislikleri ortaya saçacağını söyleyince aklandı, pür-i pak oldu.

    tüm bunların üstüne, tüm bu pisliği yapan herkes temizlendikten sonra, şikeyi, hırsızlığı, şerefsizliği diline dolayanlar, yüzlerine vuranlar, yani benim gibi h.yarlar sosyal medyada bu pislikleri yazınca, dava edilmekle tehdit edildi, özel mesaj yolu ile hakaret ve tehdit mesajları aldı...

    yani? yanisi şu, biz son iki şampiyonlukla güzel bir ivme yakaladık, saçma salak şeylerle kendimizi yıpratacağımıza, bu şampiyonlukların kazanımlarını iyi değerlendirip, bayern münih gibi, psg gibi, real madrid gibi kendi liglerini donunda sallayan, asıl hedefi uluslararası arenalarda başarılı olmak olan bir kulüp olabilsek keşke ama...

    izin verirler mi? hiç sanmıyorum. çünkü bu ülkede başarı her zaman cezalandırılır. ülkenin insanına çizilen bir sınır var, onun dışına çıkmaya çabalarsan ve bir de bunu başarırsan arkanda kalanlar, sana yetişmek yerine seni arkandan vurup düşürmeyi dener ve bunu da başarır.
  • 31
    ürünün futbol olduğu, futbolun konuşulduğu, futbolcuların ve teknik direktörlerin demeçlerinin esas olduğu, futbolun talep edildiği bir futbol ortamı zorunluluktur kanaatimce.

    ülkemizde ürün futbol olmaktan çıktı çoktandır. taraftarlar da zaten futbol talep etmemektedir. başkanın çıkıp konuşmasını daha çok istiyoruz, hakkımızı savunması istiyoruz resmi hesapların anında tepki vermesini reaksiyon göstermesini istiyoruz. 30 kusur tane 90 dakika oynanan sezonlarda tek maç içersindeki anlık penaltı kararlarına yorum yapmalarıni istiyoruz. tüm sezona bakınca çokta bir etkisi olmamasına rağmen.

    geçici olarak takımların başlarına gelen iş insanların şahsi şovlarını, pr'larini esas almadığımız zaman futbolun kendisine konsantre olabiliriz belki.

    federasyon başkanının, kurullarının, mhk başkanının ismini bilmediğimiz ama futbolcuların istatistiklerini bildiğimiz bir futbol ortamı bizi başarıya götürebilir.

    futbol yorumcularının, twitter fenomenlerinin söylemlerinin esas alınmadığı kanunmuş gibi kabul edilmediği bir futbol ortamı, futbolu doğru konuşmamızı sağlayacaktır.

    her ülkedeki her çocuk en fazla yarım saatlik yolla kaliteli bir futbol eğitimine ulasabilirse altyapı sorunumuzda çözülecektir. bu neredeyse imkansız olduğu için sanırım en kestirme yol okulllarda beden eğitimi öğretmenlerini eğitmekle olacaktır. ama bu işin profesyonelleri daha uygun planlar bulacaktır fırsat kalırsa uygun futbol iklimi oluşursa.

    yazarın bu entride yazdıkları kendi camiiasi galatasaray yöneticileri ve taraftarları içinde geçerlidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın