• 1576
    turkiye'de siyaset, ekonomi, egitim, adalet, hukuk, insan haklari ve esitlik, hakkaniyet, liyakat, guvenilirlik, hesap verilebilirlik, birlik ve beraberlik neyse turk futbolu da o'dur. futbol kulturu bu parametreleri gozlemlemek icin en guzel laboratuvardir. bu degerlerin ve dolayisiyla turk futbolunun da durumu tarihte hicbir zaman tertemiz ve parlak olmadi. ama hicbir zaman bu kadar da dibe vurmadi. 20 yildir ayni adamlara oy veren kimse icardi'nin cezasindan, hakem hatasindan falan sikayet etmesin. kimse de bunlari birbirinden ayri konular gibi dusunmesin. ulkedeki her sey, futboldan cok daha onemli olanlar da dahil her sey gun gectikce kirlenip pislige batarken haftasonundaki iki saatlik keyfinizin bundan mahrum kalacagini mi dusundunuz. gecmis olsun. simdi sistemin kendisine gozunuzu kapatip baskani yoneticiyi falan suclamaya devam edebilirsiniz, bir kac insandan kahramanlik beklemeye devam edebilirsiniz. ıse yarayacakmis gibi.

    not: burasi tarafsiz bir platform degil elbette. ama her takim taraftarinin yazabildigi eksisozluk gibi yerlerdeki yazilari okursaniz, tum takim taraftarlarinin ayni tarzda cumlelerle kendini savundugunu ve rakiplerini sucladigini gorursunuz. herkes birbirine su laflari tekrarliyor: "rakip takim kayiriliyor, hakkimiz yeniyor, kumpas kuruluyor, onumuz kesiliyor, adalet degil ayricalik istiyorlar, fetoculer, sikeciler". sosyolog falan degilim ama tepkilerdeki benzerlik sunu gosteriyor, sadece turk futbolu degil, turk toplumu bitmis durumda. bizim birbirimize, kurumlarimiza, kurallarimiza olan inancimizi ve guvencimizi bitirdiler. yavas yavas uzun yillar icinde oldu bu. 2000'lerden falan eski bir tv dizisi acip izleyin ve toplumun donusumunu gorun. birlikte yasamanin nasil bir sey oldugunu unuttuk. kimsenin birbirini sevmedigi, kural koyuculara guvenin bittigi, bir kaos ve nefret iklimini donustu her sey, tabiki futbol da buna dahil.
  • 1580
    maalesef uzun zamandır türk futbolundan zevk alamıyorum. kalitenin yerlerde olması bir kenara, bizim ligimizde futbol değil başka bir şey oynanıyor. kimsenin futbol oynamaya, konuşmaya niyeti yok.
    burada sorun nerede peki? net ve tek bir cevabı yok bu sorunun. futbolcu, teknik direktör, başkan, federasyon, medya, sosyal medya ya da taraftarlarda. aslında bakarsanız hepsinde.
    başkanlar zaten futboldan anlamıyorlar, işlerini doğru yapmaktansa, hakemleri baskı altına almayı ve medyayı manipüle etme derdinler.
    teknik direktörler oyunu geliştirmek yerine suçlu arama peşindeler.
    futbolcular iyi oyun oynamak yerine sahtekarlığı ve oyunu soğutmayı tercih ediyorlar.
    federasyondan bahsetmiyorum bile, ülkenin siyasete bulaşmamış herhangi bir kurumu kalmadı zaten.
    satın alınmış, yalaka ve taraflı kalemlerle dolu medya.
    biz taraftarlar da normal değiliz. hastalıklı bir fanatizm var herkeste. doğrunun peşinde değiliz. bir pozisyonun yorumlarken bahsettiğim hastalıklı durumdan kopamıyoruz.bize yapılsa başka diğerine yapılsa başka yorumluyoruz.
    ve sosyal medya, bu lanet ortamı yaratan başlıca etken kesinlikle sosyal medya. futbol yorumlarından çok, güruhların kinini nefretini kustuğu bir bok çukuruna dönmüş bir mecra.
    tüm bunların sonucu, berbat bir lig, hezimetlerle dolu avrupa mecareları ve finansal olarak çok kötü takımlar oluyor.
    hasılı sıkıldım artık. galatasaray sevgim olmasa tamamen bırakacağım, takip etmeyi de izlemeyi de.
  • 1582
    tadı kaçmış gazozdur. var sisteminden sonra kayış iyice koptu. hakem hata yaptı diyemiyoruz çünkü görüntü olduğu için, hakem bilerek hatalı karar vermiş oluyor. hakemler saçma sapan bir denge politikası izlemeye çalışıyor ve kesinlikle kötü sonuçları oluyor. ya çizgiyle çekilen ofsayt bile tartışılıyor artık çıldırmamak elde değil. rakibe ofsayt verilince biz inanmıyoruz bize verilince onlar inanmıyor. bu hafta bana kalırsa hem galatasaray lehine hem fenerbahçe lehine hatalar yaptılar. iki maçtaki penaltılar da ucuz, şampiyonlar liginde ikisi de verilmez. arada şöyle bir fark var biz antalyayı her türlü yenecektik, fenerbahçe kasımpasaya puan bırakacaktı muhtemelen. bence de fenerbahçe çoktan yarıştan kopmuştu adil bir yönetim olsaydı.

    şuanda gördüğüm iki takım da puan kaybetmesin diye uğraşılıyor. bu da alınan zevki azaltıyor. iki takımın taraftarı da ortadoğudaki iç savaş tarafları gibi savaş naraları atıyor. aslında bu aptallığa alet oluyoruz farkında değiliz. beni üzen fenerbahçe ve beşiktaş taraftarı zaten hep bu seviyedeydi, bizim taraftar farklıydı ama daha kaliteliydi. bizi de kendi alçak seviyelerine çektiler, insanlar bu yüzden tepki veriyor çarcaroth gibi yazarlara. böyle olmayalım diye, sözlük antu olması diye. şuanda bence pek farkı kalmadı kendimizi kandırmayalım. bunları söyleyenlerle de objektif taraftar diye dalga geçiliyor burda. fenerli ajan da ilan edilebilir tabi o da bir seçenek. günün sonunda medyada bile iğrenç küfürler edilen, çekim kalitesi yerlerde, avrupayla makasın açıldığı kalitesiz bir lig.
  • 1584
    ofke kontrolu sorunu yasayan bir silah tuccari, sonrasinda da ergenligini atlatamamis zengin zuppe bir isadami yuzunden ulkedeki turlu aptal siyasi hesaplasmalarin aleti olmus durumdadir. normalde bir spor dali, dunyada en cok takip edilen, ulkemizde 1 numarada olan, hobimiz, eglencemiz olmasi gereken bir oyun bu. allah boyle gundemin, boyle gundem yaratanlarin, insanlari provokasyonlara getiren, zaten zor olan hayatlarina stres ve sinir enjekte edenlerin bin belasini versin. biktik, soguduk, illallah ettik, su sezonu da sag salim atlatip bu seref yoksunu rakibimizi bir kez daha bozguna ugratalim da, vallahi cekecegim elimi etegimi, yeter.
  • 1586
    makas yine bir taraflarımıza girdik. ülke puanı adına güzel bir başlangıç yapmıştık. sonra takımlarımız tek tek elenmeye başladılar.

    her ne kadar başkanlarının tutumlarından ötürü kendilerinden nefret edecek dereceye yaklaştı isek de, kendilerinin* avrupa müsabakalarında alacakları mağlubiyetlerle mastürbasyon yapmamız doğru bulmuyorum.

    farkındaysanız azalarak bitiyoruz yine. thierry henry'nin, eğer turu geçerlerse yarı final görüyorum dediği biz, önce şampiyonlar liginden elendikten sonra sparta prag'i çekip, oooo, lokum gibi kura dedikten sonra kırmızı olsun olmasın, evimizde sıdık zoru ile galip geldikten sonra deplasmanda fark yedik. belki kaan atılmasa fark olmazdı ancak ileriki turlar için çok da ümitvarı bir durum yoktu ortada. sol bek yok, sağ bek sakat. neyse, konuyu daha fazla dağıtmayalım.

    bana sorarsanız federasyonun bu işi çözecek hali yok. kulübler birliği de bu konuda yetersiz kalıyor. bir amaca hizmet ettiklerini sanmıyorum.

    istanbul kulüblerinin toplanım bu kötü gidişe bir dur demeleri gerekiyor. ligde yine birbirimizi yiyelim ancak avrupa'da ne yapabiliriz, kısa, orta ve uzun vadede ne gerekiyor, bunun temelleri atılması gerekiyor.

    3 istanbul takımı > federasyon!

    bıraklım artık kendi çöplüğümüzde horozlanmayı. avrupa'da başarı için artık somut adımlar atılması gerekiyor.
  • 1589
    iyice zıvanadan çıkmış olan ülke futbolu. biri hakeme ana avrat söver kart görmez diğeri devre arası hakemi tehdit eder kart görmez.var kafasına göre pozisyona karışıp penaltı verdirir. işin tuhaf yanı sanki bütün takımların tarafları kendi simülasyonunu yaşıyor gibi. şimdi suyun öteki tarafı doğrandığını düşünüyor, köhn’ün müdahelesinin faul olduğu söylüyor yani akıl mantık devre dışı kalmış durumda. onların simülasyonunda da muhtemelen biz böyleyiz. nerede patlak verecek artık diye çok merak ediyorum.
  • 1590
    fenerbahçe'nin yalan hezeyan ve mağdur durumunun bizimle bir tutulmaması gerekiyor. biz haksızlığa uğruyoruz onlar her şekilde kollanıyor. bunu görmemek için kör olmak lazım. hani öyle onların penceresinden bakacak bir durum yok. çünkü arsızlığı kendilerine görev edinmişler. en ufak bir etik kaygıları yok. kazansınlar da nasıl kazanırlarsa kazansınlar. türk futbolunun virüsü fenerbahçe ve beşiktaş'tır. empati yapılacak zaman değil çünkü bunlar hırsız. hırsızla empati yapacaksak işimiz var.
  • 1591
    allah'ın izniyle bu yıl şampiyon olduğumuz takdirde tümüyle salacağım (yalan) ülke futbolu. her hafta oturup hakemlerin kadıköy'de fenerbahçe lehine ne yaparsa yapsın küfür yemesine ve iyice baskı altında kalıp şirazelerinin kaymasına şahit oluyoruz. olmayan pozisyonlardan fenerbahçe'ye penaltılar çıkardıklarına sahit oluyoruz. var hakemlerinin mhk baskani tarafından aranıp fenerbahçe'ye niye penaltı vermedin diye hesap sorduğunu duyuyoruz. inanilmaz, şu olaylar başka yerde yaşansa o ülkenin iktidarı düşer, halk sokaklara dökülür. yemin ediyorum tiksindim.

    hele her hafta fenerbahçe'ye yatıp bize gelince saldıran, hayatının topunu oynayan anadolu kulüpleri... helak olasınız emi, başka bir şey söylemek gelmiyor içimden. aranızda şerefli olanlar veya hocası maç satmayı kabul etmeyenler gidip fenerbahçe'nin içinden gecti, puan aldı. kalanlar ise her hafta maçtan sonra "fb ligin çok ustunde bla bla" diye fener'e yalakalık yaptı, averaj takımı oldu.

    yayıncı kuruluş... 10 mart 2024 fenerbahçe pendikspor maçı bittikten 1 saat sonra fenerbahçe'ye çıkan penaltı pozisyonunda topa önce irfan'ın değil ndiaye'nin dokunduğunu öğrendik, çünkü maç sirasinda, bakın ustune basarak soyluyorum maç sirasinda, verilmeyen bir açının maçtan 1 saat sonra internete düştüğüne sahit olduk. meğer pozisyonda faul ndiaye'ye yapılmış. topa önce ndiaye vurmuş ondan sonra irfan ndiaye'nin ayağına vurmuş. peki biz bunu neden 1 saat sonra öğrendik? neden maç esnasinda bu açı verilmedi? bu ilk degil ki. kadikoyde oynanan bütün maçlarda fener lehine pozisyonların doğru açısını mactan 1 saat sonra görüp ona göre yanlışlığını tasdik ediyoruz. daha uzar gider.

    valla şimdi yazarken fark ettim de harbiden başımız sağ olsun, ölmüş bitmiş bu türk futbolu. yazık.
  • 1594
    fenerbahçe ve trabzonspor'un her zaman yaptıkları olay bu kez ülkeyi de ikiye bölmüş durumda. fakat kimse şunu idrak edememiş anladığım kadarıyla. abi bizim ülkemiz kuzey avrupa ülkesi değil. buranin sosyolojini kimse mi bilmiyor yoksa dalga mı geçiyor insanlar? fenerli topçular olta yaparken, trabzon taraftarı beyaz mendil mi çıkarıp sallayacaktı? bunu bu ülkede düşünen varsa elimde ucuza satacağım boğaz köprüsü var.

    trabzonlular tahrik etmişmiş. eğer mevzu su şişeleri ve küfür ise, olmayan maç var mı? en son gs- ankaragücü ve beşiktaş deplasmanında neler neler oldu?

    hemen her stadyumda küfür ve su savaşı yaşanıyor. burada passolig zımbırtısının işe yaramaması ve 6222'nin devreye girmemesi problem.

    fenerbahçeli topçular ceza yemesin diye bu kadar tantana. sanki bana, hepsi cantona ve şerefi için taraftara saldırmış.
  • 1595
    30'lu yaşlarında liseden beri arkadas olan grubumuz bu akşam toplandı ve futbol konuşmadık. dört takımdan da arkadaşlar vardı. normalde bir yıllık dalga tek gecede geçilirdi. bir iki cümle kuruldu devamı gelmedi. çünkü tartışmanın düzlemi artık düşmanlık üzerine.

    emeği geçenler hakkında söylenecek çok şey var da kötüler hem güçlü hem çok kalabalıklar. üzücü.
  • 1598
    zaten bok çukurunda debelenip duran bir yapıydı. bugün verilen kararlarla tabutun üstüne son çivi de çakıldı. artık o kadar iğreniyor ve tiksiniyorum ki ne olduğu ve ne yaptıkları zerre ilgilendirmiyor beni. adalet beklenen kurumları, adaleti sağlamak şöyle dursun taraflığını herkesin gözünün içine içine sokar oldu. bunu da hepimizin gözü önünde utanmadan yapıyorlar. hak, hukuk, adalet. bugün itibariyle bitti. türk insanını ve toplumunu biraz tanıyorsam bu işin sonu çok kötü biter. bilmiyorum belki de öyle olmasını istedikleri için böyle adaletsizlik yapıyorlar. çok yazık.

    (bkz: 3 nisan 2024 pfdk kararları)
  • 1600
    açıklanan 3 nisan 2024 pfdk kararları sonrasında aklıma bir öz büyücüsü vecizesini getirmiştir.

    (bkz: türkiye'de futbol galatasaray'a karşı oynanan bir oyundur).

    allah tüm sorumluların belasını versin. diyecek başka bir sözüm yok.

    tff türk futbolu için bir milat olabilecek, emsal teşkil edebilecek cezalar verip, futbolu içinde bulunduğu pislikten kurtarmaya yönelik somut bir adım atabilecekken, yaşananları verdiği cezalarla daha da meşrulaştırarak daha da karanlık bir döneme sokmuştur.

    son yıllarda benim için azalarak bitme noktasına gelen türk futbolunu sırf galatasaray sevgim yüzünden bitkisel hayatta tutmakta idim. sanırım artık bu işkenceye daha fazla tahammül etmeyip, fişi çekmenin vakti geldi.

    gitğitde daha boktan bir hal alan küreselleşen dünyanın benim için altın yıllarım olarak adlandırdığım 90lara dair tek güzel şey olan müzik ve futbol kalmıştı.

    bugün itibarı ile türk futbolu bitti.

    bundan sonra yaşanacakların tek sorumlusu tff'dir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın