• 783
    onur kıvrak ve tolga zengin gibi iki iyi kaleciye sahip olduğu için kıskandığım takım.

    tabii bunda şenol güneş'in tecrübeleri ve eğitimi de büyük pay sahibi kuşkusuz.

    bir de en hoşuma giden şey tolga zengin ve onur kıvrak'ın birbirlerine rakip olmalarına rağmen aralarında en ufak bir gerginlik, çekememezlik ve sorunun olmaması.* onur takımın as kalecisiydi, sakatlandı tolga geçti kaleye. tolga aylarca kalede kaldı, sonra sakatlandı, onur geçti kaleye ve takım bundan hiç etkilenmedi. her fırsatta birbirlerini öven sözler söylüyorlar, beraber pozlar veriyorlar. en son onur'un doğum günü kutlanmış, pastayı tolga elleriyle yediriyor onur'a.

    http://sphotos-b.ak.fbcdn.net/...2654_164553034_n.jpg

    ne diyelim allah bozmasın.**
  • 784
    "kupa diye gezinmeleri", sonuna kadar haklı oldukları bir konudaki isyanlarıdır. tarihlerindeki en iyi kadroyla, muhteşem bir sezon geçirmişler ve şikeciler yüzünden şampiyon olamamışlardır. mahkeme kararıyla hırsızlıkları tescillenen malum kulüpten kupası alınmalı ve esas sahibi trabzon'a verilmelidir.

    galatasaray taraftarı her zaman haksızlığın karşısında durmuştur, duracaktır da.

    2010-11 sezonu şampiyonu trabzonspor'dur. şampiyonluk kupası da trabzonspor'un hakkıdır.
  • 786
    10/11 sezonunda $ampiyonlugu gerçekten hak ettiklerini dü$ünüyorum ve davalarinda kendilerini destekliyorum.

    o kupa eninde sonunda trabzon a gidecek insaallah. bunu cani gönülden istiyorum.

    ayriyeten trabzonlularin 1921 de kurulan trabzon idmanocagi nin renkleri yüzünden galatasaray a sempati duydugunu biliyormuydunuz?

    peki selçuk ve burak in sirf fbjk ye giciklari yüzünden galatasaray a transferlerinin kolayla$tirildigini?

    bunlari çeyrek asira yakin bir zamandir trabzon ile yatip kalkan hakiki halis muhlis bir trabzonlu abiden ögrendim.

    hatta bir dü$ünelim, en son ne zaman bir ts-gs maçinda olay çikti? zor bir soru. genelde olay çikmaz çünkü. hatta ben 90li yillarda fb ile gs nin $ampiyonluk için yari$tiklari bir sezonda bir ts-fb maçinda trabzonlularin "i*ne fenerbahçe olamazsin $ampiyon" tezahürati yaptiklarini hatirliyorum.

    ne diyeyim, trabzonspor u bende seviyorum. renkli insanlarlar. bir de takimlarina kötü tezahürat yapmasalar, tam olacak.

    ama oda olacak insaallah..
  • 787
    öncelikle yapması gereken türk futbolundaki konumunu doğru belirlemek ve ona yönelik hamleler yapmaktır. bu konum da anadolu kulüpleri ve istanbul takımları arasında köprü olmaktan fazlası değildir. yani 18 19 yaşlarındaki gençleri anadolu'dan alıp kendi altyapısından yetiştirdiği oyuncularla harmanlayıp doğru yabancı transferlerle başarıya ulaşmayı denemeliler. tüm bunları aynı anda yakalayamadığı sürece daimi başarıya ulaşmaları çok zor.

    anadolu'dan buldukları topçulardan bayrak adam olmalarını beklemek yerine 2 3 sene yararlandıktan sonra kulübe para kazandıracak şekilde elden çıkarmayı düşünmeliler. bunu trabzonspor'un bir sorunu olmadığını trabzon şehrinin bir sorunu olduğunu kabul etmeleri lazım artık. üniversite tercihi yapan öğrencilerin bile ilk tercihi istanbul iken milyon dolarlar kazanan futbolcuların trabzon'da senelerce yaşayabileceğini düşünmek fazlasıyla iyimser bir düşünce zaten.

    bunu yaptıkları zaman, giden topçuya takılıp kalmazlar ve her fırsatta hem de başkan seviyesinde sallamayı düşünmezler. ancak o zaman şenol güneş gibi bir değerin çabaları bir işe yarar. yoksa kendi hazırladıkları kontrattan yararlanan istanbul kulüplerinden düşman yaratmaya devam ederlerse ne trabzon'a topçu çekebilirler ne de o kontratta yazan paraları kazanabilirler. es kaza gelen de bonservisiyle bedavaya istanbul'un yolunu tutar.
  • 788
    kendi yerini bilmesi gereken takım, önemli köklü bir kulüp ama eğer kalkıp da kendini galatasaray ile bir tutuyorlarsa yanlış.

    kendini bilmezliktir, köklü bir kulüp olabilirsin, iyi bir kulüp olabilirsin ama bir galatasaray, bir fenerbahçe değilsin kardeşim.

    değil 5, 15 tane de futbolcun galatasaray'a gelse bile yadırgamayacaksın, galatasaray senin gömlek gömlek üstünde, zaten senin misyonun iyi futbolcu yetiştirip galatasaray'a satmak olmalı.
  • 792
    başta sadri şener olmak üzere, son derece başarısız ve beceriksiz bir yönetime sahip bu takım. taraftar olarak zaten gaza gelmeye çok müsait olan kitleleri, verdikleri gereksiz demeçler ve kaçırdıkları futbolculara yönelik açıklamaları ile daha da gererek futbol takımlarına zarar veriyorlar.

    arkalarından ağladıkları önemli futbolculara bakarsak; selçuk inan'ı kontratını zamanında uzatmadıkları için elden kaçırdılar. her futbolcunun bir takım kariyer planları olabilir. selçuk inan, trabzonspor ile 3 senelik kontrat yapmıştı, sonrasında uzatıp uzatmayacağı kendisine kalmış bir karar. kalkıpta adamı trabzonun ekmeğini yedi diye senelerce kulübe bağlayamazsın. sanırım en büyük yanlışları burda. bir dönem orda oynadı ve başarılı oldu diye senelerce futbolcuları sahiplenme hastalıkları var. kaldı ki, selçuk inan'ın sözleşmesinin biteceği çok önceden belliydi. galatasaray dışında da bir takıma gitse burda en suçsuz gideceği kulüp olacaktı kararını galatasaray'dan yana kullandı.

    burak yılmaz'da da sözleşmesine serbest kalır maddesi koyduran ve bunu kabul eden yine trabzonspor yönetimi. sen adamın bonservis ücretini kendi kafana göre belirleyip zaten sözleşmesine koymuşsun, o para senin için tatmin edici demek ki buna göre karar vermişsin. burak yılmaz, 15 gol değil de 5 gol atsaydı gayet memnun olacaktınız ama biraz da gösterdiği performans göz yaşlarını artırıyor sanırım. engin baytar ve ceyhun gülselam bu örneğe uymadığı için pek popüler değiller.

    trabzonspor taraftarını bir derece anlayabilirim, futbolcuların verdiği demeçler ve yaptığı icraatlar örtüşmediği için trabzondayken farklı, ayrılırken farklı kararlar verdikleri için ama trabzonspor yönetiminin yaptığı bu çıkışlar son derece gereksiz ve kendi başarısızlıklarının kılıfıdır.
  • 793
    --- alıntı ---

    tff tahkim kurulu'nun fenerbahçeli futbolcu raul meireles'in cezasının indirimiyle ilgili almış olduğu karar türk futbolundaki tükenmişliğin en üst seviyeye ulaştığının son çarpıcı göstergesidir. futbol federasyonu tahkim kurulu adeta bir kulübün her türlü haklarını koruyup gözetmeye hevesli bir yapıda olduğunu bu tavrıyla bir kere daha gözler önüne sermiştir. bugüne kadar o kulübü koruyup gözetmek doğrultusundaki görevini başarıyla yerine getiren, tahkim kurulu bir an önce sorumluluğu çerçevesinde işten el çekmeli, mensupları da köşelerine çekilip vicdanlarıyla baş başa kendi muhasebelerini yapmalıdırlar" denildi.

    "şike, irkcilik ve hakaretten sonra hakemi tükürmede serbest hale gelmiştir"

    açıklama şu şekilde devam etti:

    "tahkim kurulu'nun özenle koruduğu ayrıcalıklı kulüp için artık şike, ırkçılık ve hakaretten sonra hakeme tükürmek de serbest hale gelmiştir. üstelik bu kararın şike zanlısı ve suçlusu ayrıcalıklı kulüp yöneticilerinin tff binasına kadar gelerek federasyon başkanı'yla yaptıkları pazarlıkların ardından alınması, hukuksuzluğun nasıl bütün ülke önünde fütursuzca sergilendiğinin büyük ispatıdır"

    "tff üyelerinin ve kulüpler birliği'nin bu karardan sonra hangi tavri takinacağini merakla bekliyoruz"

    "kulüpler birliği 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' sorumsuzluğuyla hareket etmektedir" denilen açıklamada, "elbette türkiye futbol federasyonu'nun içerisinde de bu gelişmelerden rahatsız olan dirayetli ve haysiyetli mensuplar bulunmaktadır. onlara düşen; bu anlayışları çerçevesinde görevi bırakmaları, gerekçelerini kamuoyuyla paylaşmaları, futbolumuzun içine düştüğü çirkin tablonun değiştirilmesi adına öncülüğü yapmalarıdır. kulüpler birliği ise bu tiyatroyu seyretmekte ve 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' sorumsuzluğuyla hareket etmektedir. artık bu birliğin mensupları da bir an önce kendilerini gözden geçirip bugün başkalarına yaşatılan haksızlıkların yarın karşılarına çıkabileceğini unutmamalıdırlar. kulüpler birliği'nin yaşanan bu gelişmelere karşı hangi tavrı takınacağını da büyük bir merakla beklemekteyiz. ayrıca sahanın ortasında hakarete uğrayan ve yüzüne tükürülen fifa listesinde yer alan hakem halis özkahya'nın da bundan böyle hangi psikolojiyle maçlara çıkacağı, otoritesini nasıl sağlayacağı ve gördükleriyle ilgili raporları ne düşünerek kaleme alacağı iyice düşünülmelidir. ama belli ki bu detaylar türk futbolunu yönetip sözde adalet dağıtanların umurunda bile değildir" ifadeleri kullanıldı.

    karadeniz temsilcisi, kendilerini verilen 1 maç seyircisiz oynama kararı ile ilgili olarak ise, "aynı federasyonun disiplin kurulu, galatasaray ile hüseyin avni aker stadyumu'nda oynadığımız maçın ardından kulübümüze seyircisiz oynama cezası vermiştir. ancak ne garip tesadüftür ki bu müsabakada yabancı madde isabet eden oyuncu trabzonspor formasını giyerken karabük'te yüzüne atılan sert buz parçasıyla yaralanmış fakat bu eylemle ilgili olarak aynı yaptırım uygulanmamıştır" açıklamasında bulundu.

    "tff kurullariyla birlikte türk futbolunda elini çekmelidir"

    açıklamanın son bölümünde şu ifadeler yer aldı:

    "sırf bu çelişki bile pfdk'nın formalara göre nasıl karar verdiğinin en çarpıcı göstergesidir. bu federasyonun bütün kurullarıyla birlikte türk futbolundaki misyonu uzun zaman öncesinden sona ermiştir. gelinen nokta bardağı taşıran son damladır. bu nedenle bir an önce yapılması gereken görevi bırakmaları, ülkemizi ve futbolumuzu kendilerinden kurtarmalarıdır."
    --- alıntı ---
  • 796
    oyuncularının elinden kaçmasına başka kulp takan yönetim.

    kupamız demekten başka hiçbir şey söylemeyen yönetim.

    fenerbahçe karşılaşmalarını ölüm kalım maçı söylemleriyle taraftarlarını geren camia.

    burak, selçuk kompleksi.

    ne idüğü belirsiz yabancılar.

    yattara, alanzinho gibi sahada birşeyler yapıyormuş gibi davranan oyunculara sonsuz tahammül eden camia.

    serkan balcı vb. bal yapmayan arı misali yerli oyuncular.

    ve tekrar tekrar burak, selçuk kompleksi ve kupamız söylemi.

    sonuç 19. hafta 24 puan ile dibe doğru emin adımlarla giden takım. en önemlisi önümüzdeki haftalar için hiçbir ışık vermeyen takım.

    sadri şener ve ekibinin el birliği ile trabzonu sürüklediği nokta budur. gidenleri eleştirmekten çok niye gittiklerini düşünseler, kupamız diye ağlamaktan çok biz yıldırım demirören'i niye destekledik diye sorgulasalar belki de bu süreci en başından halledeceklerdi. trabzonsporun kurtuluşu sadri şener'in istifası ile olur. aksi takdirde trabzonun sonu hüsran olur.
  • 798
    bu takimin yonetimsel problemlerini bizim 2-3 yil onceki adnan brothers donemine benzetiyorum. oyuncu transferlerinin tamami fiyasko. ellerinden kacirdiklari oyuncularin haddi hesabi yok. taraftarlari zaten ayri bir dunyada. yonetim daha sike olmus bir sezondaki sampiyonlugu almaktan aciz. takimi menejerlerin onerdikleri bir suru oyuncuyla doldurmus yabanci oyuncu sayisi 14-15 seviyelerine cikmis. kaliteli oyuncu sayisi yok denecek kadar az. cok uzuluyorum bu takima cok.
  • 799
    3 şubat 2013 trabzonspor gaziantepspor maçında harika oynadılar. toparlanma sinyalleri vermelerine şahsen ben çok sevindim. zira 2 hafta sonra şikecilerle avni aker'de oynayacaklar. o maçtan alacakları bir galibiyet onları kendilerine getirir. şikecileri de iyice yerin dibine sokar. bu sayede biz de zaten büyük ihtimalle kazanacağımız şampiyonluğu biraz daha erken kutlayabiliriz. (tabi bizim de bu süreçte puan kaybetmememiz gerekiyor.) şampiyonlar ligini de düşündüğümüzde ligi erkenden halletmek büyük bir avantaj gibi gözüküyor. amma da hesap yaptık ha neyse. böyle devam etmeleri dileğiyle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın