3801
normalde trabzonspor hakkında iyi veya kötü bir düşüncem yoktur. nötr bir şekilde takip ediyorum kendilerini. süper ligi bir şekilde ortalama futbolla (bazen iyi futbolla) güzel bir şekilde temsil ediyorlar. üst sıralardaki rakiplerle de iyi kötü mücadele edebiliyorlar. ancak taraftarı, yönetimi ve alt yapıdan çıkan futbolcuları çok kolay yönlendiriliyor. gündemlerini değiştirmek çok kolay.
bir deniz ateş bitnel olayı, bir burak yılmaz ve selçuk inan transferi, bir dünkü maç ile yaşadıkları her şey unutturulup üzerimize salınıyorlar. her seferinde de bu tuzağa düşüyorlar. bu saydığım olay ve benzerlerinde hiçbir suçumuz olmamasına rağmen hem de... gerçekten enteresan bir camia.
3802
maalesef düşmanları tarafından ele geçirilmiş kulüp. trabzonspor taraftarı yönetim hakkında sert eleştiride bulundu mu tehdit ediliyorlar. yeri geliyor daha ağırı da oluyor. trabzonspor büyük bir kulüp ama küçük bir camia. herkes birbirini tanır. mevcut yönetimden kurtulana kadar taraftar sessiz takılacaktır.
3803
en fazla yarım gün ciddiye alınması gereken camia.
3804
4. büyük takım.
futbolu iyi bilen bir kitle barındırmaktadırlar. özellikle yerel gazetelerinin spor yorumcuları gayet iyi. sabuncu, dönerci vs gibi kalitesizlikler yok. velakin cahil, kontrolsüz, şiddete meyilli genç seyirci kütlesi fena. bu güruh sayesinde iho gibi yetersizler başkan olabildi.
şenol güneşi yönetime alıp fatih tekkeyi takımın başına getirmeliler. boşuna zaman kaybediyorlar.
ayrıca söylenenlere bakılırsa, camiasının içinde kendi bağlantılı futbolcularını transfer ettirmeye çalışan guruplar varmış. bunların sürekli ortalığı karıştırdığını söylüyor. ayrıca çeşitli siyasi ve mafyatik bağlantılı oluşumlardan da baskı yiyorlarmış.
yani kısaca “ keskin sirke küpüne zarar”.
hatırlatma:
mesela , trabzonsporu oluşturan iki kulüpten biri olan “idman ocağını” kuranlar arasında zamanında galatasaray kulübünün rızasıyla oraya giden galatasaraylı futbolcu/futbol adamı olduğundan çoğunun haberi yoktur.
3805
an itibariyle küme düşme hattında yer almaktadırlar. puana ihtiyaç duydukları maçta son dakikalarda, isteseler eyüpspor gibi yatarak vakit geçirir ve maçı berabere rahatlıkla bitirebilirlerdi. fakat onlarda galibiyeti kovaladilar. kendilerine yakışan buydu zaten. bursaspor'un şampiyon olduğu sene evimizde son haftalarda bursaspor'a karşı maç oynamış ve fenerbahçe'nin lider olmasını saglamistik. çünkü galatasaray'a yakışan budur. maçta hakem iki takım adına da majör hatalar yaptı. fakat iki takımda maçın içinde kalarak güzel bir oyun sergilediler. sezon başından bu yana özellikle trabzonspor ve galatasaray ekstra hakem tarafından doğranıyor. dün öyle bir hakem yönetimi oldu ki yine iki takımda doğranmış oldu. yunus'un kasti dirseği, banzanin ilk yarı 4 kez sari kartlık hareketine sarı vermeyip, serdarin ilk faulune sarı vermesi, abdülkerim'in faulune sarı vermemesi, ozanın kırmızı kartlık pozsiyonu, auta çıkan topa gol verilmesi gibi birçok pozisyonda hakem hep yanlış tarafta yer aldi. bunu trabzonspor ve galatasarayin ligde hakemler tarafından dograndigini okan hoca söyledi daha önce birçok kez. beşiktaş'ı yanlarına çektikleri gibi trabzonspor'u da yanlarına çekip galatasaray kollaniyor algısını tıkır tıkır işletmek istiyorlar. bu tuzağa düşülmemesi lazım.
3806
çok fazla üzerine gidilmemesi gereken camia. hem şikayetçi oldukları konularda bize bir laf ettikleri yok. aslında aynı şeyi istiyoruz kendileriyle, hem de ligde kötü bir konumda oldukları için taraftarlarının gazını almak zorundalar.
abartmadıkları veya direkt bize saldırmadıkları sürece kendi hallerine bırakılması en doğrusu.