teknik direktörün takıma etkisi

• 26

  o kadar düşüktür ki yağni inanılır gibi değil. hatta tam olarak yüzde bir buçuğa tekabül eder.
  
  o zaman soru geliyor;
  
  real madrid 2003/2004 sezonunda neden ligde ikinci olmuş, şampiyonlar liginde ise ikinci turda elenmiştir? bana bunu düzgün bir şekilde açıklayana tam yüz bin lira veriyorum. o kadro dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kadrosu idi. var mıdır o efsane kadroya alternatif bir başka kadro sorarım sizlere? o sezon real madrid tam 3 farklı teknik direktör ile çalışmıştı. jose antonio camacho, mariano garcia remon ve vanderlei luxemburgo. ikişer elden eder altı el. demek ki altı el bir şeyi doğrultamamış koca sezon. hani çok düşüktü teknik direktörün etkisi? niçin o sezon bu takım kral kupasından copa libertadores'e kadar her alanda nal topladı? neyse; maksat tezimiz güçlensin; işte o oyuncular...
  
  iker casillas
  
  roberto carlos
  ivan helguera
  walter samuel
  michel salgado
  alvaro arbeloa
  jonathan woodgate
  
  luis figo
  guti hernandez
  zinedine zidane
  david beckham
  thomas gravesen
  santiago solari
  
  michael owen
  ronaldo
  raul gonzalez
  fernando morientes
• 27

  teknik direktörün, dünyaca tanınanacak kadar ünlü ,şöhret sahibi biri olması başında olduğu takımında başarılı olacağı anlamına gelmez bunu en acı şekılde görmüş olduk yaklaşık 20 senedir galatasaray ı takıp ederım böle başarısız oldugunu daha doğrusu başarısızlıktan öte bu kadar bitik ,isteksiz bir şekılde hiç görmemiştim .takımın başına hoca olarak haklı bir şöhret kazanmış ,bakıldıgında gerçekten de başarılı bırını getırınce nasıl başarı garanti değilse,yıllardır bu ligde bişeyler yapmak için çırpınan,başarıya aç ,galatasaray ın kendisi için çok büyük bir şans oldugunun farkında olan bırını takımın başına getırmek ne vızyonel olarak küçülme anlamına gelır ne de başarısızlıga davetıye çıkarmak . normal gündelik hayatta kendinizden yaşça küçük olanlara eğer akranınız gibi davranıp kımı zaman sert yapmazsanız ona karşı yaşına bakmadan,onu ''insan''yerine koyup bu tarz davranışlar sergılersenız çokk buyuk ıhtımalle o kişi ya da kişiler tepenıze çıkar okulda,iş yerinde vss... bu hep boyledır . tipik türk ınsanının düşünüş şeklı, ondan üst bir mevkıye konumlandırılmış kişiden ya da otorite figiründen ,otoriter ve sert davranmasını bekler arada bir patronun kim oldugunun hatırlatılması hoşlarına gıder çünkü biat etmek aldıgımız doğu kültürünün net göstergelerınden biri ,demokratık olmak herkesi birey olarak kabul edip ona göre davranmak burada pek geçerli değildir ,böyle olan biri genelde çevresinden pek saygı görmez ve zayıf karakterli olarak görülür . eğer tüm bunları ben görebılıyorsam orada yönetıcıyım diye oturanlarında bunları ve çok daha fazlasını bılıyor olması gerekıyor yukarıdakı gibi demokrasiye ınanan ,insanları teker teker birey olarak gören bir ekolün 1.numaralı temsilcisini buraya getirmek , çoğu alt kültürden gelen ne oldum delisi olan topçularla kurulu bir takımla ondan başarı beklemek bence en once yonetımsel bir hatadır yanı demek ıstedıgım rijkaard hocam, kaç kurtar kendını sen buralara çok fazlasın falan filan da değil .biat etmeye ,teba olmaya yuzyıllardan berı alışmısız ,karsımızdakı ınsan bızı ınsan yerıne koyarsa arada patronun kım oldugunu hatırlatmazsa ,ukalalık taslamazsa hatta hatta kımı zaman kotu davranmazsa onun kısılıgınden şüphe ederız çünkü bız güç sahıbı olanların uzerımızde kurdugu baskıyı, uyguladıkları şiddeti onların doğal hakkı olarak görürüz .futbolcular kendilerını ınsan yerıne koyacak bır hoca değil onlara biat edıceklerı hoca bulmak gerek.bu bakımdan ınsallah bıze ders olur bu olay ve bır daha böylelerıne takımı emanet etmeyız .
• 28

  türkiye'de teknik direktör'ün karizması ile doğru orantılıdır.
  türkiye'de teknik direktör'ün motive etme gücü ile doğru orantılıdır.
  türkiye'de teknik direktör'ün gaz verme gücü ile doğru orantılıdır.
  türkiye'de teknik direktör'ün sağladığı disiplin ile doğru orantılıdır.
• 29

  yıllardır süregelen bir tartışmadır futbolda. bir takım üzerinde teknik direktörün etkisi % kaçtır?
  
  2010-11 sezonunda adeta bir enkaza dönmüş galatasaray'ı 2011-12 sezonunda tekrar dirilten ve şampiyon yapan fatih terim, manchester united'da yıldızlaştırdığı genç oyuncularla yıllardır dünya futboluna damgasını vuran alex ferguson, yine aynı yollarla arsenal'le premier ligde ve şampiyonlar liginde her ne kadar kupa kazanamazsa da üst düzey bir yarış sürdüren arsene wenger, son 3-4 sezonda la liga'ya ve el clasico'lara net bir ağırlık koymuş barcelona'nın elinden şampiyonluk kapacak noktaya gelmiş real madrid şefi jose mourinho, yine bayern'in başına geçer geçmez ilk senesinde takıma lig-kupa dublesi yaptırıp şampiyonlar liginde final oynatan louis van gaal açık kanıttır ki bir takım üzerinde teknik direktör etkisi % 100' dür. olumlu örneklerden bahsettim ama bunun aksi de mümkün. elindeki çok iyi kadroları heba eden teknik direktörler de bunu destekler nitelikte. yani öyle spor basınında söylenildiği gibi % 10,20 değildir teknik direktör etkisi. bir kulübün sportif performansına en az kadro kalitesi kadar direkt etki eder teknik direktör. iyi kadroya sahip olmak kadar olmazsa olmaz birşey iyi bir teknik direktöre sahip olmak.
• 30

  fatih terim hoca 'nın bu sezonki performansı ile bilimsel olarak bir kez daha kanıtlanmış gerçeklik..
• 31

  2011 - 2012 sezonu itibariyle galatasaray takımında bir kez daha etkisini göstermiştir.
  başka bir hocamız olsa semih ve emre kesinlikle oynatılmazdı.
  yıllar önce kaptan bülent'in fatih hoca öncesi kapıya konmak istemesi gibi. kapıya konmak istenirlerdi.
  yıllar öncesi popescu'nun ilk 4 ay ıslıklanması gibi.
  yıllar öncesi hagi'nin avrupa'da istenmeyen adam ilan edilmesi gibi.
  fatih terim insan, abi, baba, kaptan, hoca.
  yazarlardan bir takım kursun 5 sene sonra lige çıkıp şampiyon yapar.
  o galatasaray takımını 4 kez şampiyon yapmıştır, uefa kupasını kaldırmıştır, çok daha iyilerini gene yapacaktır.
• 32

  http://c1205.hizliresim.com/x/2/560tt.jpg
• 33

  2011-2012 sezonunun 19. haftasında, ilk yarısını 2-0 geride kapadığımız samsunspor deplasmanının devre arasında fatih terim'in "takımı uyarmaktan daha koyu bir şekilde motive etmesi" bu etkiye güzel bir örnektir. 2-0'dan maçı çevirip 4-2 kazanmayı sağlamıştı bu etki.
  
  http://gss.gs/BKV
• 34

  takım vardır %10'dur.
  takım vardır %90'dır.
  takımın içindeki oyuncu disiplini ve ahlakına göre değişen sayısı fazladır.
  özellikle kriz anları ve devre arası müdahale ve motivasyonu ile oyuncu değişiklikleri çok önemlidir.
  
  ilk 11 i hepimiz bir şekilde %25 sapma ile kurabiliriz. önemli olan ikinci yarıdır.
  
  ülkemizde özellikle istanbul, gece hayatı, iç disiplinin azlığı, duygusal yerli oyuncular sebebiyle disiplin ve kendini sevdirmek çok önemlidir. yabancı hocalar kafadan bu işe eksi 10 la başlar.
• 35

  bir futbol takımının en az yüzde 70'idir.ortalamanın biraz üzerindeki her kadronun belirli oranda başarılı olma ihtimali vardır.kadro kalitesi rakiplerine oranla düşük olan bir takım saha içi organizasyonu ve mücadelesiyle bazen rahat şampiyonluklar kazanabilir.
  
  bunun için en öncelikli şart; elindeki oyunculardan maksimum verimi almak.bu da oyunculara en yatkın oldukları görevleri vermekle mümkündür.ve oyuncuların tamamına verilen görevlerin toplamı iyi bir oyun planına denk gelmeli.
• 36

  seviye arttıkça takımlar ve oyuncular arası kalite farkı azaldığından önemi gittikçe artan etkidir. bu basketbolda da böyledir.
• 37

  önemli bir etkidir ama yüzde 70 nedir allah aşkına? teknik direktörün etkisi, futbolcu faktöründen nasıl daha fazla etkili olabilir? futbolcu kazmaysa, yeteneksizse hoca ne yapsın?
  
  bence %50 futbolcular, %30 hoca, %20 şans.
• 38

  prandelli'nin galatasaray'ına ve hamza hocanın galatasaray'ına bakıldığında etkisi çok net görülmektedir. bir yanda 1 gol atmakta zorlanan takım diğer yanda en az 3 atan takım.
• 39

  (bkz: sir alex ferguson)
• 40

  perez, mendez, fleurquin, bülent akın'la galatasaray'ı şampiyon yapıp, cl'de gruplardan çıkaran mircea lucescu'nun yaptığı doğrudan etkidir.
  
  (bkz: lucescu effect)
• 41

  her dönem takımımıza pozitif etkisi olanlar ise:
  
  (bkz: karl-heinz feldkamp)
  (bkz: aykut kocaman)
• 42

  (bkz: yılmaz vural)
• 43

  nşa'da * %30 civarındayken 2014-2015 galatasaray'ına bakıldığında %70'lere fırlayan etki...
  
  prandelli'nin galatasaray'ı için rakip takım taraftarları "lan bu sene kümede kalabilecek misiniz? 4-4'lük takım olmuşsunuz?" gibi cümleler kurarken hamza hamzaoğlu'nun galatasaray'ı için rakipler medya üzerinden manipülasyon yapmakta... ne için? sezon sonu şampiyonluğunu galatasaray'ın elinden alabilmek için...
  
  fark çok bariz... ha köpekler istedi diye atlar ölür mü?
  lucescu babaya sor cevaplasın...
• 44

  yüksek olması iyi değildir kanımca.
  
  durum bundan ibaretse takım kimyası teknik direktöre bağlı demektir. gerçek bir takımın, iyi bir takımın performansı teknik direktörden teknik direktöre çok fazla dalgalanmaz.
  
  96-2000 galatasaray iskeleti hemen hemen aynı oyuncularla terim yönetiminde de lucescu yönetiminde de şahane oynuyordu.
  
  bir oyuncu grubu iyiyse iyidir, kötüyse kötüdür; x teknik direktörle şahlanıp y teknik direktörü göreve gelince dibe vuran gruptan orta ve uzun vadede verim alınamaz, güvenilir değildirler.
• 45

  matematik - iktisat ve benzeri bilimlerle uğraşanlar kısıtlı optimizasyon diye bir şey duyarlar. sözel ifade edeyim. teknik direktörlüğün görevi tüm olumsuz şartların constraint oluşturduğu bir düzlemde maksimizasyonu sağlamaktır. yani, hocadan hiç bir olumsuzluk yokmuş gibi bir verim maksimizasyonu beklenmez. fakat eldeki kaynakları mevcut kısıtlamalara rağmen optimum seviyede kullanabilmesi beklenir. bu bence değişmez bir kuraldır. işte riekerink'i savunmak için 100 milyon paragraf da yazsanız kendisi bu konuda basbayağı sınıfta kalmıştır. tüm bu kötü şartlarda söz gelimi mustafa reşit akçay da en fazla bu kadar başarılı olurdu diyebiliyorsanız fazla tartışmaya da lüzum kalmıyor. dolayısıyla epeyce yüksek bir etkidir. sizler için güzel bir ols regresyon hazırlamak isterdim ama vaktim yok.
• 46

  matematik, iktisat ve benzeri bilimlerle uğraşanların aşina olduğu terimleri bilmeye gerek yok. basitçe "çoktur" diye özetleyebiliriz. patrondur. takım kurar. futbolcuları hazırlar. taktik belirler. liderdir. daha ne?!
  
  ols regresyon yerine şöyle romlu, cinli, tekilalı, votkalı, kolalı, limonlu, portakal likörlü kokteyl hazırlansa yazarlara çok daha fazla yarayacağını düşünüyorum.
• 47

  hiç uzun uzun açıklamalara gerek yok.
  
  osmanlıspor için mustafa hoca öncesi ve sonrası bakılsın anlaşılır.
  
  türkiye 1.liginden yeni yükselmiş bir takım ve avrupa ligi grup aşamalarını grup 1.si tamamlamış bir takım.
• 48

  oksijen olmayan ortamlarda yoktur.
• 49

  merak edenler çok uzağa değil sadece lucescu dönemine baksınlar.
  
  3. yıldızı takıp avrupa arenasında devlere kafa tutan takımın değerine baksınlar. hoca etkisi büyüktür yeter ki sakatlıklar çok olmasın ve de kimya uyuşsun. rijkaard büyük yaradır keza gerets aynı şekilde. doğru mali dönemle doğru hocayı denk getirdiğiniz an ya da doğru yönetim ile doğru hocayı bulduğunuz an müzemizdeki kupalar artmaya devam edecektir.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=Bd7s1QhOvck
• 50

  eskiye nazaran artık daha hızlı olması gereken durum. ayrıca ülkedeki büyük takımlardan birini çalıştırıyorsanız hız daha da artabilir.
  
  konuyla ilgili dünyanın en önemli birkaç teknik adamından biri olan guardiola'nın geçtiğimiz haftaki açıklamaları;
  
  --- alıntı ---
  
  ingiliz basınına konuşan guardiola, manchester city'nin son dönemde başarısız sonuçlar aldığını belirterek, "futbolda uzun dönemli projelere artık yer yok. kulüpler tabii ki uzun dönemli planlar için yola çıkar ama bunun için teknik adamların maçlarını kazanması gerekiyor yoksa gereken yapılır." dedi.
  
  takım olarak zorlu bir süreçten geçtiklerini vurgulayan ispanyol teknik adam, "teknik direktörlük kariyerimde hiç kovulmadım ama başarının kısa sürede sağlanması gereken bir kulübün başına geçtiğimin farkındayım ve bunun yaşanabileceğini biliyorum." ifadelerini kullandı.
  
  --- alıntı ---