• 1
    galatasaray yönetiminin ve sözlüktekiler dahil bir grup taraftarın çözüm için bildiği çözüm yolu. hamzaoğlu, denizli, riekerink, tudor ... bu liste 40 defa da güncellense sorun çözülmeyecek. kabul etmek lazım ki, tarihin en kötü yönetimi ve en az onun kadar kötü oyuncu grubu var elimizde. sorun bu kadar ortadayken hala teknik direktörlere sallanması hiç mantıklı gelmiyor. ve ben eminim ki bu oyuncular ve bu yönetime şuan aktif en iyi 3 teknik direktör birden gelip beraber yönetseler de bu takımdan birşey olmaz.
  • 5
    hala doğru teknik direktör ile çözümdür deniyor ne diyeceğimi bilemiyorum. keşke bir imkanımız olsa da istediğiniz teknik direktörü getirsek böyle simülasyon gibi. teknik direktörden önce kulübün tüzüğü değişecek, üye yapısı değişecek, liseci zihniyet değişecek, muslera hariç bütün oyuncular değişecek ondan sonra istediğiniz teknik direktörü getirebilirsiniz. şimdi entry adreslerini vermeyeceğim ama isteyen baksın, riekerink gitse de hiçbir şeyin değişmeyeceğini defalarca yazdım. haa pardon, 10 km daha fazla koşuyoruz. ama puan vermiyorlar işte koşuya n'apalım :(
  • 7
    başlangıçta taze kan olması dolayısıyla takımın hüviyetini değiştiren, daha sonra ise hem teknik direktörün hem de oyuncuların heyecanlarının tükenmesiyle aynı döngünün tekrarlanması işlemi.

    sisteme sahip ülkelerde ve takımlarda ise durum döngü durumunu almaz, olağanca uzun süreli ve sistem dolayısıyla daha başarılı bir süreç izlenir. teknik direktör de sisteme uyumlu olup olmadığı kriterlerince seçilir ki, her 2 senede bir aynı döngü yaşanmasın.

    türkiye sistemsizlik ve plansızlık yüzünden bu değişikliği sık sık gerçekleştirmektedir. milli takımı neredeyse her turnuvaya farklı bir hoca ile çıkarken, kulüp takımları ise en geç 2 senede bir hocasını değiştirir. hatta bazı takımlar tek sezonda +3 hoca ile çalışır. bu, ülkenin en büyük takımı olan galatasaray'ın da birçok kez başına gelmiştir. hatta daha ilginç bir şey söyleyeyim: galatasaray'ın efsanesi fatih terim bile, galatasaray'da tek seferde en fazla 4 sene görev almıştır.

    bu tüm bilgilerin ışığında söylenebilir ki türk futbolunda süreklilik ve istiktar esas alınmadığından başarı ancak günübirlik şans ve rastlantılar dolayısıyla sağlanacaktır. başarısızlığın tüm faturası teknik direktöre kesilecek ve yeni teknik direktör bir kurtarıcıymışçasına heyecanla karşılanmaya devam edilecektir. daha sonra nefretle, kovulması beklenecek ve döngünün sürmesi sağlanacaktır.

    kısacası teknik direktör değişimi, şekli itibarıyla üst seviye ve düşük seviye takımların birbirinden ayrılması konusunda fikir verebilir.
  • 9
    anadolu takımları tarafından kısır döngü yapılmıştır. bugün kovarlar, yarın tekrardan geri getirirler.

    samet aybaba'dan örnek vereyim:

    2001 yılında gaziantepspor'un başına geçmiş ve 2002'de ayrılmış.
    tarihler 2006'yı gösterirken tekrardan gaziantepspor'un başına geçmiş ve 6 ay sonra tekrardan gitmiş.

    2000 yılında gençlerbirliğine gelmiş, 2001'de ayrılmış.
    2008'de yine gençlerbirliğine gelmiş ve 2009'da tekrardan ayrılmış.

    2008'de bursaspor'a gelmiş, 2009'da ayrılmış.
    2018'de gelmiş ve 2019'da tekrardan ayrılmış.

    1993 yılında kayserispor'un başına geçmiş ve 1994'te ayrılmış.
    sonra 1996 yılında tekrardan kayserispor'un başına geçip, 1997'de ayrılmış.
    2020 yılındayız ve kendisi kayserispor'un teknik direktörlüğünü yapıyor. birkaç ay sonra gideceğini bilmek için kahin olmaya gerek yok.

    birde mustafa kaplan örneği vereyim:

    yardımcı antrenör, teknik direktör, scout, sportif direktör unvanlarıyla birlikte toplamda 7-8 kez gençlerbirliği takımına gitmiştir. aynı zamanda ankaragücü takımında çeşitli zamanlarda tam 4 kez teknik direktörlük yapmıştır. e tabi hacettepe takımına da toplamda 4 kez gittiğini yazmamak olmaz.
  • 12
    ülkemizin mental yaklaşımını en net özetleyen sektördür teknik direktörlük. yapana karışan çok olur, çünkü sorumluluk taşımadan yorumlamak kolaydır. teknik direktör değişikliği ise sorumluluk almak istemeyen ve hatayı başkasına yükleyip aynı yolda bir süre daha zaman kazanarak devam eden yetki sahibi kişilerin bir numaralı planıdır. çoğu zaman tüm takım gideceğine hoca gönderilir yaklaşımını duyuyoruz. hiç düşünmüyorlar "biz hocayı yedik" kafasına giren bir avuç genç yeni gelenin otorite kurmasına izin verirler mi? iyi veya kötü bir karar alırsınız tüm sezonu olağandışı bir durum olmadığı sürece o idareciyle geçirirsiniz yoksa futbolda gelişim beklenemez.
  • 13
    türk futboluna devrim gibi kararlar lazım bunlardan bir tanesi süper lig ve alt liglerdeki takımların her sezon için en fazla iki adet farklı teknik direktör çalıştırabilmeli olmalı.

    sezon içinde 3-4 hoca değiştiren takımlar var buradaki esas sorun kulüp başkan ve yöneticilerin kendi kadrolarını kurup gelen hocanın oynatmasını bekliyorlar.
    hocalara güven 0 bunun sonucunda teknik direktör lobisi ortaya çıktı. sürekli aynı hocalar sezon içerisinde bir sürü takım değiştiriyor.

    bir teknik direktör sezon boyunca çalıştığı ligde en fazla 1 takım çalıştırabilmeli kuralı gelmelidir ama mesela süper ligden kovulmuştur 2.ligden teklif almıştır o zaman gidip orayı çalıştırabilir.

    kural için şunu söyleyenler olacaktır, örneğin; galatasarayda fatih terim görevi bıraktı madem aynı kategoride iki takım çalıştıramama kuralı olursa başakşehir hocası okan buruğu nasıl göreve getirecek? o zaman sadece tazminat devreye girecek galatasaray başakşehire tazminatını ödeyecek hem alan kulüp hem veren kulüp kazanmış olacak, okan buruk kendisi istifa edip galatasarayın başına geçemeyecek.

    böyle kesin kurallar getirilmezse türk futbolunda her geçen gün daha kötüye gideceğiz ve en az böyle 10 tane farklı çözülmesi gerek konu var.
  • 14
    teknik direkör değiştiren takımın şampiyon olduğu 5 sezon vardır.
    1975-76 13. hafta şükrü ersoy-ahmet suat özyazıcı, trabzonspor.
    2007-08 29. hafta karl-heinz feldkamp-cevat güler, galatasaray
    2008-09 7.hafta ertuğrul sağlam-mustafa denizli, beşiktaş
    2014-15 12. hafta cesare prandelli-hamza hamzaoğlu, galatasaray
    2017/18 17. hafta igor tudor-fatih terim, galatasaray
  • 15
    türk futbolu zaten nev-i şahsına münhasır bir iklim ama bunun içinde akıl sır erdiremediğim olayların başında gelir ilk 3-5 haftadaki saha sonuçları nedeniyle teknik direktör değişikliği.
    kardeşim sen kulüp olarak koca yaz kampını, yapılan tüm transferleri (bu tartışılabilir) ve kadro yapılanmanı mevcut teknik direktöre emanet etmişsin, adam 2 ay boyunca takımı çalıştırmış, iyi kötü birşeyler denemiş, sonra lig başlayınca 3. maçta görevden alıyorsun,
    son örneği;
    https://twitter.com/.../1432288535273410566

    hayır da göztepe, konya, rize, antalya....vs. olarak beklentin nedir sezondan?
    derece mi? sonuçta ilk 4'ü alacak takımlar az çok belli.
    iyi futbol mu? ülkede kim kaybetmiş ki sende olsun?
    avrupa kupalarına katılım mı? yapacağın topu topu 2 maç, o da orta düzey avrupa ülkelerinin alt sınıf takımlarına diş geçiremeden eve dönmeyle sonuçlanan bir süreç.
    kısaca ne bekliyorsun??

    sonuç olarak teknik direktörler nasıl ki sezonda 2'den fazla takım çalıştıramıyor, aynı şey kulüpler için de geçerli olmalı bence, bir kulüp aynı sezon içinde en fazla 2 teknik adamla çalışabilmeli, ki ahbap-çavuş ilişkilerine bağlı özensiz teknik direktör seçimleri azalsın, ne sistemi olduğu belli olmayan ama yıllardır kıyıda kenarda ucuza iş bekleyen vasıfsızlar piyasadan silinsin, hakikaten ortaya bir şey koyabilen, çağdaş futbola dair fikri ve planı olan liyakat sahibi isimler kalıcı olsun.

    neyse, işin sonu dönüp dolaşıp deveye sorulan "boynun neden eğri" sorusuna verilen cevaba varıyor, biz de burada 3-5 satır fikrimizi yazalım diye kendimizi paralıyoruz...
  • 17
    futbolun yazisiz kurallarindan biridir. teknik adam degisince takim ilk 3 macta ortalama 4-6 puanini alir.

    yillarimiz yilmaz vuralin, mesut bakkalin ve hikmet karamanin sezon ortasinda topbasi yaptiklari takimlara ilk 3 macta 5 puan kazandirip ivemelendirmesini izlemekle gecti. sozlugun arastirmacilari keske bi arastirip ortaya koysa acaba teknik direktor degisikligi sonrasi ilk 3 macta 0 puan alan en son takim hangi yildaydi? ben uzun yillardir ust liglerde boyle bir oldugunu dusunmuyorum.
  • 19
    eğer takımınızın küme düşen takım psikolojisindeyse, eksikleriniz fazla ve 10 gün içinde ligin formda 3 takımıyla da maç yapıyorsanız, pek bir şey değiştirmeyen durumdur. bu maçlardan puan alamamak olağan bir durum, maalesef. hayatta sihirli değnek diye bir şey yok, futbolda da yok.

    asıl eleştiri, böyle bir atmosfer ve ortama, daha önce çok fazla birinci adam olma tecrübesi olmayan yabancı hocayı tutup getiren yönetime yöneltmek lazım. teknik adam, bu durumda en masum olan kişi oluyor.
  • 20
    2021-2022 sezonunda hem galatasaray, hem fenerbahçe, hem beşiktaş hem de başakşehir değiştirdi ve en olumlu etkiyi başakşehir gördü. bunun sebebi bana göre oyun planında ciddi fark olan bir teknik direktör tercih etmeleri.

    galatasaray'da yıllardır guardiola tarzında oynamayı çalışan fatih hoca gitti, guardiola'nın yardımcılığını yapmış domenec torrent geldi. benzer bir oyun planında devam etti ve olumlu bir etki göremedik.

    fenerbahçe'de, riskli bir hücum futbolu oynatan vitor pereira'dan sonra ismail kartal geldi ve daha dengeli bir oyun tercih etti ama olumlu bir fark yaratamadı.

    beşiktaş, genelde riskli bir hücum futbolu oynatan sergen yalçın yerine, önder karaveli ile devam ediyor ve oyun planında çok bir değişiklik yapmaktan öte futbolcuları motive etme ve özgüven kazandırma yoluna gitti ve olumlu bir etki de oluşturmadı diyemeyiz ama çok da fark yaratamadı.

    başakşehir ise, 2020-2021 sezonunda okan buruk yerine aykut kocaman'ı getirmiş ve ciddi bir şekilde küme düşme tehlikesi yaşamıştı. 2021-2022 sezonunda da aynen olumsuz tablo devam ediyordu ama emre belözoğlu geldikten sonra hem çok daha iyi bir oyun oynamaya başladılar hem de oldukça pozitif sonuçlar aldılar.

    bana göre biz de fatih hocadan sonra aynı oyun planında ısrar eden domenec torrent yerine, daha dikine ve sonuç odaklı bir oyun tercih eden (mesela, 2019-2020 sezonunda demba ba ve crivelli ikilisiyle 4-4-2 oynatan ve birçok maçı çok erken koparan okan buruk) bir teknik direktör tercih etseydik, başakşehir gibi olumlu bir etki görebilirdik.
  • 21
    galatasaray'da acilen yapılması gereken eylemdir. sene ortasında fatih terim gibi bir teknik direktörü ligde başarısız sonuçlar alındı diye göndermek çok büyük hataydı. ama ondan daha büyük hata yerine ligi bilen bir teknik adam getirmek yerine teknik direktörlük kariyeri olmayan, belki de hayatında türkiye'ye hiç gelmemiş olan bir yardımcı antrenörü bulup teknik direktör diye takımın başına koymak oldu.

    zararın neresinden dönülse kardır. hala önümüzde uzun bir maraton var. şampiyonluk veya ikincilik artık imkansız ama uefa avrupa ligine katılmak esas hedefimiz olmalı. galatasaray futbol takımı için bu hedef imkansız değildir! olamaz da!

    derhal ligi ve takımı tanıyan, camianın sevdiği bir isim göreve getirilmelidir.
  • 23
    https://www.aa.com.tr/...n-rakibi-yok/2192508

    geçen sene görüldüğü üzere neredeyse toplam avrupa ligleri kadar teknik direktör değişikliği yasanmış ligimizde. bu sezon ise henüz 12. haftaya gelindiğinde toplam 5 teknik direktör değiştirilmiş.

    süper lig 2022-2023 sezonunda; beşiktaş'ta valérien ısmaël, istanbulspor'da osman zeki korkmaz, hatayspor'da serkan özbalta, ankaragücü'nde mustafa dalcı, kasımpaşa'da sami uğurlu görevlerinden ayrıldı.
  • 25
    üst üste 2 sene şampiyon olmuş teknik direktöre yapamayacağınız şey.
    zira bu adamı kovarsanız yeni gelecek hoca “ulan bunların beklentisi ne acaba” deyip kabul etmez sizi :d
    “60 maç üst üste kazansak 61’i kaybetsek tefe koyar bunlar bizi” der kabul etmez.
    göndereceğiniz adamın 17 maçlık mağlubiyet serisi olur mesela. 17 maçlık galibiyet serisi olmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın