7
başlangıçta taze kan olması dolayısıyla takımın hüviyetini değiştiren, daha sonra ise hem teknik direktörün hem de oyuncuların heyecanlarının tükenmesiyle aynı döngünün tekrarlanması işlemi.
sisteme sahip ülkelerde ve takımlarda ise durum döngü durumunu almaz, olağanca uzun süreli ve sistem dolayısıyla daha başarılı bir süreç izlenir. teknik direktör de sisteme uyumlu olup olmadığı kriterlerince seçilir ki, her 2 senede bir aynı döngü yaşanmasın.
türkiye sistemsizlik ve plansızlık yüzünden bu değişikliği sık sık gerçekleştirmektedir. milli takımı neredeyse her turnuvaya farklı bir hoca ile çıkarken, kulüp takımları ise en geç 2 senede bir hocasını değiştirir. hatta bazı takımlar tek sezonda +3 hoca ile çalışır. bu, ülkenin en büyük takımı olan galatasaray'ın da birçok kez başına gelmiştir. hatta daha ilginç bir şey söyleyeyim: galatasaray'ın efsanesi fatih terim bile, galatasaray'da tek seferde en fazla 4 sene görev almıştır.
bu tüm bilgilerin ışığında söylenebilir ki türk futbolunda süreklilik ve istiktar esas alınmadığından başarı ancak günübirlik şans ve rastlantılar dolayısıyla sağlanacaktır. başarısızlığın tüm faturası teknik direktöre kesilecek ve yeni teknik direktör bir kurtarıcıymışçasına heyecanla karşılanmaya devam edilecektir. daha sonra nefretle, kovulması beklenecek ve döngünün sürmesi sağlanacaktır.
kısacası teknik direktör değişimi, şekli itibarıyla üst seviye ve düşük seviye takımların birbirinden ayrılması konusunda fikir verebilir.
sisteme sahip ülkelerde ve takımlarda ise durum döngü durumunu almaz, olağanca uzun süreli ve sistem dolayısıyla daha başarılı bir süreç izlenir. teknik direktör de sisteme uyumlu olup olmadığı kriterlerince seçilir ki, her 2 senede bir aynı döngü yaşanmasın.
türkiye sistemsizlik ve plansızlık yüzünden bu değişikliği sık sık gerçekleştirmektedir. milli takımı neredeyse her turnuvaya farklı bir hoca ile çıkarken, kulüp takımları ise en geç 2 senede bir hocasını değiştirir. hatta bazı takımlar tek sezonda +3 hoca ile çalışır. bu, ülkenin en büyük takımı olan galatasaray'ın da birçok kez başına gelmiştir. hatta daha ilginç bir şey söyleyeyim: galatasaray'ın efsanesi fatih terim bile, galatasaray'da tek seferde en fazla 4 sene görev almıştır.
bu tüm bilgilerin ışığında söylenebilir ki türk futbolunda süreklilik ve istiktar esas alınmadığından başarı ancak günübirlik şans ve rastlantılar dolayısıyla sağlanacaktır. başarısızlığın tüm faturası teknik direktöre kesilecek ve yeni teknik direktör bir kurtarıcıymışçasına heyecanla karşılanmaya devam edilecektir. daha sonra nefretle, kovulması beklenecek ve döngünün sürmesi sağlanacaktır.
kısacası teknik direktör değişimi, şekli itibarıyla üst seviye ve düşük seviye takımların birbirinden ayrılması konusunda fikir verebilir.