ben maça
* taksiyle gittim. bel ağrısı bahane maksat elitlik, zenginlik falan... tam kavşaktan geçerken boş geçmeyeyim diye 3 tane galatasaraylı arkadaşı da aldım 400 metre yürümesin çocuklar diye. bindik gidiyoruz taksici ağır fenerli çıktı ama el sıkıştık, şakalaştık falan maksat elitliğimize halel gelmesin. neyse indik taksiden, çocuklar biraz çapulcuydu ''abi fenerlinin elini niye sıkıyon adam laf sokuyo'' dediler. ben de ''çocuklar hepimiz fransız kültürü ile yoğrulmuş bir kulübün taraftarıyız lütfen bunlar hoş görülebilecek şeyler'' dedim. çocuklar da ''abi biz parsellerde oturuyoz'' dediler. tamam abicim dedim ve salona geçtim. daha doğrusu geçemedim sağda
hadomer vardı ona takıldım. ''getirdin mi lan drogba'yı'' dedim sonra ben nasıl ''lan'' derim diye kendimden utandım. o da ''he getirdim bizim evde oturuyo'' dedi. pazartesi açıklayacakmış. önce ersan'ı sonra da drogba'yı.
biletimi
hagi'nin yeğeninden aldım. sağolsun çocuk saatlerce beklemiş. gel abiciğim dedim ama ne dese beğenirsin; ''abi
feanor abi gelecekmiş onu bekliyorum'' dedi. sonra feanor'u hayal ettim. koştıur koştur maça geliyordu ve bir an nefret ettim ondan. gelip futbol formasıyla basket maçı izleyecekti görgüsüz. totem diyor ama belli parası yok fakirin. sonra kontrolden geçtim ama 1782 château şarap numunesi şişemi aldılar. ama o şarap 230 yıllık ve bir servet değerinde azizim dedim ama görevli 'geç lan geç' deyince fazla bulaşmak istemedim. salona girdim; yüzlerce insan. bir yandan tarlabaşının ara sokaklarında yetişen orta yaşlı bir adam tribünleri koordine etmeye çalışıyor, herkes tek ses olsun diye çeşitli yerlere ultraslan'ın pankartçısını, bh'çısını, ünicisini yerleştirmiş. bir yandan üni li bir çocuk bizim oturduğumuz yerin önünden üni pankartını kaldırıyor... sonra tribünler başlıyor bağırmaya.
yüzlerce insan var. çeşitli etnik kökenlerden, farklı maddi olanaklara sahip yüzlerce insan... maçı kopartıyoruz ve yeni sezona dek bir daha hiçbir etkinlikte tribünde rastlayamayacakları başkanlarına drogba diye bağırıyorlar... utanç...
nah utanç. bak kardeş utanç ne biliyor musun? utanç şu: ali sami yen'in son maçında ''ben beypazarının yerinde olsam galatasaray'a bir koyarım'' demek ve kendini galatasaray taraftarı olarak adlandırmak. bostancı'dan, taaa amını siktiğimin bostancısından her maç kalkıp basket maçına zeytinburnu'na gelen adama senden utanıyorum demek utanç. orada bağıran adama ''sen basket takımının hakkını yiyorsun'' demek utanç. maçtan önce göksenin'i çağırıp sana güveniyoruz diyen adama senden utanıyorum demektir utanç.
burada doğal reaksiyon ile yaptığın saçma sapan eleştiriler yüzünden seni kınayan insanlara ''siz tayfasınız ühühühğüğü'' diye bok atmaktır utanç. he biz tayfayız amına koyim. o zaman neden ben hadomer'i, barfly'ı, feanor'u ve diğer arkadaşlarımı 4 ay sonra tribünde yanyana gördüm? daha önce de maça gittim ama kendi arkadaşlarımla oturdum şimdi biz tayfayız değil mi? iftira eden, iftiraya uğramadan ölmez. sanılıyor ki bu eleştiriler kendilerine sistematik olarak yapılıyor. sanılıyor ki; biz işimizi gücümüzü bırakıp tek bir kişiye yoğunlaşıyoruz.
sen saçma sapan yazınca millet eleştirsin sonra da eleştirilince bunlar tayfa de. iyi be ucuz siyasetin de böylesi. insan bir kendisine bakacak önce yazdığı yazı sonunda attığı taş vurduğu kuşa değer mi diye. kendi içinde mantıklıysan her yerde mantık çerçevesinde eleştirilirsin. ona da saygıyla cevap verirsin zaten. ama kendi yalanına kendin inanmıyorsan ''utanıyorum tamam mığ hıh'' diyerek mesnetsiz eleştirilere bir yenisini eklersin.
yazık-günah arkadaş. maçı tv'den seyret, maç öncesi o takımın her oyuncusunu tribüne çağırıp şimdiye kadar yaptıklarınız için teşekkür ederiz dediğimizi duyma-görme, maç içine andric boş poziysonda kaçırsa bile alkışladığımızı bilme sonra da ''bu takımın hakkını verin önce'' de.
kardeşim sen her şeyden önce bu taraftarın hakkını ver de sonra eleştir.
ama kendi takımı için ''ben olsam bunlara bir koyarım'' diyen adamlardan bu akılcılığı bekleyerek akl-ı selim yazılar yazan da suç. keşke mantıklı açıklamalar yerine inci'deki gibi ''naber pampa'' falan yazabilseydik...