• 51
    bu sözlük almaya'da, amerika'da yani gelişmiş olan ülkelerde olsaydı karşı çıkılabilecek olaydı. ama kardeşim burası kleptokrasinin dibini yaşayan bir ülke. ve bu ülke, ülkemiz çok çok kötü bir dönem geçirmekte eğer biz orda burda sesimizi çıkarmaz isek bir zaman gelir bu sözlüğe girebilecek bir girdi, bırak girdiyi o girdiyi yazabilecek bir alan bulamayız. o yüzden sesimizi ne olursa olsun çıkaracağız. bundan rahatsız olan bireyler varsa kapı orada. eğer bundan rahatsız olan bir tane yönetici varsa buyursun atsın beni.
  • 52
    tam olarak yazıldığı anlamdadır, istenmemesine rağmen siyasetin kendisini zorla spora ve onun sözlüğüne sokmasıdır. keşke galatasaray bir norveç takımı olsa da of çok sıkıldık bu spora siyaset karıştıranlardan diyebilsek. maalesef biz karışmayalım dedikçe siyaset gelip adamın ağzının içine kadar giriyor. e ağzının içindeyken de konuşmayacaksan bir bakmışsın gırtlağına kadar girmiş.
  • 53
    iliklerimize kadar siyaset işlemiş, en büyük rakibimiz siyasi takım, diğer büyük rakibimizi siyaset kolladı, galatasaray’ın adı sürekli siyasetçilerin ağzında sakız olmuş, yolumuzu metromuzu yapmayan siyaset, yapabilecek adamı engelleyen siyaset, haksızlık yapan siyaset, kimin nereye pas atacağına karar veren siyaset. daha ne olsun konuşmak için.
  • 56
    hayatın hiçbir alanına politika bulaşması taraftarı değilim. ama yaşadığımız adaletsizliğin, sınırların çok ötesinde olduğunu kavramamız gerekir. 31 mart 2019 istanbul seçimlerinin tekrarlanması kararı, ülkenin seçme hakkına yapılmış bir darbedir.

    ben kişisel olarak cemil meriç'in ''izm'ler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir'' sözündeki felsefeye göre düşünen biriyim. benim için tüm ideolojiler bağnazlık üretir. çünkü ideolojiler bir tez üretir ama diğer tezlere doğası gereği kapalıdır. ancak düşünce tez, anti-tez ve sentez yolu ile gelişir. hangi kavram olursa olsun ideolojilerin eline düşerse dogmalaşır. akıl ve bilim bile dogmalaşır.

    aslında atatürk'ün dehası burda yatar. türkiye'de her kesim istediğinde atatürk'ün kendinden olduğunu göstermek için bir örnek verir. ama tam tersi atatürk'ün yaptığı, bu ideolojilere uymayan birçok işler de vardır. bunun sebebi atatürk'ün ideolojilere göre değil akla ve kalbe göre hareket etmesidir.

    benim için hangi ideolojiden olursa olsun, hangi partiden olursa olsun tüm iktidarlar yozlaşmaya mahkumdur. hele kapitalizmden sonra istisnai durumlar hariç, bir iktidarın en temiz anı iktidara geldiği ilk andır. bu yüzden hiçbir parti üst üste iki dönemden fazla iktidarda kalmamalıdır. uzayan iktidar, gücünü kaybetme korkusu ile gittikçe paranoyaklaşır ve sonunda mutlaka despotizme döner.

    bu durum tüm ideolojiler için geçerlidir. çünkü evrim kuralları insan davranışlarının oluşmasında mutlak etkiye sahiptir ve tüm canlılar için geçerlidir. dolayısıyla benzer koşullar altında tüm insanlar benzer tepkileri verir.

    yani anlayacağınız, ben burda hiçbir partinin savunuculuğunu yapmıyorum. herhangi bir partiyi de tutmuyorum. tüm partiler benim için aynı. ama burada ülkenin seçim hakkına karşı yapılmış büyük bir yanlış var. ve bu yanlışı yapanlar aynı şekilde galatasaray'a da saldırıyorlar. bu durumun sözlükte konuşulması kadar doğal bir şey yok. normal dönemde politika yapılırsa herkes tepki gösterir zaten. emin olun çoğunluğumuz, aynı şeyi başka bir parti yapsa da yine bu duruma ses çıkarılmasını destekleyecektir.

    bir parti olunca karşı çıkıp diğer parti olunca susan varsa zaten dümdüz particiden başka bir şey değildir. ciddiye almaya değmez.
  • 63
    buna daha farklı bir şekilde bakalım.

    futbola tıp karışıyor, ekonomi karışıyor, lojistik karışıyor, bunlarda problem olmuyor da siyaset karışınca niye problem oluyor? hayır bir de böyle geniş geniş "öhü süyazet gonşmayın" diyenlerin nefes alıp verdiği ülkede recep tayyip erdoğan stadyumu, "bu takımı ben kurdum" başakşehir falan var.

    burak yılmaz ne diyordu? abi hadi ya.
  • 64
    (bkz: galatasaray türkiye'dir)
    bu başlığı sözlükte açıp içine 141 entry girmişiz. ne zaman dillendirilse göğsümüzü kabartırız:

    evet, ülkemizi en iyi biz temsil ederiz. o kadar iyi temsil ederiz ki dışarıdan bakan futbol izleyicisi ayırt edemez.
    galatasaray türkiye'dir; türkiye de galatasaray.

    öyle ki,
    galatasaray'ın kuruluşu da buna işaret eder:
    "maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve türk olmayan takımları yenmektir."

    türk'ün en büyük çatısı, birliği ve dirliğinin temsilcisi devlettir. türkler her devirde bir devletin etrafında birleşmiş, ve coğrafyasına hükmetmiştir.

    günümüzde geçmişteki hükümranlığı olmasa da, halen daha avrupa'lı olmayan avrupa ülkelerinin en önemlisidir türkiye. gerek konumu, gerek potansiyeli, gerekse sunduğu pazar olarak.

    bu ülkenin kontrollü karışıklığı, potansiyeline ulaşamaması pek çok politikacının(bizde, veya başka ülkelerde) işine gelmekte.
    buna kadar eyvallah. gelip burada kimse
    ücretsiz eğitim hakkımız.
    kaliteli eğitim hakkımız.
    ar-ge desteği konusunda çok geride kaldık.
    demedi.
    bunlar, son 20 yılın sıcak siyaset konularıydı.
    bugün ise durum siyasetin de ötesinde.
    bugün ülkenin geri dönülemez seviyelerde dibe çöküşünün sinyallerini alıyoruz. zaten yalnızca sözde varlığını devam ettiren demokrasi, hukuk gibi kavramların artık tamamen rafa kaldırıldığı, rant uğruna, çıkar uğruna iftira ve bilimum çirkefliklerin yapıldığı bir dönemdeyiz.
    23 haziran 2019 bu ülkenin geri dönülemez şekilde dibe mi çökeceği, yoksa geri dönülemez seviyesine gelmeden önce insanların yeniden umut etmeye mi başlayacağının belli olacağı gün.
    ben inanıyorum,
    #herşeyçokgüzelolacak

    unutmayın,
    galatasaray türkiye'dir.
    türkiyesiz, galatasaray ise bir hiçtir.
  • 66
    bir zamanlar kesinlikle karşı olduğum, hatta yanlış bulduğumu da sürekli belirtip yazılar yazdığım durum.
    ama farkettim ki bunu yapan yazarlarımız değil. ben bu sözlükte siyasetin konuşulmadığı dönemlere de şahit oldum. bu durumdan hala rahatsız mıyım ? evet rahatsızım çünkü bazen karşılıklı çatışmaya sebep verecek girdiler de çıkıyor. ben o siyasetsiz sözlük dönemini daha çok seviyordum ama başakşehir adıyla musallat edilen kulübün yöneticisi ibb başkan vekili, rakibi ise chp den aday kardeşiyse, halk ekmek arda turana sponsor oluyorsa, sporla ilgili en az spor bakanı konuşuyorsa şimdi ben sözlükteki adama nasıl yazma diyeyim ?
    siyasetteki kişiler spordan elini çekerse o zaman sözlükte zaten siyaset konuşulmayacak, çünkü burada yazanlar siyaset yapmak için değil birşeyler zoruna gittiği için, sessiz kalmamak için yazıyor.
  • 69
    memleketin cumhurbaskani, sectigi bir takimin sampiyon yapılmasını canlı yayında talep etsin, uzerine vicdanlarin yara almasina sebep olacak bir usulsüzluk yapılmasına ön ayak olsun ama galatasaray sözlük'te biz sadece neymar, messi vs ronaldo, fenerbahce küme düşer mi konularini konusalim? memleketin normal gidisatinda zaten konusulmuyor ve kimse tarafindan istenmiyor bu ortamda siyaset. ama gidisat normal degil maalesef.
  • 72
    demokrasinin bütün kurumlarıyla makine gibi işlediği ülkelerden biri olsak sonuna kadar eleştirilebilecek bir durumdur.

    80'lerin sonları ve 90'ları hatırlıyorum. tüm sağ camia ülkemizde futbolu resmen işgal etmişti. sağ sloganlar, kurt işaretleri, tribün liderliklerinin mafya özentisi "ya allah, bismillah, allahuekber'ci" kişilerce ele geçirilmesi, cemaatlerin, sağ siyasetçilerin futbolcularla laçka ilişkileri, abilik, sıracılık gibi mafyatik, askeri ilişkilerin futbol dünyasına egemen olması, ihsan kalkavan, ismail demiriz, uğur tütüneker, hakan şükür, ertuğrul sağlam gibi unsurların sporda güçlenmeleri, fethullahçıların bu isimler gibi isimler üzerinden yavaş yavaş örgütlenmesi hep o yıllarda tohumu atılan siyaset/futbol ilişkisinin temelleriydi.

    akp ile birlikte tff, tahkim, federasyon gibi kurumlar tamamen siyaset tarafından kontrol altına alındı. yayın ihalesinden federasyon başkanına kadar reisten icazet beklenir oldu. tek adam rejimi futbolu da tek adam olarak yönetmeye başladı.

    kemalist "muhalif" cenahta da uğur dündar, fazıl say, ekrem imamoğlu ve chp'li trabzon milletvekilleri gibi "muhalif" tipler takımları söz konusu olduğunda ne kadar "muhalif" olduklarını dosta düşmana gösterdiler. iki gündür fazıl say'ın sabah gazetesine bile çıkan ekrem imamoğlu eleştirilerine bakıyorum da hedefi ibb başkanı imamoğlu'ndan ziyade trabzonspor'a destek veren imamoğlu gibi. uğur dündar attığı bir tweetle imamoğlu'nu ayağına getirtir, imamoğlu içinde fenerbahçe'ye giydirmeler bulunan bir kitap hediye eder, türkiye'nin en zengin insanı ali koç tarafından siyasiler fetö'ye hizmet etmekle itham edilir falan filan.

    işte bu ahval ve şerait içinde spor sözlüğünde siyaset olur mu, olmaz mı varın siz karar verin.

    --- alıntı ---
    biz cahiliz bilmeyiz. sen devletsin bilirsin. söylesene hakim bey suç kimde

    --- alıntı ---
  • 73
    dünyanın genelinde o ülkede popüler olan spor dalına siyasilerin özel ilgi göstermesi (doğru veya yanlış) çok doğaldır.

    roma imparatorluğunda gladyatör oyunlarına, şimdi ise futbol, basketbol, formula1, tenis gibi spor müsabakalarına insanlar ilgi gösteriyor.

    futbol güney amerika, italya, türkiye gibi bölgelerde çok ön planda olduğu için siyasiler bu spor dalına ilgi gösteriyorlar. yoksa siz badminton üzerinden reklam yapmaya çalışan politikacı gördünüz mü.

    şansölye merkel bile gelişmiş dünyanın ileri gelen ülkelerinden almanya’da milli maçtan sonra soyunma odasına inip yarı çıplak özil, krose, müller ile fotoğraf çektirmiş medyaya servis ettirmiştir.
    kendisinin futboldan zerre anlamadığını da belirteyim.
    bu yüzden sözlüğe “bulaşması” da normaldir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın