• 1476
    çok bunaldım be sözlük pazartesi günü semioloji sınavım var. gecelerdir çalışıyorum stresten saçlarım dökülüyor. gözlüklerim yüzümde izler oluşturdu epeyce. bıktım bu fakülteden. 3 sene bitti sayılır bir 3 sene daha var. kaldı ki ömrümün 2 senesini de bir başka fakültede harcadım. yaşıtlarım mezun evli adamlar oluyorlar birer birer. bense hala dirsek çürütüyorum bok vardı 4 yıllık fakülteyi bırakacak. siz siz olun girmeyin amına koduğumun tıp fakültesine. ben tekrar derse dönüyorum sözlük. sabaha kadar burda takılıp yazılanları okumak dururken.
  • 1477
    sözlük bugün halı saha maçı yaptık 5 ay aradan sonra. 5. dakikada dilim dışarıda geziyordum bildiğin :(

    neyse olay o değil. son 1-1.5 ay öyle sarsılmışım ki, 1.5 ay sonra sakal traşı olup tişört giyince çocuk gibi oldum resmen. kilo vermişim, çökmüşüm. öyle dedi 2-3 arkadaşım. hayır zaten oldum olası ince ve fit* bir tiptim ama bu ayrılık süreci ve sakal traşı beni iyice yumurta tiineycır yapmış amına koyim :s
  • 1479
    hayat çok garip nitekim.
    elinden gelenin de fazlasını yapsan bazen istediğini alamayabiliyorsun.
    çok sevdiğin birini mesela, birazcık bile olsun mutlu edebilmek için herşeyi yapmaya hazır olsan da mümkün olmuyor.
    veya ciddi ciddi değer verdiğin insanların aslında iki kuruş bile etmediklerini, genellikle beraber omuzlanılması gerekenbir yükün altındayken görüyorsun.
    ne yaparsan ya işin doğrusu, çoğunlukla yetiremiyorsun...
  • 1481
    öncelikle (bkz: 19 şubat 2014 milan atletico madrid maçı) (bkz: 19 şubat 2014 arsenal bayern münih maçı) maçları yeni bitmişken rahatsız ettiğim için kusura bakmayın sevgili sözlük yazarları.

    bu yıl üniversite sınavına tekrar hazırlanıyorum ve sınav çok yaklaştı be sözlük. puanlar iyi ama hedef de büyük olunca her türlü stres oluyor.
    tüm arkadaşlarım sene başında kazandı gitti, 2 yıllık kız arkadaşım sırf 1 yıl beni bekleyemeyeceği için ayrıldı, sınavı kazanamadım ve bunlar üst üste geldi. işte böyle başladı benim yeni yılım, oysa babamdan sözü almıştım itü'yü kazanacaktım ve kombineyi kapacaktım. beni bırakmayan tek sevgilimi hiçbir maçta yalnız bırakmayacaktım. ama olmadı kaldık tek başımıza bu şehirde. her gece artık bitmesini ve yeni hayatıma başlamayı hayal ediyorum. üniversitede okuyup okulundan memnun olanlar gerçekten bunun değerini bilin yerinizde olmak isteyen çok kişi var. neyse;
    aslında dertlerim, ağlama duvarına yazma sebebim daha duygusal meseleler. ulan bir insan 2 yılını birlikte geçirdiği birini bu kadar kolay nasıl unutur önemsemez vallahi aklım almıyor. insan bi arar sorar 8 ay olmuş be vicdansız. hadi onu geçtim dertleşeceğim, bi gece çıkıp 2 kadeh bi şey içebileceğim kimsem de kalmadı bildiğiniz yalnızlığın uç noktalarında yaşıyorum.
    umarım zamanı geldiğinde bu entry'i hatırlatarak sevinme duvarına bu isteklerimin gerçekleştiğini yazabilirim. umarım seneye arenada buluşuruz. hepinizi seviyorum, zaten başka kimim kaldı ki.
  • 1485
    ilişkimiz biteli neredeyse 1,5 ay oldu sözlük. ama ben hala kendimi toparlayamadım. ne kadar bazen öyle görünsem, dışarıya pek belli etmesem de ilk günkü gibi kalbim paramparça.
    işin kötü tarafı ben unutmak istedikçe sürekli bir şekilde karşıma çıkması. evlerimiz birbirine çok yakın. çok fazla ortak arkadaşımız var. takıldığımız mekanlar aynı.

    ama en çok koyanı da onun için çoktan bitmiş olmam. bir insanın duyguları bu kadar kısa sürede nasıl değişir sözlük ? daha doğrusu bir insan nasıl böyle duygusuz olur ? tamam soğuk bir kızdı, duygularını kolay belli etmeyen tiplerdendi ama bu kadarını da beklemiyordum. böyle kolay silinmeyi beklemiyordum.
  • 1486
    olmuyor sözlük söyleyemiyorum, yaptığı hataları onlara nasıl katlandığımı ömrümden ömür gittiğini anlatamıyorum.

    2.5 seneyi aşkındır birlikteyiz. aynı kentte başladı aşkımız, aynı apartmanda.. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi ben mezun oluncaya kadar. mezuniyet zamanı ailem bile geldi onlarla tanıştırdım çok sevdiler birbirlerini. bizimkiler hemen bağrına bastı. ah ulan canına yandığım karadenizi. nasıl bir havan var ki bizi de böyle candan, alçakgönüllü yaptın?

    ilk amacım mezun olduktan sonra aynı okulda yüksek lisansa kalmaktı, böylece hem istediğim mesleğe yönelecek hem de sevdiğim kadının yanında kalacaktım. istanbula gitmiştik müzik grubumla o zamanlar.. doğulu müziğin yarışmasında yarı finalde elendiğimizi öğrendiğimiz akşam alesten yeterli puan aldığımı öğrendim.. çok mutluydum ve yaz sonunda yüksek lisansa başladım ama farklı bir şehirdeydim. şartlar bunu getirmişti ve ben de maddi açıdan iyi olmadığım için memleketimi tercih etmek zorunda kalmıştım.. herşey araya yolların girmesiyle başladı..

    ilk başlarda herşey çok güzeldi, deli gibi kıskanıyordu beni hep yanına gitmemi hiç memelekete dönmememi istiyordu, geceleri uyuduktan sonra güzel mesajlar atardı, sabaha ben ondan önce uyanıp o mesajlara aynı güzellikte karşılık verirdim.. herkes gıpta ile bakıyordu "helal olsun size en zoru başarıyorsunuz inşallah düğününüzü de görürüz" diyorlardı " zaten yüzükleri de takmışınız"

    ilk büyük kavgamızda bir arkadaşımı onunla konusması içi yönlerdirdim ve "yüzüğü çıkarttığı" gerçeğiyle karşılaştım. işi gücü dersleri bırakıp gittim yanına.. "sorun ne istemiyor musun başkası mı var?!?".. ağladı, yoruldum yıprandım beni bu kadar sıkmandan dedi.. haklı dedim sürekli arayıp soruyor nerde olduğunu kolaçan ediyor sürekli mesj atmasını bekliyordum. kendimi değiştirdim artık farklı bir adam olmuş daha esnek davranmaya başlamıştım.

    eğer küçükken adi bir bisikletiniz olduysa bilirsiniz: o lastiği nerden yamarsanız yamayın yine patlar yine yolda bırakır sizi... öyle olmuştu yine yolda kaldım.. artık mesaj atmıyor, ben aramazsam aramıyordu..bu sefer gerçekten ayrılacağımızı düşünerek gitmiştim. muhtemelen kapıda beni görür neden geldin der suratına tükürür arkamı döner giderim demiştim.. öyle olmadı.. balkondan beni görünce koşarak aşağıya indi gizlice beni binaya soktu ve boynuma sarıldı yıllardır görmüyormuşcasına.. o an affediverdim ..

    sürekli depremler yaşadık, heryerinden çatlayan binanın ayakta kalan tek kirişi gibi dayanıyordum.. yıkılmayacaktı! ben varken olmaz!..kavgalar birbirini takip etti ama sürekli ardı geldi..

    en son kavgalarımızdan birinde hiç haber vermeden yanına gittim.. aramız çok kötüydü artık bitti diyordum.. ondan vazgeçemiyor ama sonun geldiğini idrak edebiliyordum.. bir sınav çıkışı kapının önünde beni görünce dondu kaldı.. ama mutlu görünüyordu.. yolda "ona haksızlık ettiğimi" düşündüm eve gittiğimizde ise sırf kafamı kemirip bitiren soru işaretlerinin yokolması işin sosyal medyadaki sayfasına girdim, mesaj kutusuna tıkladım.. bir sürü konuşmadan bir tanesi dikkatimi çekmişti.. ismi ezberleyip telefonundan baktım en son arananlar arasındaydı.. mesajlara tıkladım ve beynimden vurulmuşa döndüm.. mesajlarda ne yazdığını anlatabilecek kadar güçlü değilim ama kısaca şöyle özetleyebilirim: eski sevgilisine ders verebilmek için kaşar rolü oynamak onu tuzağa düşürüp sonra da tekme vurmak istemiş.. savunması bu oldu.. kalkıp gidecektim kapıyı kilitleyip ayaklarıma kapandı.. ben ki bir sarılmayla bile dünyaları unutan adam buna karşı koyamıyordum sadece gözyaşlarım sel olmuştu içim alev alev yanıyordu..

    o gece o evde ne olduysa herşeyin düzeleceğine beni kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapacağına asla beni hayal kırıklığına uğratmayacağına dair söz verdi.. onu o gece affetmedim, yaptıklarını da hiç unutmadım ama, ben o bisikleti öyle çok seviyordum ki istediği kadar beni yolda bıraksın o yine de benimdi ben onu sahiplenmiştim..anlayın işte..

    bu sözü vereli henüz 1.5 ay kadar oldu..chelsea maçını izler yanına giderim, galatasarayım da yenerse çifte bayram olur bana dedim... ama işler yine rayından çıkıyor sözlük.. 1.5 gündür bir kere bile merak edip ne mesaj attı ne de aradı, sosyal medyada gördü yazmadı, görmemiştir diye şarkılar paylaştım yine de yazmadı.. bugün akşam defalarca aradıktan sonra en sonun açtım telefonu kameraya gel dedim. bu sefer olacaktı diyecektim tüm hatalarını ve ne kadar acı çekecek olsam da biticekti bu iş...!

    tahmin etiğiniz gibi.. yine beceremedim.. ağladım yutkunamadım ama yine beceremedim.. benimle ilgilenince iyi giden birşey ben bozacakmışım gibi hissettim.. sanki o bisikletin tekerleği benim yüzümden patlayacaktı bu sefer o çakıllı yollara girmesem herşey yolunda gidecekti belki de...

    işte bu belkiyi dememek için pişman olmaktan korktuğum için yine içime attım sözlük.. ama daha güçlüyüm daha dirençliyim. artık kendimin daha önemli olduğunun farkındayım.. yalnız kalmayacağım ailem olacak arkadaşlarım akrabalarım halı sahadaki çocuklar ve siz.. yeri gelip gülücez yeri gelicek tartışıcaz sizinle.. kimileriniz beni hiç sevmicek kimileriniz yazıdğım bişeyi çok beğenip mesaj atıcak. ama biz olucaz beraber olucaz. yalnız olmucam.. ve söz veriyorum sana sözlük ben artık, ben bi dahakine daha cesur olucam!
  • 1489
    "kusucam yalnızlıktan" diye telefonu defalarca ele alıp bırakılan bir günün ertesinde inatla titreyen telefonun ucunda onun olması. ortada bir umut olabilecekken aylarca gelmeyen telefonun ve bazı sözlerin herşey bitip iş işten geçtikten sonra gelmesi...

    "iddiası olmayan takım"lar her daim süpriz sonuçlar elde eder ya, bizimki de o hesap galiba.

    günlük hayatta şansını denemek için dahi olsa yanına bile yaklaşamayacağın tiplerle "nasılsa bundan bir zarar gelmez" konumunda olunca sarmaş dolaş olabiliyorken, 1500 sene yaşasa kimsenin dişiliğini farkedemeyeceği biri dahi olsa "o gözle" bakınca en ufak bir şans bulamıyor olmak...

    kudretinden sual olunmaz hani ama; insanın bu iki yönü arasında bu kadar fark olması reva mıdır.

    (bkz: oyunu çift taraflı oynayan orta saha)
  • 1490
    ilişki durumum moralimi alt üst etmeye yetiyor sözlük, canımı çok yakan şeyler yaşadım belki bir o kadar da canını yakmışımdır. ama ben hep adım attım bir şeyleri düzeltmeye çalıştım çoğu şeyin eskisi gibi devam etmesini sağlayamamış olabilirim ama çabaladım ulan, bitmesin diye elimden geleni yaptım. o kadar yoruldum ki artık eskisi gibi çabalamaya gücüm kalmadı karşı taraftan da bir adım gelmiyo bu aralar hep karşı taraftan bi adım bekliyorum ama o adımın geleceği yok. ben de ne kadar atım atmaya çalışsam da artık zorlamak istemiyorum, sanırım her şey bitiyo sözlük.
  • 1492
    özlüyorum sözlük. hiçbir şeyi özlemediğim kadar onu özlüyorum. dost, arkadaş, yoldaş her şey olmuştu bana. aslında 3 senedir yok hayatımda rahmetli ama bugünlerde daha fazla özlüyorum.

    bir gün evde oturuyorum sene 2006, üniversitenin 2. yılındayım. veterinerlik okuyan arkadaşım aradı.
    - ya kardeşim bizim pet shop'un köpeği yavruladı. yavrular 2 haftalık ama anne yavrularına saldırıyor. senin çevren geniştir, ölüp gidecek yavrular. hepsini verdik 2 tane kaldı elimde. bi gelip baksana belki yuva bulursun.
    dedi.
    kalktım gittim. oldum olası köpeklere deli oluyordum zaten. ben kapıdan girdim, yavrulara yaklaştım. 1 tanesi daha gözleri adam gibi açılmamış, sürüne sürüne bana doğru geliyordu. dedim tamam ben yuva bulurum bu ikisine. aldım biri erkek, biri dişi. düşünüyorum ulan kim pitbull besler. sosyopat olmaması lazım ki hayvanları abuk subuk yetiştirmesin. daha o gün içerisinde dişiye bir ev buldum. ama erkeğe bulamıyorum bir türlü. neyse eve geldim. biberon almıştım gelirken, doldurdum sütü, besliyorum bunu. allahım yok böyle bir güzellik. neyse akşam oldu yattım ama köpek sürekli inliyor. delirecem. aldım koynuma, meğersem sıcaklık istiyormuş. öyle uyuduk. o akşam üniversitenin forumunda ilan vermiştim. ertesi gün biri aradı. köpeğe bakabilirim diye ama o gece nasıl bağ kurduysam hayvanla, yok sahip bulundu ona ve vermedim.

    o gün cabbar'ın yeni sahibi olmuştum. adını niye cabbar koyduğumu hatırlamıyorum bile. 1 ay boyunca her gece koynumda uyudu. sevgilim bile geldiğinde, ayrı yatıyorduk. 1 ay sonra tam bir azman oldu. her şeyi çiğniyor, ısıyor, tırmalıyor. yerinde durmuyor hayvan. okuldan eve geldiğimde deli oluyor. allah'ım yok böyle bir tatlılık.
    o yaz 1 haftalığına antalya'ya tatile gidecektim. cabbar'ı arkadaşa bıraktım. gittiğimin daha akşamı çocuk aradı ve bu köpek bir şey yemiyor dedi. dedim olur mu ya mamasına bayılıyor. neyse ertesi günü dönmek zorunda kaldım. ben gittim diye küsmüş. sonra yine eski haline döndü.

    günler, aylar, yıllar cabbar oldu sana tam bir cabbar. ama o bebekliğinden bir şey kaybetmedi. millet ne kadar korku dolu gözlerle bakarsa baksın, herkese kuyruk sallıyor, herkese yılışıyor. tek derdi sevilmek. ama bizim insanımızın ''aamaaan pitbull katil köpek'' yaftasından bir türlü kurtaramadım.

    okul bitti taşınma zamanı geldi. eve döndüm. anneme güç bela kabul ettirdim, cabbar'ı. ama olacak gibi değil. evde zor, balkon ufak, bahçe yok. mecbur vedalaşacaz. 2010'da köye götürdüm. köyde kuzenler filan var. evde bakamıyorum, kendi evime çıkana kadar size emanet bu. neyse bizim köylüler de oo pitbull diye, saçma sapan şeyler yaptırmışlar hayvana. yok bir şeye ısıttırıp, çekiştirmek mi dersin, diğer köpeklerle kızıştırmak mı dersin... duyunca delirdim. hemen aradım bağırdım çağırdım.

    karar verdim eve çıkacam. kendim için değil. sadece köpek için. ev aramaya başladım o arada çok özledim puştu. gideyim bir göreyim dedim. neyse kalktım köye gittim.

    köydeki evin kapısı meydana bakıyor. daha eve gelmeme 40-50 metre kala bu beni bir gördü, delirdi resmen. bütün gün kucağımdan inmedi.
    neyse 2 gün kaldım döndüm istanbul'a... ev bakıyorum hala. bir ev buldum. ev sahibi ile görüştüm, köpek sorun değil dedi. hafta sonu köye gideceğim, cabbar'ı alıp dönecem.
    cabbar güneşli havalarda traktörün altında uyuyormuş. traktör çalışınca kaçıyormuş. bizimkiler tarlaya gideceklermiş yine bir gün. traktör biraz bayırdaymış. bunlar çalıştırmadan traktör kaymaya başlamış, tekerlek cabbar'ın üzerinden geçmiş. hayvancağız kalkmış, 10 15 metre yürümüş ama nafile.
    aradılar anlattılar. 2 gün hiçbir şey yiyemedim. aklıma geldikçe ağlıyorum.
    böyle işte....

    üzerinden 3 yıl geçti. sevgililerim oldu, çok sevdim, çok sevildim. ama hiçbir insan beni, bu hayvan kadar sevmedi. okuldan eve geldiğimde beni deli gibi karşılaması vardı ki dünyalara bedel. ne askerden döndüğümde anam babam karşıladı beni böyle coşkulu, ne de sevgilim dediklerim. 2 saat bile evden uzak kalsam, döndüğümde 3 yıldır yokmuşum gibi deli oluyordu. bu aralar yalnızlıktan mıdır nedir, daha bir özler oldum, oğlumu.

    edit : üşüyoruz reyiz :( http://i.hizliresim.com/Klpr6k.jpg
  • 1495
    fena ters köşe oldum ben sözlük.

    bi kıza aşık oldum. çok zamansız bitti. gözlerine bakmaya, güzel saçlarını koklamaya doyamadan ayrıldık. daha doğrusu; o ayrıldı, ben öldüm...

    yemek yemek istemiyorum, kan ter içerisinde uyanıyorum, bazı zaman geliyor ki ağlamamak için kendimi zor tutuyorum, boğazım düğümleniyor, içim yanıyor.

    "lan sabahtan akşama kadar gaassaray'ı düşünüp vakit geçiriyordum işte, bok vardı aşık olacak" diyorum kendi kendime. sonra onla geçirdiğim saatler aklıma geliyor, pişman olduğum için utanıyorum.

    insan beyninin böyle iradesiz olmasına şaşırıyorum. başka şeyler düşün be allahın belası, evin içinde volta atarken aynı hatıraların gözümün önüne gelmesinden bıktım amk bıktım.

    insan yaşarken de ölüyormuş. ne zaman dirileceğimi bilmiyorum.

    allah sabır versin...
  • 1499
    millet içini dökmüş biz de yazalım birşeyler: sevdik sözlük, biz de çok sevdik. ama bu kodumun dünyasında sadece istemek, istediğini elde etmek için çabalamak yeterli olmuyor bazen. sadece 1 ay kadar beraber olabildik. ardından amiyane tabirle tekmeyi kıçımıza yedik. yaz aşkıydı bizimkisi aslında. ya da karşı taraf öyle görüyordu. ama ben hiç öyle düşünmemiştim lan. kendimi bildim bileli yaz mevsimini sevmem, kışı daha çok severim. demek ki bir bildiğim varmış. şimdi o anıları gözümde canlandırmak, o günleri tekrar yaşayabilmeyi deli gibi isterdim ama olmayacak amk. hayat da hep böyle değil midir zaten. istediklerini sana gerektiğinde vermez, ya geçmişte vermiştir, ya da en alakasız anda.

    neyse şimdi ruh gibi yaşıyorum. okuldan eve, evden okula. halı saha maçı, gezmeler tozmalar, arada kafayı bulmalar falan. hayatımdan pek memnun değilim, ya da bilmem belki de rahatlık batıyodur. haa bir de red alert 2'ye bulaştım. çocukluğumun en iyi oyunuydu amk. oturdum ilkokullu veletler gibi delicesine oynuyorum. unit ready!!!
  • 1500
    tiksiniyorum sözlük. böyle bir ülkede yaşamaktan artık tiksiniyorum. ikiyüzlü insanların hala gevrek gevrek "çaldı ama çalıştı, ülkemiz kalkındı" demesinden tiksiniyorum. bir baba ölen çocuğunun cesedini sırtında çuvalla taşırken diğer bir babanın oğlunu kurtarmak için milyon dolarları birilerinin aralarında pay ederek ortadan kaldırmasına, sıfırlamasına ve bunu hiç birşey olmamış ya da olmayacakmış gibi rahat rahat yapmasından; milyonlarca insanın rızkına göz koymasından tiksiniyorum.

    üniversiteden mezun olduktan sonra 4 ay boyunca iş bulamadım. aç bi' aç gezdim avare avare. elime 3-5 kuruş para geçsin, en azından ailemi bana para yollama boyunduruğundan kurtarayım diye elin ağız kokusunu çektim 16 ay boyunca. 5 yıl boyunca lisans okudum. ne zorluklarla ne mücadelelerle aldım diplomamı. nelere direndim, nelerden taviz verdim tam 5 yıl boyunca. asgari ücretle çalıştığım 16 ay boyunca maaşımıza yapılan 50 liracık zamla sevinçten göbek attığımı bilirim.

    sırf birilerine muhtaç olmamak, ailemi biraz olsun rahatlatmak için.

    gelecek kaygısı yaşıyorum sözlük. çünkü çalıştığım şirket 2 ay önce battı; hepimizin işine son verildi. 2 aydır işsizim. hayatımla ilgili radikal kararlar aldım. bir aksilik çıkmazsa mayısta askere gideceğim. herneyse konu nereden nereye geldi. belki buraya birşeyler yazarsam rahatlarım dedim kendi kendime. nitekim rahatladım da.

    tiksiniyorum kısacası. güzelim ülkemden soğuttunuz beni.

    edit: sadece merak ediyorum, bunun neyini eksiledin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın