• 27
    palavra ürünüdür. gerçekçilik ile yakından uzaktan alakası yoktur.
    herkesin bir şeyler yazdığı ama sonunda bazen tutturma olanağı olan yeni medya düzeni.
    konuyla alakalı olarak ise buna galatasaray sözlük'de dahil olmak üzere,galatasaray kaptanı nam-ı değer sinan güler'e methiyeler düzerken gerçek yüzünü göremeyenler ile doludur.bana çok yakında başımıza gelen bir olaydan sonra reis'in söylediği lafı getirdi aklıma.

    ne istediniz de vermedik
  • 28
    ka$ yaparken göz çikarabilir bazen, yani sneijder vakasinda oldugu gibi sevindirirken ayni anda belhanda ile üzebilir.

    bilgi kirliligi haddinden fazla. 1 delinin 1 kuyuya ta$ atmasi ile 10binler, 100binler birde galeyana gelebiliyor.

    sneijder konusunda bu vesile ile yönetime baski uygulayabildigimize inaniyorum ama ayni zamanda belhanda'ya yapilan hakaretleri de $iddetle kiniyorum.
  • 29
    ülkemizde her şeyde olduğu gibi bokunu çıkararak kullanma eğilimi olduğundan çöplüğe dönmüştür. en tehlikelisi de gerçek hayatta ne kadar asosyal, niteliksiz, kültür yoksunu adam varsa onlara nickname'lerinin altında sahte bir kalkan olmuştur. internet bir haftalığına kesilse aklını yitirecek o kadar adam var ki. sebep ne biliyor musunuz? şu işim var bu işim var değil. kendini iyi, güçlü, karakterli hissedebildiği tek alan burası adamların. o kadar acıyorum ki bazen. bizim sözlükte de bolca görebilirsiniz bunlardan. "giremedim kafayı yiyecek gibi oldum bağımlılık yaptı bilmem ne" yazan bir sürü adam var malesef. hayatları buradan ibaret. galatasaray sözlük adamın hayatının anlamı olmuş; utanacağına gelip övünerek yazıyor bunu. yazık valla yazık. bırak galatasaray sözlük'ü, hayatının anlamı galatasaray olan adam bile benim için en hafif tabiriyle zavallıdır. keşfedin biraz dünyayı. bir şeyler katın kendinize.
  • 30
    sosyal medya üzerinden sağa sola sallayan ergen kitle kadar, sağın solun sözüyle gaza gelip küsen, kızan kitleyi de anlamıyorum. aga sosyal medya budur, ağzı olanın konuştuğu bir yerdir. binlerce takipçi toplayıp sonra aralarından bir kısmının tutumu yüzünden "bana kötü konuştular" diye ağlayacaksan kullanma hiç. yapılan ergenlikleri, hayvanlıkları normalleştirmek değil derdim ama maalesef bu işin "normal"i bu. her yerde böyle. siz hiç ne bileyim bir lebron'ın instagram paylaşımlarındaki yorumları falan okudunuz mu? bunların kendilerini otel odalarında asmaları lazım o zaman. adamların umrunda değil, umrunda olan da sallamıyor hatta baya baya bunlarla eğleniyor da.

    örnek için: https://youtu.be/ANECKdpaS5I
  • 31
    zararları olsa da taraftarın sesini yönetimlere ve futbolculara ulaştırması açısından çok seviyorum. eğer sosyal medya olmasa aydın yılmaz'lar, sabri'ler ve daha niceleri takımda kalacak, kaliteli futbolcular galatasaray'a gelmeyecekti.

    demokles'in kılıcı gibi kulüp yönetimlerinin tepesinde bekliyoruz. herkes ayağını denk alsın. çünkü bu işi kusurları olsa da en iyi kullanan güruh galatasaray taraftarıdır.
  • 34
    arda turan'ın gelmemesi ve denayer'in gelmesi ile sosyal medyadaki galatasaray taraftarının gücünü ilk defa hissetmiş oldum.karınca gibi hepimiz bir tarafından tuttuk ve bu işi başardık. 

    aklıselim bir taraftar grubuyuz. tinerci fanatik veya sansasyonel transferlerle herşeyi unutan taraftar sayımız diğerlerine göre çok az. bu yüzden sosyal medyada mantıklı argümanlar üretiyoruz.

    daha yapacağımız çok iş var gençler. sadece transferler değil, belki hep beraber altyapıya odaklanma, scouting ve başarının pazarlanması konusunda yönetime katkı verebiliriz.

    yazdıklarımız asla boşa gitmiyor bilesiniz.

    edit: aydın yılmaz semih ve sabri'de de etkimiz olmuştur.
    ama sosyal medyanın en büyük etkisi arda ve denayer'de oldu kanımca.
  • 35
    çok güçlü bir mecradır. yerine göre çok faydalı, yerine göre yıkıcı etkisi vardır. ancak bütün bunların ötesinde artık hayatımızın her noktasına girdiği için de silinmeyen bir bellek görevi de görüyor. zira burada yaptıklarımız, paylaştıklarımız maalesef(?) ömür boyu yakamızı bırakmayabiliyor. şöyle ki; dün konya'da saldırıya uğrayan kardeşimize bunu yapanların kimlikleri muhtemelen tamamen ifşa olacak, ki olmalıdır da. hiç bir şekilde yanlarına kalmamalıdır. bundan sonrasında bu lüzumsuzlar hiç ceza almasalar bile, sosyal medya hafızası onlara yeterince sorun olacaktır. en basiti yarın öbür gün bir iş görüşmesine gitseler ve karşılarındaki iş veren bunların isimlerini google'da arattığı zaman ilk karşısına çıkacak sonuçlar bu yedikleri bok olacak. sosyal medyada zaten linç edilecekler ve ediliyorlar haklı olarak. bunların yansımaları da oldukça uzun bir süre hayatlarını etkileyecek. ceza aldıkları takdirde zaten sicillerine işlenecek gasp, darp gibi suçları saymıyorum bile. sadece internet özelinde hayatları oldukça zorlaşacak. böylelerine de hiç üzülmüyorum açıkçası. herkes yaptıklarının karşılığını bulmalı. böyle adilikler kimsenin yanına kalmamalı ve her fırsatta da gözlerine sokulmalı.
  • 36
    yeni bir akimin baslamasi gereken mecra. futbolda siddete hayir mottosyla tum yurtta insanlar tuttugu takimin formasi ile dolassa. memurundan iscisine, ogrencisinden beyaz yakalisina herkes rengarenk dolassa cok guzel olurdu. koyu bir galatasarayli oldugum halde dolabimda 5 6 farkli takimin formasi mevcut. turk takimi olarak iclerinde ibb, trabzon, konya, orduspor var. hepsini de gururla giyerim.
  • 40
    hakikaten çok güçlü galatasaray burada, hatta şuan kulüp sosyal medya üzerinden yönetiliyor, yok derin galatasaray, yok genel kurul, yok liseliler falan filan bunlar hikaye. bir twitter adresi alman yeterli. bir # oluşturman yeterli.

    tudor'u galatasaray'a sosyal medya getirdi, yine tudor'u sosyal medya gönderdi.

    fatih hocayı sosyal medya getirdi kesin olarak.

    şimdi de mesela arda ile fatih hocanın arasını yapıp arda yı yuvasına geri getirmeye çalışıyorlar.

    bu da olursa biat edeceğiz efenim.
  • 41
    köylü kurnazı dursun özbek tarafından galatasaray sözlük dahil bir çok mecrada kiralık kalemler bulundurulan ortam.

    formül basit; savunulacak şahıs hariç çevresindeki herkese gömerek objektif görün ama asla lidere dokunma.

    siyasette de var bunlardan, adı aktroller. başbakanlık yapmış, dışişleri bakanlığı yapmış, hükümet sözcülüğü yapmış, cumhurbaşkanlığı yapmış, bilmem ne bakanlığı yapmış kimsenin dokunulmazlığı yok. kime saldırmak serbest? bir kişi hariç herkese. kim için? o bir kişinin bekası için.
    galatasarayda aktroll değil, öztroll var malesef. buradaki ve diğer mecralardaki öztroller'de yeri gelir can topsakal'ı gömer, yeri gelir, yönetim kurulu üyelerini gömer,i yeri gelir tudor'u gömer, yeri gelir inan kıraç'ı, yeri gelir ünal aysal'ı gömer. dursun mu? o saf ve temiz bir adam yaa! çok iyi niyetli, hep faydalanıyorlar onun iyi niyetinden.

    biz elbette yemiyoruz bunları, yediremezler de.
  • 42
    zaten genel olarak mide bulandırıcı bir ortam ama transfer günlerinde daha da fena oluyor. koca koca adamların dikkat çekmek için yapmadığı maymunluk kalmıyor. sikko muhabirin teki gider emoji koyar, biri gider espriyle karışık mesaj vermeye çalışır. futbolcular desen yok şu hesabı takip etti, şu yorumu beğendi.

    https://www.youtube.com/watch?v=70y7l8UPoq8
  • 43
    burada olan takım fark etmeksizin tüm taraftar hesaplarının ve takipçilerinin yüzde altmışı(adetten rakam vereyim, şahsi fikrim daha yüksek) bok çukuru seviyesidir. yazılanların neredeyse tamamına yakına kolpadır, bok çukuru içeriktir.

    serdar kuzuloğlu'nun sevdiğim bir tespitini de bırakayım:

    --- alıntı ---

    e biz zihnimizin ve zamanımızın kalanıyla ne yapacağız?

    “teknoloji size zaman kazandıracak, artık daha çok boş vaktiniz olacak” dediler ama biz kalan zamanı yine teknolojinin getirdikleriyle dolduruyoruz. ‘like’ peşinde koşarak ya da profilimize dönüp dönüp bakarak zamanı harcıyoruz. yakın gelecekte yeni bir zümre ve sınıf doğacak. bu sınıf teknolojiyle haşır neşir olmayanlardan oluşacak.

    buna ‘organik insan’ diyebilir miyiz?

    elbette. seçkin sınıf ‘organik insan’lardan oluşacak. yakın zamana kadar pastoral yaşamın unsurlarından olan organik beslenme bugün şehirli seçkinlerin ayrıcalığı oldu. köylüler gdo’lu besin alıyor. köylülerin organik yaşamla bağlantıları kalmadı. aynısı teknolojide de gerçekleşecek. alt sınıf teknolojiyle haşır neşir olacak. üst sınıf bu konuda hiç zaman harcamadan belki de gün boyunca telefonuna bakmadan bir hayat yaşayacak.

    ne zaman olacak bu?

    bizim göreceğimiz bir zamanda olacağı kesin. geleceğin en ayrıcalıklı ortamları internetten kopuk olacak. orta sınıfın seçkinlerini teknolojiyle ne kadar haşır neşir oldukları belirleyecek. tatildeyken instagram fotoğraflarınız için kiralanan fotoğrafçılar türedi örneğin. bunlar daha çok orta sınıfın meselesi olacak.

    ya en üst sınıf? instagram hesabı olmayacak mı?

    çoğunun olmayacak. mahremiyetin ve örtülü yaşamın yeni bir formu gelecek. sosyal medyayla meşgul olmak bir fakir eğlencesine dönüşecek.

    --- alıntı ---

    tamamı için:

    https://www.posta.com.tr/...ne-donusecek-2086055
  • 46
    hakikaten boku çıktı. resmen boku çıktı.

    bizim taraftar zaten kullanmayı çok seviyor işsiz gibi. futbolcular da buna çanak tutuyor.

    falcao zaten son 1 haftadır galatasaray ile ilgili ne varsa beğeniyor. şimdi bi de bakayoko çıktı come to galatasaray yazılarını beğeniyor. ya arkadaşlar profesyonel oyuncularsınız. hoşunuza gidiyor olabilir böyle milletin kul köle olması ama atmayın beğeniyi de millet galeyana gelmesin.

    koca koca milyoner futbolcular bile tırrek kezbanlar gibi etkileşim kasıyor yazıklar olsun.
  • 49
    futbol kulüpleri için uçsuz bucaksız mecra.

    son olarak uefa'nın almanya twitter hesabında şapkadan tavşan çıkarabilir/sihirbaz methiyeli paylaşımına konu olmuş kaptanımız selçuk inan.

    https://twitter.com/...773879464841217?s=20

    yabancı hesapların türk sosyal medya kullanıcı kitlesi üzerinden like alma fetişliğinin son halkası.

    ------ uefa kurumsal iletişim departmanında haftalık paylaşım planları toplantısı. ---------------

    ---flashback efekti yer isviçre uefa genel merkezi 2 no'lu toplantı odası.----- (1'de infantino ve alexander ceferin yeni matchfixed işleriyle meşgul.)

    direktör: arkadaşlar planları hazırladınız mı? bakıp hemen onaylayalım.

    uefa offical yöneticisi: efendim biz pazartesi galatasaray'la başlayacağız. falcao kullanalım dedik ama sakat oynamıyor. fatih terim'le ilerleyebiliriz.

    uefa.de yöneticisi: efendim bizde kaptanları selçuk inan'ı tercih ettik. türk arkadaşlarıma sordum kendisini xavi'ye benzettikleri için adını xelçuk diye yazıyorlar. maestro diyende var. şapkalı tavşanlı bir şeyler yaparız.

    uefa europa: çarşamba galatasaray'ın 1934 balkan antantı kupası çeyrek final ilk maç galibiyet yıl dönümü, size de uygunsa did you remember diyelim? (merak edenler olursa böyle bir maç yok. uydurduk bir taraflardan. mevzu galatasaray ve avrupa maçı olunca acaba mı diyor insan haklısınız. * )

    direktör: tamamdır arkadaşlar arta kalan günlere de toplu sonuçları ve özetleri, maç fotoğraflarını paylaşırız. bu haftalık bu kadar yeterli. dağılabiliriz.
    ------
App Store'dan indirin Google Play'den alın