resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 9101
    muhtemelen en azından sakatlanana kadar kesilemeyecektir. normal sartlar altında son 2 mac gosterdiki kendisini birhan dahil herkes ilk 11den edebilir. de jong da belki onun kadar top yapabilir ama en azından daha saglam savunma yapar. fakat bence maalesef ilk etapta harcanacak adam tolga olacak sonra selcuk olurda sakatlık vs yasarsa bir daha kadroya giremez. kendisine bu sezona kadar inandım. ama son maçta bir maç öncesinde kotu oyununu telafi etmeye çalışan sneijderin yarısı kadar hırs ve istek göremeyince benim gözümde kafasında futbolu bitirmiştir.
    umarım guzel bir bonservis ile cine gider orda burakla emekliliğini yaşar. ilk geldigi sezon verdiği katkı unutulmaz. fenerbahce daha iyi durumda iken bizi tercih etmesi de unutulmaz.
    ama o gunlerin hatırlanması icin acilen göz önünden kaybolup takımdan gitmesi lazım ki sonradan galatasaray eski kaptanı selcuk olarak anılsın.
  • 9106
    son yıllarda tüm teknik direktörlerin saygı duyduğunu basınla paylaştığı oyuncu. biz izlerken teknik göremiyoruz, ama teknik direktörü teknik olduğunu iddia ediyor. biz beğenmiyoruz, ama hocaları hep adını en başa yazıyor.
    sanırım ilk kez kendisinin çok sıkı şekilde arkasında durmayan bir hoca ile çalışacak. bu nereden anladım? şuradan;
    ilk kez son akhisar maçında* selçuk inan'a tek duran top dahi kullandırtmadı riekerink. bakın frikikleri geçtim, korner kullanamadı adam. 100 metreden koşup, gelip yine sneijder kullandı. bunun 2 sebebi var muhtemel;

    birincisi her duran topu sneiijder'e vererek sneijder'i sürekli oyunun içinde tutmak. bu şekilde oyuna küsmesini, ya da oyun içinde kaytarmasını engelleyerek rakip için sürekli bir tehdit halinde tutmak.
    ikincisi de selçuk'un takım içindeki yerini yavaş yavaş düşürmek suretiyle adım adım kulübeye doğru kaydırmanın ilk adımını atmak. sonuçta sadece biz görüyor olamayız kötü olduğunu.
  • 9109
    kendisinin de jong ile birlikte performansının artacağını tahmin ediyorum. hem papuç artık pahalı, hem de tüm oklar kendisinin üzerinde. bu hafta da kendisinin performansını ben çoğunluğun aksine beğendim. en azından birazcık silkinmiş.

    kendisine en çok kızanlardan birisiyim ama de jong ile birlikte uyum yakalayabilmeleri için taraftarın da desteği gerekiyor. he böyle vurdumduymaz olmaya, aldığı her topu geriye doğru oynamaya devam ederse de ilk tepkiyi yine ben vereceğim.
  • 9110
    iki yıldır olduğu gibi geçen hafta da leş gibi oynamıştır. kendisini savunanların argümanı olan "koşu mesafesi ve topla buluşma sayısı" bile rezil rakamlara geriledi. keşke 11-12 sezonundaki haline dönebilse ama bu imkansız, bunu görmek zor değil.

    not: 27 ağustos 2016 akhisar belediye spor galatasaray maçında selçuk inan 9.93 kilometre koşup, 69 kere topla buluşmuştur. tolga ciğerci ise 11.31 km koşup, 111 kez de topla buluşmuş.
  • 9113
    bazen insanlara şaşırırsınız. "nasıl, böyle düşünür?" dersiniz. karşınızdaki ile aynı şeyi görüyor, kokluyor, hissediyor ve izliyorsunuzdur ancak bu kadar zıt şeyler nasıl aklınıza geliyor, bir türlü anlayamıyorsunuz. bu entry'nin sonunda muhtemelen bu söylediklerim aklınıza gelecektir.

    arkadaş bana göre selçuk inan 27 ağustos 2016 tarihindeki akhisar deplasmanında özellikle eren çıkıp santraforsuz oynamaya başladığımız ana kadar iyi değil, gayet iyi ve yüksek performans ile oynadı. eren çıktıktan sonraki oyun ise benim nazarımda gayet değişen plana uygun tipolojiye sahip olmayışı ve kötü oyun ile açıklanabilir.

    işin ilginç yanı ben bu düşüncelerimi ilk yarının sonunda yazmıştım. ve tepki almıştım, ancak anlayamıyordum. girizgahda ki söylediklerimi aynen hissediyor ve yaşıyordum. eren çıktıktan sonra sinan'ın gireceğini ve bu sebepten orta sahanın düşeceğini dolayısıyla selçuk'un veriminin düşeceğini öngörmüştüm. yanışdım! daha farklı ve belki de (bence öyle) daha yanlış bir karar ile tahmin ettiğimden çok daha kötü bir oyuna oyunun evrilmesiyle orta saha çöktü. en azından bir taraftan tutturmak hoşuma gitti, gitmedi dersem yalan olur.

    her neyse ilginçliğe dönersek, orada benim tam tersimi düşünüyorsanız futbola bakış açımız ve görüşümüz uyuşamaz, yani tartışmamızın bir zemini olamayacağından manası kalmaz demiştim. televizyonda ki hemen hemen bütün yorumcuları zaten eliyorum. hemen hemen hiç birinin futbol görüşünü beğenmiyor, feyz almıyor ve ses olması dışında takip etmiyorum. ancak sözlükte dahi bir tane düşündüğüme yakın bir analiz görmeyince kendimi sorguladım. maç ile alakalı her türlü aklıma gelen bilgiye bakmaya çalıştım. maçı gözümün önünde tekrar canlandırdım. ama yok, hala aynı kafamdakiler. kafamın içindeki gerçek benliğime sahip ses, izlediğim her türlü net kaynaklı veya değil kaynağa dayanarak gerçekten de bu ülkede spor ve futbolun bilinmediğini haykırıyor. hayır narrkisos değilim. bunu nereden biliyorum? aklıma gelen bu cümlenin dünyada ki en manasız ve mantıksız cümle olduğunu algılama, bu sporu sadece benim gibi izleyen birinden kat ve kat fazla bilen insanların olduğunu hatta bunların önemli bir kısmının sadece benim gibi izleyici olduğunu bilmek gerek. aptallığın lüzumu yok.

    işte bu boşluk hissi çok tuhafmış.
  • 9116
    bu arkadaşa sevimli hayalet diyenler var görüyorum, yapmayın etmeyin arkadaşlar, küçüklüğüme dair hoş bir anı casper, şu adamla eşleştirmeyin, bundan olsa olsa casper'ın abileri olur, hatta o da olmaz onlar agresifti en azından. 5 milyon €'luk teklif geldiyse ve satmadılarsa sözlükçe bu adamlara beddua etmemiz lazım. 5 milyon € lan, hem de xelçuk'a. bu adamlar benden bu alışveriş için akıl sağlığı yerindedir diyerek rapor isteseler vermem. bu resmen evdeki eski her tarafı dökülmüş, üzerine oturunca telleri batan mobilyayı aldığından daha fazlaya satmak gibi bir fırsat, ama yeni mobilya alacak zaman yok diye vermemişler, ver ulan ver, yer minderinde de otururuz biz.
  • 9117
    devre arasında çin'e veya herhangi bir yere satılmasını hoş karşılayacağım sıradan çinko karbon piller gibi olan futbolcu. iyi bir bonservis koparılması lazım, istatistikleri gayet iyi bu arkadaşın, çinliler penaltıdan attığını farketmez zaten.

    ulan selçuk bir ara dileniyorduk sana buralarda, nasıl geldin be bu noktaya? abim gibi seviyordum, öyle rezil ve mücadeleden uzak oynuyorsun ki nefret etme noktasına geldim. umarım sihirli bir değnek değer devre arasına kadar eski günlerine dönersin, yoksa cidden gitmen gerekiyor artık.
  • 9118
    artik nefret objesi haline getirilmesinden gina geldi. bu adam galatasaray kaptani. kotu oynuyor eyvallah da, o noktada o oynamadiginda daha iyi oynadigimiz bir mac da izletemedi bugune kadar takimimiz bize. kotu oynuyorsa teknik direktor bostan korkulugu degil, kendisine alternatifli bir kadro verildi selçuk'u ceker kenara oturtur.

    iddia ediyorum selçuk bugun ayrilsin takimdan, tolga cigerci'yi yer bizim taraftar 5 ayda. cunku bir nefret objesi olmadan mac izleyemez hale geldik. sosyal medya gaziyla bu durum daha da artti maalesef. yoksa selçuk için soylenenler ve daha da agirlari doksanlarda tugay kerimoglu'na da yapilmisti. adam kaçarak uzaklasti sonunda 99-00 sezonunun ortasinda. yillarca da huzurla futbol oynadi. bizde kalsa en geç 2004'te futbolu biraktirirlardi.

    selçuk'a iyi bir teklif gelirse satilsin mi? eh haliyle 31 yasinda bir futbolcuya iyi bir teklif gelirse satalim. kendisinin emeklerini onurlandirarak ama. 5 senede 10 kupa kazandi bu adam galatasaray ile ve bunlarin cok ciddi bir kisminda en bas aktorlerin arasindaydi.
  • 9119
    bir takım kötü giderken mutlaka bir günah keçisi aranır. örneğin bizler sürekli stoperlerin yetersiz olduğunu ve ezbelenmiş bir şekilde sürekli uzun boylu sol stoper gerektiğini söyleyip duruyoruz sanki dünyadaki tüm başarılı takımlar uzun boylu sol stoper ile oynuyorlarmış gibi. önce ne oynamak istediğin önemli, sonrasında bakılır kurulan makinada hangi dişlinin çalışmadığına..

    fenerbahçe kjaer alves ikilisiyle sezona başladı, burada herkes kjaer' e balon dedi. sonra oyun planını bir değiştirdiler, bu kez aynı ikili ligin en iyi savunma ikilisine evrildi. biz sürekli ujfa-semih ikilisini beğendiğimizi söylüyoruz da o ikilinin önünde iyi bir selçuk ve 2 futbolcu gibi oynayan melo, ileride elmander vardı. belki ujfa chedjou ikilisi çok daha iyi bir ikili olurdu o takıma ya da semih-ujfa ikilisi şimdiki takımda kevgire dönerdi.

    yani demek sitediğim bir takım kötü giderken sistemden daha çok oyuncular eleştirilir, günah keçisi aranır bu doğru. yalnız selçuk, takım liderken de hatta şampiyon olurken de eleştirilen bir futbolcuydu. önce bunu bir unutmayın. selçuk, yukarıda söylediğim şeylerin dışına çıkmış bir adam artık. belki ilk eleştiriler haksızdı, takımın durumuna da bakmak gerekiyordu ama artık yaptığı bireysel tercih hatalarının, bireysel yetersizliklerinin makinanın işleyişiyle falan bir alakası yok. istediğin sistemle oyna, bu selçuk yine sırıtır. ağır, dönemiyor, gidemiyor, öz güveni yok... ve tüm bunlara karşı çok yüksek bir maaşı var. kendisinin son şansı 2 maç yedek kalması ve yerine oynayana damın bu selçuk' u aratması(!) ancak o zaman tepkiler biraz diner yoksa artarak devam edecek bu tepkiler. selçuk iyi bile oynasan yine ezilir artık o maaşın altında.
  • 9125
    kendisinin sorgulanmaya başlandığı dönem ile fatih terim'in kendisini milli takıma almamaya başladığı dönemin aynı zamana denk gelmesi herhalde tesadüftür *

    teklif var mıdır yok mudur bilemem ama benim artık kendisinden pek bir ümidim yok performans açısından. çok katkıları oldu zamanında. öyle veya böyle takımımızın kaptanı oldu bir sürü kupa kaldırdı. bence bizdeki misyonunu tamamladı. şu saatten sonra galatasaray'a iyi bir bonservis kazandırmaktan başka bize verecek bir şeyi kalmadığını düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın