9267
kendisine bu mecradan çok çemkirdim, çok eleştirdim ama şu halini görmek içten içe beni kahrediyor. selçuk 2011'deki dirilişimizin sembollerinden biri olduğu için gönlümdeki yeri hiçbir zaman değişmeyecek. maç esnasında bütün sülalesine küfür etsem de, 10 dakika sonra selçuk'a karşı yine yumuşayacağım. yine ilk sezonunda lige attığı o unutulmaz imzayı hatırlayacağım, yine sivasspor'a attığı enfes golü düşünüp duygulanacağım. belki size saçma gelebilir, ama eski görüntülerde selçuk'u trabzonspor formasıyla görmek bile beni rahatsız ediyor. oyun içindeki acizliğine ne kadar kızsam da selçuk'u çok seviyorum.
fakat maalesef selçuk oynadığı oyunun kalitesi bir yana, kişilik özellikleri açısından galatasaray kaptanlığını hak etmiyor. bunları söylemek benim için çok üzücü, ama onun yerinde bülent korkmaz olsaydı o penaltıyı atmazdı. onun yerinde hagi olsaydı o penaltıyı atmazdı. onun yerinde ayhan akman bile olsaydı o penaltıyı atmazdı. şu takımın saha içindeki lideri olmaya niyetli bir adam, penaltı düdüğü çaldığı anda 94 doğumlu bruma'nın elinden tutup penaltı noktasına kendisi götürürdü. milleti oradan uzaklaştırıp "hadi koçum at golünü" diye bruma'ya cesaret verirdi. gol olsaydı bruma'ya ilk o koşardı, gol olmasaydı bruma'nın omzundan tutar "olacak olacak" derdi. fakat selçuk bunların hiçbirini yapmadı. büyük bir hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmek zorundayım.
kendimi bugüne kadar "selçuk iyi oynamıyor ama takımımız için çok önemli bir karakter" diye avuttum hep. o yaz ligi şampiyon tamamlayan ve bizden daha fazla para öneren fener'i reddedip bize geldiği için, hiçbir zaman aptalca bir kırmızı kart görüp takımını yakmadığı için, asla gereksiz top kaybedip rakibe gol pozisyonu ikram etmediği için, her sezon istikrarlı olarak 40+ maça çıktığı için onun diğer oyuncular için iyi bir örnek olacağına inandım. ancak bugün selçuk iyi bir örnek olamadı.
işin kötüsü bundan sonra da iyi bir örnek olabileceğini sanmıyorum. yaşı ve fiziksel özellikleri sebebiyle iyi oynaması zaten imkansız hale gelmişti, şimdi takım içindeki liderlik vasfını da yitiriyor.
bu işin sonu iyi bir yere gitmiyor.
fakat maalesef selçuk oynadığı oyunun kalitesi bir yana, kişilik özellikleri açısından galatasaray kaptanlığını hak etmiyor. bunları söylemek benim için çok üzücü, ama onun yerinde bülent korkmaz olsaydı o penaltıyı atmazdı. onun yerinde hagi olsaydı o penaltıyı atmazdı. onun yerinde ayhan akman bile olsaydı o penaltıyı atmazdı. şu takımın saha içindeki lideri olmaya niyetli bir adam, penaltı düdüğü çaldığı anda 94 doğumlu bruma'nın elinden tutup penaltı noktasına kendisi götürürdü. milleti oradan uzaklaştırıp "hadi koçum at golünü" diye bruma'ya cesaret verirdi. gol olsaydı bruma'ya ilk o koşardı, gol olmasaydı bruma'nın omzundan tutar "olacak olacak" derdi. fakat selçuk bunların hiçbirini yapmadı. büyük bir hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmek zorundayım.
kendimi bugüne kadar "selçuk iyi oynamıyor ama takımımız için çok önemli bir karakter" diye avuttum hep. o yaz ligi şampiyon tamamlayan ve bizden daha fazla para öneren fener'i reddedip bize geldiği için, hiçbir zaman aptalca bir kırmızı kart görüp takımını yakmadığı için, asla gereksiz top kaybedip rakibe gol pozisyonu ikram etmediği için, her sezon istikrarlı olarak 40+ maça çıktığı için onun diğer oyuncular için iyi bir örnek olacağına inandım. ancak bugün selçuk iyi bir örnek olamadı.
işin kötüsü bundan sonra da iyi bir örnek olabileceğini sanmıyorum. yaşı ve fiziksel özellikleri sebebiyle iyi oynaması zaten imkansız hale gelmişti, şimdi takım içindeki liderlik vasfını da yitiriyor.
bu işin sonu iyi bir yere gitmiyor.