9283
17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçı'nda penaltıyı kullanmak isteyen bruma'ya izin vermemiştir.
takım kaptanı olarak bu yaptığını istersem yanlış bulurum. yani yanlış bulması kolay bir hareket. skor 2-0. maçın bitmesine çok az kalmış ve penaltıyı kullanmak isteyen iyi performans göstermiş genç bir oyuncu var. ve ben zaten selçuk'un yedek kalması gerektiğini, hatta aldığı yüksek maaş ve yaşı gözetilerek teklif geldiği anda satılmasının uygun olacağını düşünüyorum. yani oyuncuya da belirli bir antipatim var.
ama öte yandan galatasaray mahalle maçı yapmıyor. penaltıyı yaptıran kullanır diye bir kural yok. oyuncuların bencil isteklerde bulunma hakları belirli ölçülerde. selçuk ne kadar penaltıyı bruma'ya bırakmamakla bencil gözükse de, henüz hiç bir penaltıya talip olmamış bruma'nın ben yaptırdım diyerek penaltı kullanmak istemesi de o kadar bencilce.
evet selçuk şık bir hareket yapıp topu 2 gol atmış, çok mücadele etmiş eren derdiyok'a bırakabilirdi.
haftalardır uzaktan gol arayan ve takımın orta sahasının tüm yükünü sırtına almış tolga ciğerci'ye bırakabilirdi.
takımı sneijder kuruyor dendiği için topu elleriyle götürüp teslim edebilir ve aramızda bir sorun yok mesajı verebilirdi.
hatta kendisi düşünüp topu bruma'ya verebilirdi...
skoru bulmuş olmanın rahatlığıyla bir sürü şık hareket yapardı istese. ama bruma'nın penaltıyı kullanmak istemesini reddetmesini o kadar da yanlış bulamıyorum. genç ve takım için oynaması gereken bir bruma var ortada. buna konsantre olmalı. zaten herkes yaptıklarını takdir ediyor. ama takım içi görev dağalımının bozulması için geçerli bir sebep olmalı. sadece penaltıyı kullanmayı istemek yetmez.
selçuk hem takımın penaltıcısı, hem de kaptanı olarak topu uzatırsa bu bir nedendir.
çok eleştirilen, golü bir türlü bulamayan, golü bulsa rahatlayacak bir forvetsen takım için penaltıyı kullanman bir nedendir...
ama penaltı yaptırmak bence penaltı kullanmak için bir neden değildir. riekerink bey'in dediği gibi bireyler takımdan önemli olmamalı. takım da camiadan önemli olmamalı... o nedenle alt metni takımı hiçe sayan istekleri makul karşılamıyorum.
selçuk inan'ı saha için performansı ile çok eleştiriyorum. bir çoğunuz gibi ben de hiç memnun değilim. özellikle 45 dakika yedek kalması koca hafta boyunca sorun oluyorsa oyuncuya ayrı bir temkinle yaklaşırım. ama bu penaltı olayında en azından bruma'nın kullanmasına izin vermemesini doğru buluyorum. neticede bu adam kötü de oynasa kaptan. takımın belirli dinamiklerinin korunması için bu tarz sorumluluklar almak durumunda. ha diyebilirsiniz ki bencilce bir saikle reddetti. takımı düşünmedi. ben niyet okuyamadığım için bu şekilde düşünmeyi tercih ediyorum, aksini düşünene de yanlışsın diyemem. ortada subjektif bir kanı olduğuna göre bu işin mutlak doğrusunu bilecek tek insan selçuk inan'ın vicdanıdır. rahat olmasını ummaktan başka yapacak bir şey yok...
takım kaptanı olarak bu yaptığını istersem yanlış bulurum. yani yanlış bulması kolay bir hareket. skor 2-0. maçın bitmesine çok az kalmış ve penaltıyı kullanmak isteyen iyi performans göstermiş genç bir oyuncu var. ve ben zaten selçuk'un yedek kalması gerektiğini, hatta aldığı yüksek maaş ve yaşı gözetilerek teklif geldiği anda satılmasının uygun olacağını düşünüyorum. yani oyuncuya da belirli bir antipatim var.
ama öte yandan galatasaray mahalle maçı yapmıyor. penaltıyı yaptıran kullanır diye bir kural yok. oyuncuların bencil isteklerde bulunma hakları belirli ölçülerde. selçuk ne kadar penaltıyı bruma'ya bırakmamakla bencil gözükse de, henüz hiç bir penaltıya talip olmamış bruma'nın ben yaptırdım diyerek penaltı kullanmak istemesi de o kadar bencilce.
evet selçuk şık bir hareket yapıp topu 2 gol atmış, çok mücadele etmiş eren derdiyok'a bırakabilirdi.
haftalardır uzaktan gol arayan ve takımın orta sahasının tüm yükünü sırtına almış tolga ciğerci'ye bırakabilirdi.
takımı sneijder kuruyor dendiği için topu elleriyle götürüp teslim edebilir ve aramızda bir sorun yok mesajı verebilirdi.
hatta kendisi düşünüp topu bruma'ya verebilirdi...
skoru bulmuş olmanın rahatlığıyla bir sürü şık hareket yapardı istese. ama bruma'nın penaltıyı kullanmak istemesini reddetmesini o kadar da yanlış bulamıyorum. genç ve takım için oynaması gereken bir bruma var ortada. buna konsantre olmalı. zaten herkes yaptıklarını takdir ediyor. ama takım içi görev dağalımının bozulması için geçerli bir sebep olmalı. sadece penaltıyı kullanmayı istemek yetmez.
selçuk hem takımın penaltıcısı, hem de kaptanı olarak topu uzatırsa bu bir nedendir.
çok eleştirilen, golü bir türlü bulamayan, golü bulsa rahatlayacak bir forvetsen takım için penaltıyı kullanman bir nedendir...
ama penaltı yaptırmak bence penaltı kullanmak için bir neden değildir. riekerink bey'in dediği gibi bireyler takımdan önemli olmamalı. takım da camiadan önemli olmamalı... o nedenle alt metni takımı hiçe sayan istekleri makul karşılamıyorum.
selçuk inan'ı saha için performansı ile çok eleştiriyorum. bir çoğunuz gibi ben de hiç memnun değilim. özellikle 45 dakika yedek kalması koca hafta boyunca sorun oluyorsa oyuncuya ayrı bir temkinle yaklaşırım. ama bu penaltı olayında en azından bruma'nın kullanmasına izin vermemesini doğru buluyorum. neticede bu adam kötü de oynasa kaptan. takımın belirli dinamiklerinin korunması için bu tarz sorumluluklar almak durumunda. ha diyebilirsiniz ki bencilce bir saikle reddetti. takımı düşünmedi. ben niyet okuyamadığım için bu şekilde düşünmeyi tercih ediyorum, aksini düşünene de yanlışsın diyemem. ortada subjektif bir kanı olduğuna göre bu işin mutlak doğrusunu bilecek tek insan selçuk inan'ın vicdanıdır. rahat olmasını ummaktan başka yapacak bir şey yok...