151
ilk olarak sattığın kadar al bir ceza değil, bir yaptırımdır. teknik olarak iflas etmiş, sürdürülemez düzeyde borç batağına girmiş kulüplerin belirli bir mali disiplin uygulanarak kurtulmasına yardımcı olması için ortaya konulmuştur. dernekler yasası ile yönetilen spor kulüpleri, kendilerine ait olmayan paralar ile ki hatta kulübün kasasında bile olmayan paralarla, uzun vadeli borçlanarak ödeyemeyecekleri sözleşmeler yapmakta ve yönetim süreleri bittiğinde hiçbir sorumluluk sahibi olmadan tüm bu borçları yeni yönetimlere bırakarak gitmektedir. bu da devamlı şekilde büyüyen bir borç batağına düşmek demek. örneğin yılda 50 milyon geliriniz var ancak siz 100 milyon harcama yapıyorsunuz ve bunu her sene yapmaya devam ediyorsunuz. elbette borcunuz da kısa sürede ödenemez hale geliyor. işte sattığın kadar al bu noktada sizin gibi fütursuzca, aptalca harcama yapan yönetimlere engel olabilmek için ortaya konulmuş bir yaptırım olarak ortaya çıkıyor. bu sayede ödeyemeyeceğin borç yapmanı engellemeye çalışıyor. ancak tabi uefa bu yaptırımı ortaya koyarken bizler gibi şark kurnazlarının, bu kuralın etrafından dolanarak eski aptalca harcama düzenlerini devam ettirmeye çalışacaklarını düşünemiyor. bizim sözüm ona çok zeki, akıllı yöneticilerimiz sözleşme şikeleriyle kiraya verdiği ya da sattığı futbolculardan elde ettiği gelirleri kağıt üzerinde şişirerek kulüp kasasına hayali para sokuyor, aynı şekilde satın almalarda bu kez bonservis bedellerini düşük gösterip, maaş ödemesi şeklinde harcama yaparak kuralların etrafından geçiyor. fb gibi kulüpler yöneticilerinin maddi güçleri sayesinde sahte sponsorluklar ile kulübe güya girdi sağlıyor ve bu ve bunun gibi kurnazlıklar ile kuralın etrafından dolanarak yine eski tas eski hamam borçlanmaya devam ediyorlar. sonuçta da hepsinin ortak noktası maddi olarak iflas etmek. halbuki bu yaptırım ve diğer çeşitli uygulamalarla sağlanacak olan maddi disiplin, tamemen bu borç batagi içinde debelenen kulüpler için bir toparlanma şansı olabilirdi. tabi eğer gerçekten kulüplerini seven, aklı başında, rasyonel insanlar yönetim kurullarında olabilseydi.
son olarak da bu şark kurnazı, uyanık geçinen mahluklardan kurtulmadan ki kurtulmak ne kelime çoğu taraftar bu insanların yaptığı hilelerden, sahtekarlıklardan zevk alıyor, kulüplerin maddi anlamda düzlüğe çıkması imkansız görünüyor. sizler de yok uefa bize ceza verdi, onun yüzünden haaland’ı alamadık, yok bilmem kime 2 milyon daha verseydik şimdi kainat şampiyonuyduk falan gibi aptalca argümanlarla mastürbasyon yapmaya devam edin ki yakında taraftarı olacağınız bir kulüp bile kalmayacak zaten bu kafalarla.
son olarak da bu şark kurnazı, uyanık geçinen mahluklardan kurtulmadan ki kurtulmak ne kelime çoğu taraftar bu insanların yaptığı hilelerden, sahtekarlıklardan zevk alıyor, kulüplerin maddi anlamda düzlüğe çıkması imkansız görünüyor. sizler de yok uefa bize ceza verdi, onun yüzünden haaland’ı alamadık, yok bilmem kime 2 milyon daha verseydik şimdi kainat şampiyonuyduk falan gibi aptalca argümanlarla mastürbasyon yapmaya devam edin ki yakında taraftarı olacağınız bir kulüp bile kalmayacak zaten bu kafalarla.