• 126
    ebeveynlerin çocuklarına muhakkak öğretmesi gerekiyor. kendileri bilmiyorsa bile ön ayak olmaları gerekir. bugün profesyonel olarak bu işi yapanlarin çoğu çok küçük yaşlar da başliyor çünkü. ilkokuldayken hafta da bir saat zorunlu olarak herkes sira arkadaşiyla satranç oynardi. şimdi devlet okullarinda bu tarz uygulamalar var mi bilmiyorum ama o 60 kişilik sinifin hiç değilse 20'si bile hobi olarak yetişkinliğinde devam etse bu gençlik için bir kazanimdir. özellikle ilkokullar bu işin başlangiç noktasi olmali.

    şahsen pek iyi değilim ama oyunumu geliştirmek için sürekli yüksek rating'lilerle oynamaya çalişiyorum. dönem dönem belli açilişlara takilip kalma hastaliği mevcut. iki ay önce paso ispanyol oynarken şu an vezir gambiti giriyorum. liiches de 1700'e çıkıp çıkıp düşüyorum eşik atlamak hiç kolay değil. sinir da asansör gibi inip çikiyor puanlar bir süre böyle devam ettikten sonra kaliciliği sağlayabiliyorsun. kisacasi kötü oynadiğim ama sevdiğim oyun
  • 129
    aralıksız 2 saat oynayınca insanın kulaklarını kor alev yapan oyundur. hamleler hep ezbere dayanıyormuş, bütün numara ezberdeymiş diyen bir kesimce aşağılanmaya çalışsa da öyle değildir ve izlemesi çok eğlencelidir. anlamasam da eğlencelidir. oynuyorken de anlamıyorum orası ayrı.

    açılış hamlelerini ve varyasyonları öğrenirsem bi umut puanım artar diyerek, önerisi olan yazarlara bir yeşil ışık kadar uzağım.

    unutmadan şehriyar memmedyarovcuyuz, carlsen gitsin bilgisayarla oynasın. cidden. rahat bırak insanları magnus. haksız rekabet çünkü carlsenin insanlarla oynaması.
  • 132
    türk satrancı hakkında önemli bir detay şu şekildedir.

    https://x.com/.../1835996209980297275

    --- alıntı ---

    aslında her şey 2005 yılında türkiye satranç federasyonu’nun bir kitabın basımıyla ilgili iş bankası’na başvurmasıyla başlıyor. kitapla ilgili görüşmeler yapılırken satranç ve onun özellikle çocuklar üzerindeki etkisi iş bankası yöneticilerini çok etkiliyor. bunun üzerine tarihi bir karar veriyorlar. tam da o sırada a milli futbol takımı dünya üçüncüsü olmanın popülerliğini yaşıyor ve ana sponsorları da iş bankası. banka yöneticileri inanılmaz bir öngörüyle (türkiye’de futbolun nereye gideceğini de muhtemelen tahmin ederek) bu sponsorluğu bitirip türkiye satranç federasyonu’nun ana sponsoru oluyorlar. futbol için ayırdıkları bütçenin tamamını buraya aktarmaya başlıyorlar. işte 2005 yılında başlayan bu iş birliği şu anda bizi uluslararası arenada satranç konusunda dünyanın bilinen ülkeleri arasına sokmuş durumda. iki gündür budapeşte’deyiz. 45. düzenlenen dünya satranç olimpiyatları’nı izlemeye geldik. milli takımımız birbirinden başarılı maçlar çıkarıyor. maç dediğiniz şey 6 saat sürüyor. aynı sandalyenin üstünde, sürekli düşünerek geçen 6 saat. ve fotoğrafta gördüğünüz bu insanlar devletin kendilerine amatör sporcu muamelesi yapmasına, olimpiyatlara katılan diğer sporcular gibi primler yağdırmamasına, ek iş yaparak hayatlarını idame ettirmelerine rağmen buradalar ve bizi temsil ediyorlar. hepsiyle ayrı ayrı gurur duyuyorum ama özellikle ediz ve yağız’a ayrı bir yer açmam gerekli. ediz gürel 2008 doğumlu. 2023 dünya satranç şampiyonası’nda hamle yapan en genç oyuncu olmuştu. dünya kupası gibi dünyanın en iyi satranç sporcularının yarıştığı turnuvada 1. turda büyükusta olan rakibine karşı gösterdiği başarılı performans sonucunda rakibinin 28 hamlede maçı terk etmesi ile dünya satranç gündemine damga vurdu. şu anda burada oynadığı hiçbir maçı kaybetmiş değil.

    yağız kaan erdoğmuş, 2011 doğumlu ve 11 yaşında büyükusta ünvanını aldı. abu dabi satranç festivalindeki başarılı performansı ile 2601 elo puanına ulaşan yağız kaan erdoğmuş, dünya 20 yaş altı sıralamasında ilk 20’ye girmeyi başardı.

    geleceğimiz onların başarısı ve diğer çocuklara örnek olmaları sayesinde çok parlak.

    olimpiyatlarda ilk 10 ülke arasına girmemiz işten bile değil. satranç federasyonu başkanı gülkız tulay inanılmaz bir çaba içinde. satrançta yeteneğin fark edilmesi ve bu spora başlanması 6-8 yaş aralığında oluyor genelde. ama bizim güzide eğitim sistemimiz ilkokulun ilk 4 yılında tüm seçmeli dersleri (satranç dahil) kaldırınca eğitimin içinde resmi olarak yer alamıyor satranç. ne gam. iş bankası’nın desteğiyle şu ana kadar tam 40 bin okulda (zaten 45 bin okul var) satranç sınıfı kurulmuş durumda. bu kadar emek beraberinde de böyle bir başarıyı getiriyor. paris olimpiyatlarında sporcularımızı izlerken hissettiğim duygunun aynısını, aynı gururu dün onları izlerken de yaşadım. tanışmaktan onur, gurur duydum. gelecek için umutlandım. sağ olun, var olun…

    https://gss.gs/0Pp.jpeg

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın