tarih temmuz 2014,
sabri sarıoğlu galatasaray'da kadro dışı bırakılmasının ardından açar ağzını yumar gözünü. her fırsatta ben galatasaray'ın çocuğuyum arabeskliğini yapan adam, torpil yapacak kimseyi bulamamasından dolayı liseli kız edası ile tribe bağlar:
"ayrılığın bu şekilde olması beni kırdı. böylesi yakışmadı. artık mesaj alındı. isterlerse sözleşmemi feshetsinler.
artık kal deseler de kalmam"
tarih temmuz 2015,
sabri sarıoğlu hoca hamza hamzaoğlu'nun direktifi ile takımda tutulup zamlı sözleşme almasının akabinde, kendisini koruyup kollayan allayıp pullayan, belirli aralıklarla "sabri aslandır kaplandır" şeklinde gaz veren kişilerin yönetim ve teknik ekipte olmasının da güveniyle adeta mahalle kabadayısı edası ile ünal aysal, drogba, ribery, taraftar demeden her kesime sallar:
"bizde bir çilek furyası vardı geçti o dönem. hırslı adam lazım. ribery gelmişti ben futbolcu mu sivil mi kestirememiştim. twitter'da bana laf sokan birçok adam karşıma geçse imza atar, titrer. ama o sosyal medya olunca bir güven geliyor onlara. kulüp bana ne ücret vermeyi teklif ettiyse ben de onu kabul ettim. pazarlık yapmadım. cüneyt abi ve mehmet özbek belirledi. ben artık rahatım, bozulmuyorum, sinirlenmiyorum umrumda değil."
görüldüğü üzere bir önceki sene "artık kal deseler de kalmam" diyen liseli kız tribinden eser kalmamış, aslanımız kaplanımız müthiş bir öz güven ve külhanbeyi tavırları ile kılıcını kuşanmış.
neden? çünkü money talks.