kendisini elestirenlerin savundugu argumanlara söyle bir göz atalim ve mumkun oldugunca curutmeye calisalim;
1. "
manchester city'e milyonlarca euro para harcatti ve karsiliginda pek bir basarisi yok :( "
inter takimini calistirdigi döneme hic girmeyecegim cunku adam takimini durum ne olursa olsun, 3 sene ust uste sampiyon yapmis.
sampiyonlar liginde ceyrek finaller görmus ve sansiz maclar neticesinde elenmis. begenirsin, begenmezsin ama
lazio -
roma -
napoli gibi takimlar da o sezon sampiyon olabilirlerdi. o yuzden zaten ustunden neredeyse 10 sene gecmis döneme dönmek istemiyorum. "biz sizi 6-0 yendik" diyen
fenerliler gibi tarihin tozlu sayfalarinda kalmaya gerek yok. biz daha cok
manchester city uzerinde, yani mancini'nin yakin gecmisteki basarilarina veya basarisizliklarina bakalim.
simdi guzel kardesim, sen
arsenal -
liverpool -
manchester united -
tottenham -
chelsea fc gibi takimlarin arasinda,
premier lig gibi ust duzey bir ligde nasil bir kadro kurmayi dusunuyorsun da 60 yil aradan sonra sampiyonlugu elde etmeye calisiyorsun? adam 3 sene ust uste sampiyon yaptigi inter'den gelip, ilk senesinde city'i ilk 5'e sokmus ve chelsea - manu ile birlikte ligin en az kaybeden takimi olmus. sezon basinda 7-8 maclik bir beraberlik periyoduna girmese, belki de sampiyon olacak. cunku diger rakiplerinin 3-4 beraberlikle bitirdigi sezon, m.city tam 13 kez berabere kalmis ve sampiyonlar ligi potasina girmeyi, kendi sahasinda sezonun son macini kaybederek kacirmis. karsisinda
arsene wenger,
carlo ancellotti,
alex ferguson gibi kendini kanitlamis kurt hocalarla yarismis.
m.city'e geldigi ilk sezon söyle bir aciklama yapmis mancini; 'my squad usually play to win, always.... 'my target is to arrive in the top four - but it's my objective, my target. i think it's possible. next seasons we want to win the premier league. yani diyor ki; "benim ekibim kazanmak icin oynar, benim hedefimde takimi ilk 4'e sokmak var ama tabi bu benim kendi hedefim. sanirim bunu basarabiliriz. önumuzdeki sezonlarda premier ligi kazanmak istiyoruz. (2009)"
kisacasi adam dunyanin en zor liglerinden birinde, cok guclu rakiplerin arasinda, geldigi ilk sezondaki vaadettigi hedefini gerceklestirmeye cok yaklasmis ama kendi sahasinda oynadigi son macta kaybettigi 3 puan yuzunden ligi 5nci bitirmis. yine de bir nevi hedefini tutturmus ve verdigi sözu tutmus.
m.city'deki ikinci sezonunda takimini 3ncu yaparak
sampiyonlar ligi potasina sokuyor.
fa cup gibi
ingiltere'nin sampiyonluk kupasi kadar degerli olan kupasini kazandiriyor. keza o sezon m.city ingiltere'nin
en az gol yiyen takimi olurken en cok gol atan 4ncu takim oluyor. ayrica lig ikincisi chelsea ile kafa kafa puana sahip olmasina ragmen
averajla 3ncu oluyor city. ligi siralamada 10-15 arasi bir yerde bitirmeye alismis
orta sira takimim.city'i geldigi ilk sezon 5nci yapip, ikinci sezon
kupa sampiyonu yaparak, ilk uce sokuyor.
m.city'deki ucuncu sezonda takimini ligi ucuncu bitiren
arsenal'e 20 puan fark atarak sampiyon yapiyor. averaj ile sampiyon olmasina, son saniyede maci kazanmasina vs. bakmiyorum ben. neticede sampiyon
mancini yönetimindeki manchester city oluyor. ligin 93 golle en cok gol atan takimi, 29 golle en az gol yiyen takimi, +64 gibi hayvani averaj elde eden takimi yine m.city. 1968'den sonra kazanilan ilk ve toplamda da 3ncu sampiyonluk bu. cok para harcatmis vs geyiklerini birakalim. sence degmez mi 44 yil sonra gelen rekor bir sampiyonluga o harcanan emekler? kaldi ki, ayni sezon
community shield'i de kazanarak camianin gelirlerini de 4'e - 5'e katlamis, duble yapmis mancini. hani inter zamanina bok atiyorsun ya, "
juventus yok,
milan yok" diye... bak premier ligde juventus ve milan'dan cok daha guclu takimlari alt etmis mancini.
m.city'deki son sezonunda ise, yine ligin en az gol yiyen takimi manchester city oluyor. 66 gol ile en cok gol atan 4ncu takim. en az yenilgi alan ikinci takim. ama gecen sezonun digerlerinden bir farki var. gecen sezon premier ligi özel yapan,
alex ferguson'un veda sezonu olmasiydi. vedasini sampiyonluk ile tamamlamak isteyen ferguson'un, sampiyonlugu kimseye kaptirmamak icin cift mesai yaptigi konusuluyordu. nitekim, m.city yine beraberlik sayisindaki fazlaligi nedeniyle ligi ikinci bitirdi.
gelelim mancini'nin city seruvenindeki
uefa kupasi ve
sampiyonlar ligi incelemesine;
öncelikle bilinmesi gereken su; mancini city'e geldiginde amaclarinin
premier lig sampiyonlugu oldugunu ve butun yogunluklarini ve mesailerini bu dogrultuda harcayacaklarini belirtmisti. dolayisiyla avrupa kupalarinda basari, mancini'nin önceliginde
olmayan bir durumdu.
mancini ilk sezonunda takimi 10ncu sirada teslim almisti. o sezon haliyle m.city avrupa kupalarina katilamadi.
ikinci sezonunda gruplarda;
juventus,
lech poznan ve
salzburg ile eslesip gruptan
lider cikti m.city. 3ncu turda
dynamo kiev'e 1-0'in rövansinda 2-0 yenilerek elendi.
ucuncu sezonunda sampiyonlar liginde;
bayern munih,
napolive
villareal ile eslesti. kendi sahasinda bayern munih ve villareal'i rahat gecen city, napoli ile oynanan macta sayisiz gol pozisyonuna girmesine ragmen direkleri gecemedi ve cavani'nin kontradan attigi gole engel olamadi. sansiz bir sekilde napoli'den 1 puan eksigi oldugu icin ust tura cikamadilar. zira grubundaki bayern o sezon napoli'yi 2nci turda eleyen
chelsea ile final oynadi. ancak butun yogunlugunu lige vermis bir mancini icin cok fazla kaybedilmis bir sey yoktu.
sampiyonlar liginde gecen sezon,
ölum grubu olarak adlandirilan gruba dustu m.city. yari finalist
real madrid, finalist
dortmundve kendi sahasinda oldukca etkili olan
ajax ile eslesti. mancini'nin takimi, sampiyonlar liginde 3 beraberlik ve 3 maglubiyet alarak grubu sonuncu bitirdi.
sezon basinda mancini'nin sözlesmesi 5 yil uzatilmasina ragmen, bu sonuclardan sonra kendisinin yetkileri kisitlanmaya ve calisma özgurlugune mudahale edilmeye baslandi. buna ragmen sezonu ikinci sirada bitirmeyi basardi manchester city. parayi gorunce simaran, sampiyonlar liginde sampiyonluk veya her sene lig sampiyonlugu bekleyen city yoneticileri ve taraftarlari arasinda homurdanmalar basladi ve
fa cup finalinde kaybedilen mactan 2 gun sonra mancini ile yollar ayrildi. oysaki mancini, m.city icin sampiyonlar ligi sampiyonlugunu
uzun soluklu bir hedef olarak belirlemisti. amaci premier ligde
istikrarli bir takim yaratmakti. göruyoruz ki mancini bunu kismen basarmis da..
kendisi,
mark hughes'un yerine takimin basina getirilmisti ve o dönem taraftarlar, hughes'in
defansif yonden basarisiz olmasindan ve takimi gereginden fazla atak oynatmasindan sikayet ediyorlardi. zira
mark hughes döneminde m.city, premier liginin en cok gol yiyen takimlarindan biriydi. mancini geldigi ilk sezonda m.city'i ligin en az gol yiyen takimlarindan biri haline getirdi. calistirdigi 4 sezonun toplaminda, ligin en az gol yiyen takimi da m.city olmasina ragmen, bu kez de "defansa cok önem veriyor" diye elestriler aldi mancini. oysaki 4 sezon toplaminda ligin en cok gol atan takimlarindan biri yine kendi takimiydi.
kisacasi mancini, city'de parayi
sonradan gormus simarik taraftarin ve yoneticilerin kurbani oldu.
2."inter'i ve manchester city'i o kadroyla kim olsa sampiyon yapar, sampiyonlar ligini alirdi yeaa"
bunu curutmenin en guzel örnegi
jose mourinho'nun real madrid macerasidir.
ronaldo'lu,
mesut'lu kadro ile sampiyonlar liginde dortmund'dan 4 yemis, ve o kadroya ragmen sadece bir kez sampiyon olmus mourinho. yani bazen takimla ve camia ile kimyaniz tutmayabiliyor. elinizde milyonlarda euro'luk bir takim olsa bile; taktik, teknik ve kimyasal olarak takimla uyusamazsaniz, dunyanin en iyi hocasi da olsaniz basarili olamazsiniz. keza "
barcelona'yi kim calistirsa sampiyon yapar usta" diye dusunulen bir yerde, o kadroyla bayern'e rezil oldu
barcelona. her takim her sene sampiyon olacak diye bir kural yok.
"sneijder'i, drogba'yi aldik, ruya takimiyiz, bu sene 25nci hafta lig biter" diyen futbol cahili tiplerden öyle igreniyorum ki.. su yukardaki sığ argumanin bu söylenenlerden hicbir farki yok.
3."turkiye'de futbol saha disinda oynaniyor, taktik, teknik burada sökmez."
nerem ile gulsem bilemedim. dunyanin en pahali ligi oldugumuz icin butun entrikalar da bu ligde dönuyor degil mi? götu boklu, avrupada tek takim haric hicbir basari olmayan takimlarin oynadigi bir lige, premier ligden ve serie a'dan sampiyon gelmis, oralarda rekorlar kirmis, genc ve dinamik bir hoca geliyor, konustugun lafa bak.. :)
mircea lucescu da geldiginde ayni safsatalarla elestirilmisti. "cok sakin hoca yeaa, saha disina hic karismiyor" diye itin gotune sokmustunuz. "köpekler istedi diye atlar ölmez" diyerek kapagi takip, calistirdigi her iki takimi da o kisitli kadrolara ragmen sampiyon yapti lucescu. sampiyonlar liginde de gucunun yettigi kadar ilerletmisti turk takimlarini. yine de götune teneke baglayip yolladik, gittigi ulkede hala duman attiriyor ortaliga...
4."yeaa mancini hep defansif oynatiyor, futbolu cok sikici aga yeaa"
baska bir kahvehane kulturunden gelen ve
futbol cahili agzi daha. "tarih hatice'leri degil neticeleri yazar". atiyorum 2002 - 1997 - 1973 yillarini iceren örnek sezonlarda; avrupa kupasi,
dunya kupasi veya o sezon ligde herhangi bir takimin oynadigi futbolu hatirliyor musun? hayir... herhangi bi yerde bununla ilgili dokuman sayisi ne kadardir? cok nadir.. peki sonuclarla/neticelerle/sampiyonluklarla alakali bilgileri bulabilir misin? internet sayesinde aninda...
mancini defansa önem veren bir hoca olabilir. ama calistirdigi takimlar ait olduklari ligin cok gol atan ve az gol yiyen takimlari olmus. ben sahsen kendisinin oldukca dengeli bir oyun oynattigini dusunuyorum. hatta biliyorum. zamaninda senin gibi cahiller lucescu'yu da "defansif korkak futbol oynatiyor" diyerek sampiyon oldugu sezon kovmus ve yerine terim'i getirmisti. simdi git bak lucescu basliginda dilenenler yine onlar...
5."futbolcularla arasi iyi degil, sorunlu oyuncularla ugrasmiyor."
adam gayet akli basinda, olgun ve profesyonel bir hoca oldugu icin oyuna ve futbola odaklaniyor. "herseyi ben bilirimci" tayfadan olmadigi icin, kendisi ariza cikarana zaman ayirip, vaktini bosa harcamiyor. "kimse idare edemedi, bak ben nasil idare ediyorum ama.." diye bir egoya da sahip degil. "takim ortada, oynuyorsan gel calis, oynamiyorsan siktir git" diyor kisaca. inter'de sorun yasadigi futbolcu yok. m.city'de ise dunyanin, ne kadar ariza ve sorunlu bir kisilik oldugunu gayet acik ve net bildigi
mario balotelli ile takismis. sence sorun hocada mi yoksa gittigi her yerde ariza cikaran balotelli'de mi? buna ragmen balotelli'yi balotelli yapan adamlardan biridir mancini.
batuhan karadeniz gibi oyuncuyu mancini'ye verirsen, bu adam ugrasmaz boyle sorunlu tiplerle. batuhan'la ancak "ben bilirimci", "kimse yapamaz ben yaparimci", "ben ders almam ders veririmci" mantaliteye sahip, zamani bol olan, bos islerle ugrasmayi seven kisiler ugrasir.
6."biz ne buyuk hocalar görduk,
del bosque'ler geldi,
schuster'ler geldi,
rijkaard'lar geldi,
aragones'ler falan.. ihh..burasi
turkiye birader."
yav he he... kimisinin basinda
yildirim demirören, kimisinin
adnan polat, kimisinin de
aziz yildirim vardi. bu buyuk hocalarin hicbiri
unal aysal tarzinda beyefendi, vizyonu olan (botokslu??) ve son derece kulturlu biriyle calismadi.. o yuzden geciniz...
bir
galatasaray taraftari olarak yeni hocamiz mancini olursa o'na guvenim tam. adam kendini ispat etmis, dunya capinda
elit bir teknik direktor. bu sene bocalayabilir ama
taraftar ve
galatasaray yönetimi olarak arkasinda durulup, rahat bir ortam saglanirsa ligin tozunu attiracagindan ve basarili olacagindan adim gibi eminim...