resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:59
Uyruk:İtalya
  • 255
    az önce gayet iddiali konu$tum. gelmi$tir falan dedim, lafimi geri aliyorum.

    dü$ünsene, $öyle bir dialog geçiyor:

    rb: roberto mancini
    bt: bülent tulun

    --------------------------

    rb: haci seneye, $unu, $unu, bir de $unu isterim, devre arasi da $unu (külliyen yabanci isimler)
    bt: bacanak, o i$ biraz zor i$te, bu sene 6 yabanci, seneye de 5 yabanci oynatabiliyoz en fazla
    rb: $laaps* (bülente atkiyla vurur)
    rb: ne vaktimi aliyonuz lan? ben takimi $ampiyonlar liginde final oynaticam diyorum, sen 5 yabanci diyosun, ben gidiyorum arkada$..
    bt: hmgfs..
    rb: ha unutmadan, atki kalsin, kotuna sokarsin..
  • 256
    umuyorum yönetimden biri çıkıp alınan kötü bir sonucun ardından bunun için "biraz sabır" demez. türkiye ligi şampiyonluğunu sana her sezon neredeyse garanti eden hocayı kovdular şimdi bunun için sabır falan demeyecekler. ünal aysal ilk geldiğinde ne dedi? "başarı, başarı, başarı". ben de bu arkadaştan başarı bekliyorum. o elindeki kadroyla şampiyon olacak ve şampiyonlar ligi grubunda da en kötü 3. olup avrupa liginde yola devam ettirecek. 2 sezon şampiyon yapmış, şampiyonlar liginde çeyrek final oynatmış hocayı kovuyorsan saçma sapan şeyler yüzünden, getirdiğin hoca da en az onun kadar başarılı olacak. sabretmek falan yok.

    bu entry mancini ile ilgili pek olmadı galatasaray yönetimiyle ilgili oldu ama olsun. kendisi 2013-2014 sezonunda galatasaray'ı türkiye ligi şampiyonu yapmak zorundadır. yapamazsa yönetim gider.

    allah kerim fatih terim'den sonraki teknik direktörümüz. ona göre.
  • 257
    ekibi için yıllık galatasaray'dan 4.5 milyon+pirim talep eden italyan teknik direktör.
    kaleci antrenörüne baktım haliyle. hani bizim hayrettin vardı ya. o işte.

    edit: hasan hoca ve ümit hoca aylık 2o bin alıyormuş ilk geldiklerinde. daha sonra zam oldu mu bilmiyorum. tafo'da aynı parayı alıyordur büyük ihtimalle.
    http://spor.milliyet.com.tr/.../1433244/default.htm
  • 261
    eleştirilme verilerini saçma bulduğum adamdır.

    kendisine şu şekilde giydiriliyor:
    'manchester city'yi o kadroyla babam da şampiyon yapar.'
    'inter'i ben de şampiyon yapardım. milan dağılmış, juventus şikeyle uğraşıyordu'.

    peki terim'in farkı ne oldu bu anlamda? o da fenerbahçe şikeyle, beşiktaş mali yapıyla uğraşırken şampiyon olmadı mı?
    rakipler saçmasalak adamlarla oynarken, galatasaray'da mustafa sarp, barış özbek gibi vasat adamların yerine felipe melo, muslera, eboue, drogba, sneijder, riera, selçuk inan, burak yılmaz ile oynamadı mı terim?
    o zaman terim'in yaptığını babam da yapar sizin mantığınıza göre.

    eleştir ama devekuşu misali kaba etin dışarıda kalmasın arkadaş.
  • 262
    kariyerine kesinlikle lafım yok, öyle alelade bir teknik adam değil, dünyaca tanınıyor, yıldız etiketi var ve her açıdan üst düzey fakat tüm bunlar bir kenara, kendisini galatasaray teknik direktörü olarak illa ki kanıtlaması gerekmekte. yoksa geçmişteki başarıları, yakışıklılığı veya taktik dehası bana hiçbir şey ifade etmeyecek.

    işi gerçekten çok zor, sportif anlamda değil fakat psikolojik anlamda ciddi bir enkaz devraldı. bize desteklemek düşer, umarım başarılı olur. frank rijkaard'dan canımız yandı bir kere, haliyle bu tip adamlara insan ister istemez soğuk bakıyor ilk başta. soğukkanlı bir şekilde bekleyeceğim şahsen.

    keşke fatih terim milli takım işine hiç girmeseydi...
  • 266
    kariyerindeki şampiyonluklar, genç yaşı, giyim kuşamı, tipi ile tam ünal aysal'ın sevdiği hocadır. beyaz galatasaraylılar bu tarz avrupai kişilikleri severler. sneijder de bu gruptandır. ekibi ile gelmesi ve ekibine yüksek ücret istemesi kurumsal yapıya uygun olup, profesyonel bir yaklaşımdır. ekibinin fatih terim ekibinden daha güçlü ve ehliyetli olduğu izlenimi verdi. galatasarayın son 1,5 senede oynadığı oyun göze hoş gelmeyen kaos futboluydu. düzelteceğine inanıyorum. bielsa kariyerinin zayıflığı, avrupalı olmaması hatta tipiyle başkanımız tarafından baştan kaybetmişti.
    kendisi yönetimle uyumlu çalışırsa bir de avrupa pasoportluların yabancıdan sayılmama kararı çıkarsa başarılı olacağına inanıyorum. allah yolunu açık etsin. kendisinin galatasarayda başarılı olması demek bizim mutlu olmamız demektir.
  • 267
    kendisini elestirenlerin savundugu argumanlara söyle bir göz atalim ve mumkun oldugunca curutmeye calisalim;

    1. "manchester city'e milyonlarca euro para harcatti ve karsiliginda pek bir basarisi yok :( "

    inter takimini calistirdigi döneme hic girmeyecegim cunku adam takimini durum ne olursa olsun, 3 sene ust uste sampiyon yapmis. sampiyonlar liginde ceyrek finaller görmus ve sansiz maclar neticesinde elenmis. begenirsin, begenmezsin ama lazio - roma - napoli gibi takimlar da o sezon sampiyon olabilirlerdi. o yuzden zaten ustunden neredeyse 10 sene gecmis döneme dönmek istemiyorum. "biz sizi 6-0 yendik" diyen fenerliler gibi tarihin tozlu sayfalarinda kalmaya gerek yok. biz daha cok manchester city uzerinde, yani mancini'nin yakin gecmisteki basarilarina veya basarisizliklarina bakalim.

    simdi guzel kardesim, sen arsenal - liverpool - manchester united - tottenham - chelsea fc gibi takimlarin arasinda, premier lig gibi ust duzey bir ligde nasil bir kadro kurmayi dusunuyorsun da 60 yil aradan sonra sampiyonlugu elde etmeye calisiyorsun? adam 3 sene ust uste sampiyon yaptigi inter'den gelip, ilk senesinde city'i ilk 5'e sokmus ve chelsea - manu ile birlikte ligin en az kaybeden takimi olmus. sezon basinda 7-8 maclik bir beraberlik periyoduna girmese, belki de sampiyon olacak. cunku diger rakiplerinin 3-4 beraberlikle bitirdigi sezon, m.city tam 13 kez berabere kalmis ve sampiyonlar ligi potasina girmeyi, kendi sahasinda sezonun son macini kaybederek kacirmis. karsisinda arsene wenger, carlo ancellotti, alex ferguson gibi kendini kanitlamis kurt hocalarla yarismis.

    m.city'e geldigi ilk sezon söyle bir aciklama yapmis mancini; 'my squad usually play to win, always.... 'my target is to arrive in the top four - but it's my objective, my target. i think it's possible. next seasons we want to win the premier league. yani diyor ki; "benim ekibim kazanmak icin oynar, benim hedefimde takimi ilk 4'e sokmak var ama tabi bu benim kendi hedefim. sanirim bunu basarabiliriz. önumuzdeki sezonlarda premier ligi kazanmak istiyoruz. (2009)"

    kisacasi adam dunyanin en zor liglerinden birinde, cok guclu rakiplerin arasinda, geldigi ilk sezondaki vaadettigi hedefini gerceklestirmeye cok yaklasmis ama kendi sahasinda oynadigi son macta kaybettigi 3 puan yuzunden ligi 5nci bitirmis. yine de bir nevi hedefini tutturmus ve verdigi sözu tutmus.

    m.city'deki ikinci sezonunda takimini 3ncu yaparak sampiyonlar ligi potasina sokuyor. fa cup gibi ingiltere'nin sampiyonluk kupasi kadar degerli olan kupasini kazandiriyor. keza o sezon m.city ingiltere'nin en az gol yiyen takimi olurken en cok gol atan 4ncu takim oluyor. ayrica lig ikincisi chelsea ile kafa kafa puana sahip olmasina ragmen averajla 3ncu oluyor city. ligi siralamada 10-15 arasi bir yerde bitirmeye alismis orta sira takimim.city'i geldigi ilk sezon 5nci yapip, ikinci sezon kupa sampiyonu yaparak, ilk uce sokuyor.

    m.city'deki ucuncu sezonda takimini ligi ucuncu bitiren arsenal'e 20 puan fark atarak sampiyon yapiyor. averaj ile sampiyon olmasina, son saniyede maci kazanmasina vs. bakmiyorum ben. neticede sampiyon mancini yönetimindeki manchester city oluyor. ligin 93 golle en cok gol atan takimi, 29 golle en az gol yiyen takimi, +64 gibi hayvani averaj elde eden takimi yine m.city. 1968'den sonra kazanilan ilk ve toplamda da 3ncu sampiyonluk bu. cok para harcatmis vs geyiklerini birakalim. sence degmez mi 44 yil sonra gelen rekor bir sampiyonluga o harcanan emekler? kaldi ki, ayni sezon community shield'i de kazanarak camianin gelirlerini de 4'e - 5'e katlamis, duble yapmis mancini. hani inter zamanina bok atiyorsun ya, "juventus yok, milan yok" diye... bak premier ligde juventus ve milan'dan cok daha guclu takimlari alt etmis mancini.

    m.city'deki son sezonunda ise, yine ligin en az gol yiyen takimi manchester city oluyor. 66 gol ile en cok gol atan 4ncu takim. en az yenilgi alan ikinci takim. ama gecen sezonun digerlerinden bir farki var. gecen sezon premier ligi özel yapan, alex ferguson'un veda sezonu olmasiydi. vedasini sampiyonluk ile tamamlamak isteyen ferguson'un, sampiyonlugu kimseye kaptirmamak icin cift mesai yaptigi konusuluyordu. nitekim, m.city yine beraberlik sayisindaki fazlaligi nedeniyle ligi ikinci bitirdi.

    gelelim mancini'nin city seruvenindeki uefa kupasi ve sampiyonlar ligi incelemesine;

    öncelikle bilinmesi gereken su; mancini city'e geldiginde amaclarinin premier lig sampiyonlugu oldugunu ve butun yogunluklarini ve mesailerini bu dogrultuda harcayacaklarini belirtmisti. dolayisiyla avrupa kupalarinda basari, mancini'nin önceliginde olmayan bir durumdu.

    mancini ilk sezonunda takimi 10ncu sirada teslim almisti. o sezon haliyle m.city avrupa kupalarina katilamadi.

    ikinci sezonunda gruplarda; juventus, lech poznan ve salzburg ile eslesip gruptan lider cikti m.city. 3ncu turda dynamo kiev'e 1-0'in rövansinda 2-0 yenilerek elendi.

    ucuncu sezonunda sampiyonlar liginde; bayern munih, napolive villareal ile eslesti. kendi sahasinda bayern munih ve villareal'i rahat gecen city, napoli ile oynanan macta sayisiz gol pozisyonuna girmesine ragmen direkleri gecemedi ve cavani'nin kontradan attigi gole engel olamadi. sansiz bir sekilde napoli'den 1 puan eksigi oldugu icin ust tura cikamadilar. zira grubundaki bayern o sezon napoli'yi 2nci turda eleyenchelsea ile final oynadi. ancak butun yogunlugunu lige vermis bir mancini icin cok fazla kaybedilmis bir sey yoktu.

    sampiyonlar liginde gecen sezon, ölum grubu olarak adlandirilan gruba dustu m.city. yari finalist real madrid, finalist dortmundve kendi sahasinda oldukca etkili olan ajax ile eslesti. mancini'nin takimi, sampiyonlar liginde 3 beraberlik ve 3 maglubiyet alarak grubu sonuncu bitirdi.

    sezon basinda mancini'nin sözlesmesi 5 yil uzatilmasina ragmen, bu sonuclardan sonra kendisinin yetkileri kisitlanmaya ve calisma özgurlugune mudahale edilmeye baslandi. buna ragmen sezonu ikinci sirada bitirmeyi basardi manchester city. parayi gorunce simaran, sampiyonlar liginde sampiyonluk veya her sene lig sampiyonlugu bekleyen city yoneticileri ve taraftarlari arasinda homurdanmalar basladi ve fa cup finalinde kaybedilen mactan 2 gun sonra mancini ile yollar ayrildi. oysaki mancini, m.city icin sampiyonlar ligi sampiyonlugunu uzun soluklu bir hedef olarak belirlemisti. amaci premier ligde istikrarli bir takim yaratmakti. göruyoruz ki mancini bunu kismen basarmis da..

    kendisi, mark hughes'un yerine takimin basina getirilmisti ve o dönem taraftarlar, hughes'in defansif yonden basarisiz olmasindan ve takimi gereginden fazla atak oynatmasindan sikayet ediyorlardi. zira mark hughes döneminde m.city, premier liginin en cok gol yiyen takimlarindan biriydi. mancini geldigi ilk sezonda m.city'i ligin en az gol yiyen takimlarindan biri haline getirdi. calistirdigi 4 sezonun toplaminda, ligin en az gol yiyen takimi da m.city olmasina ragmen, bu kez de "defansa cok önem veriyor" diye elestriler aldi mancini. oysaki 4 sezon toplaminda ligin en cok gol atan takimlarindan biri yine kendi takimiydi.

    kisacasi mancini, city'de parayi sonradan gormus simarik taraftarin ve yoneticilerin kurbani oldu.

    2."inter'i ve manchester city'i o kadroyla kim olsa sampiyon yapar, sampiyonlar ligini alirdi yeaa"

    bunu curutmenin en guzel örnegi jose mourinho'nun real madrid macerasidir. ronaldo'lu, mesut'lu kadro ile sampiyonlar liginde dortmund'dan 4 yemis, ve o kadroya ragmen sadece bir kez sampiyon olmus mourinho. yani bazen takimla ve camia ile kimyaniz tutmayabiliyor. elinizde milyonlarda euro'luk bir takim olsa bile; taktik, teknik ve kimyasal olarak takimla uyusamazsaniz, dunyanin en iyi hocasi da olsaniz basarili olamazsiniz. keza "barcelona'yi kim calistirsa sampiyon yapar usta" diye dusunulen bir yerde, o kadroyla bayern'e rezil oldu barcelona. her takim her sene sampiyon olacak diye bir kural yok.

    "sneijder'i, drogba'yi aldik, ruya takimiyiz, bu sene 25nci hafta lig biter" diyen futbol cahili tiplerden öyle igreniyorum ki.. su yukardaki sığ argumanin bu söylenenlerden hicbir farki yok.

    3."turkiye'de futbol saha disinda oynaniyor, taktik, teknik burada sökmez."

    nerem ile gulsem bilemedim. dunyanin en pahali ligi oldugumuz icin butun entrikalar da bu ligde dönuyor degil mi? götu boklu, avrupada tek takim haric hicbir basari olmayan takimlarin oynadigi bir lige, premier ligden ve serie a'dan sampiyon gelmis, oralarda rekorlar kirmis, genc ve dinamik bir hoca geliyor, konustugun lafa bak.. :) mircea lucescu da geldiginde ayni safsatalarla elestirilmisti. "cok sakin hoca yeaa, saha disina hic karismiyor" diye itin gotune sokmustunuz. "köpekler istedi diye atlar ölmez" diyerek kapagi takip, calistirdigi her iki takimi da o kisitli kadrolara ragmen sampiyon yapti lucescu. sampiyonlar liginde de gucunun yettigi kadar ilerletmisti turk takimlarini. yine de götune teneke baglayip yolladik, gittigi ulkede hala duman attiriyor ortaliga...

    4."yeaa mancini hep defansif oynatiyor, futbolu cok sikici aga yeaa"

    baska bir kahvehane kulturunden gelen ve futbol cahili agzi daha. "tarih hatice'leri degil neticeleri yazar". atiyorum 2002 - 1997 - 1973 yillarini iceren örnek sezonlarda; avrupa kupasi, dunya kupasi veya o sezon ligde herhangi bir takimin oynadigi futbolu hatirliyor musun? hayir... herhangi bi yerde bununla ilgili dokuman sayisi ne kadardir? cok nadir.. peki sonuclarla/neticelerle/sampiyonluklarla alakali bilgileri bulabilir misin? internet sayesinde aninda...

    mancini defansa önem veren bir hoca olabilir. ama calistirdigi takimlar ait olduklari ligin cok gol atan ve az gol yiyen takimlari olmus. ben sahsen kendisinin oldukca dengeli bir oyun oynattigini dusunuyorum. hatta biliyorum. zamaninda senin gibi cahiller lucescu'yu da "defansif korkak futbol oynatiyor" diyerek sampiyon oldugu sezon kovmus ve yerine terim'i getirmisti. simdi git bak lucescu basliginda dilenenler yine onlar...

    5."futbolcularla arasi iyi degil, sorunlu oyuncularla ugrasmiyor."

    adam gayet akli basinda, olgun ve profesyonel bir hoca oldugu icin oyuna ve futbola odaklaniyor. "herseyi ben bilirimci" tayfadan olmadigi icin, kendisi ariza cikarana zaman ayirip, vaktini bosa harcamiyor. "kimse idare edemedi, bak ben nasil idare ediyorum ama.." diye bir egoya da sahip degil. "takim ortada, oynuyorsan gel calis, oynamiyorsan siktir git" diyor kisaca. inter'de sorun yasadigi futbolcu yok. m.city'de ise dunyanin, ne kadar ariza ve sorunlu bir kisilik oldugunu gayet acik ve net bildigi mario balotelli ile takismis. sence sorun hocada mi yoksa gittigi her yerde ariza cikaran balotelli'de mi? buna ragmen balotelli'yi balotelli yapan adamlardan biridir mancini.

    batuhan karadeniz gibi oyuncuyu mancini'ye verirsen, bu adam ugrasmaz boyle sorunlu tiplerle. batuhan'la ancak "ben bilirimci", "kimse yapamaz ben yaparimci", "ben ders almam ders veririmci" mantaliteye sahip, zamani bol olan, bos islerle ugrasmayi seven kisiler ugrasir.

    6."biz ne buyuk hocalar görduk, del bosque'ler geldi, schuster'ler geldi, rijkaard'lar geldi, aragones'ler falan.. ihh..burasi turkiye birader."

    yav he he... kimisinin basinda yildirim demirören, kimisinin adnan polat, kimisinin de aziz yildirim vardi. bu buyuk hocalarin hicbiri unal aysal tarzinda beyefendi, vizyonu olan (botokslu??) ve son derece kulturlu biriyle calismadi.. o yuzden geciniz...

    bir galatasaray taraftari olarak yeni hocamiz mancini olursa o'na guvenim tam. adam kendini ispat etmis, dunya capinda elit bir teknik direktor. bu sene bocalayabilir ama taraftar ve galatasaray yönetimi olarak arkasinda durulup, rahat bir ortam saglanirsa ligin tozunu attiracagindan ve basarili olacagindan adim gibi eminim...
  • 272
    kendisine karşı ön yargının sebebi muhtemelen yarım milyar dolarlık manchester city'den gönderilmesidir.

    "o kadar transfer yapıp yarım milyar dolarlık takım kurdu ama başarılı olamadı" sözü hepimizin içinden geçiyordur eminim.
    ancak, zahmet edip kendisinin kariyerini ufaktan bir araştırayım dedim;

    tablo o kadar da karanlık görünmüyor açıkçası:

    - 2001 yılından itibaren 12 senelik süre zarfında 4 farklı takımda görev almış, bu takımlar sırasıyla fiorentina, lazio, inter milan ve manchester city.
    - fiorentina'da 1, lazio'da 2, inter'de 4, manchester city'de 3 sezon görev yapmış, yani kolay lokma değil ve takımlarında görev yaptığı süreler gittikçe artmış ve belli bir standarda ulaşmış;
    - çalıştığı hiçbir takımda sezonu boş geçmemiş, fiorentina ile 1 italya kupası, lazio'da 1 italya kupası, inter'de 3 lig şampiyonluğu, 2 italya kupası ve 2 italya süper kupası, manchester city'de 1 premier lig şampiyonluğu, 1 fa cup ve 1 de community shield kazanmış.
    - italya'da görev yaptığı 7 sezonda toplam 9 kupa kazanarak çalıştığı dönemin en başarılı isimlerinden birisi olmuş,
    - geçen sene şampiyonlar liginde başarısız olduğu gerekçesiyle manchester city yönetimi tarafından görevine son verilmiş, ancak unutulmaması gereken bir faktör var ki o da geçen sene şampiyonlar liginin ölüm grubuna düştükleri... grupta finalist dortmund ve yarı finalist real madrid ile karşılaşmak durumunda kalmışlar, bu grupta 3 beraberlik ve 3 yenilgi almışlar, gruptaki her takımla 1 kere berabere kalmışlar.

    işin aslı, roberto mancini'nin gelmesini istemeyenlerdenim ben de... ancak, adamı yerin dibine sokmanın da manası yok, genç yaşına rağmen kariyerinde toplam 12 kupa yer alıyor. bu durumda kendisine galatasaray serüveninde uzun soluklu başarı dilemekten fazlası gelmiyor elimizden...

    ayrıca italyan ekolünden gelen "savunma güvenliği" doktrinini de galatasaray'a oturtma şansı olursa bizim için ayrı bir artı olur, zira galatasaray, mevcut kadro ve yapısıyla hücum yapma konusunda sıkıntısı olan bir ekip değil, asıl sıkıntı galatasaray'ın takım savunmasında, bu nedenle de bizim için başarı odaklı bir süreç başlayabilir diye düşünüyorum.
  • 275
    şu sözlük bir kere bir şeyi ayarında yapsın ya bir kere. adamı itin götüne soktunuz. mancini lan bu adam mancini. kaçıncı tekrarım bilmiyorum ama aslında bende istememe rağmen şu saçma argümanlardan sonra adamı istiyor konumuna düşcem resmen. allah'tan bazı yazarlar güzel güzel uzun uzun yazmış şimdi o kadar uzun yazmaya gerek yok sağ olsunlar. tabi o yazılar okunuyor mu bilmiyorum? her boku en iyi biz biliyoruz ya mancini kim hıamınıa? ya da o uzun yazıya emek veren ne bok biliyo gibi bi düşünce de olabilir. city o parayla şampiyon olsunmuş. adam premier ligde yav premier lig. harcadığı para takım 0dan kurulduğu için. adamın rakibi manu dediğiniz takım kadrosu kaç para bi hesap edin isterseniz ya da abromoviç'li chelsea rakipleri. yarım milyar dolar harcasan ne yazar? inter'de o yokmuş bu yokmuş bla bla. hele az önce iyice vitesten sallamama sebep olan olay. bu adam problemli bi adam değildir yani futbolcularıyla ilişkisi anlamında. nerenizden sallıyosunuz? neymiş balotelli'yle neler yaşamış? neler yaşamış bi iyice açın okuyun ondan sonra bu adamı eleştirin. filmin son 5 dakikasını izleyip yorum yapmak ne kadar sağlıklı acaba. o deli oğlan balotelli buraya geldiyse herkesten çok belki de bu adamın emeği vardır.

    o kadar istemiyordum ama düşün düşün yok valla bu adam gelirse net başarılı olacak. aha bu entry burda. bu sene bilmem ama 14-15 sezonunda en kötü takım gibi takım hüviyetine büründürecek bizi. tabi o zaman takımın başında kimler olur bunu şimdiden görmek güç aysal yönetimi ve kendisi olursa diyorum.

    sen gel mübarek sen gel. bu kadar bok atıldıysa sen gel. ilk maç kullanacağın şal mı atkı mı ne zıkımsa aynısından bulup aynı şekilde takmayan adam değildir. he niye mi dedin? bilmem öyle işte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın