• 77
    daha önce de yazmıştım tekrar yazıyorum;

    “hırsız içerden olunca kapı kilit tutmaz.”

    normalde beddua etmem kimseye. ama 25 milyon taraftarın hayatını adadığı kulübü batırmaya çalışanların, kulüpten para hortumlayanların allah belasını versin, öbür dünyada iki elimiz yakanızda.

    ulan insanlar galatasaray ile yatıp galatasaray ile kalkıyor. iş yerlerinde, okullarında anasını babasını savunur gibi galatasaray’ı savunuyor. maç izlemek için her türlü çileyi çekiyor, kulübe katkı olsun diye yemiyor, içmiyor, çocuğunun parasından kısıp forma alıyor. niye alıyor? galatasaray için, aşık olduğu takımı için.

    peki o paralar nereye gidiyor? hepimiz biliyoruz cevabını.

    yıllar önce yapılan yatırımlar yok pahasına satılıyor. ben o parayla satıldığına inanıyorum, gerçek rakamı yansıttığına inanmıyorum. umarım o para çoluğunuz, çocuğunuzdan çıkar.

    bu taraftar size hakkını helal etmiyor!
  • 78
    türkiye'de ki her hangi bir kobinin bile kabul etmeyeceği şeyi ülkenin saygın olarak bilinen iş adamları tarafından kabul görüyor.

    ve biz, bu insanların gönül verdiğimiz davayı yönetmelerine ya da hala bu davada yer bulmalarına göz yumuyoruz.

    en çok üzende bu.

    bu olaya imza atan her yöneticinin yanında çiftlik bank mağdurları gözümde birer finans dehası olarak büyüyor.
  • 79
    kimse kusura bakmasın taraftarın da neden olduğu soygundur.

    emlak ve gayrimenkul hakkında en ufak bilgisi olmayan hatta istanbul'da bile ikamet etmeyen taraftara göre riva 1 milyar dolara satılıp messi ile ronaldo gelecekti. hem real madrid tam batacakken antrenman sahasını belediyeye satıp dünyanın en zengin kulübü falan olmuş. örgütlü cahillik bu tip saçmalıklara inanmayı gerektirirdi çünkü ve bizim taraftar da inandı çok şükür.

    bir kere riva dediğiniz yerde arsaların metre kare fiyatları nedir, emsal arazilere ne kadar değer biçiliyor, bunların hiçbirini araştırmadan pc başında riva'ya değer biçtiniz ve burayı satmak isteyen meymenetsizin elini güçlendirdiniz.

    arkadaş istanbul'da bugüne kadar ki en pahalı arsa-arazi zincirlikuyu'daki zorlu center'ın yükseldiği iett arazisiydi ve doların nispeten düşük olduğu bir dönem 800 milyon dolara satıldı. bahsettiğim yer boğaz'ı gören, zincirlikuyu ve gayrettepe gibi plazaların bol olduğu, yanından metro geçen ve çok önemli bir kavşak noktasında bulunan bir yerdi. bu emsal fiyat ortadayken sen elinde hangi veriyle dağ başı riva'yı milyar dolara satacaksın? satamadın da zaten. bu bir.

    gelelim ikinci konuya. tam 20 yıldır gazetede, tv'de, radyoda, internette kısacası her mecrada galatasaray batıyor edebiyatı yapıldı. kulübün kötü ekonomik gidişatında en büyük paya sahip olan canaydın yüzünden riva satılsın söylemi ilk kez gündeme sokuldu. halbuki bunu yapmak yerine tok satıcıyı oynasak arazinin değeri istanbul'un büyümesiyle iyice artacaktı. ama biz ne yaptık riva'yı satamazsak batarız, riva'yı satamazsak kulüp kapanır diye diye arazinin değerini kendi elimizle düşürdük. yahu bir düşünün; ev ararken ilk ne yaparsınız? işleri kötü olan ve nakde sıkışmış müteahhit ararsınız ucuza daire kapatmak için. bu işin kuralı bu. işleri tıkırında olan, karnı tok bir müteahhite gidip 500 binlik daireye 300 bin önerseniz size güler. işte galatasaray da kendisini iflas eden müteahhit gibi gösterip araziyi üç otuz paraya elden çıkardı. taraftar da satılsın da satılsın diyerek buna çanak tuttu. yapılması gereken riva'daki diğer yerlerin satılmasını beklemekti. 10-15 yıl sonra etraf şehirleşince işte o zaman deli paralara satabilirdik riva'yı.

    üçüncü konu da florya. yanlış bilmiyorsam üçüncü havalimanı açılınca atatürk havalimanı kapanacak ve yeni havaalanının bitmesine çok kalmadı. uçakların iniş kalkışında sıkıntı yaşanır gerekçesiyle florya'da kat izinleri kısıtlı. bu nedenle orada yüksek katlı yapı inşa edilemiyor. fakat havalimanının taşınmasıyla beraber kat izinleri yüksek ihtimal esnetilecek ve ortaya inanılmaz bir rant çıkacak. biz kulüp olarak yine salak gibi bunu beklemeden harala gürele florya'yı satıyoruz ve kemerburgaz'da yapılacağı söylenen tesislerden de en ufak bir ses yok. yarın florya'yı boşaltın deseler ne olacak allah bilir. yine oradaki arazinin tapusu da bize verilmeyecek büyük ihtimalle ve sik sok 49 yıllığına kiralanacak. ama kadıköy belediyesi yıllardır en kral arsaları tapusuyla fenerbahçe'ye peşkeş çekebiliyor ne hikmetse.

    kısa kesmek gerekirse olayın boka saracağı canaydın döneminden beri belliyken ısrarla satılsın da satılsın dediniz ve nihayetinde riva bölgesinde elindeki araziyi ilk satan gerizekalı biz olduk. şimdi görün bakın riva şehirleşmeye başladıkça diğer araziler ne fiyatlara gidecek.
  • 81
    dursun ve avanelerinin ve hatta onu seçenlerin, kişisel çıkarları için klübün mallarını birilerine(!) peşkeş çekmesinin sonucudur bu; klüp lisenindir diyen bir zihniyetten bahsediyoruz beyler, biz soğukta takımı desteklerken, maç tarihini bile bilmeyen adamlar bunlar. bundan 5 sene önce point otelin kaç şubesi vardı şimdi kaç şubesi var en basitinden. klübün neyi var neyi yok yeseler de doysalar artık lümpen liseliler. her zaman söylüyorum bu klübe taraftar devrimi şart da işte detaylandıramıyoruz ohal var, göz göre göre elden gidiyor klüp, yazık çok yazık.
  • 83
    riva ve florya arazilerinden en az 3 milyar lira gelir elde etmesi gereken galatasaray şimdilik 1 milyar lira gelire mahkum edilmiştir. aradaki 2 milyar lira'nın nereye gittiğinin hesabını sormak başta mevcut yönetim ve üyeler olmak üzere her galatasaraylı'nın görevidir.

    https://twitter.com/...s/984473830457569280

    sırf riva arazisinde bile kayıp, en az 1 milyar lira'dır.

    bu kaybın sorumlusu söz konusu arsalarda inşaat alanını beklenenden düşük tutan emlak konut. bu işten karlı çıkanlarsa, düzenlenen ihalelerde arsa sahibine verdikleri düşük hasılat paylaşım oranlarıyla hasılattan çok daha büyük bir pay alacak olan yüklenici firmalar.

    galatasaray yönetimi, galatasaray'ın minimum 1 milyar lira'lık kaybından, emlak konut'un sorumluluğundan ve yüklenici firmaların da aşırı karlılığından bahisle mağduriyetini dile getirmeli ve sponsorluk yoluyla bu kurumlardan zararının telafisini istemelidir.

    bu sponsorlukta talep, nakit paradan ziyade, bu kurumların inşaat sektöründeki tecrübesini ve düşük maliyetle iş yapabilme kabiliyetlerini de hesaba katarak, galatasaray'ın proje ya da yapım aşamasında olan inşaat işlerinin bilabedel yapılması olmalıdır.

    yani galatasaray yönetimi, emlak konut ve yüklenici firmalarla masaya oturup, kayıp 1 milyar lirası karşılığında, kemerburgaz tesisleri ve spor salonu projelerinin gerçekleştirilmesini ve de otel inşaatının tamamlanmasını istemelidir.

    kaldı ki bu projelerin toplam maliyeti galatasaray'ın kayıp 1 milyar lirasının dörtte biri bile değildir, hatta beşte, altıda biri bile. üstelik bu işler sponsorluk yoluyla yapılacağından özellikle kemerburgaz tesisleri ve spor salonu işleri için harcadıkları paranın bir kısmını da vergiden düşme imkanları olacaktır.

    riva ve florya arsalarında geliştirilen projeler tamamlandığında toplam hasılat bu düşük inşaat alanlarıyla bile en az 7-8 milyar lira olacaktır. kemerburgaz tesisleri ve spor salonunun maliyeti bu tutar yanında devede kulaktır. ihaleyi kazanan yüklenici firmalar kendi paylarının yüzde birinden bile feragat etse söz konusu işlerin maliyeti karşılanır.

    bu mesele ile ilintili galatasaray için bir diğer hayati konu da kemerburgaz tesisleri tamamlanmadan florya'nın boşaltılmaması meselesidir. bunun için "kemerburgaz tesisleri tamamlanmadan florya'da yer teslimi yapılmayacaktır" şeklinde bir madde florya sözleşmesine mutlaka konmalıdır.

    son olarak bu konuyla ilgili ne zaman yazsam yaptığım bir uyarı var. ali sami yen arazisinin ihale ve yapım sürecinde uygulanan kirli taktik bu arazilerde de kullanılabilir. yani, söz konusu arsalarda beklenen imar değişiklikleri ve inşaat alanı artışı, galatasaray ihaledeki değerler üzerinden payı verilip sistemden çıkartıldıktan sonra yapılabilir. bu durumda galatasaray'ın kasasına girecek milyarlarca lira yüklenici firmaların kasasına girecektir.

    https://twitter.com/...s/951542098431545344

    sami yen arazisi için düzenlenen ihaleyi kazanan firma, toplam hasılatın 1 milyar lira olacağını ve bunun yaklaşık %50'sini arsa sahibi olarak toki'ye vereceğini taahhüt etmişti. ancak ilerleyen süreçte proje tuhaf sebeplerle sürüncemede bırakıldı. sonrasında ihaleyi alan firma işi yapamayacağını bahane ederek arsayı başka bir firmaya devretti. bu malum firma, işin sürüncemede kaldığından bahisle arasa sahibi toki'ye ihaledeki payı üzerinden ödeme yapıp arsayı devralmayı teklif etti ve de bu payı yani yaklaşık 500 milyon lira'yı ödeyerek arsayı devraldı. ne hikmetse bu devirden sonra yapılan yeni imar düzenlemeleri ile arsada önemli inşaat alanı artışı gerçekleşti. bugün söz konusu projeden elde edilen gelir 4 milyar lira'nın üzerinde. yani arsa sahibi olan toki sistemden erken çıkmayıp işin sonuna kadar bekleseydi 2 milyar lira civarında gelir elde edecekti, oysa 500 milyon lira ile yetinmek zorunda kaldı.

    aynı taktik riva ve florya arsalarında galatasaray için de uygulanmak istenebilir. galatasaray yönetimi ve camiası bu konuda uyanık olmak zorundadır. böylesi bir süreç yaşanırsa galatasaray'ı köşeye sıkıştırmak için daha önce olduğu gibi maliye, spk, sgm ve diğer kamu kurumları devreye sokulabilir.

    galatasaray'ın geleceğini kurtaracak riva ve florya sürecine mevcut yönetim başta olmak üzere her camia mensubu sahip çıkmalı. bu konu özellikle taraftar tarafından galatasaray'ın haklarını sorgulayacak şekilde asla gündemden düşürülmemeli.

    https://twitter.com/...s/970362162177826818
  • 85
    dursun aydın özbek tarafından riva ve florya satışından 500 milyon usd geleceği vaadedilen ancak gerçeğin öyle çıkmadığı soygun. genel kurul üyelerine yalan beyanda bulunan şahısa inanarak yetki verenlerin hepsi durumdan şikayetçi. arazilerimizi resmen yok pahasına dursun aydın özbek denen yalancı yüzünden elden çıkardık.

    bu adama güvenip oy verecek misiniz gerçekten?

    (bkz: 26 mayıs 2018 galatasaray seçimli olağan genel kurulu)

    edit: yine olaylar yanlış yönden değerlendiriliyor. konu dursun aydın özbek ne dedi ne oldu. adam bize ve genel kurula ne vaadetti, sonucunda ne elde ettik? yalan söyledi mi söylemedi mi?
  • 88
    devlet garantisinde olması ve protokollerinin imzalanıp gelirlerinin garantiye alınması sebebiyle bu sene "avrupadan men" cezası almamamızı sağlayan projelerdir. proje kişilerin değil galatasaray'ın projesidir. kişiler üzerinden projeleri boklamak yerine bu projeleri en verimli nasıl yürütürüz üzerine kafa yormamız gerekirken, kişiler üzerinden galatasaray'ın geleceğine balta vuruyoruz. artık bırakın ali'yi veli'yi dursun'u mustafa'yı. geriye dönüp kavga etmekten önümüzdeki yolu göremiyoruz.
  • 92
    bu soygunun temel müsebbipi ne dursun özbektir, ne de başka bir yöneticidir. emlak piyasası cayır cayır yanarken, ne yapsan çatır çatır satılırken ünal aysal'a riva ve imtiyazlı hisseler ile ilgili güvenmeyen "gaassaraylılar"dır.

    devir döndü, emlak piyasası çöktü, inşaat sektörü patladı... ünal aysal'ın dediği gibi sadece riva'yı satmak zorunda kalmadık, üstüne florya'yi da ekledik. ne elde ettik? o gün ünal aysal gibi geleceği gören, borçları dövizden tl'ye çevirecek kadar ekonomik gidişatı öngören, kendi şirketinin borçlarını bile kriz gelmeden önce yapılandıran birine teslim etmediğiniz mal varlıklarını dursun özbek gibi birine emanet etmek zorunda kalan kongre üyeleri bu soygunun tek sebebidir.
  • 93
    --- alıntı ---

    emlak konut gyo tarafından ihalesi gerçekleştirilen ve öz er-ka inşaat tarafından toplam 2 milyar 250 milyon tl bedelle kazanılan florya arazisi ihalesinin imza töreni gerçekleştirildi.

    --- alıntı ---

    bize kalan ise 240 milyon tl. yani 45 milyon € !!
    evet yanlış duymadınız. koca florya 240 milyona elden çıkıyor. inanılır gibi değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın