aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 251
    (bkz: #3471802)

    ilk bakışta mantıklı gelen ama şu an gündemdeki sansür yasasına evrilebilecek bir talepte bulunmuş editörümüz.

    vaay sen ne hakla erden timur'u, muslera'yı, fatih terim'i ya da ne bileyim gs taraftarını eleştirebilirsin, o zaman kesin gs'li değilsine evrilebilir bir yetki bu.

    fb tayfada bi ara hep destek tam destek zırvası vardı, aziz'i değil eleştirmek, imada bulunanlar bile banlanıyordu.*

    umarım insanların özgürce görüşlerini yazdığı bu platform da zamanla oraya doğru evrilmez.

    mesela dün erden timur'un yaptığı kurtlar vadisi aforizmalarını eleştirmek, bizlerin başka takımı tuttuğumuz anlamına gelmez. ben açıkcası erden timur gibi bir profile yakıştıramadım mesela o üslubu. abdürrahim albayrak üslubu o çünkü.

    ya da dün resmi sayfamızdan paylaştığımız hatalı istatistikleri (muhatap kurumlarca da teyit edildi) eleştirdiğimizde aha bu kesin fb'li damgası yemememiz gerekir diye düşünüyorum.
  • 254
    doğru düzgün kanıt olmadan, sırf şahsi kanaate dayanarak yazar uçurmak için yetki isteyen; bu doğrultuda yazarların bir kısmından da destek bulan sözlük emekçisi. kendisine galatasaray sözlük'e katkıları için teşekkür etmekle birlikte yazdığı entry ile neden hiçbir şekilde yetki sahibi olmaması gerektiğini kanıtladığını düşünüyorum. ülke öyle bir döneme girdi ki azıcık güç elde eden kendi tayyibistan'ını ilan etmeye kalkıyor, onun peşine takılacak birileri de illa ki bulunuyor.

    ben bunları erden timur'un basın toplantısında kendisiyle aynı fikirde olan biri olarak yazıyorum. kimin galatasaray'ı nasıl sevip destekleyeceğinin bir terazisi yok. kendi terazimizin ayarının da bozuk olma ihtimali her zaman var. bu yüzden biraz sakin olup yetki metki uğraşmak yerine işini yapmasını öneriyorum. hagi'ye de her zamanki sağduyulu yaklaşımından ötürü teşekkür ediyorum.

    (bkz: #3471802)
  • 255
    (bkz: #3471802)

    bence istediği bu yetkiyi alabilir. erden timur'un yaptığı basın toplantısından hareketle ilgili çıkışı yapmış ama o zaman da erden timur'un tepki almasının karşılığı tepki gösterenlerin yazarlığını uçurmaksa, fatih terim eleştirenleri kapıdan içeri sokmamak gerekiyor. çünkü isimler arası kıyas yapıldığında figürlerin gün itibariyle (21.10.2022) ağırlığı bunu gerektiriyor.

    yine günümüzde tepkilerin odağındaki bir başka isimden örnekle; arda turan başlığında son birkaç yılı hariç tutarsak, muhtemelen ezici çoğunlukla onu öven entryler mevcut. son birkaç yıldır tepki gösterenlerin eski entrylerinde övgü varsa bu kez nasıl bir tutum sergilenecek? kafamıza göre tarih miladı mı çekeceğiz, bu tarihten önceki entryler geçerlidir, sonrakiler truvadır diyerek. günümüz türkiyesi'nden tanıdık bir uygulamaya benzettim de o açıdan.

    ne pratikte, ne teoride asla yeri olmayan bir yetki talebi. bahsettiği üzere hagi tarafından da kabul görmemiş zaten. dilerim isimlerden ve zamandan bağımsız, kimse için verilmeyecek bir yetki olur.

    edit: imla.
  • 256
    (bkz: #3471802)

    cok acayip bir entry girmis. tribunde fikru hur vicdani hur galatasaray taraftariyim diye pankart acan galatasaray sozluk'un geldigi noktaya bak.

    her begenilmeyen goruse bu adam fenerli demek cok kolay hatta en kolay sey. bu tarz bir yetkinin ne kadar sacma sapan yerlere gidebilecegini en iyi tc vatandaslarinin bilmesi lazim aslinda.

    https://haber.sol.org.tr/...flari/38387/gs-1.jpg
  • 260
    (bkz: #3471802)

    kendi adıma karşı çıktığım bir entry yazmış yazar. şöyle ki yıllardır sosyal medya aracılığıyla bir şeyler karalayan birisiyim. ancak yıllar geçtikçe geçmişte yazdığım bazı şeyler bana bile saçma, absürt geliyor. fakat abdestimden şüphem yok galatasaraylı oluşumdan da şüphe yok. bu yüzdendir ki yazılan yazılara girilen entrylere bakılarak kim truva kim değil bunun tespiti imkansıza yakındır.
  • 262
    güç her zaman yozlaştırır. mutlak güç mutlaka yozlaştırır. yapmak istediği şeyi tek kişi olarak yapabilmesi mümkün olmamalı. iyi niyetine inanıyorum ancak bu biraz fazla bir yetki.

    dünkü galatasaray basın toplantısı ve twitter postu çok gerekli ama aynı zamanda mantıki açıdan bakınca saçma sapandı. ancak türkiye artık mantık ülkesi olmaktan çıktı. tff ve türevleri de bu dilden anlıyorlar sadece. o yüzden bir grup yazar destekledi, bir grup yazarsa sevmedi. gayet normal.

    her truva şüphesinde sözlükten yazar yollasak yerinde adam kalmaz.

    bir de mesela galatasaraylı gibi olup birilerinin trolü gibi davranan yazarlar var. onları ne yapacağız? hadi onları da atalım…
  • 263
    truva ve ergen yazarlar konusu beni sözlükten soğutan bir hal aldığı için aslında bu konuda tedbire mutlak ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. bu gözler birkaç hafta önce muslera gitsin lokma dağıtacağım diyen, maçın başında veya ligin 3. 5. haftasında okan istifa cümleleri kuran yazarlar gördü bu sözlükte. bu tip söylemleri masum veya fikir özgürlüğü olarak göremiyorum. sonuçta burası galatasaray sözlük. (okan istifa demek evet yeri geldiğinde, yeterli süreyi verimli kullanamadığında, ligde aldığı sonuçlarla bunu hakettiğinde belki hepimizin ortak söylemi olacaktır, kastettiğim daha maç başı kadrolar ilan edildiğinde veya 5 dakikalık maça bakarak yapılan yorumlar ve ligin 3. 5. haftasında zirvedeyken girilen entryler içindir. aynı şekilde verdiğim örnekte muslera eleştirilemez demiyorum. bu üslup galatasaraylı üslubu olamaz diyorum.)

    diğer yandan böylesine radikal bir yetkinin tek kişiye verilmesinin, subjektif kriter ve değerlendirmelerle suistimal edilebileceği, sağlıklı olamayacağının da farkındayım.

    dolayısıyla pivot santrfora tek başına kişisel kanaate dayalı yazar uçurma yetkisi vermek yerine belki objektif kriterler geliştirilebilir düşüncesindeyim. örneğin yazarın son 5 entrysinin çoğunluğu negatifse, moral bozmaya yönelikse, fitneye yol açabilecek nitelikteyse, gerekçesi ne olursa olsun galatasaray menfaatlerine ters düşüyorsa belki bu yazarın yetkilerinin alınma vakti gelmiştir. tabii ki böyle kriterler olup olmadığını bilmeden sadece örnek olarak sunuyorum bu öneriyi.
  • 265
    bkz: #3471802)

    savaş zamanı moderatörü olmak istemesi çok doğal yazardır. galatasaray camiası bu kadar kaos içinde zaman geçirirken aklı selim yazar ve moderasyon ekibinin emek verip değer ortaya koyup bugüne getirdiği bu platformun daha korunaklı olması şarttır.

    şuraya bir fatih terim sözü bırakıyorum. vizyona bak nereye yazsan bam diye oturuyor.

    ''biz bunların hepsiyle savaştık, işin garibi içeriyle de savaştık. o daha da tehlikeli.''
  • 267
    (bkz: #3471802)

    küçük bir sözlük latifesi yaptığınına inanmak istediğim yazar.

    o değil de sözlük yönetiminden gelen ilk niyet okuma temeline oturtulmuş, birlik-beraberlik kılıflı eleştiri yasağı girişimi bu değil tabii ki. 4 nisan 2010 galatasaray sözlük darbesi canlandı bak gözümde. genç ve idealist bir dilenci olarak o günlerde "rijkaard-neeskens türkiye'de avrupai bir sistemle futbol oturtacak" gibi çocukça hayaller peşindeyken bile insanların rijkaard eleştirebilme özgürlüğünü savunuyorduk kendi çapımızda. can çıkıyor da huy çıkmıyor be. neyse, radyonun sesini aç; bak ne çalıyor:

    (bkz: yine de şahlanıyor aman)
  • 269
    saygılı, duygusal, merhametli ve elinden geldiğince adaletli olmaya çalışan bir yazardır. aynı zamanda insandır, dosttur ve adamdır.

    galatasaray sözlük moderasyonlarının tamamı da kibar, saygılı ve ellerinden geleni yapmaya çalışan insanlardır. yetki verilmiş binlerce insanı gözlemlemiş biri olarak oldukça şaşırmış, hatta sevinmiştim yazar olduğumda bu duruma.

    insanlara tahammül edemeyen ve sosyal medyada bir adet hesabı bile olmayan biri olarak, yaptıkları işi 5 dakika yapmam, o da ayrı mevzu...

    (bkz: pivot santrfor insandır)
  • 270
    (bkz: #3471802) sözlükteki rakip takım taraftarlarını kovmak için yetki istemiş moderatör.

    valla ben kendisinin yanındayım. hiç öyle fikir özgürlüğü vs. demeye gerek yok. elbette herkes aynı fikirde olamaz, hatta günü kurtarmak yerine gelecek için şampiyon olmayalım diyen taraftarımız bile olabilir. bunlar gayet normal ve fikir özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilecek şeyler.

    ama bazı eleştiriler, bazı yazılar var ki o kadar zamansız, enerjiyi bozan... yani ilgili şahsın derdini anlıyorsun. anlıyorsun ama işte "fikir özgürlüğü" denilerek perde arkasına saklanılıyor. elimizde galatasaraylılık ölçer yok elbet ama salak da değiliz. kendisine tavsiyem okan buruk istifa, 5. fatih terim dönemi gibi tam da yukarıda bahsettiğim tarzda başlıklara da bakması..
  • 271
    --- alıntı ---
    sözlükte renk yönünden ayrım vardır. sözlük sadece sarı-kırmızı'ya gönül verenlerin barınabileceği bir oluşumdur.
    --- alıntı ---

    sözlük kurallarında açık açık belirtilen bir hususu; hiç bir çıkarı olmadan, gönüllü olarak yapmış olduğu görev ile uygulamak isteyen bir yazarı ve yazar üzerinden sözlüğü sansürcülükle, galatasaray ilkelerine uyumsuzlukla, diktatörlükle, cellatlığa soyunmak istemekle, sözlük yazarlarını fişlemekle suçlamak...

    tarafsız gözle baktığımda, yersiz eğip bükme çabasından başka bir şey göremiyorum.
  • 273
    ben de 1-2 örnekle konuya dahil olmak isterim. galatasaray'da yetişip en üst noktaya ulaşmış futbolcu arda turan'dır. kendisine karşı olan hislerim nefret seviyesinde diyebilirim.
    yine galatasaray'ın tarihindeki en önemli teknik direktör fatih terim'dir. kendisine karşı hislerimin de çok pozitif olduğunu söyleyemem.
    ama bu iki görüşüm yüzünden kimse benim galatasaray sevgimi sorgulayamaz.
    galatasaray'lı olması her insanı bir meleğe çevirmez. galatasaray kültürünün, metin oktay tevazusunun, en temel insanlık erdemlerinin dışına taşan insanları sırf galatasaraylı diye sevmek zorunda değilim.
    bu noktada pivot santrfor kardeşime haddim olmayarak tavsiyem insanların içini okumaya çalışmamasıdır. bir tek hata yapsa bile o bir tek galatasaraylıyı küstürmüş olur ki ne gerek var. adamların içinde galatasaray sevgisi var ki buradalar. ha derseniz ki burada fenerliler var, o da olsun derim. aramızda takılsın ki galatasaray ve fenerbahçe arasındaki o yıllardır anlayamadıkları farkları bizzat tecrübe etsinler. "fikri hür, vicdanı hür" kalıbı bir slogan değil. anlayarak okunursa diğer takımlarla olan farklarımızdan önemli bir tanesi.
  • 274
    (bkz: #3471802)

    bir galatasaray taraftarı gözüyle bakınca kendisine sonuna kadar katılıyorum, aramızda aslan postu giymiş sırtlanlar yok mu, kesinlikle var ve bunlar bizim sözlük deneyimimizi, sözlük keyfimizi baltalamak ile meşguller.

    ancak demokratik, hukuk devleti teamüllerine göre bu düşüncesi son derece yanlıştır; bizim gibi düşünmeyen herkes galatasaray taraftarı olamaz deyip sözlükten uçurarak cezasını kesersek bu kesinlikle adil bir çözüm olmayacaktır, zira masumiyet karinesi diye bir şey vardır.

    kendisine the hateful eight filmindeki şu muhteşem repliği gönderiyor ve buradan kendisine pay çıkararak adalet ve intikam arasındaki farkı özümsemesini umuyorum.

    --- alıntı ---
    şimdi, sen cinayetten aranıyorsun. akıl yürütmem açısından senin yaptığını farz edelim. john ruth seni red rock’a cinayetten yargılanman için götürmek istiyor. eğer suçlu bulunursan red rock halkı seni kasaba meydanında asacak. cellat olarak idamı ben gerçekleştireceğim. eğer bunlar olursa medeni toplumun “adalet” dediği şey yerini bulacak. ancak öldürdüğün kişinin akrabaları ve sevenleri şu an bu kapını dışında olsa kapıyı kırıp seni bu karda dışarı sürükleseler ve seni boynundan assalar buna başına buyruk adalet denir. başına buyruk adaletin iyi yanı oldukça tatmin edici oluşudur. kötü yanı ise yanlışı doğruyla karıştırmaya meyilli oluşudur. senin durumunda değil tabii. senin durumunda bunu hak ettin. ama diğerleri belki de hak etmemiştir. fakat nihayetinde ikisi arasındaki asıl fark nedir? asıl fark benim, cellat. benim için ne yaptığının önemi yoktur. seni astığımda ölümünden tatmin olmam. bu benim için bir iştir. seni red rock’ta asarım, başka bir kasabaya giderim, orada da başkasını asarım. senin boynunu kıran kolu çeken adam serinkanlı bir adam olacak. işte bu serinkanlılık, adaletin özüdür. serinkanlılıkla yerine getirilmeyen adalet adalet olmama tehlikesi içindedir her daim.
    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın