beklerden sonraki en buyuk eksigimiz. hakan sukur'lu yillardan sonra artik galatasaray denince akla hucumde pres yapan, uzun boylu, golculugu kadar arkadan gelenleri de pozisyona sokacak kosulari ve asistleri yapabilen bir santrof gelir. bu galatasaray'in oyun anlayisinin da en onemli parcasini olusturmustur yillar icerisinde. bu sebeple mario jardel gibi bir gol makinesi bile cok sevilmesine ragmen tam olarak ice sinmemistir cunku hakan sukur'e alismis taraftar tekrar
tanju colak tarzina donmeye pek gonullu olmamistir. daha sonra da
umit karan boyu cok uzun olmasa da daha kisitli yeteneklerle santrafor mevkisinde aranan kan olmustur. yakin gecmiste en bayildigimiz ve bugun drogba'dan bile daha cok ozlendigini dusundugum
elmander de yine bu aliskanligin sonucu yuregimize su serpmisti.
burak yilmaz kotu bir futbolcu asla degil. cok da iyi bir golcu denebilir kendisine hatta. girdigi pozisyonlari gol yapma orani oldukca yuksek. mesela
besiktas'a ortasahadan aldigi topla gidip attigi golu
hakan sukur ya da
elmander'in atamama ihtimali cok yuksek. ancak burak yilmaz bizim alisageldigimiz santrafor degil. hatta kendisi zaten santrafor degil! burak yilmaz,
arif erdem rolunde cok basarili ama onu "kral" yapmaya calismak ondan da bizden de kaybettiriyor. bu sebeple forvet arkasi oynadiginda daha verimli olmakta. seneye sag ve sol bek transferlerine oncelik verildikten sonra ilerde basacak, hava toplarini birakmayacak, fizik gucu ile rakip stoperlerle bogusabilecek bir santrafor alinir diye umit ediyorum.