• 501
    dünyanın en tempolu basketbolunun oynandığı ligdir kendileri.
    yaşım da yettiği için 2000li yılların başından itibaren nba'i takip ederim. bu tempo daha ne kadar gelişebilir bilmiyorum ama, sanırım tüm 5 numara pozisyonunda oynayan oyuncular düzenli 3 sayılık atan bir giannis modeline dönüşmeyecekse eğer olabilecek en tempolu oyun modellerinden birini izliyoruz günümüzde. maç başına kullanılan şutlar, üstteki entrylerde de bahsedildiği gibi son yılda orta mesafe şutlarının yok olması ve pozisyon fark etmeksizin herkesin 3 sayı tehdidine dönüşmesi oyunu bu yöne evriltti.
    sanırım son 3 amerikan mutfak programlarından bir tanesinde kaan kural ve inan özdemir de bahsetmişti. aslında bu tempoyu ilk uygulayan model 2000li yılların ortasındaki phoenix suns idi. nash önderliğinde hücum eden ekip, kanatlarda quentin richardson ve joe johnson ile 3 sayı tehlikesi yaratırken pota altında da atletik, muazzam bir patlayıcı güce sahip amare stoudemire ile basketbolseverlere "pace and space" temelinde, göze hoş gelen bir oyun oynuyorlardı. shawn marion, barbosa, raja bell gibi 2-3 numara pozisyonunda oynayan oyuncuların hepsi de bir şut tehdidi yarattığı için, benchten gelen oyuncular da maç içinde aynı etkiyi yaratabiliyorlardı. bu kadro o kadar hızlı, o kadar tempolu bir oyun oynamaya başlamıştı ki ve rakip potaya o kadar çok sayı bırakma eğilimi göstermişti ki amerikan medyası suns'ın oyununa "run and gun" ismi de takmıştı. çünkü o döneme göre şaşılacak çok şekilde 3 sayı denemesinde, şut denemesinde bulunuyorlardı.
    üstelik bu takım 2004-2005 normal sezonunu da 62-20 galibiyet/mağlubiyet zirvesiyle lider kapatıp, playoff yapmıştı. normal sezon mvp'si steve nash olmuştu. amaaaaaaa. bu takımın playofflarda üst üste 2 sene boyunca konferans finalinde 2005te spurs'e (tam bir savunma temeli takım), 2006'da mavericks'e yenilmesi, 2007'de yine spurs'e bu kez konferans yarı finalinde yenilmesi bu felsefenin nba'de diğer takımlarca "başarılı" görülüp benimsenmesinin önüne geçen engel oldu.
    daha sonra o suns takımı dağıldı ve o tempolu "pace and space" temelli oyun bir süreliğine rafa kalktı. 2010lu yılların ortası itibariyle raftaki tozlu noktasından alınıp, doğru oyuncularla, doğru temelle tekrar önümüze sunulduğunda ise bu kez çağ değiştiren bir felsefe olarak nba'in tüm çehresini yeniden değiştirdi.
    curry gibi, trae young gibi logodan şut gönderen oyuncuları, giannis gibi, embiid gibi, brook lopez gibi 3 sayılık deneyen ama 5 numara pozisyonunda oynayan oyuncuları 2000lerde ıslak havluyla, 1990larda kızılcık sopasıyla kovalarlardı. dennis rodman o kızılcık sopasıyla daha fena şeyler de yapabilirdi ama konumuz o değil :)
    açıkçası her iki dönemi de izleyen biri olarak çağa ayak uydurarak bir karşılaştırma yapılmaması gerektiği kanaatindeyim. 2000li yıllardaki spurs-pistons finalleri sıkıcıydı evet, maçta üretilen toplam skor şu anda oynanan bir maçın yarı devresinde üretilen toplam skora eşit olabiliyordu evet, ama o dönemki felsefe buna uygundu. ben wallacelarla, shaq o'neal'la, mutombo ya da alonzo mourning'le günümüz basketbolunu oynayamazdın sonuçta. (utah jazz biraz biraz mehmet okur ile şut atan 4-5 numara kültürü oluşturuyordu aslında 2007'de ama lig genelinde pek yaygın değildi) şu anda elde bulunan nüveyle de beton gibi savunma yapan, pota altını karartan rakibi maç sonunda 80 sayıda tutan bir yapıyı kuramazsın mesela.
    her ne kadar pota altında biraz daha savaşan, ikili mücadeleye giren, post-up oyunu oynayan 4 ve 5 numaralar görmek istesem de, yine de ben günümüz basketbolu temposundan fazlasıyla memnunum. önümüzdeki 10 sene bize ne gösterir bilemem ama bu tempo daha ne kadar ileriye gidebilir ya da gidebilir mi bekleyip görmek lazım.
  • 502
    1. video nba'deki tüm takımların son 10 yıllık dönemdeki (2010-19) en unutulmaz anlarının (her takımdan tek bir an) derlendiği video.
    2. video yine son 10 yılda nba'de yapılan en iyi 100 oyun (son saniye basketleri, spektaküler smaçlar, bloklar, sokulması çok zor şutlar vb.)

    birkaç takımın en iyi anının oklahoma'ya karşı attıkları son saniye basketi olması enteresan bir tesadüf olmuş. ayrıca tyreke evans'ın sacramento adına attığı son saniye basketinin yeri bence ayrı. rasheed'in 2007'de denver'a (iverson ve melo'lu kadro) karşı orta sahanın gerisinden topun kapılarak soktuğu ve uzattığı maçtan sonraki en epik son saniye basketi bence. ayrıca detroit o maçı uzatma sonunda 113-109 ile kazanmıştı.

    1. video: https://www.youtube.com/watch?v=pS036KpTis0

    tyreke evans'ın son saniye basketinin öncesi: https://www.youtube.com/watch?v=n0xJM1Z7kos

    rasheed'in efsanevi son saniye basketi: https://www.youtube.com/watch?v=pXnNZjM9BRc

    100 en iyi oyunluk 2. bir videonun yapılması da aynı takımın birden fazla müthiş anını tekrar hatırlamamızı sağlamış. bence muazzam bir video.

    2. video: https://www.youtube.com/watch?v=t22flliJLTQ
  • 507
    kobe bryant olumu sonrasi herkes sokta. napicaklarini bilmiyorlar. maclari erteleseler,takvimi nasil yapacaklar. butun basketbol dunyasi ozellikle nba suan dagilmis durumda.

    bu olayla alakali birsey ekleme yapmak istiyorum.
    suan kadin universite basketbolun ilerisi icin buyuk yildizi bir kiz var. adi sabrina ionescu ve bugun maci vardi. haberi olunca kiz hungur hungur agliyor. kobe ile arasi cok iyi ve kobe,sabrina icin gelecegin yildizi diyordu. esasinda maca cikmayacakmis. ama telefonla sabrina’nin babasi ariyor ve diyor ki; kobe icin yapacaksin. onun anisina ve sana inandigi icin.

    bizden biraz daha farkli bakiyorlar olaylara.

    ‪ https://www.si.com/nba/2020/01/26/kobe-bryant-death-helicopter-crash-sabrina-ionescu-mourning-oregon‬
  • 510
    şimdi üst üste güzel istatistikler sunacağım.

    bu sezonki istatistiğe göre denenen tüm şutların %38'ini üçlüklerin oluşturduğu ligdir.

    https://pbs.twimg.com/...t=jpg&name=large

    tüm şutların %38'i yayın gerisinden iken orta mesafe şutlarının dramatik düşüşü (bu sezon* %15'ler seviyesinde):

    https://pbs.twimg.com/...g&name=4096x4096

    sezondan sezona üçlük denemelerinin tüm şutlar içindeki yüzdesinin artışının şu anki trende göre devam edeceği varsayıldığında 2025 yılında şutların %50'sinden fazlasını üçlükler oluşturacak.

    https://pbs.twimg.com/...t=jpg&name=large
  • 511
    başta nba olmak üzere -genellikle- abd'ye özgü sporların full halinin izlenebileceği linkler:

    https://www.nbafullhd.com/
    https://nbahdreplay.com/
    https://fullmatchtv.com/ (burada nba, nfl, rugby, formula 1, moto gp, nascar, nfl, mlb gibi tüm sporlar mevcut)

    not: tüm bu web sitelerinde konulan linkler ok.ru uzantılı olduğundan browsec vpn ile hollanda, uk gibi ülkelerin ip'leri üzerinden bağlanmanız gerekecektir.
  • 513
    utah jazz takımında coronavirüs çıkması sebebiyle 2019-2020 sezonu durdurulan lig. utah'ın son zamanlarda maç yaptığı takımlar kendilerini karantinaya alacak.

    https://twitter.com/...958147496497152?s=19

    umarım diğer takımlarda herhangi bir sorun çıkmaz. bu adamlar sürekli farklı takımlarla maç yapıyor ve basketbol temas oyunu. ayrıca basın toplantılarında medya çalışanları ile ve maç önü/sonunda taraftar ile oyuncular etkileşime giriyor. manzara çok daha korkutucu olabilir. insanlar da belki durumun ciddiyetinin farkına varabilir. 'bana bir şey olmaz' düşüncesi çok tehlikeli. böyle düşünen birine gerçekten bir şey olmayabilir ama kendisinden yayılan virüs ile başka insanları tehlike altına sokabilir. neyse, umarım bu virüs bir an önce atlatılır.
  • 514
    geçen hafta maçların seyircisiz oynanabileceğine dair takımlara bilgilendirme yapılınca bay ego lebron james öyle bir şey olursa maçlara çıkmayacağını söylemişti. insan sağlığı söz konusu iken böyle aptalca bir açıklama ancak ondan gelirdi zaten.

    https://apnews.com/...04f3446dbc92cf108bb2

    son olarak rudy gobert'in testinin pozitif çıkması üzerine de tüm lig askıya alındı. şu durumda olması, yapılması gereken bir şeydi. lebron da isterse gidip takvimi takip edip tek başına sahaya çıksın.
  • 515
    2019-2020 sezonunun kesinlikle berbat, unutulması istenen bir yıla dönüştüğü dünyanın en iyi basketbol ligi. zaten nba tarihinin efsanesi, adını tarihe altın harflerle yazdırmış bir basketbolcu olan kobe bryant ani ve şok edici vefatının ardından ligin bu senesi, ağızlarda bir miktar buruk tat bırakan yapıya bürünmüştü. ama şimdi global bir sorun olan covid-19 tip corona virüsünün nba oyuncularına, onların yerel tarihine göre, 11.03.2020'de bulaştığının tespit edilmesi ile beraber lig tamamen çalkalanmış ve son çare olarak da lig aktiviteleri süresiz olarak durdurulmuştur.
    şu anda rudy gobert'in testleri pozitif çıktı yalnızca. ama "hand shaking" kültürünü bu kadar seven, basketbol gibi yakın bir temasın olduğu (hele de gobert'in pozisyonu düşünüldüğünde daha da temaslı olduğu) sporda ne yazık ki bu hastalığın farklı basketbolculara da bulaşmış olma ihtimali fazlasıyla yüksek.
    kaan kural ligin minimum 2 ay süre ile durdurulup ardından iyi bir ortam olursa ligin playofflarla yeniden başlatılabileceğine dair tweet attı. fakat bu sağlıksal sorunun önüne nasıl geçilebilir bilmek çok güç. en son 2011-2012 sezonunda lokavt uygulamasına geçildiğinde maçlar oynanmamış idi. o zamandan beri böyle ekstrem bir durumla karşılaşılmamıştı. hele hele toplu iş sözleşmesi anlaşmazlıkları dışında, bu tarz sağlıksal bir olaydan dolayı erteleme kararı sanırım hiç olmamıştı.
    elbette sağlık ile ilgili bir durum olduğu için lafını etmek bile doğru olmayabilir ama lig faaliyetlerinin durdurulması ile beraber playoff yapma ihtimali imkansıza yakın olan atlanta hawks'ın oyuncusu vince carter da kariyerinin son maçına çıkmış olabilir. bilmeden kariyerinin son maçını oynamış olmak da kötü bir duygu olmuştur diye tahmin ediyorum. 90lı yıllardan kalan ve 3 farklı "decade"de forma giyen son basketbolcu da kariyerine böyle bir ortamda nokta koymuş olabilir.
    umarım bu kaos ortamı mantıklı çözüm yollarıyla kontrol altına alınabilir ve sadece nba özelinde değil, tüm dünya genelinde bir nefes alma artık söz konusu olabilir.
  • 518
    eskiden takip ederken büyük bir keyif aldığım
    fakat, 2010 sonrası izlerken zevk alamadığım amerikan basketbol ligi.
    sebebine gelince...
    artık o kadar şov tabanlı bir lig oldu ki, gerçek fiziksel mücadele göremez olduk.
    play-off'larda bile elini kolunu sallayarak içeri giren, hiçbir temas almadan oynayıp 50 sayı, 10 ribaund, 10 asist yapıp bununla övünen oyuncular var.
    bu dönemki nba'in iki temel özelliği var:
    hız ve bireysel kahramanlar
    halbuki bu lig eskiden özellikle bazı takımların gerçek manada çok sert oynadığı, play-off zamanı gerçekten herkesin kıran kırana mücadele ettiği ve gerçek winner oyuncuların her şeye rağmen oyunu domine ettiği dönemlerdi.
    mesela 80'lerin sonuna damga vuran detroit pistons takımı inanılmaz savunmacı ve sert bir takımdı, takım olarak bad boys olarak anılıyorlardı.
    chicago bulls sırf bu takımı yenebilmek için ekstra çalışmış ve o dönemin oyuncuları ekstra güçlenerek sahaya çıkmıştır.
    yıldız oyuncular yine bir şekilde fark yaratıyordu ancak, bu dönemki gibi elini kolunu sallayarak triple double istatistikleriyle oynamıyorlardı.
    şimdiki oyuncular da çok yetenekliler ancak, gerçek bir mücadelenin içinde değiller.
    savunma takım halinde yapılmıyor.
    ikili sıkıştırmalar, savunma rotasyonları çok az...
    ligin yapısı yıldız oyuncuların isolation oyunlarına ve süper kahramanmış gibi görünmelerine evrilmiş durumda.
  • 525
    playoff yarışından elenmiş takımların dışında kalan 22 takımla devam edece lig. 24 temmuzda bir hafta sürecek hazırlık maçlarının ardından 31 temmuz'da (bize göre 1 ağustos sabahı) yeniden başlıyor. maçlar orlando'da oynanacak. katılan takımlar için 8 maçlık yeni bir fikstür oluşturuldu ve maçlar o fikstüre göre oynanacak. 8 maçın ardından da bilindik playoff formatına geçilecek.

    bu süreçte coronavirüse yakalanan olursa turnuva dışında kalacak ki bunun son örneği milwaukee bucks'tan bledsoe oldu. ayrıca lakers'ta avery bradley katılmayacağını açıklamıştı üstüne bir de rondo'nun sakatlığı geldi. pelicans'ta zion williams'ın ailevi meselelerden maçlar hatta tüm turnuvayı kaçırabileceği söyleniyor.

    tuhaf bir geri dönüş bizi bekliyor. futbol sezonunun tam bittiği ve sportif faaliyetlerin çok azaldığı bir dönemde ilaç gibi geleceğini düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın