resim
Mustafa Cengiz
Görev:Başkan
Doğum:25.12.1949
Ölüm:28.11.2021 (71)
Uyruk:Türkiye
  • 1830
    yapması gereken tek bir şey var, demirören’in football leaks skandallarını belgeleriyle birlikte tüm türkiye’ye anlatmak.

    bugün olağanüstü toplantı yaptıktan sonra çarşamba günü basın toplantısı yapacağını ve önemli açıklamalar yapacağını söyle başkan. bırak takım salı gününe kadar şampiyonlar ligi maçına odaklansın, o güne kadar da hazırlığını yap. pazar günü oynanacak beşiktaş derbisine kadar zaten futbol gündemde kalacak, yıldırım demirören hakkında yapacağın açıklamalar, beşiktaş camiasının da dikkatini de toplar. bu işin içinde beşiktaş’ın soyulması var, menajerlerin kurduğu yolsuzluk ağı var, ali koç var, milli takım var, hakemler var. tüm bunları cesaretle açıklarsan, yanına beşiktaşlıları da bu düzenden bıkan diğer futbol severleri de alıp galatasaray ile uğraşan herkesi yıkarsın. aksi halde şu andaki sorunlar, kulüpler arası kavga ile, federasyona göstermelik tehditler ya da içi boş açıklamalar ile çözülmez.

    bu kirli düzenin oyuncuları medyayı kontrol ediyor, tetikçi gazetecileri ve paralı köpekleri ile diledikleri gibi algı operasyonu yapıyor olabilir. ancak senin elinde bu savaşta kullanman gereken çok daha büyük bir güç var, o da galatasaray başkanlığı makamı. galatasaray başkanının söyledikleri, özellikle böyle bir dönemde, tüm türkiye tarafından duyulur. yanında 30 milyon taraftar var. bir kez ok yaydan çıktıktan sonra açıklamalarına yandaş medya tarafından sansür getirilirse de bu olay gündeme geldikten sonra bizi çok daha haklı duruma getirir. derbi sonrasında çık, maçın sıcaklığıyla tekrar gündeme getir, o güne kadar duymayan kalmışsa bile öğrenir.

    ondan sonra federasyon belki sana hak mahrumiyeti cezası verir, zaten veriyordu, bundan sonra da verecek. belki federasyonun hakemleri sahada galatasaray’a haksızlık yapar, zaten yapıyor, bundan sonra da yapacak. puan tablosunda liderlikten uzaklaştığımız ve taraftarın haksızlıklar karşısında maçları izlemeyi bıraktığı ve hatta ligden çekilmeyi konuştuğu bir ortamda bu sezon şampiyon olmasak da olur, altyapıdan gelen gençleri oynatırız, galatasaray ruhu ile yetişmiş olurlar.

    artık bunların yapabilecekleri başka hamleleri kalmadı. yönetimimiz zaten şeffaf ve dürüst, fatih terim’in 30 yıl önceki vukuatları da çoktan eskidi. galatasaray’ın üzerine daha fazla gelmeleri, suyu tehlikeli bir biçimde bulandırmak ve tepedeki insanları seçimler öncesinde rahatsız etmek olacağının da farkındalar. en uç örnek olarak galatasaray’a kayyum atayacak olsalar, bunu bugün galatasaray’ın kötü yönetildiğini ya da borçlarını bahane gösterebilirler belki ama onların yolsuzluklarını ortaya çıkardıktan sonra galatasaray’a dokunmaya cesaret bile edemezler çünkü o gün yalnızca galatasaray değil bu ülkede zorbalıkla mücadele ettiğini bilen milyonlarca insan galatasaray’ın arkasında durur. 80 milyonun tamamı, sen her maç sonrasında konuştuğunda, galatasaray başkanının ''hakem hataları, taç, korner, rakibe temas'' tartışmaları yaptığını değil ''yolsuzluk, vergi kaçakçılığı, şike, kara para aklama, menajer mafyası''nı karşına aldığı için bir haklılık mücadelesi verdiğini ve bu yolda güç sahipleri tarafından mağdur edildiğini görsün. namussuzların tekerine çomak soktuğumuz ve onlarla mücadele ettiğimiz için başımıza bunların geldiğini bilsin.

    menajerlere savaş açtığın için forvet transferi yapamadık. fatih terim, federasyona savaş açtığı için sahada hakkımız çalındı. savaş baltaları zaten çoktan çıkarıldı. şimdi elinde büyük bir koz var ve bunu kullanmak zorundasın. dursun’u devirdiğin gibi bu kahpe düzeni de yıkabilirsin. yak o namert köprüsünü başkan!
  • 1831
    az önce yaptığı açıklamayla maalesef tarafımı ve galatasaraylıları pek tatmin etmeyen galatasaray başkanıdır. yine olayı 2 hafta öncesine sardı, fenerbahçe maçında olanlardan bahsetti, birazcık football leaks'ten bahsetti, 2002 dünya kupasıdan bahsetti, 2008 avrupa şampiyonası dedi, yani dedi de dedi. başkan zaten bunları dün akşam maçtan sonra da söyledin, yetmedi fener maçında da söyledin taraftar doğal olarak senden daha farklı açıklamlar bekliyor.

    sonuç 5 dakikalık hiç bir şey ifade etmeyen bir basın toplantısı oldu. gönül isterdi ki; daha agresif bir dil kullanmasıydı başkanın göze göz dişe diş demeliydi, zaten kılıçlar çekileli çok oldu.bundan sonra olaylar inceldiği yerden kopacak gidişat onu gösteriyor.

    bir de hafta içi bu penaltı pozisyonunu değerlendirecekmiş tff'den lehimize bir karar elbete çıkmayacak hakemlerin arasında geçen konuşmaları tabii ki yayınlamayacaklar, ortaya hakemleri atacaklar, 2 hakemden biri (en iyi ihtimalle) düdüğünü asacak tff de çıkıp işte böyle gerekeni yaptık der 2 hafta sonra her şey unutulur 3 hafta sonra da başka bir takım isyan eder bu kısır döngüde böyle uzar gider.
  • 1833
    melo+sneijder+eren'den iyi herhangi bir forveti kiralayıp ikinci devreye mükemmel bir giriş yaptırabilir takıma. geçici ama çok etkili bir hamle olur. şu süreçte takımın birlikteliğe ve sinerjiye ihtiyacı var. özellikle melo ve sneijder takımın kadro derinliğini artıracaktır. zaten forvete eşek bağlasa o kadro bir şekilde ona da gol attırır. uygun ücretlerle bahsettiğim işi yaparsa çok acayip, çok keyifli bir ikinci yarı izleriz diye düşünüyorum.
  • 1834
    camia içinde bilerek güçzüsleştirilmeye çalışılıyor.

    belli ki bu sezon her camianın önemli adamları başakşehir'in şampiyonluğunda uzlaşmış. m. cengiz ve f. terim bu çarkı kabul etmeyip çomak sokma derdindeler. haliyle bir hatalarını on sayıp engellerler bu ikiliyi.

    ali dürüst'ün istifası da, geri dönüşü de, camia içinde yanında konumlandığı adamları da düşününce, benim midemi bulandırdı. bu sezon hesaplar kapatılmış. boşuna uğraşıyoruz. kendi camiası tarafından bıçaklanan adamın arkasında taraftardan başka kimse duramaz.

    bizim taraftar ne yapıyor? nanay da fişko.

    terim - cengiz ikilisi harcanacak. sonu belli. ben sırf bu kesin ve mükemmel mağlubiyeti öngördüğüm için dahi bu ikilinin yanındayım. ben başkanın yerinde olsam abdürrahim albayrak'ı da kovarım yanımdan. bu iş siyasi dengeleri korumaya çalışarak olacak iş değil. karşında denge kurmaya çalışan değil, seni alaşağı etmeye çalışan bir yapı var ve o yapıyla baş etmen, hele ki belli oranda şuursuz yamyam taraftar kitlesi varken, mümkün değil.
  • 1840
    kendisini aylardır eleştirmiyorum aksine galatasaray'a yakışan başkan olduğunu söylüyordum.

    dünki antreman maçındaki açıklamalarını dinledikten sonra şunu söyleyebilirim ki adamın tek yaptığı taraftarı gazlamak.

    ben böyle bir taraftar görmedim, ben böyle rekor görmedim demekten başka bir şey yaptığı yok. saklamış kendisini fatih terim'in arkasına ne etliye ne sütlüye karşıyor.

    sen başkansın arkadaş , git florya'ya bu takımın hali ne de! takım ayakta duramıyor , kondisyonere dönüp sen napıyorsun lan bu kulüpte de. fatih terim'in bildiği vardır diyerek hiçbir halta karışmıyor. bol bol tribünlere oynuyor.

    yolun sonu geliyor. ama üzgünüm yerlerini alacak bir alternatif dahi yok.

    (bkz: 2 aralık 2018 beşiktaş galatasaray maçı)
  • 1841
    2 aralık 2018 beşiktaş galatasaray maçı'nda yaşananlardan sonra laf değil icraat beklediğimiz kişi.

    şayet bu sezon yapılan 3. alçaklığa karşı da ses çıkarmayacaksa kendisi ve yönetiminin pılını pırtını toplayıp, o mühim koltuğu boşa işgal etmemesi için ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz.

    artık galatasaray spor kulübü'nün başkanı olduğunun farkına varmalı. öttüreceği her savaş borusunda arkasında oluruz. barış antlaşması, masada kaybetmek falan istemiyoruz. çıkıp kaybedeceksek de elimizden geleni yaparak kaybetmeliyiz.
  • 1847
    geldiğinden beri ısınamadım. sevimsiz, vasat ötesi bir herif. tıpkı özhan canaydın gibi, hiçbir şeye derman olamadığı gibi takımı daha ne kadar zor duruma sokarımın derdinde sürekli.

    geçen sene devre arasından önce fernando sakatlandı, kolumuz kırıldı. acaba iyi kötü bir orta-saha transferi yapılır mı diye düşünürken herif üzerine gidip ndiaye'yi sattı, omurgamız parçalandı. terim şapkadan tavşan değil ayı çıkardı da anca şampiyon olduk ama bu yetmemiş olacak ki; sezon başında yanına alternatif genç bir forvet beklerken gomis gibi altın yumurtlayan bir forveti gönderip forvet transferi de yapamadı ve koskoca kulübü eren derdiyok gibi bir leşe mahkum etti. akıl alır gibi değil. aklıma geldikçe tansiyonum çıkıyor. bu ve rezil yönetimi yüzünden elimizi-kolumuzu sallaya sallaya çıkabileceğimiz bir şampiyonlar ligi grubundan çıkamayıp 14. haftada liderin 6 puan gerisine düştük. üstüne üstlük 3 derbide 2 yenilgi alıp galibiyet alamadık. porto, şalke, lokomotiv, trabzon, yeni malatya ve beşiktaş gibi görece iyi deplasmanların hiçbirinde gol bile atamayıp hepsini kaybettik.

    rezalet, skandal, korkunç bir şey bu. asla affetmeyeceğim bu kepazelikleri. bundan sonra en büyük düşmanın benim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın