resim
Mustafa Cengiz
Görev:Başkan
Doğum:25.12.1949
Ölüm:28.11.2021 (71)
Uyruk:Türkiye
  • 4101
    mevcut galatasaray spor kulübü başkanı.
    kendisini seviyorum ancak artık yaptığı hiçbir açıklamaya şaşırmıyorum, sorunları açıklığa kavuşturmak adına basın toplantısı yapıp, daha büyük sorunlar ve soru işaretleri doğuran başka bir başkan daha görmedim. bir de bugün taraftar yönetimimizi üzmesin demiş, peki bizim üzüntümüz ne olacak sayın başkan?
  • 4103
    istiyor ki taraftar hep bizi desteklesin, pohpohlasın. yok öyle bi dünya. yapılan hiç bir şeyi unutmaz bu taraftar. nasıl zamanında herkese karşı kol kanat geldiysek, yapılan yanlışlarda da eleştirileri kabul edeceksin başkan. ayrıca ayarın bozulmuş ne söylediğini bilmiyorsun. galatasaray kulübü başkanısın ama yönetiminle birlikte taraftarları aptal yerine koyamazsın. artık hiç bir inandırıcılığın kalmadı ne yazık ki.
  • 4104
    başkan’a katıldığım yönler:

    -hala en iyi kadro bizde. ilk onbire üç önemli takviye yaptık. avrupa kulüplerine bir bakın. hangi büyük kulüp bir sezonda takımına 2-3 futbolcudan fazlasını transfer ediyor.

    -para basmasını ve kulübü batırmasını biz de bilirdik ama yapmayız/yapamayız. yani paraları leyla’ya basamayız.

    -limitlere, kurallara uyacağız. fenerbahçe ya da bir başkasının kural tanımazlığı bizim günahımız değil.

    başkan’a katılmadığım yönler:

    -taraftar haklıdır ama bizi üzmesin. taraftar eleştirecektir ve üzecektir. bunlardan dersler çıkarıp daha isabetli kararlar verip zaferler kazanacaksınız. küfür ve hakaret edenleri adam yerine koymak yanlış çünkü onların zaten akli sorunları var ve onlara kızılmaz acınır.

    kendi eklemelerim:

    -avrupa’da herhangi bir takımın bir sezonda on sekiz futbolcu transfer ettiği görülmüş müdür? edemez çünkü daha baştan federasyonları izin vermez. üstelik etseler de başarılı olmaları imkansızdır.

    -her sezon kadroyu yeniden kurmak yerine ilk onbire üç-dört nokta yıldız transfer etmek daha doğrudur. yıllar içinde bunun meyvesini yersin.

    -başkalarının intihar transferlerinden etkilenmek normaldir ama bunu kısa sürede atlatmak gerek. çünkü başarı da başarısızlık da öncelikle psikolojik savaşı kazanmaktan geçer. psikolojik olarak hem takım hem de taraftar kendisini toparlamalı ve zafer için haykırmalı.

    ocak başında dönecek olan muslera ile birlikte ara transfer döneminde de bir hızlı santrafor, bir hızlı kanat ve bir de olabilirse ön libero ile şampiyonluğun tek ve en büyük adayı olduğumuzu ilan edeceğimize inanıyorum. çünkü ocak’a kadar nefeslerinin tükeneceğine inandığım çok takım var. paraları leylalara basarak şampiyon olunsaydı psg son dört yılın avrupa şampiyonu olurdu. bilmem anlatabildim mi?
  • 4105
    bugunku basin toplantisinda fatih hocanin oyuncu satmayi beceremediler elestirisine yonelik gelen soruya cevap vermemis, veya verememis baskan. abdurrahim'cigin moralini bozmayin demesi ise artik isin komediye donustugunun gostergesi. yonetim giderek ciddiyetini kaybetmeye basladi. bu ivmeyle gitmeye devam ederlerse isin sonunda isimleri ilerde dursun ozbek ile yan yana anilacak.
  • 4106
    hayatta sağlıktan daha önemli bir unsur yoktur. bu sebeple kendisine tekrar geçmiş olsun diyorum. şimdi gelelim gerçeklere. sayın başkan evet cebe para indirmediniz, usulsüzlük yapmadınız ve kimseye bu kulübün maddi manevi değerlerini peşkeş çekmediniz ama geçtiğimiz yaz transfer sezonu haricinde hep fiyasko yaşattınız.

    vaadlerinizi büyük bir kısmı gerçekleşmedi. teknokent ve kemerburgaz tesisleri başta olmak üzere diğerleri hep havada kaldı. para harcamadık anlamına gelen açıklamalarınız algı yönetiminden başka birşey değildir. o koltuğa seçildiyseniz becerikli olmak zorundasınız. siz ve yönetiminiz maalesef beceriksizsiniz ve sırf bunu duyup başarısızlığınızın altında incinmemek için benim ve yönetimimin moralini bozmayın gibi komik demagojiler yapmanız sizi sadece küçük düşürür.

    sizin bu kulüp için elinizi taşın altına koyduğunuzu her yerde söyleyeceğiz. emek verdiniz ve uğraştınız ancak yolun sonu geldi. sağlığınızı ve itibarınızı daha da önemlisi galatasaray’ımızın menfaatlerini düşünerek en yakın zamanda görevinizi bırakmak en doğru seçenek olacaktır.
  • 4108
    başkanın haklı olduğu yanlar var haksız olduğu yanlar da.
    transfer üzerinden bu kadar eleştirilmesini de çok doğru bulmuyorum, galatasaray’ın düzlüğe çıkması finansal açıdan doğru yönetilmesine bağlı. bence bunu da iyi yapıyor. ali koç’un yaptığı gibi benden sonra tufan ben kendi g.tümü kurtarayım derdinde değil, ali koç tüm kredisini yitirdi bu sene de şampiyonluk gelmezse halıya sarıp kulüpten gönderirler. alışkınlar halıya sarmaya. bu transferlerin mali külfeti ileriki yıllarda büyük olacak.

    bugün ki konuşmasında benim asıl dikkatimi çeken başkanın sanki yarın ölecek gibi konuşmasıydı, hayattan ümidini kesmiş gibiydi. zaten bir ayağım çukurda dedi, takımlarımızın avrupada başarılı olduğunu ben göremem de siz görürsünüz dedi, sağlık durumu bu halde olan benim gibi birisi dünyada tek dedi. sağlık durumumu anlatıp kendimi acındırmayacağım dedi.

    doktorlar kendisine çalışma diyor ama başkan dinlemiyor anlaşılan, keşke bırakıp dinlenseniz, başarısız olduğunuz için değil -ki bence başarılı bir başkansınız-sağlığınız için.
  • 4111
    transfer konusunda yanlışları çoktur. dursun özbek sonrası ekonomik sorunlar içerinde olumlu şeyler yapmışlar, fakat transfer süreçlerinde çoğunlukla kötü kararlar almışlardır. bundan sonra klübün transfer stratejisi doğru yola girmiş görünüyor, yani genç ve potensiyelli futbolcu tercihlerine yöneliyor gibiler. ffp sonrası neler yapacaklar görmek gerekirdi ama bence sağlık problemleri çok üst düzeyde. yapılan hatalara rağmen sevdiğim ve saygı duyduğum bir başkandır. kendi iyiliği için boğuştuğu hastalığı atlatmak için artık bırakmalı, hem kendi hem klüp için olağunüstü seçimli kongre kararı almalı.

    edit:imla
  • 4112
    iyi niyetinden asla şüphe etmediğim başkanımızdır.

    1-2 yıl önceki haline şöyle bir göz atalım:
    https://gss.gs/61A.png
    https://gss.gs/YkV.png
    https://gss.gs/EFa.png
    https://gss.gs/fOL.jpg

    beyin ameliyatı geçirdikten sonraki hali:
    https://gss.gs/2U3.jpeg
    https://gss.gs/y4f.jpg
    https://gss.gs/iYB.jpg
    https://gss.gs/1En.jpg

    bu adam 5-6 ay önce çok ciddi ameliyatlar geçirdi. hani allah korusun hayatını kaybedebileceği çok ciddi ameliyatlardı. yanlışları, hataları olmadı desek yalan olur çünkü bir ara forvetsiz bırakmışlardı ve bu transfer döneminde* de gerekli takviyeleri yapamadılar. bunun yanında takımımızı savunamadıklarını; tabir-i caizse pısırık olduklarını da söyleyebiliriz ama özellikle bu dönemde kendisini eleştirmek gibi bir yanlışa düşmem çünkü vicdanım el vermez. eleştirenlere vicdansız demiyorum yanlış anlamayın, sadece benim vicdanım el vermez.

    en ufak bir iğne batmasında bile nazlanan bizler, hayatta kalma savaşındaki adamı eleştiriyoruz. adam ameliyattan çıktıktan sonra bile takımı savunmaya çalıştı.

    https://www.youtube.com/watch?v=uxwXAJZwO3k

    peki bu süre zarfında sağlıklı olanlar ne yaptı? evet evet abdurrahim albayrak ve yusuf günay'dan bahsediyorum.
    -koca bir sıfır.

    2. başkan ve başkan yardımcısı sıfatlarıyla yönetimde yer bulan bu 2 kişi en azından bu transfer döneminin tek sorumlularıdır. "başkanım sizin sesiniz bile çıkmıyor, çok hastasınız zahmet etmeyin bizler hem takımımızı savunur, hem de gerekli takviyeleri yaparız" deselerdi baş üstünde tutardık ama bu 2 kişi anca iyi günlerde ortaya çıkıyor, kötü günlerde ise haber alınamıyor bunlardan.

    en başta da yazdım, bu adamın iyi niyetinden gram şüphe duymuyorum. fatih terim sayesinde şampiyonluk kazandı diyebilirsiniz ama sonuçta 2.5 yıllık başkanlığı süresince 2 lig şampiyonluğu yaşadı. ha başarıyı getiren imparatoru tebrik edip, gururlandırmasını da bildi.

    https://www.youtube.com/watch?v=w35lHP8m6tI

    öyle boş boş i love you veya kuruş duruş tarzı saçma sapan cümlelerle değil, icraatle yaptı bunu. velhasıl, bu son 5-6 aylık zaman diliminde kendisine eleştirmem mümkün değildir. profesyonel dünyaymış, oymuş buymuş dinlemem. bu konularda mümkün olduğunca hassas davranırım ve herkese de tavsiye ederim.

    son olarak şunu söyleyeyim; bu sezon şampiyon olsak da başkanlığa devam etmesini doğru bulmuyorum çünkü sağlığı çok çok daha önemli. işi gücü bırakıp dere kenarında müstakil bir eve gidip kafa dinlemesi lazım. transfermiş, ekonomiymiş, rakip takımmış, şuymuş falan boş iş. önce sağlık!
  • 4115
    öncellikle allah kendisine sağlık sıhhat versin. hasta halini görünce çok sevdiğim bi akrabamı o halde görüyormuş gibi üzülüyorum. yaptığı açıklamanın bir kısmını gerçekçi bulmamakla birlikte bir kısmını da tamamen gaz almaya yönelik buldum.

    kendisi 8 ay sonra galatasaray'ın başında olmayacak olan ve yeni yönetim gelmesiyle muhtemelen de bazı kirli çamaşırları ortaya çıkacak olan başkanımız. kirli çamaşırdan kastım yolsuzluk vs değil.finansal fair play anlaşmasına uyuyormuşuz gibi gözükmek adına derneğin borçlanması, bize doğru düzgün açıklanmayan bonus maddeleri, oyuncu maaşı yada imza parası yedirilmiş menajer ödemeleri falan filan...

    bu yönetimi yanlış yaptıklarını düşündüğüm bir çok konuda eleştirdim, hala da eleştiriyorum. yarın yine eleştireceğim. ancak; galatasaray'a başkanlık yaparken kanser olmuş sağlığını kaybetmiş bir adama, 7-8 ay sonra başkanlığının biteceğini ve bir daha aday maday da olmayacağını bile bile istifa çağrısı yapmak gerçekten çok çirkin ve yaralayıcı. adama senin tedavin niye başarılı geçti demek ile eşdeğer bir şey bence. taraftarımızın bu konuda çok daha aklı selim davranması gerekiyor. adam öyle ya da böyle başkanlık yapmış. florya'yı kurtarmış, riva anlaşmasını revize etmiş. 1 şampiyoluk kadar da mı değeri yok? şampiyonluk gidecek korkusu ile istifa çağrısı yapmak nedir.
  • 4116
    yanındaki beceriksizleri savunmak ve yönetici erdemi sergileyip sorumluluğu almak adına zor duruma düşen başkanımız.
    eğer illa ki 8 ay daha bu koltukta oturacagım diyor ise;
    acilen hem galatasarayın sağlığı hem de kendi sağlığı için yanında ki hiç bir vasfı olmayan, daha hangi takımla maç yaptığımızı bilmeyen, galibiyet alınca taklalar atan ama malubiyette arka kapıdan kaçan kişilerden kurtulmalıdır. bir transfer dönemi daha bu beceriksizlikle gitmez.
    ayrıca morallerini de bozmamış olurlar bu sayede.
    çünkü taylan ve etebo iyileşmez ve takım bir kaç maç daha puan kaybederse o zaman gerçekten cok morallerini bozar taraftar.
  • 4117
    sağlık her şeyin başında geliyor ve böyle bir hastalıkla mücadelede de moral en önemli unsur. başarı bağımsız konuşuyorum belhanda babel fegu’den toplam 30 milyon bonservis girdisi sağlasaydı dahi başkanın bir an önce böyle stresli ve duygu değişimi çok fazla yaşanan bir işi bırakması gerekiyor. allah uzun ömürler versin kendisine, ilerde eminim tekrar bir şekilde yollarımız kesişir.
  • 4118
    çok ciddi sağlık sorunlarına rağmen galatasaray'a tüm gücüyle hizmet etmeye çalışan, dürüstlüğü ve kültür seviyesiyle galatasaray'a çok yakışan bir başkandır. galatasaray sevgisi tartışılmaz.

    yönetim olarak hatalı olunan yerler var, bu hataların içinde karar mercii olarak belki kendisinin de bireysel hataları olabilir ancak maddi ve manevi açıdan kulübe kazandırdıkları hataların çok üstündedir. ffp derdinden kurtulduğumuzda ve önümüzdeki yıllarda değerini daha iyi anlayacağız.

    yönetimden transferde çok daha iyi işler bekliyoruz, mevcut düzene daha ciddi bir ağırlık koymalarını bekliyoruz, haklıyız. ama gerçekten bazı üzücü sonuçların, yozlaşmış medyanın yaptığı algı yönetiminin (farkında olmamıza rağmen) de etkisiyle eleştirilerin dozunu kaçırabiliyoruz, bu zamana kadar yapılan doğru işleri bir anda unutuyoruz.

    mustafa cengiz ve fatih terim'in sonuna kadar arkasında durmalıyız.
  • 4119
    dün açıklama yapmış başkanımız.
    https://www.youtube.com/...amp;feature=youtu.be

    transferle alakalı olarak özetle yasadışı iş yapmamak adına, limitleri aşmamak adına kısıtlanmış şartlar ile bu kadar oluyor. şeffaflığa, limitlere uymayanlar ödüllendiriliyor.
    diyor.

    kendisine şartlara uyma konusunda katılıyorum. ancak beklenti; yasadışı işler yapan, çalıyı dolaşan, desise yapan, limitleri aşan kulüplerden hesap sormasıdır. yasal haklarını kullanmalı, medya vs. gibi kanallarla isim vererek, kanıtlarla bunun peşine düşmelidir.

    bunu yapabilmek için de bizim abdürrahim, bizim yusuf olaylarını bırakmak gerekir. koskoca galatasaray kulübü 3 tane isimle yönetilmemelidir. yönetimin bütün bu işleri takip için kurmayları, avukat orduları, profesyonelleri olmalıdır. illaki vardır. ancak söylemler hep sen ben bizim oğlan minvalinde dönmektedir.

    şeffaflığıyla, galatasarayın mali çıkarlarını yeterince gözetmesiyle topladığı takdirleri; sen ben bizim oğlancılıkla sıfırlamaktadır. önemli olan transfer yapmak, yapmamak değil. önemli olan dışarıdan bakıldığında sanki bu kulübün transfer görüşmelerini bile yapacak bir profesyonel yokmuş hissiyatı vermesidir. sanki her transfer sezonunu abdürrahim abiyle pazara karpuz almaya gidiyormuşuz gibi takip etmemizdir. karpuz almaya gidip eczaneden serum alarak dönüyoruz zaten...

    açıklamalarının içinde "birine 5 veriyoruz" gibi şeyler demesi de bu hissiyatı güçlendiriyor. anne baba akşam evde fatura hesabı yapıyor gibi bir şey. oğlum dondurmaya 5 lira vermişsin...

    galatasarayın planı nedir? mali yapıyı düzeltmek için harcama yapmamak mıdır? yoksa uzman scout ekipleriyle genç yetenekler bulup bunu nakde mi dönüştürmektir? ya da yapılacak projelerle kulübü ihya etmek midir? nedir... sizin planınız her seferinde birincisiymiş gibi geliyor sevgili başkan biz taraftarlara.

    evet 3 senede futbol branşında 2 şampiyonluk var, peki neden son yıl başarısız olundu? sebepleri neydi? bu sene iddianız nedir? bize ne gibi vaatleriniz var? bunları dinlemek isteriz. ama hamaset yapmadan...

    elbette en önemlisi sağlık. şüphesiz niyet; şeffaflık, önce galatasarayın düze çıkması, temiz ve dürüst olunması... ama hamaset olmadan, daha profesyonelce...
  • 4121
    şu "ben para harcamayı bilmiyor muyum" söylemi çok populist ve de gereksiz. aynı cümleleri hatırlarsanız aziz yıldırım da söylemişti. tam olarak şöyle demişti 2015'de;

    "geçen sene transfer yapar, 50 milyon euro bu kulübü borca sokardım ama o zaman fenerbahçe'nin yarını olmazdı. biz burayı, kendi şirketlerimizi, kendi ailemizi nasıl idare etmeye çalışıyorsak, onun haklarını koruyarak idare etmeye çalıştık"

    sonra noldu? bu konuşmayı yaptıktan 2 ay sonra van persie'li, nani'li, kjaer'li kadroyu kurdu. 70 milyon dolara yakın para harcandı. sonuç? sıfır.

    yani bu "ben para harcamayı bilmiyor muyum" lafı en hafif tabirle beceriksizlik örtme yöntemidir. parayı harcamayı bilmekle parayı nasıl harcıyacağını bilmek arasındaki farkı mustafa cengiz'e anlatacak halimiz yok tabi. o da biliyor neyin ne olduğunu da, yakışmıyor işte, yemiyoruz bunları.

    "kaynak yaratamadık ve transfer yapamadık" demek başkadır, "istesek harcardık" demek başkadır. ikincisi başkanın söylemi ve son derece gereksiz, içi boş, dayanağı olmayan bir çıkış.
  • 4122
    ilk başta şunu söylemek isterim ki, umarım en kısa sürede sağlığına kavuşur, sağlıklı ve mutlu bir hayat sürer. bir insan sağlığından daha önemli bir husus yok. eğer galatasaray başkanlığı sağlığına etki ediyorsa, çok başarılı olsa bile bırakmasını isterdim. bütün bunların yanında türkiye'nin en büyük kulübünde, en demokratik kulübünde başkanlık yapıyor. kulübün ne kadar demokratik olduğunu kendisi muhalifken biliyordu. yani bu konuda kimsenin şüphesi yok. bu bağlamda bazı eleştiriler yapmak istiyorum.

    şeffaflık: galatasaray kulübü son 2 yıldır şeffaf bir kulüp değil. diğerlerinden hiç bir farkımız yok. donk bir sene 2 milyon euro alırken, bütün medyadaki yandaşları en az 1 milyon euro istediğini söylerken, 500 bin euro'ya imzalıyor. menajerine ne kadar verildi, bonuslar ne kimse bilmiyor. aynı şekilde falcao'nun menajer parası ve bonuslarını bilmiyoruz. diagne'ye ne kadar bonservis verdik onu bile bilmiyoruz. kap ile başkan'ın dedikleri örtüşmüyor. yani şeffaf falan değiliz. geçelim bu konuyu.

    ffp'de rakamlarla oynama: şuan fenerbahçe yada beşiktaş ne yapıyor bilmiyorum ama biz de baya baya ffp'yi aşabilmek için, oyuncuların alacaklarını girdi gösteriyoruz. yani kiraladığımız oyuncudan bile bonservis girdisi gösterdik. belki burada usulsüz bir durum yok fakat, bunları da gelir olarak göstermek komik oluyor. yani bakıldığı zaman biz para olarak ne kar ne zararda oluyoruz bir oyuncuyu kiraya verip parasını verdiğimizde. bu legaldir değildir tam bilmiyorum fakat sen bunu transfer geliri olarak gösterip biz bu kadar oyuncu sattık başarılıyız dersen yalan söylemiş olursun.

    ekonomi: yıllardan beridir sorup sorup cevabını alamadığım bir konu. niye dernek borçları bu kadar arttı. kulüp her dönem pozitif bütçe açıklarken, niye dernek borçları yüzde 90 oranında arttı. yine aslında bu da şeffaflığımızla alakalı bir durum.

    kulübü koruma: kim galatasaray aleyhine bir işe kalkışsa karşılarında durulmadı. hocana, futbolcuna yapılan saldırılara cevapsız kalındı. özellikle hocana, kim olursa olsun, sahip çıkmadın. hocana çıkardığın ses kadar, dışarıya çıkarmadın. göz göre göre kuralları ihlal edenleri ibra ettin. tff her ne dediyse he dedin. seçimde onlara oy verdin, onlar ne dediyse sen de he dedin. yani şuan usulsüzlük yapıldı demelerinin hiç bir anlamı yok.

    mobbing: kendini aklamak için sürekli oyunculara basın üzerinden mobbing yapıldı. gomis para istiyor, sofian indirime gitmedi, babel çok kötü. bi ara donk'a yapıldı, sözleşme imzalayınca donk değil dendi. belhanda çok paracı gitmek istemiyor. diagne'yi satmak için aldık. :) kendisi ve yönetimi sırf biraz daha az eleştirilmek için bütün oyuncuları medya önüne attı.

    yalan: yöneticilerin bile bir birlerini yalanladıkları olaylar oldu. bir tanesi uçaktan inip transferde her şey iyi derken birileri başka yerde yalanlıyordu. bir tane yöneticimizin elinde var kayıtları vardı. sürekli ve durmadan taraftar kandırılmaya çalışıldı ve bu hala devam ediyor.

    bakın pandemi sonrası ya da transferle alakalı hiç bir şey yazmadım. sağlığı ile alakalı sorunlar çıktıktan sonraki süreçle alakalı da yazmadım. transferler sadece istediğimiz gibi olmaz. tabii ki bazı sorumluluklar vardır fakat benim bir yönetimden ve başkandan beklediğim hususlar bunlar ve liyakat.

    sırf bunlar yüzünde dursun özbek'i ismini duyunca ağzı buruşan ben, o yolda ilerleyen her galatasaray başkanına karşı aynı mesafeyi koyacağım ve ne yazık ki şuan ki görüntüleri çok da iyi değil.

    umarım galatasaray için her şey iyi olur.
  • 4123
    kendisinin de söylediği sağlık durumu çok kötü olan başkanımız. daha önce de söylemiştim, bir şekilde doktorunu tanıyorum. hasta mahremiyeti nedeniyle bilgi vermedi ama yüzündeki ifadeden anlamak zor değildi.

    bunun yanı sıra hem beyinde hem de midede tümör olması demek kanserin ciddi bir metastaz yapmış olması demektir. hele hele başkanın dediği gibi 6 ay içinde bunlar oluştuysa türü de oldukça agresiftir.

    pandemi nedeniyle seçim yapılamıyor. toplantı bile yapılamıyor. bunun yanında ben kendisinin en azından ömrünün sonunda hesap vermiş ve mali olarak düzgün bir dönem bırakmış olmak nedeniyle de başkanlıktan çekilmediğini düşünüyorum. belki de kendisini hayata bağlayan, yaşama gücü veren bir durumdur bu. buna da saygı duymak lazım. sonuçta transfer dışında pek çok konuda başarılıydı.

    başkanımız muhtemelen terminal dönemde. bunun ne demek olduğunu bilenler bilir. umarım başkanlığı hakkıyla teslim edebilir.
  • 4124
    ön edit: başkanı yine de seviyorum. hem insan olarak hem de idareci olarak ama artık kendisini takımın idarecisi olarak görmek istemiyorum.

    taraftarın aklıyla dalga geçmeyip transfer yapmanın zor olduğunu, elimizdekilerden maksimum verim alınmaya çalışılacağını söyleseydi bir iki andaval dışında kimse tek bir laf edemezdi. benim kızdığım nokta, iki tane orta saha alacağız, bizde transfer bitmez, yok şöyle uçacağız şöyle kaçacağız denilip hiçbir şey yapılmaması. üstelik bunu çok defa tekrarladılar. iki tane forvet alacağız deyip koca devreyi eren’le tamamladık. insanlar unutmaz bu sözleri. söz verdiysen yapacaksın, yapamazsan da takır takır eleştirilirsin. burda sorun transfer değil, insanların aklıyla alay edilmesi.

    bu taraftar en zor günlerde takıma sahip çıkmışken, çoğu şampiyonlukta büyük pay sahibiyken ve diğer takımlara nazaran saha içi etkisi çok daha fazlayken bu cefakar taraftara kızmaya hakkın yok. özellikle transfer mevzusu için kızamazsın. üstelik söylediğim gibi baştan transfer yapamayız çok zor dense kimse ses çıkarmayacaktı. beklentileri evereste çıkarırsan, yapamadığında ağlamaya hakkın yok. yellow friday dendi gittik, idman için saha açıldı, rekor kırılıp gidildi, kişi başı 20tl verdi insanlar. şu durumda kendisine en son kızılması gereken grup taraftar grubu. üzerine düşen şeyi en çok yapan kişiler taraftarlar. taraftarlar bütün bu cefayı fatih terim için çekmiyor, abdurrahim albayrak için de çekmiyorlar, muslera vs için çekmiyorlar. galatasaray sevgisi için cefakarlar. cidden şu yaz dönemi o kadar sinir bozucu geçti ki, yazasım bile gelmiyor artık. garip bir şekilde rahatladım hatta transfer sezonunun bitmesiyle. artık sadece saha içine odaklanacağız en azından.

    bu sezon ffp’nin de sonlanmasıyla kendisine yol verilmesini uygun gördüğüm başkandır. ffp bitse bile bu beceriksizlikle transfer yapacaklarını düşünmüyorum şahsen. transfer taraftarı hiç olmadım, 93 sezonundan beridir aklım başımda takip ediyorum takımı, neler neler yaşandı, andiklopedi gibi.. 2005-2006 şampiyonluğundan sonra koskoca şampiyonlar ligine inamotoyla, tolga seyhanla, carruscayla çıkıldı. futbolcular paralarını alamadıkları için kazan kaldırdılar, sakız parasına ribery kaçtı falan filan ne rezillikler. ama en azından samimiydi diğer yönetimler. artık bu yönetimin samimiyetine inanmıyorum. başkanın tvde bi konuşması çıksın, kanal değiştiririm. yok hükmündedir kendisi artık. büyük hayalkırıklığı resmen. kendisine acil şifalar dileyerekten sezon sonu itibariyle simple goodbye diyorum.
  • 4125
    --- alıntı ---

    galatasaray genel kurul üyesi uluslararası yatırımcı altuğ özaslan, ajansspor için, sarı-kırmızılı kulübün açıkladığı faaliyet raporunun fotoğrafını çekti

    öncelikle mali tablonun genel bir değerlendirmesini yapar mısınız?

    geçen yıla göre gelirlerimizde yüzde 17 düşüş var. şampiyonlar lig'ndeki ve süper lig’deki sportif başarısızlık etkisi ile 46.7 milyon lira zarar etmişiz. bu sene pandemi sebebiyle ligler ertelenince nisan ve mayıs aylarında maç oynanmayınca buradaki gelir ve giderler de haziran ve temmuz’a kaldı. haziran ve temmuz’a tahakkuk etmesi gereken, gelir-giderler bu rakamların içerisinde yok. ama biz pandemi sonrası dönemde ne yazık ki başarılı olamadığımız için bizi pek pozitif etkileyecek bir durum oluşamıyor.

    son 5 yılda ortalama her yıl 124 milyon lira zarar ettik. toplamda 621 milyon lira zarar ettik. çok ciddi bir rakam bu! artık bir yerden sonra sürdürebilir bir durum oluşmuyor. tabii, bir şekilde de hakkımızı vermek lazım. dün diğer rakiplerimizi gördük. çok ciddi ölçüde zararlar beyan ettiler. ama buradaki en büyük fark ne kadar gelir elde edildiğinden kaynaklanıyor. diğer iki rakibimiz 497 milyon tl ve 544 milyon tl gelir elde ederken, biz aynı dönemde 900 milyon tl gelir elde ettik. yani esasında, galatasaray başarıları sebebiyle daha fazla gelir yaratabiliyor. neredeyse diğer iki rakibimizin toplamı kadar gelir yaratıyoruz, neden; biz yerel ligde daha başarılı olduğumuz için yayın gelirleri ve performans gelirlerimiz daha fazla ve şampiyonlar ligi'ne katılabiliyoruz, buradan bir döviz geliri elde ediyoruz. ama bir de bunu tersten yorumlayalım. katılamadığımızda ne olur sorusunun cevabı, işte dün rakiplerimizin açıkladığı finansal tablolar gibi olurdur. her sene katılamayacağımıza göre ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı artık öğrenmemiz gerekiyor. çünkü sürekli kredi alarak, geleceğimizi temlik ederek, her sene başarılı olabilecekmiş gibi harcama yapmak mevcut konjonktürde sürdürülemez.

    bu açiğin nasil kapanacağini yönetim hiç düşündü mü?
    galatasaray sk derneği’nin, galatasaray sportif a.ş'ye borçlanması devam ediyor, bu konuda neler söyleyeceksiniz?

    benim dünkü faaliyet raporundan dikkatimi çeken iki ana konudan biri bu. derneğin, sportif a.ş'ye borcu 1 milyar 4 milyon liraya çıktı. geçen sene aynı dönemde 542.7 milyon liraydı. bu yüzde 84,8 artış kabul edilemez! doğal olarak, bağımsız denetçi de burada "sınırlı olumlu görüş" beyan etmiş. tabii yönetime sormak lazım, siz bu finansal hamleyi yaparken borcu nasıl kapatacağınızı düşündünüz mü ya da bu borç-alacak ilişkisinin gerçekten kapanacağını düşündünüz mü?

    tabii riva, galatasaray spor kulübü derneği'nin bir duran varlığıdır, sportif a.ş'nin varlığı değildir. bu sebeple riva kaynaklı satış gelirleri galatasaray spor kulübü derneği'ne ödeniyor. bu gelirler de bizim amiral gemimiz sportif a.ş olduğu için, hem en çok parayı kazanan hem de en çok gider yaratan, genel olarak dernekteki atıl fonlar ve gelirler sportif a.ş'ye aktarılmaktadır. eğer riva projesinin satışları beklenenden ve taahhüt tutarından daha yüksek olursa bu borç tutarı makul bir yerlere getirilebilir. bunlar hesap edildi mi bilmiyorum ama sonuçta inşaat sektörüne dayalı gelir projeksiyonu yaparak futbol kulübü şirketinin bilançosu yönetilmez.

    dövizin artmasiyla ilgili değil
    peki derneğin, sportif a.ş'ye borcunun artmasının dövizin yükselmesiyle ilgisi var mı?

    biz kredilerimizin çoğunu bankalar birliği anlaşmasıyla liraya döndürdük hatta bu sayede geçen dönem 91,6 milyon tl kur farkı gideri oluşurken, bu dönem sadece 2 milyon tl kur farkı gideri oluştu. benim tablolarda gördüğüm kadarıyla neredeyse artık döviz kredimiz yok diyebiliriz. bu yüzden genel olarak türk lirası kredi kaynaklı fon aktarımı olduğunu düşünüyorum.

    yüzde 99'u temlik altinda
    hisse satışlarıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?

    benim için en önemli konu hisse satışı. hatırlarsan, senenin başında çok ciddi hisse senedi satışı gerçekleşiyor diye üstüne basa basa kamuoyunu uyardım. o dönem, bu işin yanlış olduğunu ve çok ciddi psikolojik etkileri olduğunu belirtmiştim, bu görüşüm de hiçbir zaman değişmeyecektir. ben asla hisse satmam diyen sayın başkan, ne yazık ki 30.026.475 adet hisseyi ortalama 2,30 tl’den sattı. şimdi dönüp baktığımızda büyük bir problemimiz var. gelecek dönem gelirlerimiz üzerinde 2 milyar 143 milyon tutarında temlik, teminat, nakit blokaj ve kefalet var. bu rakam son 5 yıllık ortalama gelir üzerinden bakarsak kabaca 3 yıllık gelirimiz kadar, kar üzerinden bakarsak sonsuza kadar gibi görünen bir tutara imza atılmış. son 1 yılda mevcut kredi stoğu %59 artarken, teminat/rehin/ipotek pozisyonu %91 artış göstermiştir. bu artışın detaylarına baktığımızda ise, geçen seneden bu seneye gayrimenkuller üzerindeki ipotek miktarının 322 milyon lira arttığını görüyoruz. ama en büyük problem nerede biliyor musunuz? biz 640.710.005 tl değerinde hisse senedi rehni tesis etmişiz. sayın başkan, ben hisse satmam diyordu, hisseler satıldı! sayın başkan, ben kredi anlaşmalarına hisse senedi rehin tesis etmiyorum diyordu, elimizde kalan son hisseleri de rehin etmiş. bu tutar ne kadar hisseye tekabül ediyor diye bakarsak, 29 mayıs 2020 kapanış fiyatı olan 3,39 tl üzerinden tam 189 milyon adet hisse rehin vermişiz. sayın başkan, hisse senedi sattıktan sonra derneğin, sportif a.ş'deki sahiplik oranı yüzde 60.86'ya geriledi. bunun yüzde 25'i bizim namusumuz dediğimiz, sayın işın çelebi'nin seneler önce divan kurulu’nda kürsüden üstüne basa basa vurguladığı ve satılamaz dediği a tipi hisseler iken, kalan yüzde 35.86’sı b tipi hisselerdir. bizim rehin verdiğimiz hisse oranı ise tesafüfe bakın ki yüzde 35. göğsümüzü gere gere bizim diyebileceğimiz, b tipi hisse sahipliğimiz reel olarak neredeyse kalmadı diyebiliriz. bunu söylerken tüm samimiyetimle tüylerim diken diken oluyor. kalbimin derinliklerine ok saplanmış gibi hissediyorum. ve bunu kabul edemiyorum, asla da etmeyeceğim! bir örnek vereyim, üç odalı bir evim var diyorsunuz. bir odayı satmışsınız, bir tanesinde kendiniz oturuyorsunuz, kendi oturduğunuz odanın masraflarını fonlamak için bankadan kredi almış ve üçüncü odayı da bu krediye teminat vermişsiniz. soruyorum, peki siz artık benim evim var diyebilir misiniz?

    elimizde boşta kalan b tipi hissemiz sadece yüzde 0,86. rehin verilen bu hisseler neye istinaden verildi, bankalar birliği ile yapılan yapılandırma anlaşmasına bu hisseler dahil midir? elde kalan tüm hisseleri verecek kadar kredi borcuna girmeye neden gerek duydunuz? bu sorular mali genel kurulda sorulmalıdır. namusumuz olan a tipi hisseler dışındaki tüm hisseleri bankalara rehin verirken sayın başkan’ın ve yönetim kurulu’nun içi hiç mi cız etmedi?

    --- alıntı ---

    11.08.2020 - ajansspor - burhan can terzi

    başkan mustafa cengiz'e olan muhalefetimiz, tepkimiz sadece transfer olaylarıyla ilgili değil. iletişim ve transfer başarısı (alma-satma) konusunda galatasaray tarihinin en başarısız başkan ve yönetimlerinden biri. tekrar tekrar yaptığı hataları saymaya gerek yok, asıl sıkıntı galatasaray'ın mali durumunu düzelttik, kara geçtik gibi yalanlar söyleyip, olaylara fazla hakim olmayan taraftarları kandırarak destek kazanmak, ki bu desteğin büyük kısmını da başarısız geçen transfer dönemlerinden dolayı kaybetti, çünkü taraftarın ilgilendiği tek şey transfer...

    6 ekim 2020 tarihli, başkanın yaptığı basın açıklamasında şöyle bir ifadesi var.

    --- alıntı ---

    10 yılda ilk defa kayyum'a verilecek olan kulübü, kara geçirdik.

    --- alıntı ---

    kara geçirdik dediği yer sportif aş, sportif aş'yi kara geçirmek için dernek borçlandırıldı. derneğe finans faturaları kesildi, bu faturalara yüksek faiz işletilerek sportif aş kara geçmiş gibi gösterildi, dernek borçlandırıldı. borç-alacak farkı 1.1m tl'den 1.8m tl'ye çıktı.

    kayyum'a verilecek mevzusu da oluşturulan algı gibi bir şey değil. kayyum galatasaray genel kurul üyelerinden oluşacaktı ve bu kayyum kulübü seçime götürecekti, bu süre zarfında seçim gerçekleşene kadar mustafa cengiz ve yönetim kurulu da görevine devam edecekti. buna gerek kalmayabilirdi de, başkan ibrasızlığı kabul edip seçime gitseydi bu mahkeme olaylarına hiç girilmeyecekti, hukuken ayrı ayrı idari ibrasızlık-mali ibrasızlık diye bir şey olamayacağı için seçimi ertelettiler sadece.

    pandemi bahane edilerek mart ayında yapılması gereken mali genel kurul da ortadaki bu mali tablo yüzünden de ertelenmeye çalışıldı yönetim tarafından. divan toplantıları bile online olarak yapılabilirken, çok rahatlıkla bunun altyapısı hazırlanabilecekken yönetim genel kurulu yapmamayı tercih etti.

    asla hisse satmayacağım diyen başkan, 30.026.475 adet hisseyi ortalama 2,30 tl’den sattı. bu da ayrı bir konu.

    yani mustafa cengiz'in yönetiminden ayrı tutulması gerektiği, iyi bir yönetim sergileyerek galatasaray'ın mali durumunu düzelttiği, yönetici ekibi yüzünden transferlerde başarısızlık geldiği tamamen bir algıdır. galatasaray'ın mali durumu 3 sene öncekiden çok daha iyi durumda değildir.

    transfer dönemlerinde yapılanlar zaten tamamen rezillik, taraftara bir çok kez yalan söylendi, uyutuldu. bizde transfer bitmez dediler, 50 gün var dediler, bunlar en taze olanları.

    iletişim açısından tarihin en zayıf yönetimlerinden biri, hocayla ters düşmeleri apayrı bir konu başlığı zaten.

    nihat özdemir federasyonuna oy vermeleri, daha sonra bu federasyonu ibra etmeleri mevzusunu da galatasaraylıların takdirine bırakıyorum, hocaya sokak kabadayısı diyen malum kişilerle maçtan sonra fotoğraf çektirmelerini de, rizespor'un malum başkanına plaket vermelerini de.

    ayrıca burhan can terzi'nin de hiç bir organizasyona akreditasyon alamamasının sebebi de yaptığı bu tarz haberler, ali naci küçük gibi, süleyman rodop gibi haberler yapmadığı için adam taraftarın önüne atıldı, sözlükte de burhan can'a karşı anlamsız bir tepki var, burhan can da, erhan telli'de kimseden ısmarlama haberler almayan, iyi galatasaraylı araştırmacı gazetecilerdir.

    ozan korkut ve ekibi seçimi kaybettiklerin günden bugüne kadar çalışmalarına hep devam etti. ekibi işinin ehli iyi galatasaraylı insanlardan oluşuyor. galatasaray hiç bir zaman başkansız kalmaz, herkes bilsin ki bir gün galatasaray'da bir seçim olursa uzun zamandır bu iş için ciddi bir şekilde hazırlanan bir ekip var, bu ekibin karşısına da mağlup edebilecek bir rakibin çıkacağını zannetmiyorum. ozan korkut ve ekibine güvenim tam, galatasaray'ı olması gerektiği gibi yöneteceklerine güvenim tam, temennim bu yönde. eminim ki seçildikten bir kaç ay sonra ozan korkut'u sevmeyen, ciddi bir şekilde eleştiren taraftarlarımız bile kendisini ve ekibini destekleyecektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın