resim
Milan Baroš
Takım:Vigantice
Mevki:Santrfor
Yaş:42
Boy:1.83
Uyruk:Çek Cumhuriyeti
  • 3426
    kendisinden kart görme sıklığı ve müzmin sakatlıkları nedeniyle iyice soğumuştum ama kendi adıma, onun ipini çeken johan elmander'in hali olmuştur.

    1 şubat 2012 galatasaray antalyaspor maçısonlarına doğru baros atılınca elmander'in pres yapmak isteyip de artık yorgunluktan bacaklarının gitmediği çarpmıştır lig tv kameralarına. keşke biraz adam olabilseydin de baros efendi, elmander'e birazcık saygın olsaydı da çirkeflikle oyundan atılmak yerine partnerine hücum preste yardım edebilseydin!
  • 3427
    gerçekten en sevdiğim oyunculardan birisi takımımızda. ama artık sabıkalı olduğu sahadaki zarar verici agresflik derecesinin gittikçe artması ve kart görme potansiyeli ve bu potansiyelin gerçeğe dönmesi nedeniyle kendisini çok seven ve daima savunan taraftarların bile kendisine soğumasına neden olmaktadır.
    takımımızın bu seneki sisteminde en önemli oyunculardan birisi baros ; o olmayınca ve iyi bir yedeği de olmayınca takımımızın ne kadar üretkenlikten uzak olduğu çok aşikar.
    ama baros sen de yapma bu tip hareketleri allah aşkına. takım zaten gergin, puan kayıpları üstüste gelmiş, yönetim ile hoca arasındaki gerginliği bilmeyen kalmamış ,alınacak her galibiyetin çok değerli olduğu bu tip maçlarda böyle takımı yalnız bırakmaya kesinlikle hakkın yok. zaten fatih hoca da maç sonu beyanatında baros'a tepkisini açıkça dile getirdi. inşallah necati ateş beklediğimiz performansı gösterir de baros da artık kendine gelir, alternatifsiz olmadığını anlar ve takımın ona ihtiyacı olduğu zamanlarda böyle sorumsuzluklar yapmaz.
  • 3428
    sorumsuzca davrandığını, bu yüzden gönderilmesi gerektiğini vs. vs. bir ton şey söylenen futbolcumuzdur. renkdaşlar, benden size bilgi olsun kenara yazın: ben baros'u severim ama sezon sonu baros zaten gidecek. ne kadar sevsem de kendisini, galatasaray'a olan sevgimizin yanında esamesi bile okunmayacağından; sakatlanması, itirazları falan artık fatih hoca'nın sabrını taşırmıştır zaten. neyse ki necati ateş geldi. siz müsterih olun, fatih hoca gerekeni yapacaktır, ona güvenin artık. baros'tan sezon sonuna kadar faydalanacaktır ve sezon sonunda sabri'yle birlikte yol verecektir.,

    ayrıca necati'ye de güvenin. şimdi bakıyorum da necati başlığında bir ara biz "gelsin" diye yazdığımızda bizi seri eksiye bağlayan, "yok gelmesin dede oldu" diyen arkadaşlar necati'ye sarılmaya başlamışlar, neyse dünya da dönüyor zaten.

    gelmesini istemiştim, oldu. artık keyfim yerinde, bundan sonra baros-elmander oyundan çıkarken beceriksiz sercan'ı izlemek zorunda kalmayız umarım.

    (bkz: #854834)
    (bkz: #854724)
  • 3430
    herkes herşeyi yazmış aslında. daha eklenecek ne var bilmiyorum. sevenine de sevmeyenine de saygım var. ben topçuya özel olarak bağlanmayalı çok uzun zaman oldu. o yüzden gitmiş kalmış beni çok ilgilendirmiyor. ben parçalı içinde yaptıklarına bakarım.

    sabah twitter'da tcoskun 1-2 istatistik vermişti, onun üzerine konuştuk biraz. 3,5 senede 104 maça çıkmış baros. 60 gol falan atmış. efektiflik süper. ama biz bu zaman zarfında kabaca 170 maça çıkmışız. 170 maçın 104'ünde sahada olmuş. maçların neredeyse %40'ını kaçırmış. şimdi ben bu adama nasıl güveniyim, hoca nasıl güvensin?

    1-2 ortamda daha söyledim; 10 maçın 3'ünde oynayıp 5 gol atmasındansa, 10 maçın 8'inde oynayıp 5 gol atsın hatta 4 atsın ama o 8 maçta sahada olsun. faul alır, pres yapar, penaltı yaptırır birşeyler yapar ama sahada yok adam.

    kırmızısında, itirazında değilim. hata mı büyük hata. ki daha gireli 5 dakika olmuş hakeme omuz atıyorsun? orada atılması lazımdı. şimdi 2 maç ceza gelecek, b.taş maçında 2 gol atacak bir daha king baros. sonra? sonrası meçhul. ben takımımda güvenebileceğim adam istiyorum, üzgünüm ama bu devamlılığıyla baros ancak yedek olur.
  • 3431
    o değil de en çok necati ateş ile aynı cümle içinde geçmesi koydu bana king baros'un.
    necati real sociedad'da oynarken başkanları açıklama yapmıştı futbolcu aldık ama güreşçi çıktı diye. yahu bu güreşçi şimdilerde yaşlandı ve aksileşti üstüne üstlük. gerçi biz onun gençliğini de biliyoruz.
    baros'un ise bariz klas farkı farkı var, o hiç bir zaman güreşçi mertebesine ulaşamadı, bu saatten sonra da ulaşması mümkün değil zaten.
  • 3432
    artık şanssızlık mıdır, yoksa başka bir şey midir bilmiyorum ama bizi en kritik anlarda yalnız bırakmıştır. sakatlığı şanssızlıktır elbette. ancak itirazdan yediği kartlar yüzünden bizi en ihtiyacımız olduğu zamanlarda yalnız bırakmasını affedemem ben bir taraftar olarak.

    feanor'un #881216 nolu entry'de belirttiği gibi maçlarımızın yaklaşık %40'ında olmamış bu adam. yarısı sakatlıktan desen, yarısı karttan. %20'si karttan. 5'te biri. gerçekten de ben böyle bir adama nasıl güveneyim?

    dünkü maçta* ikinci yarıya müthiş bir baskıyla başlamışız, resmen 3-5-2'ye dönmüşüz, atak üstüne atak yapıyoruz, hocan sana güvenip oyuna alıyor, sen hakemi dövüyorsun, itirazdan atılıyorsun iki dakika oynayıp. kusura bakma baros ama hırsını böyle göstereceksen sikerler böyle hırsın ıstırabını. antep deplasmanında yoksun, kayseri maçında yoksun. amatör küme maçları mı arkadaş bunlar? şampiyonluğu garantiledin mi? tatile mi gidiyorsun, hayırdır?

    tamam goller attın, attırdın. eyvallah, buna kimsenin lafı yok. ama sana gösterilen sevginin, ödenen paranın da hakkını böyle veremezsin. buna hakkın yok. bizim taraftarın huyudur, azıcık çıldıran, kendini yere atan adamı severler. bir bok katmasa da takıma, severler. sen elbette kattın bir şeyler ama katabileceklerinin yanında neredeyse görünmüyor.

    bu sezon umarım seninle yolumuzun sonuna geliriz ve teşekkür ederiz. yolun açık olur umarım..

    ben artık oyun durduğunda barooooooos diye bağırmaktan bıktım, kart göreceksin diye. bunları taraftara yaşatmaya hakkın yok. galatasaray'a yaşatmaya hakkın yok.

    ha pardon, bayrak taşımıştı değil mi bir gaziantep maçında...
  • 3433
    milan baros oynadığı 88 resmi maçta 50 gol atmış. 25 sarı 2 kırmızı kart görmüş. sarı kart başına 2 gol ortalamasıyla oynamıştır. bir forvet oyuncusu için 25 sarı kart yüksek bir ortalama kabul. ama sarı kart gördüğü için takımı yaklaşık 6 maçta yalnız bıraktığını görüyoruz. eh çok abartı bir rakam değil belki ama daha ilginci feanor un istatistiği ki, galatasaray'ın her 10 maçından 4 ünde oynamamış olması.
    golcülüğüne diyecek yok , seviyoruz da kendisini ama artık kabak tadı verdi. sürekli olarak iyileşmesini beklemek, her yere düştüğünde ellerini açıp konuşmasını izlemek sıkmaya başladı. birilerinin ağzını açıp hakemle tartışmasını izlemekten nefret ediyorum. hem takım arkadaşlarının hem taraftarların yüreğini ağzına getiren bu tip adamlar gerçekten itici geliyor artık.
  • 3434
    (bkz: 1 şubat 2012 galatasaray antalyaspor maçı) için hakkında yazılan yorumları büyük bir hayretle okuduğum topçu.
    evet size servet lazım, hakem bizi sahada katletmiş katletmemiş, farketmesin, dönsün götünü gitsin,
    hakan balta lazım, dünya skine minare gtüne dolaşsın ortalıkta,

    hayır arkadaşım dün ben tribünde çıldırırken, birisi o yeteneksiz, basiretsiz hakeme bir tepki koyması gerekiyordu. helal olsun baros, en adamı sen çıktın.
    bir pozisyonu yanlış görebilirsin, görmeyebilirsin ama işin içine artık art niyet soktuysan o parmağı bir yerine sokmadıklarına dua et hakem kılıklı...

    emre belezoğlu,lugano gibi çirkefler ne pozisyonlarda kırmızı kart görmeyecek baros isyan edince arkasında bir tane bile taraftar olmayacak, ne güzel geliyorsunuz basının gazına ey cemaat ...

    nefret ettirdiniz herşeyden, işin boku çıkmış (bkz: abdullah yılmaz) ı bir yerden (bkz: ilker meral) i bir yerden, maa sı bir yerden, ortada futbol bırakmamış sıçmış sıvamış .

    sokayım kupasına ligine diyerek, sen http://www.youtube.com/watch?v=DM7oEp11Ads bu tepkiyi koyamıyorsan yeri geldiğinde, bu düzende devam edersin.
  • 3435
    --- alıntı ---
    takımı yarı yolda bırakıyor'

    'güvenilmez oyuncu'

    'işine saygısı yok'

    'doğru düzgün oynamıyor'

    'takıma zarar veriyor'

    'kredisi tükendi'

    'arkadaşlarının emeğine saygısı yok'

    şu herife önüne gelen saydırıyor. belli ki, sezon sonu gönderilecek. taraftar şaha kalkmış, antalyaspor beraberliğinin faturasını baros'a çıkartmıştır. bundan sonra ne yapsa kâr etmez. sağlam mimlendi çünkü.

    kim gibi?

    abdul kader keita gibi.

    kim gibi?

    cassio de souza soares lincoln gibi.

    bu adamların arkasından tef çalındı, gönderilirken. sonra millet, her transfer döneminde gelmeleri için bir dönüp vermedikleri kaldı.

    elalemin topçusu kırmızı gördü mü, "abi adam çok hırslı, yenilgiye tahammülü yok" diye allar, pullarlar, bizimkisi yaptı mı, "takıma zarar veriyor" diye gidişini hızlandırmak için ellerinden geleni yaparlar.

    son senelerin modası bu. eli yüzü düzgün, sahada top oynayan, sonuç değiştiren adamları medya gazıyla linç etmek.

    gitsin, gitsin baros da gitsin, sonra devre arasında ağlama duvarına çevirirsiniz forumları, sözlükleri, "baros gelsin" diye inletirsiniz.

    sakat geyiği var bir de. herif ayda sakatlandı zaten değil mi? bunlar at amına koyayım zaten, sakatlandı mı, sık ayağına vur gitsin.

    galatasaray taraftarı gün geçtikçe daha salak bir hal alıyor. ne söylediklerini bilmez haldeler. önce biri gitsin diye arkasından davul zurna çalınıyor, gelmesi için zurnayı götüne sokacak hale geliyor.

    gönderin yavrum, gönderin. baros'u da gönderin. zaten baros'u gönderdiğimiz gün rooney, david villa ya da mario gomez'den birini alacağız. imzaya hazırlar lan! david villa, "parçalıyı giymeden ölürsem, gözüm açık gider", rooney, "o taraftarın karşısına çıkmak için sabırsızlanıyorum", gomez de, "almanya'daki dönercilerden çok etkilendim. dönerci mustafa abi galatasaraylı, beni de ikna etti" demiş.

    baros'tan sonra sıra elmander'dedir. galatasaray'a katkı sağlayan herkes gönderilmeyi hak eder. çok iyi anımsıyorum "nonda varken, baros yedek olmalı" dendiği günleri. ki, nonda o vakitler götünü kaldıramıyordu. herif iyi olduğu zaman bile yedek kalması için çabalandı.

    size lukunku, christian, knupp filan iyi giderdi. gerçi oynadıklarında gol de atamıyorlardı ama olsun kart görmüyorlardı.

    basın böyle adamlara laf etmez. niye? çünkü heriflerin doğru düzgün faydası olmadı.

    neye üzülüyorum biliyor musunuz? rıdvan ve türevlerine küfür edip, aynı ağızdan konuşanlara.

    baros'u bu kadar eleştiren adamlar, dün sahada olsa orospu meral'e çiçek uzatırdı sanırım!

    not: eleştirileri sözlükten aldım. ilk kez girdim, umarım bir daha girmem. fakat bunları yazanlara aptal demiyorum, aptallık zihniyetten kaynaklanıyor.

    http://lucarelli-breitner.blogspot.com/...lar-da-vururlar.html

    --- alıntı ---
  • 3436
    kendisi oynamıyorsa, tribünde pozisyon kıtlığından dolayı çıldırdığını unutanlar var.
    eğer kendisi yoksa, ''baros'tan başka kaliteli bir hücum oyuncumuz yok yeeaaa'' dediğini unutanlar var.
    attığı her golden sonra taraftarla sevindiğini unutanlar var.
    bu adamın kariyerini, neler yaptığını ve neler yapabileceğini unutanlar var.

    ben unutmadım. hala kral, hala aslan yürekli milan baros.
  • 3437
    daha önce yazıldı mı bilmiyorum ama

    türkiye kariyeri boyunca 28 sarı kart, 2 kırmızı kart görmüştür.süper lig'de 23 sarı 2 kırmızı, avrupa'da 4 sarı,türkiye kupasında 1 sarı kart görmüştür.

    2011-2012 sezonu 2.devresininde gördüğü kartları sayıp maçları katmıyorum,sakat olduğu oynamadığı bölümleri de oynamış gibi sayıyorum.

    kendisi 3,5 sezonda süper ligde 23/7 = 3, 28 kart ortalaması ile oynuyor her yarım sezonda,

    biz onu 4 ' e yuvarlasak bir maç eksik bırakmış olur bizi her devredde,17 maçta bir.

    3,5 sezon boyunca 2 kırmızı kart görmüş 2/7 = 0,28 k.kart yapar.

    o da yaklaşık olarak her 2 sezonda bir tek maç eksik bırakıyor kırmızı kart yüzünden.

    yani yılda 2 kez sarı kart 0,5 kez de kırmızı kart yüzünden eksik bırakıyor.

    rakamları okumasaydım,milan baros'un çok daha fazla kez bizi kart yüzünden eksik bıraktığını düşünecektim,sanırım çoğumuzda da böyle bir izlenim oluşmuş.

    ama kral o kadar çok sakatlık yaşadı ki yeri geldi çok az süre aldı.

    ve çok gereksiz kart gördü ki * bizde böyle bir izlenim oluşmuş.

    önemli açıklama: bu rakamları hesaplarken oynamadığı,sakat olduğu dönemlerde görebileceği kartları hesaba katmadım ki normalde böyle bir şey olmaz istatistikte,eğer oynamış olsaydı muhtemelen sarı - kırmızı kart sayısı da daha fazla olurdu ve daha fazla eksik bırakırdı bizi bu yüzden ama bir istatistikçi olduğum için rakamları istediğim gibi kullanıp,yorumlamış hatta duygusal davranıp kendisinin yaptıklarını normal göstermeye çalışmış olabilirim. *

    saygılarımla...

    (bkz: istatistik terk)
  • 3438
    fenerli medyanın, futbol kamuoyunu yönlendirmede ne denli etkili olduğunu bizlere gösteren oyuncumuzdur. öncelikle 1 şubat 2012 galatasaray antalyaspor maçında oyuna girdikten sonra kırmızı kart görerek takımımızı yalnız bırakması savunulacak bir hareket değil. baros'un oyuna dahil olduğu dakikalarda hepimiz onun ayağından gelecek bir golle alacağımız galibiyeti düşlemeye başlamıştık elbette. hakemle fazla konuşmak, konuşmanın da ötesine geçip el kol hareketleri yapmak baros'un dün geceye dair işlediği hatalardı. fakat bu konuyu, baros'a vurmak için genellemek, takımını sürekli yalnız bıraktığını iddia etmek de, iddia sahipleri taraftarlarımızın hatalarıdır.

    hiç şüphesiz baros, sahada kaldığı dakikalarda gole en yakın isimlerimizden biri ve halen rakip savunmacılara korku salacak yetenek ve donanımda. iyi giden ve hedefine emin adımlarla yürüyen bir galatasaray'ı da durdurmanın, hızını kesmenin en iyi yolu, taraftarlarının, camianın içine fesatlık tohumları serpiştirmektir. bunu, kendisine görev edinmiş yayın organlarının da üzerlerine düşen görevleri layıkı ile yerine getirmekte olduğunu, üzülerek görüyoruz. ntvspor'un internet sitesinde, baros'u ''milan baros uslanmıyor'' manşeti ile hedefe oturtup baros aleyhinde kamuoyu yaratma çabaları gördüğümüz üzere başarılı olmaktadır. an itibari ile galatasaray taraftarlarının baros hakkında kullandığı ifadelerin, fenerli ağızlardan çıkanlarla bir farkı yok, hatta ntvspor'un ve bilimum fenerliler'in baros hakkındaki eleştirileri daha masum kalmakta; üzücü olan da bu işte. baros kırmızı görmesine rağmen antalyaspor maçı kazanılmış olsa ne ntvspor o manşeti atabilirdi, ne de öfke küpüne dönmüş taraftarlarımız baros'a bu kadar rahat sallayabilirdi. kısaca dün gece, karlı zeminde, iyi bir futbola sahne olmayan bir maçta yaşanan puan kaybının sorumlusu olarak baros'u ilan ettik hep birlikte. fakat futbolcularımıza, yöneticilerimize dair olan yaklaşımımız ve düşünceleremiz bu kadar skor odaklı olmasa, biraz daha sakin kalıp, anlık tepkilerde bulunmasak ağzımızdan ne ''baros hep böyle, takıma ihanet ediyor, hainden farksızdır'' gibi talihsiz cümleler dökülecek; ne de ''basiretsiz yönetimimiz var, shaqiri dediler, ronaldinho dediler, ortalıkta transfer yok'' gibi sığ eleştiriler çıkacak.

    evet, ilgili haber de şurada:
    http://www.ntvspor.net/...lan-baros-uslanmiyor
  • 3439
    sık sakatlanan, ayakları konuşamayınca diline vuran fakat iyi bir golcü.1 şubat 2012 galatasaray antalyaspor maçı atılabilmek için ne gerekiorsa yapmıştır. hakeme omuz atıp küfretmekten tutunda sürekli el kol hareketlerine kadar. kendisine sıkça faul yapılmıştır. fakat mantık çerçevesinde en azından sarı kart alacak düzeyde tepkisini dile getirmeliydi. lig sonunda ismi geçen oyunculardan birinin alınması durumunda büyük ihtimal seneye takımımızda yer almayacaktır. kendisini seviyorum. fakat sakatlıktan ya da gereksiz kartlarından dolayı izleme fırsatını pek bulamıyoruz.
  • 3440
    şimdi fenerbahçe futbolcusu olsa sittin sene atılmazdı, taraftarının da gözbebeği olurdu, bu sözlüktekiler gibi, itin götüne sokulmazdı ...
    bak alex e , bak christian a o kadar tekme o kadar pislik ama hakemin bir tarafı yemiyor onları atmaya ... bak geçmişteki lugano ya belezoğluna ...
    ama yok yaee bizim çok objektif ve elit yazarlarımız var baros, sen bize gelmezsin koçum ...
  • 3443
    kendisi sağolsun sözlükteki sığ düşünceli yazarları meydana dökmüştür. bu kadar komik karşılaştırmalar, benzetmeler, at gözlüğüyle izlenimler olamaz olmamalı! cassio lincoln, keita örnek verilmiş elelam yapınca hırslı bizimki yapınca gönderilsinmiş. ben ya da benim gibi düşünenler ne yazarsak yazalım at gözlükleri çıkmadığı sürece hiçbir şekilde anlaşamayacağız. bırakın artık her lafı götten anlamayı bırakın artık sebepsizce savunmayı. bu camiadan arif erdemler, hakan şükürler, jardeller geldi geçti metin oktay'ı izleyen nesil bizi büyüttü taraftar yaptı çoğumuzu. mesele sahip çıkmak, arkasında durmak değil. meselenin o olduğunu düşünenler taraftarın arkasında defalarca durduğunu her seferinde bağrına bastığını niye unutuyorlar. mesele baros'un sporcu ahlakı ve psikolojisi başka hiçbir şey değil.
  • 3445
    1 şubat 2012 galatasaray antalyaspor maçı'nda gördüğü kırmızı karttan sonra, 2012-2013 sezonu için takımımızda kalma ihtimali kalmamıştır. fatih terim'in elinde biraz alternatif olsa uzun süre kadroya bile almaz ama eli zayıf hocanın. sezon başı hocanın kafasındaki sistemin forveti değildi ama baros eline geçen şansı çok iyi değerlendirip, formayı kapmıştı. hocasına, arkadaşlarına, taraftarına gereken güveni vermişti. o güveni çabucak geri aldı. istemeyerek de olsa istanbul'dan tek yön uçak biletini erkenden ayırttı.
  • 3446
    kendisine gelen tepkiler artik cigrindan cikmis derecede bence. fatih terim her görev verdiginde sahada basmadigi yer kalmayan,gol atmak icin cabalayip didinen adami görmeyin,ama bir hata yapinca yerin dibine sokun.sezon sonu hemen gönderilmeliymis.yok yea?! baska emriniz var miydi pasam? aydin yilmaz,serkan kurtulus,servet cetin,gökhan zan, vs. neden yillardir bu takimda? bunlari hic irdelediniz mi? ama tabii onlar yedek.kötü oynadiklari icin sans verilmiyor.ama sunu unutmayin ki, bu adam da sezon basinda neredeyse her mac'da yedek kulübesinde oturuyordu. ne zaman fatih terim kendisine sans verdi, baros da o sansi gayet güzel bir sekilde kullanmasini bildi.en azindan yukarida saydigim isimler gibi "oynasam da oynamasam da ben parami kazaniyom haci" düsüncesinde degil.zamani geldiginde elbet gidecek, ama birakin bari o hak ettigi degeri görerek gitsin.baros'u yargilamadan önce bir kendinize bakin.bir seyleri düzeltmeye calisin artik.* *
  • 3448
    sinirini, kartını falan geçtim, sahada top ondayken baskı yedi mi ayakta duracak mecali yok baros'un. bence baros iyi anılar bıraktı bizde fakat artık daha iyi bi forvet alma vakti zamanı geldi. bu sezon ligde necati-elmander yeterli olabilir belki ama takımımız avrupada iyi işler yapmak istiyorsa, gerçekten kaliteli bir forvet transfer etmeli.
  • 3449
    1 şubat 2012 galatasaray antalyaspor maçı ve önceki 2 maçta o kadar kötü futbol oynadı ki bu takım, baros'lu zamanlarını mumla aradı adeta. maç 1-1 ve baros oyunda değilken riera'yı önceki maç da sercan'ı falan izleyip baros oyuna girsin demeyen galatasaraylı yoktur her halde. kendisinden beklentiler o derece büyüktü. hatta baros oyuna girdiğinde "maç 2-1 bitecek sizce galibiyet golünü kim atar?" diye bir anket yapılsa taraftarın ezici çoğunluğunun baros'a oy vereceğinden de adım gibi eminim.

    kırmızı kart sonrası baros'un bugün sözlükte bu kadar abartılı tepki almasının sebebinin işte bu beklentiler olduğunu düşünüyorum. maçı kazansak kazandıran adam baros olacaktı belki de. sen zannediyor musun ki sol kanattan maç boyu abdürrahim albayrak'a orta açan albert riera orta yapacak da biri kafa vurup gol atacak? yahu maç boyunca tek tehlikeli atağın stoper/sağ bek'in açtığı ortadan gelmiş senin. bu sana bu takımın ofansının durumunu özetlemiyor mu?

    baros sinirlerine hakim olamayıp hata yapmıştır, zamanında hagi de yaptı bunu, hasan şaş da yaptı, keita da. tepki görmesi normaldir. ancak bu derece abartılı tepki görmesini anlayamıyorum. anlık sinirlerle bu adamın futbolcuğuna laf edilmesini ise hiç anlamıyorum.

    ilk 11 başladığı ilk maçta, kendini affettirmek için takımın en istekli oyuncusu olacağından da şüphem yok. şüphesi olan baros'u hiç tanıyamamış demektir. kendisini 90 dakika oynatmayan hocasına, oynayabildiğini göstermek ve belki de maç başı 10 dakika fazla oynayabilmek için 90. dakikada depar atarken sakatlanmış bir adamdır milan baros. baros'u baros yapan şey işte bu hırsıdır. arena'da bursa maçını alan da bu adamın hırsıdır, arena'daki ilk mağlubiyetimizi aldığımız fenerbahçe maçı sonrası kırmızı kart gören de. sonuçta bu adamın karakteri bu, quaresma gibi topa basıp düştükten sonra aman rezil oldum diye rakibine çift dalmadı bu adam. bu yüzden kırmızı kart görmedi. hırsı yüzünden gördü. adamın karakteri bu. eğer ki sen bunu istemiyorsan, baros'tan baros olmasını istemiyorsun demektir.

    okumak istemeyene özet geçiyorum:
    http://2.bp.blogspot.com/...600/bayrak+baros.jpg
  • 3450
    1 şubat 2012 galatasaray antalyaspor maçında kaybettiğimiz 2 puanın 1 numaralı suçlusudur ancak genede bize kattıklarını hasır altı edemeyiz. bu adam aşırı sinirli biliyoruz sonuçta ve geldiği gündne beri her pozisyonda hakeme itiraz etme potansiyeline sahip bir oyuncu. evet tasvip etmiyorum ancak o kadar itiraz etmek her ne olursa olsun kolay değil. hırsı olmayan bir oyuncu 5 saniyede ordan ayrılabilir ancak şu da bir gerçek ki aşırı hırslı bir oyuncu dakikalarca ordan ayrılmaz. aynı maçta sabri sarıoğlu penaltıyı vermediği için geri dönmek yerine dakikalarca hakeme itiraz etmedi mi. bende o an stadyumda 'boşver geri dön' diye kızdım ancak şimdi şimdi anlıyorum.

    bir takımı kendi tuttuğun takım gibi düşünmek, öyle hissetmek kolay değil. sabri bizim için daha da ötesi belkide ve o itiraz ederken bu kadar ön planda olmuyor. evet baros'ta itirazı fazla abartıyor ancak o an hissettikleri bence bizim kaçan penaltıda ya da son saniye de kaçan turnikede hissettiklerimizde aynı. aşırı heyecanlı bir taraftarımdır ve o an en az baros kadar kudurdum tribünde ve kendimi baros'un yerine koyunca hak veriyorum o kadar itiraz etmesine.

    ama şu var ki aşırı itirazın cezası sarı kart. ancak baros aşırı itiraz kavramını da geçiyor bazen. işte bu durumlarda bende kızıyorum ona deli gibi. özellikle hakeme küfür etmek, parmağını çenesine dayamak falan. aşırı yanlış hareketler bunlar. bu hareketler sonucunda biz cidden 2 puan bıraktık. çünkü baros'un oyunda olduğu dakikalarda galatasaray yarı sahası bembeyazken, antalyaspor yarı sahası yemyeşildi hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum. ve abluka almaktan öteye geçmiştik rakip kaleyi olmadı o yüzden.

    son olarakta şu var. yedek kulübesinde baros'un hareketlendiğini görür görmez 'milan baros milan baros oley oley oley' diye bağıranlar şimdi onu sokakta görse öldürecekmiş gibi konuşuyor. yapmayın, etmeyin ağalar... o kadar da değil cidden.

    he bir de

    (bkz: gheorghe hagi)
    (bkz: erol ersoy) * *
App Store'dan indirin Google Play'den alın