mert çetin

	Musa Mert Çetin
	Görev	:	Tercüman
	Takım	:	-
	Yaş	:	41
	Uyruk	:	Türkiye

• 26

  frank rijkaard 'ın tane tane, anlaşılır ingilizcesinin kurbanı oluyor. normalde tercümanların birazda özetleyerek tercüme yapması normaldir. ama lost, prison break nesli gençlerimizin ingilizce profesörü olduklarını zannettiği için ağır ve hiç haketmediği biçimde eleştiriliyor. eğer rijkaard sağlam bir ingiliz aksanıyla konuşmuş olsa bunların(bende dahil) %90'ı hiç birşey anlamayacak, böylece tercüman hiç eleştirilmeyecekti.
• 27

  şimdi basit ama takılıyorum; her seferinde disappointed: üzgün olmaz be canım kardeşim. kimi kırmaktan kaçıyorsun, söyle işte hayal kırıklığına uğramış de.
  bak çok disappointed oldum gece yarısı.
• 28

  kendisini poster çekimlerinde dikkatlice izledim. zira oyuncuların yeni hedef tahtası kendisiydi ve ben kim acaba eşşek kulağı yapacak diye beklerken 2. ve 3. pozlamadabaros dayanamayarak kendisine eşşek kulağı yaptı. sonra gerisi geldi zaten.
• 29

  eleştiriliğini duyunca çevirilerini daha bi dikkatli dinlediğim tercümanımız kendileri.birebir tercüme yapmıyor yuvarlıyor genelde cümleleri. kendi kelimeleriyle olayı yuvarlayarak özetliyor.rijkaard dan duyduğum kelimeleri bu adamın çevirilerinde duyamıyorum.
• 30

  maç öncesi futbolcularla birlikte elleri cebinde dolaşan bir adamdır kendisi. kulağında i-pod'u eksik. nasıl bir ciddiyet anlamadım ki?
• 31

  bir basın toplantısı bitiminde frank rijkaard'a faul yapmıştır. hocamızın tepkisi ise izlemeye değerdir:
  
  http://pennearabiata.blogspot.com/...emekte-hakli-mi.html
• 32

  maç öncesi futbolcular zeminde dolaşırken saygı duruşu pozisyonu alması pek de gerekli olmayan galatasaray taraftarıdır. ayrıca besmele kıvamında bir ''baktığınız zaman'' kalıbı ağzına dolanmıştır. antalya'da keita'nın attığı golden sonra klübeden ''yavrum bee'' nidalarıyla fırlayışı da şıktı.
• 33

  ingilizceyi nerede, kimlerden, ne şekilde ve hatta neden öğrendiğini çok merak ettiğim insandır.
• 34

  ilk yarıyı * first game diye tercüme eden bir tercümandır kendisi.
• 35

  genç, iyi niyetli bi kardeşimizdir. ingilizcesi beni de çıldırtmaktadır fakat bi şekilde samimi geliyordu, kriz çıkaracak bi hata yapmadığı sürece tahammül edilebiliyor. fakat geçen elano'nun röportajını çevirirken gördüm; adam sular seller gibi portekizce konuşuyor. benim yabancı dilim eğitimsel formasyon dolayısıyla fiks alınanlardan ibaret; ingilizce, fransızca... sırf bu dilleri ana dili olarak konuşan uluslar dünyada her boka egemen diye okulda öğretilenler yani. ben uğraşıp da "yarın öbür gün kpds'ye falan gireriz, lazım olur..." diye değil de, hakikaten dil öğrenmek istediği için öğrenen adama saygı duyarım arkadaş.
  
  ama rijkaard'ın tercumanı olarak da, hollanda'da yaşayan, türkçe'yi unutmamış bi gurbetçi çocuğu bile koysan oraya daha verimli olur. "portekizce lazım elano için, bu çocuk ingilizce'yi de kıvırıyo; iyi frank'ı da bu çevirsin, masraf olmasın..." diye düşünüyosa yönetim; ben fener traftarının yerinde olsam, 6-0'ı bırakır, bu olayla taşak geçerim valla...
• 36

  eski oyuncumuz suat usta 'ya benzemektedir.
  
  http://www.tff.org.tr/...af1dfcb18e1f8f99.jpg
  http://www.ajansspor.com/resim/Mondi_MertCetin.jpg
• 37

  bir arkadaşımın komşusudur. mert çetin henüz çok gençken silivri de kulüpte futbol oynar ve hatta tarzı henry'e benzer imiş. ama ne hikmetse, geçirdiği ağır sakatlık sonucu futbol hayatı sona ermiştir. kendisi pes etmez ve çeşitli dil kurslarına giderek kendisini geliştirir. üstüne teknik direktörlük kursuna gider. çok koyu galatasaray taraftarıdır ve geçen sene bülent korkmaz tarafından galatasaray'a getirilmiştir.
• 38

  ingilizcesi yetersiz gibi dursa, portekizcesi kulağa pek hoş gelse de tercümanımız olarak bizden biridir. sevmek için yeterli bir sebeptir.
• 39

  ingilizcesinden çok türkçesi zayıftır. kelime haznesinin darlığından çok, doğru kelimeyi hızlı bulma sorunu var sanırım. düzenli roman okuyarak çok uzun olmayan bir sürede halledilebilecek bir eskiklik bu da. ama "some players"ı da "arda, baros, kewell gibi oyuncular" diye çevirmesine anlam vermek güç tabii. yine de üzerine bence fazla gidiliyor.
• 40

  10 ocak 2010 orduspor galatasaray maci'nın başlamasına saniyeler kala, kulübede dua etmesi gözlerden kaçmamıştır.
• 41

  rijkaard la olan samimiyeti dikkatlerden kaçmayan tercümanımız. ne zaman görsem yanında; ya sarılıyor, ya elini sıkıyor ya çak yapıyor.bir de böyle ufak tefek olduğundan rijkaard ın yanında çocuğu gibi kalıyor.*
• 42

  fırat aydınus' un galatasaray şubesidir. ne okudun be çocuğum öyle, mevlüt falan olursa gel bir de bize oku.
• 43

  ben bu arkadaşın ingilizcesinin değil, türkçesinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. kendisinin bu kadar eleştirilmesinin sebebi sanıyorum ki hocamızın son derece anlaşılabilir, sade bir ingilizceyle konuşması ve bir çok kişinin çeviri hatalarını tespit edebilmesidir. bugüne de kadar portekizce çevirilerinin eleştirildiğine hiç rastlamadım.
• 44

  bu adama söylemek istediğim iki laf var. sevgili mert çetin ordaki spiker maçı kendine göre yorumlamanı istemiyor, rijkaard'ın yorumlamasını istiyor. arkadaş senin yapacağın iş hocanın söylediklerini çevirmek bu kadar basit yani.
• 45

  derhal kovulması gereken şahıs. adamın bildiği dil elfçe falan olur da dersin kolay kolay bulunmaz diye. yahu yoldan çevirsen orta düzeyde ingilizce bilen birini, muhtemelen bu şekilde çevirebilecektir. bu sebepten daha profesyonel biri şarttır mevkiisine.
• 46

  bazı aksaklıkları olduğu doğrudur fakar hem fanatik galatasaray'lı, hem aklı başında, hem de birden fazla dil bilmesiyle bu mevkiyi hak edendir... kendisi rijkaard ve hollandalılar grubuna ve yabancı futbolcularımıza sadece tercümanlık değil arkadaşlık da yapmaktadır... türkiye'de ki işlerinden sorumludur gibim bişey yani... ayrıca rijkaard, kewell ve elano kendisinden çok memnundur ki bu bile bence kalması için yeterlidir...
  
  zaten türk futbolu tercüman olayını tam kavrıyamamışken elimizdekini kaybetmenin bir anlamı yoktur...
  işte size türk futbolunda tercümanlığın nerden nereye geldiğinin bir videosu, kesinlikle ama kesinlikle izleyin...
  
  sota ve arçil'in tercümanı
  http://video.google.com/...sota+arcil+tercuman#
• 47

  bittiği nokta şudur:
  
  rijkaard: it was a challenge for me. (neden gala'yı seçtin sorusuna cevaben)
  mert kardeş: nasıl anlatıyım bunu. ııı. ben böyle istedim.
• 48

  "first of all.." diye başlamadığı bir çeviriye şahit olmadım. "can you make some comments about it?"
• 49

  süper lise mezunuymuş.o yüzden ingilizcesi "bu kadar" iyi.
  edit:şaka lan.sonra çemkirmeyin üni mezunu falan diye.ne bileyim ben.
• 50

  çeviri yaparken özetlemekte üzerine yoktur.*