resim
Mário de Jardel Almeida Ribeiro
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:51
Boy:1.88
Uyruk:Brezilya
  • 453
    uefa kupası zaferinden sonra takımımızın yaptığı en akıllıca transferdi bana kalırsa. şimdi bakınca, altın top ödülü almış, portekiz ligi'nde 4 defa üst üste gol kralı olmuş, maç başı gol ortalaması 1'in üzerinde bir forveti türkiye'ye getirmek ne kadar da imkansız görünüyor. insan üzülüyor, biz o seviyelere çıkmıştık, büyümek için büyük bir fırsat vardı önümüzde. bu şekilde yapılacak yüksek maliyetli ama verimli 2 transfer daha bize seviye atlatırdı, rakiplerimizle o dönem açtığımız farkı ikiye hatta üçe katlama şansımız vardı. olmadı...
  • 454
    canlı izleyemediğim eski futbolcumuz. o zamanlar 4-5 yaşlarımdaydım. jardel ile ilgili merak ettiklerim var aslında. jardel galatasaray'a 27 temmuz 2000'de 16 milyon dolar'a transfer olmuş, 31 ağustos 2001'de 4.5 milyon euro karşılığında takımdan ayrılmış. yani sadece 1 sezon formamızı giyebilmiş. acaba kötü mü oynadı da gönderildi dedim baktım galatasaray formasıyla 43 maçta 34 gol atmış, bu gollerin 11'i avrupa'da atılan goller. sadece 1 sezonda yapmış bunu. milyon eurolara alıp neden bu kadar katkı sağlamış oyuncuyu sudan ucuza yolladığımızı anlamadım. üstelik bizden gittikten sonraki sezonda sporting lizbon'da 36 maç 48 gollük istatistik yapmış.
  • 455
    bilmeyen arkadaşlar için wikipedia, transfermarkt verilerine falan başvurmadan hayranı olduğum bu golcüyü anlatayım kısaca. bilgi hataları yapacak olabilirim çünkü gaza gelmişken az önce belirttiğim gibi internetten bilgi teyidine uğraşıp akışı bozmak istemiyorum. siz oralardan bakıp gerek görürseniz mesaj atarsınız, editlerim.

    kendisi avrupa gol kralı olarak porto'dan bize geldi. cem uzan'ın hediyesiydi. ya da ücretinin bir kısmını o ödedi. nasıl geldi hala bilmiyorum önce bunu belirteyim. çünkü öyle bir sezonluk istatistiklerle ön plana çıkmış bir golcü değildi. porto formasıyla 4 sezon boyunca lig ya da avrupa demeden ortalığın anasını ağlatmış adam. tabii o zamanlar internet şimdiki gibi yaygın olmadığından, yaygın olsa dahi internetten bilgiye ulaşmak günümüz kadar kolay olmadığından bu bilgilere şu an ulaşabiliyoruz ve aslında jardel'in ne kadar büyük bir transfer olduğunu inanın biz o zamanlar pek anlayamamıştık bu yüzden. tamam büyük transfer, tamam heyecanlandık ve biliyorduk ki avrupa gol kralı geliyor takıma. fakat oyun yapısını falan bilmiyoruz. bizden başka isteyen var mıydı, neden bize geldi bilmiyoruz, en azından ben bilmiyorum. hala da bize gelişine şaşırıyorum. porto'nun forveti şu anda da bu ülkeye transfer olabilir ama jardel, porto için de normal bir forvet değildi. yani jardel'in bize transferini sakın ola ki aboubakar'ın transferine falan benzetmeyin.

    neyse efendim, jardel geldi. yanlışım yoksa helikopterle ali sami yen'e getirildi hatta. sonra hazırlık kampına gitti takım. ilk hazırlık maçında jardel çok büyük bir hayal kırıklığı yarattı. takım arkadaşlarının ''bu ne biçim forvet, hakan her topa koşardı, bu adam sahada yürüyor'' dendiği falan yazıldı. ikinci hazırlık maçında jardel karşı karşıya bir pozisyonda gol kaçırmıştı ki bunun dışında bir pozisyona daha girmişti hepsi bu. onun dışında etkisizdi. yine eleştiriler gelirken hıncal uluç ya da osman tanburacı'nın yaptığı yorumu çok iyi hatırlıyorum. evet yorumcudan emin değilim ama yorumdan eminim; ''önemli olan bugün jardel'in nasıl oynadığı değil, önemli olan dünkü jardel ile bugünkü jardel arasındaki fark'' evet, jardel 2. hazırlık maçında etkiliydi, en azından pozisyona girmişti çünkü. jardel gelmeden önce ''hakan şükür gibi karşı karşıya pozisyonlarda saç baş yoldurtmaz ama hakan kadar koşar, takıma katkı verir mi meçhul'' diye yazanlar vardı. hazırlık maçlarında jardel, oyuna katkı verememesinin yanında bir de saç baş da yoldurtuyordu üstelik. bu arada eleştirilerden galatasaray da nasibini alıyordu. zira bir önceki sezonda rakipleri sahaya çıktığına pişman edecek akdar yoğun bir presle boğan galatasaray yerine geride bekleyen, kontrollü oyunu tercih eden, rakibe pozisyon vermeyen ama çok da pozisyon bulamayan bir takım hüviyetine bürünmüştü galatasaray lucescu ile. bu eleştiriler altında sezona girdi galatasaray.

    sezonu deplasmandaki st gallen maçıyla açtık. şampiyonla ligi ön eleme maçıydı. jardel maça dazlak kafasıyla çıktı. taffarel'in inanılmaz hatasıyla 1-0 geriye düştüğümüz maçı jardel'in attığı iki golle kazandık. bu iki gol jardel ile ilgili yeterli bilgiyi veriyordu aslında. ceza sahasında bu adamı topla buluşturursan sana golü yapar. attığı ilk gol mermi gibi bir kafa ile geldi. adam topa kafayı tüm vücudundan güç alarak belden vurdu. ikinci gol ise bence bir estetik harikası. böyle yazınca insanın aklına demi vole falan geliyor ama değil. başka bir oyuncunun ayak içiyle gol yapacağı bir pozisyonda jardel sağ bileğini döndürerek ayak dışı bir dokunuşla gol yaptı. bu golü benim için özel yapan şey vuruştaki gariplik kadar rahatlıktı da. antrenmanda denemezsin belki onu ama bu adam maçta denedi. (bu andan itibaren internetin nimetlerinden faydalanmaya başlıyorum) işte o goller;

    https://www.youtube.com/watch?v=wMzxBer_4To

    daha sonra bir röportajda da söyleyeceği üzere jardel bu maçta gösterdi ki kendisi ceza sahasının kralı. topu ceza sahası içerisinde bu adamla buluştur da nasıl buluşturursan buluştur fark etmez, o golü yapıyordu.

    bu maçın ardından bir denizli deplasmanı oynamışız ve jardel de o maçta oynamış ve maçı boş geçmiş. ben o maçı anımsamıyorum. internet olmasa hayatım boyunca da bilmezdim böyle bir maçı. ben ligi içerideki erzurumspor maçı ile açtık sanıyordum o sezon. erzurumspor maçı jardel'in galatasaray formasıyla 3. resmi maçı ve seyirciyle buluştuğu il resmi maçtı. gazeteler jardel'in saçlarını kestirdikten sonra gol atmaya başladığıyla ilgili haber yapmıştı. bir batıl inanç sonucu saçlarını kesmiş ve gollere başlamış jardel habere göre. bu bilgi ne kadar doğru bilemem tabii ama seyirciyle buluştuğu ilk maç olan erzurumspor maçından 1 gün önce cenk işler lig maçında 5 gol atmıştı ve spor programlarında bunun bir daha kolay kolay olmayacağı konuşulmuştu, büyük bir başarı diye övülmüştü. bu maçtan sadece bir gün sonra jardel erzurumspor'un içinden geçti adeta. uçan kafayla attı, solla attı, sağ ile attı, kaleceyi geçip de attı. jardel 19 ağustos 2000 tarihinde erzurumspor'a 5 gol atarken attığı 3. golden sonra tribünler ''yeter artık jardel, yeter artık!'' diye bağırıyorlardı. maçtan sonra jardel ile ilgili yorumları sorulan galatasaraylı oyunculardan hakan ünsal, ''skorbordu görüyorsunuz işte'' demişti. ayrıca aynı maçta serkan aykut'un ve jardel'in attığı birer gol daha vardı fakat ikisi de ofsayt gerekçesiyle verdilmedi. serkan'ın golü kesinlikle ofsayt değildi de jardel'inkinden emin değilim.

    bu maçın ardından oynanan st. gallen rövanşında ise spikerin anlatımıyla jardel korkusu yüzünden rakip oyuncu topu kendi ağlarına yollamış ve 1 0 öne geçmiştik. sonrasında jardel penaltıdan attığı golle maçı 2 0'a getirdi. bu maçı taffarel'in yine inanılmaz bir hatası sonucu yediğimiz golle 2 2 bitirip tur atladık. bu maçın görüntüleri ne yazık ki youtube'da mevcut değil.

    erzurum maçıyla birlikte zaten seyirci jardel' e ısınmıştı ama jardel'i tüm galatasaray taraftarlarının kalbine yerleştiren maç kesinlikle süper kupa finalidir; bkz: 25 ağustos 2000 galatasaray real madrid maçı

    jardel'in penaltı golüyle 1 0 öne geçip skandal bir penaltı kararıyla maç 1 1 olmuş ve 90 dakikada eşitlik bozulmayınca altın gol uygulamasının olduğu uzatma dakikalarına geçilmişti. uzatma dakikalarındaki o an hepimizin kulaklarındadır hala; ''fatih içeriye doğru sokuldu, fatih içerde... şut pozisyonu... jardeeelllllll!!'' jardel galatasaray formasıyla çıktığı 5. resmi maçta 10. golünü atarken kupayı da galatasaray'a getiriyordu. bu gol ayrıca 4. kez rakip olduğu real madrid ağlarına bıraktığı 5. goldü. zaten kariyeri boyunca 6 kez karşılaştığı real madrid'e 6 gol atmış bir adam jardel.

    9 ağustos 2000 st gallen deplasmanı: 2 gol
    19 ağustos 2000 erzurumspor: 5 gol
    22 ağustos 2000 st gallen: 1 gol
    25 ağustos 2000 r madrid: 2 gol

    ligin ilk yarısındaki oynadığı 15 maçta rakip kalelere 18 gol atmış kendisi. o sezonn gol kralı olan okan yılmaz'ın 23 golle kral olduğunu düşünürseniz jardel'in nasıl bir ilk yarı geçirdiğini sanırım anlayabilirsiniz. o sezon ilk yarıdaki gol atmadığı maçlara şuradan bakabilirsiniz hafta hafta; http://www.tff.org.tr/...=552&hafta=1#grp

    1. hafta 0
    2. hafta 5
    3. hafta 1
    4. hafta 1
    5. hafta 1
    6. hafta 0
    7. hafta 3
    8. hafta 2
    9. hafta 0
    10. hafta 0
    11. hafta 0 (kadroda yok)
    12. hafta 2
    13. hafta 1
    14. hafta 0
    15. hafta 1
    16. hafta 1
    17. hafta 0 (kadroda yok)
    18. hafta 0 (kadroda yok)
    19. hafta 0
    20. hafta 1
    21. hafta 0
    22. hafta 0 (kadroda yok)
    23. hafta 0 (kadroda yok)
    24. hafta 1
    25. hafta 0
    26. hafta 1
    27. hafta 0
    28. hafta 1 (2. yarı oyuna giriyor)
    29. hafta (yedekte)
    30. hafta (kadroda yok)
    31. hafta 0 (65' te giriyor)
    32. hafta 0 (kadroda yok)
    33. hafta 0 (kadroda yok)
    34. hafta 0 (kadroda yok)

    tam olarak ne oldu, jardel nasıl bu hale geldi bilmiyorum ama basında çıkan haberlere göre takımdaki oyuncular jardel'i istemedi. emre belözoğlu, okan buruk gibi adamlarla jardel arasında sorunlar vardı. jardel'in aldığı yüksek ücret sorun oluyordu.

    ****

    tam olarak neden gitti bilmiyorum ama gittikten sonra sporting lisbon ile 42 lig golü atarak altın ayakkabıyı tekrar kazandı. yani form olarak bir sorunu olmadığı çok açık.

    milli takıma seçilen bir adam değildi. bununla ilgili olarak ''brezilya'nın hocası gol sevmiyorsa bu benim sorunum değil'' demişti. oyun tarzı, sahadaki duruşu pek alışık olunan türde değildi kesinlikle. ama jardel koşmuyor lafını ben kabul etmezdim. jardel pres yapmazdı, topa basmazdı. ama top 3. bölgeye geçtiğinde jardel, kendisine doğru pozisyonu yaratabilmek rakip savunmadan kurtulup kendisini boşa çıkartabilmek için ceza sahası içerisinde hep hareket ederdi. aksi durumda böyle tehlikeli bir golcünün rakiplerce boş bırakılıyor olması zaten çok saçma olurdu. biz süper mario jardel desek de kendisinin anlattığına göre lakabı kaleci katiliymiş. dediğim gibi, o zamanlar internet pek yaygın olmadığından böyle bilgilere ulaşmak kolay değildi.

    onu en iyi tanımlayan cümle ise kendisine aitti aslında;
    ''ben 16 metrelik alanın(ceza sahası çizgisiyle kale çizgisi arasındaki mesafe 16,5 metredir) kralıyım.''

    edit: allah'ım allah'ım sultans of europe kayıp görüntüleri buldu. *

    22 ağustos 2000 galatasaray st gallen maçı;

    kendi kalelerine attıkları gol ile öne geçiyoruz. 2. golü jardel penaltıdan attı. bu ilk gol
    https://www.youtube.com/watch?v=YGGBgNcfBWI

    yediğimiz ilk gol ile skor 2 1 oluyor
    https://www.youtube.com/watch?v=He3Kl4B28AU

    taffarel'in hatası ya da hakemin tartışılamsı gereken kararı ile maç 2 2 oluyor
    https://www.youtube.com/watch?v=cPQa5bwaV

    edit 2: eşiyle de sorunları oldu. daha doğrusu söylenenlere göre eşi portekiz'e dönmek istemiş. sonrasında, yani portekize dönmelerinden bir iki yıl sonra boşandılar zaten ve jardel de iflah olmadı bir daha.
  • 457
    bonservisi ve maaşı euro değil dolar ile ödenmiştir. 2005 yılında ab ülkeleri euro'yu resmi para birimi yapana kadar transfer işleri dolarla yapılıyordu. kendisini çabucak harcamamızın nedeni, faruk süren yönetimini neden harcadılarsa sebebi o dur. 2001 yılında üst üste 5.şampiyonluğumuz şike-teşviklerle engellendi. bunu engelleyenlerin yanında "galatasaray küçük olsun, bizim olsun" cu liseci zihniyet, 4 şampiyonluk ve 1 uefa-1 süper kupa şampiyonluğu yaşatmış faruk süren yönetimine operasyon çektiler. yani ünal aysal'a yaptıklarını yaptılar. ve ekonomik olarak da uefa kupası paraya dönüştürülemeyince jardel'i 3 vasat yabancı ile takas ettik. tabii saha içinde kendisine pas atmayan intersporlu malum şahıslar ve medyanın karısını dilllerinden düşürmemesini yazmaya gerek bile yok...
  • 458
    27.09.2000 yilinda ali sami yen de glasgow rangers macina gitmistim. sag taraftan gelen ortaya sol ayagi ile gelisine vurarak attigi gol tam anlamiyla super mario jardel’in kalitesini gosteriyordu. galatasaray’a gelen en iyi yabanci forvetlerden birisidir. kendisini o donemde hakan sukur ile ileri ikilide beraber izlemeyi cok istiyordum ama kismet olmadi. kral o donemde inter kulubune transfer olmustu.
  • 460
    gol atma konusunda kendisi kadar yetenekli tek bir kişi bilirim; tanju çolak. inanılmaz iyi gol pozisyonu alır, acayip basit görünen kolay goller atardı. bunun sebebi gol atmak için en doğru yeri hesap edebilen mükemmel zekasıydı.

    takıma hakan şükür sonrası katılması ve hakan kadar baskılı, sprinter bir forvet olmaması sebebiyle takımın bir önceki sezonda rakibi bezdiren baskılı futbolunu arayanları pek tatmin edemedi. bonservisi de malum, çok fazlaydı. bu sebeplerden dolayı fazla kalmadan gitti.
  • 464
    yay civarında topa gelişine plase vurmak üzereyken "napıyorsun yaaa" dedirtir; sonra lappp diye top köşeye girerdi.
    hakikaten büyük golcüydü. sinsilik vardı, bitiricilik vardı, karizma vardı. golün her türlüsünü atardı. canlı izleyemeyen jenerasyon bence çok şey kaçırdı. çünkü sonradan video kesitleri izlemek aynı şey olmuyor. ali sami yen'de tribünlere ilginç bir elektrik verir ve mükemmel bir momentum sağlardı. bahsettiğim elektrik de real mardid, milan maçlarında falan olurdu, yanlış anlaşılmasın.
  • 466
    kadromuzda bulunduğu 2000-2001 yılında koşmadığı için eleştrilmek bir yana yerden yere vurulmuştur.

    sürekli koşan bir golcü değildi ama kendinden öncekini * gözler hep aradığından ondan da aynı şey beklendi. nitekim bu beklenti sonucunda seyircisiz oynanan 10 aralık 2000 galatasaray gaziantepspor maçında kapalı önünde çok sert bir faule maruz kalıp oyundan çıkmıştır. döneminin en iyi golcülerindendir.
  • 468
    ofansif olarak diagne ile karşılaştırıldığını görse bide diagne'nin daha etkili olduğunun söylendiğini görse ya budist olur dağlara kapanırdı ya da kendini uyuşturucuya verir "altın vuruş" yapardı. * *

    falcao'nun alt. madrid ile ceza sahasına gelen herşeyi gol yaptığı bir sezonu vardı ya hani bu adam onu 6-7 sene boyunca * görece daha alt seviye takımlarda yaptı.
  • 469
    takımda olduğu dönem sosyal medya bugünkü gibi olsaydı teneke bağlanıp gonderilirdi. istatistikleri iyiydi yalan yok. ama özellikle teknik anlamda belki lukunku'dan bile kötüydü. onunla ver kaç yapamazdınız, ona topu verip rakip sahaya yayılmaya çalışamazdınız, pres yaptiramazdiniz. ve daha bir sürü şey.

    nonda jardel'den 2-3 gömlek iyiydi öyle söyleyeyim. eskiye duyulan özlem nedeniyle övülüyor. yoksa birebir burak'a yapılan eleştirilerin daha fazlasını görürdü bugün oynuyor olsa.
  • 471
    uyuşturucu kullandığını itiraf eden eski futbolcu...
    ***
    ülkesindeki pilhado adlı youtube kanalında yapılan röportaj sorularını cevaplayan galatasaraylı eski futbolcu mario jardel, futbol hayatının zannedildiği kadar kolay geçmediğini, bu zorlukları aşmak için de uyuşturucu kullandığını itiraf etti. "avrupa'da oynarken, meraktan bu illetle tanıştım." diye sözlerine başlayan "süper mario" jardel, "bazı kişiler bana bu maddeleri önerdiler, ben de denedim ve sonrasında özellikle tatillerde sürekli olarak kullanmaya başladım çünkü maçlarda anti-doping testleri yapılıyordu ve yakalanmak istemiyordum." diye sözlerini devam etti. ünlü golcü şimdi uyuşturucudan tamamen kurtulduğunu, bunda da eşinin büyük çabası ve desteği olduğunu belirtirken, "tedavi sürecimde eşim beni asla yalnız bırakmadı, özellikle de parti ortamlarında alkolün de etkisiyle tekrar bu maddeleri alacağımdan korktuğu için sürekli yanımdaydı" diyerek hayat arkadaşına minettini iletti.

    https://ultrasmovement.blogspot.com/...usturucu-itiraf.html
  • 472
    sanırım hala galatasaray tarihinin en pahalı transferi olan, transfer olduğu zaman avrupa'da da ses getiren benim için de artık her anlamda avrupa büyüğüz diye düşündürten isim.
    galatasaray'daki süreci boyunca 41 maça çıkıp 33 gol 5 asist yapmasına rağmen kaça şampiyonlukta suçlananlardan olmuştu. ben pas oyununa katılıyor ama pres yapmıyor diye hatırlıyorum ama golcülüğü çok iyiydi. kötü performans sergilemediği sezon sonunda alındığının çok daha düşük bir rakama satılması tam bir iş bilmezliktir, hala daha niye daha iyi pazarlanamadı bilemiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın