• 351
    geçen sene berkan, taylan'a ne itibarsızlaştırma yapılıyorsa bu sene de bu ikiliye aynısı yapılıyor. geçen sene taylan topçu değildi, morutan değildi, cicaldau hiç değildi ama adana demirdeki altyapımızdan kiraya verdiğimiz yunus ise herkesin gözbebeğiydi. bu sene yunus çöp, kerem vasat, emin yetersiz, okan'ı zaten salla...

    lig lideri başakşehir ömer ali-hasan ali bekleriyle ileride serdar gürlerle falan oynuyor türk kontenjanı için. fener'de ferdi, altay, serdar aziz oynuyor, beşiktaş'ta salih uçan, tayyip talha, ersin arada cenk tosun vs. bizim elimizdeki hiçbir türk oyuncu bu saydıklarımdan daha az yetenekli de değil daha az mücadele de etmiyorlar. geçen sene takımın yabancıları problemliyken kerem tuttu bu takımı ligde, yunus 2 senedir çıkışta, emin 20 yaşına girmeden 40 küsur maça çıkıyor 2 senedir, daha gider böyle... alt tarafı 3 tane türk çıkacak sahaya ona da bik bik ediliyor. böyle ağlaklıkları gördükçe inşallah 3 yabancıya fln iner diyorum yabancı sınırı. iyice toksik bir taraftar topluluğu olmaya başladı gs taraftarı gördükçe sinirlerim bozuluyor.
  • 356
    kendini vazgeçilmez sanan, sahada ciddiyetten uzak papaz gibi takılan, çoğu pozisyonda birbirlerini arayan ikilidir. sorun zaten bu durumken kulübün sahiplenici tavrı bence doğru değil, bu kötü performansın sert bir uyarı getirmesini beklerdim. adana'da, erzincan'da gösterdiği disiplini galatasaray'da göstermiyor ya türk oyuncular, çok absürt bir durum bu.
  • 357
    her ne olursa olsun, ne kadar formsuz olurlarsa olsunlar sahada isteksiz görmediğim ikili. bazen bu çocukların yaşlarının küçük olduğunu unutup çok ağır yükler yüklüyor, sonrasında da motivasyonlarını darmaduman ediyoruz. staddayken bir çok kez şahit oldum, kerem daha ilk top kaybettiğinde büyük bir homurdanma sesi yükseliyor, yunus da aynı şekilde. maçında çok sinirlendim, çok laf ettim maç izlerken ikisine de. ama sonuç olarak ikisi de genç ve bizim takımımızın oyuncuları. bir tanesi bizzat öz kaynaklarımızdan.
  • 359
    yedek kulübesi yolunun gözükmesinin ne diye bu kadar tantana yarattığını anlamadığım ikili.

    mevcut durumda hem kerem, hem yunus hem de en önemlisi galatasaray kaybediyor.

    sol beki berkan olur, kazımcan olur, emre taşdemir olur bir şekilde yerli yaptığımız anda bir kanatta mertens, yusuf demir, rashica diğer kanatta kerem, yunus birbiriyle rekabete girecek. ben bu düzende hem yunus, hem kerem ve hem de yine en önemlisi galatasaray'ın kazanacağından zerre kadar şüphe duymuyorum. sol bekin yerli olması daha henüz skora etki edemeyen mertens ve yusuf demir'i de oyuna katacaktır. mata yerinde oynayacak, sergio ile rekabete girecek. midtsjö, torreira hattı makina gibi çalışacak. şimdi bağlayamadım ama sol beki yerli yapıp bu ikiliyi birbiriyle rekabete sokmanın stad dışında korsan atkı satan dayıdan, onun yanında tükürük köfte yiyen midesiz vatandaşa kadar faydası olacağını düşünüyorum.

    velhasıl sol bekin yerli olmasının dalağa, ciğere, kalbe, böbreğe, zührevi hastalıklara her şeye faydası var. takım zaten "çok ince bir ayar kaldı" diye bağırıyor. okan buruk tek tuşa basıp damarları tıkayan ne varsa vidanjör gibi açacak. işte o tuş sol bek tuşu. o tuşa bas kral!
  • 361
    yedek bırakılıp bırakılmaması teknik ekibin takdiriyken, linç edilip edilmemesi taraftarın elinde olan ikili.

    dolayısıyla kendilerini savunan ve destekleyenler mutlak ilk 11 oyuncuları değil, galatasaray futbol takımının ve geleceğinin potansiyelli parçaları olarak desteklemektedir.

    linç edenlerininse genelde takıma zarar vermek, ego tatmini yapmak, agresif dürtülerini doyurmak, tüketecek bir sonraki hedef için elleri ovuşturmak gibi farklı dürtüleri vardır veya bu dürtüleri yoksa bile bu dürtüleri olan insanlara alan yaratarak hata yapmaktalardır.
  • 362
    her maç ortalama 30 top kaybı yapan ikili. bunu ben söylemiyorum, istatistik söylüyor. bu sezon kerem'in sadece bir devrede 18 top kaybı yaptığı maç var. skora katkısızlıkları da ortada.
    bu durumda suç eleştirenlerde mi bu arkadaşlarda mı? nerede oynadıklarının farkına varmalı, geldikleri yeri unutmamalılar.
    bireysellikten arınıp takım için oynamalılar.
    ilgili hususlar bu arkadaşlara hatırlatıldığı taktirde hem takım hem de kendileri için faydalı olur. sonrasında şımarıklık yapıp yeteneği olmadığı halde mertens'in elinden topu alıp duran top da kullanamaz.
  • 363
    vasat lincine özne olmuş genç yeteneklerimizdir.
    gazetelerde, beyaz futbolda, vasat youtube kanallarında artık geleneksel hale gelmiş olan futbolcu performansı üzerinden eleştiri yapma vasatlığına kapılmış kitlelerin yeni kurbanlarıdır. gerçi öyle bir ülke ki iki senedir cumhurbaşkanı adayı kim olacak diye tartışıyor, hala kurtarıcı bekliyor. aynı vasatlık.
    bu iki gencimizden de ben razıyım. ellerinden geleni yapıyorlar sahada, çok istiyorlar ama çok tecrübesizler ve daha çok yönlendirilmeye, eğitilmeye ihtaçları var. oyun bilgileri eksik. bu noktada sorumluluk teknik ekiptedir.
    yetiştirmek, oyun bilgilerini geliştirmek, onları takım oyuncusu yapmak zorunda. ha dersin ki bu bir süreç, 11 oyuncu olmaları için erken o zaman da bu oyunculara alternatifler üretirsin ve her maç sahaya fırlatmazsın. o da bir seçenektir. ancak bu iki oyuncunun da verimsizliklerini bu oyunculara yüklemek kadar aptalca bir şey yok. geçen sene de genç oyuncuları bu şekilde harcadık ki çöp ilan edilen o futbolcular, gerçekten hazırlanılan, analiz edilen maçlar oynadığımız avrupa liginde ne yapacaklarını bildikleri oyunlarla namağlup lider çıktılar. ironiye bak!
    oyunculara yüklenmeyi bırakın lütfen. takımınızı seviyorsanız bırakın. bu çocuklar şımarık, karı kız peşinde ünlü olmaya çalışan çocuklar da değiller. heri ikisi de arzulu, çalışkan, takım aidiyeti olan futbolcular. bari bu iki yeteneğimizi harcamayın.
    rica ediyorum!
  • 364
    galatasaray taraftarının haklı olarak eleştirdiği ikili. aslında eleştirilen kerem. yunus için henüz erken kendisine zaman verilmesi gerekiyor. kimsenin bu arkadaşları yediği yok sadece eleştiri. bu kadar demogojinin anlamı da gereği de yok. çocuklar bizim çocuklarımız gerektiğinde övecek gerektiğinde eleştireceğiz. ne yani kötü oynasalar da çok iyi olduklarını mı söylememiz gerekiyor. iyice suyu çıktı bu işin.
  • 367
    7 eylül 2022 galatasaray karşıyaka basketbol maçına futbol takımından birçok isim geldi. ancak bu ikili gel(e)medi. sebebi de çok açık. taraftarın olası tepkisi. 1 ekim 2022 adana demirspor galatasaray maçı sonrasında burada ve sosyal medyada yazılanları hatırlayınca sanki biraz ileri gittik diyorum içten içe.
    tamam çok berbat oynadılar. birçok taraftar gibi ben de saydım sövdüm ama bu çocukları da evden çıkamayacak hâle nasıl soktuk? taraftar olarak sapkamizi önümüze koymamız lazım.
    dipnot: kardeşim nereden biliyorsun taraftar yüzünden gelemediklerini diyeceklere; geçen sezon kerem'in birçok basket maçında salona geldiğini hatırlatayım. ayrıca kiralık seferovic ve rashica gibi isimler bile maça gelmişken; kerem ve yunus'un salona gel(e)memesi normal mi?
  • 368
    2022-2023 sezonunda her maci asagi yukari surklase ettigimiz halde eger 8 de 8 yapamadiysak bu ikilinin sucudur. her mac defans ve orta sahasi mukemmele yakin oynayan bir takimin sadece 9 gol atmasi inanilmaz bir sacmalik.
    sacma sapan tercih hatalari, top kayiplari ile takim hak ettigi puanlari eksik toplamistir.
    yunus yine bir derece daha faydali ama onun da karar mekanizmasi sikintili. pas verecegi yerde sut, sut atacagi yerde pas vermek gibi cok sikintili durumlari var.
    ya bu ikili kendine ceki duzen verecek ya da artik kale mi olur solbek mi olur yerli tercihimizi baska yerde yapmaliyiz.
    ersin ve altay’a ragmen her maci alan rakipler varken bu ligde kale ihmal edilebilir bir nebze cunku gol atmamiz lazim ve baska secenek yok.
  • 369
    --- alıntı ---
    galatasaray'da en fazla eleştirilen isimlerden birisi yunus akgün... geçtiğimiz sezon adana demirspor formasıyla harika bir performans sergileyen genç yıldız, şu ana kadar 8 haftada gol atamazken sadece 1 asist yaptı. ancak istatistikler, yunus akgün'nün aslında çok iyi bir grafik çizdiğini sadece bunun skora yansımadığını gösteriyor.
    milli futbolcu, sağ kanat oyuncuları dikkate alındığında ligin en iyilerinden birisi olmayı başardı. yunus maç başına 18 şut pası, 36 başarılı dripling, 46 başarılı atak aksiyonu, 3.46 asist beklentisi, 8 isabetli kilit pas, 131 üçüncü bölgeye isabetli pas ve 46 kazanılan ofansif birebir istatistikleriyle zirvede yer aldı.
    --- alıntı ---
  • 371
    (bkz: 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçı)

    son vuruşlardaki beceriksizlikleri nedeniyle her şeyi bilen taraftarın günah keçisi olan ikili.

    bugün de gördük ki ikisi oyunda olduğunda en azından pozisyona giriyorduk.
    bu akşam takım hücum anlamında sıfır resmen.

    birisi sakat veya cezalı olursa alternatifi düşünülür ama bu şekilde tamamen kesilmeleri beklenen etkiyi yaratmadı.
  • 372
    bence bu ikilinin zayıfı yunus. sezon başı satılmasından yanaydım sadece 1 maç beni umutlandırdı gerisi tamamen boş. ancak kerem için aynılarını söyleyemem. kerem bu takımın en önemli 4 5 futbolcusundan biri. formsuz olabilir ancak bu yapabileceklerinin önüne geçemez. muslera, nelsson, torreira, sergio ve kerem sakat ya da cezalı olmadıkları sürece oynarlar. geri kalanı yanlarına serpiştirirsin. yunus top ayağına gelmeden aksiyon alamıyor, defansif yardımı cılız, rakip arkasına koşu atamıyor ve en önemlisi son karar vermede sıkıntıları var. biz adana demirspor değiliz. bizi defanslar yerleşmiş şekilde, bloklar arasını dar tutarak karşılar. çok iyi pasör değilsen ve bu yukarıda saydığım yetilerden uzaksan galaasaray futbol takımdan ya yedek olursun ya da gidersin.
    hele ki 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçında kerem'in hiç düşünülmemesi büyük taktik eksikliğini gösteriyor teknik ekibin.
  • 373
    öyle veya böyle yerli sınırı denen garabet yüzünden göbeğimizin bağlı olduğu kanat ikilisi. bu aptal uygulama olmasa daha geçtiğimiz transfer sezonunda kerem'in fena olmayan bir paraya okutulduğunu ve milot rashica ya da muadili bir kanat-forvet oyuncusunun bonservisiyle direkt takıma kazandırıldığını görecektik muhtemelen. zaten en başta henry onyekuru hâlâ galatasaray'da değilse bunun baş müsebbibi gene bu aptal kuraldır diye düşünüyorum. neyse, şu ikilinin yunus'u ise bir şekilde parlatılmaya çalışılıp devre arası veya sezon bitiminde gelecek tekliflerine bakılacaktı en kötü ihtimalle. kerem'in olmadığı bir kanat rotasyonumuz da muhtemelen şu şekilde olacaktı: milot rashica*, yunus akgün, barış alper yılmaz ve belki yusuf demir. yusuf'a belki diyorum çünkü kendisinin alınma nedeninin "bir şekilde türk saydırır oynatırız" mantığıyla olup olmadığı konusunda net değilim, ama öyle değilmiş gibi devam edelim biz. yabancı kanat ve yunus ile başlanan maçlarda onları yedekleyen barış'la transferin son gününe kadar idare ettiğimizi düşündükten sonra,, yusuf transferiyle o bölgeye son şeklini verebilirdik. yusuf'un orta sahaya çekildiği durumlarda da yunus'u tekrar kanata atabilirdik. kenarda da her zaman sahaya yollayabileceğin bir barış'ı bekletebilirdin rahatlıkla. bu oyuncuların hiçbirini sahada tutmak istemediğinde de orta sahayı diamond şekline döndürüp forvet hattını çiftleyebilirdin. atıyorum şimdi, ileriye hedef santrfor olarak mauro icardi ve onun yanına sahte dokuz dreis mertens'i atıp arkalarına juan manuel mata garcia'yı koyup, bunların da arkasını sergio oliverio, fredrik midtsjö ve lucas torreria olarak oluşturabilirdin. torreia ve midtsjö hem arkayı toparlar hem de topu oliveria ile buluşturur, midtsjö'nün de yer yer desteklediği bir oliveria geçiş oyununu sağlar, ileri üçlümüz de pozisyon yaratırdı falan fişman. ki bu sistem size bir yerlerden tanıdık da gelmiştir hehehe. kısacası hem oyuncu sepeti hem de oyun kurgusu olarak bozdur bozdur oyna rahatlığı olabilirdi elimizde ve forma rekabeti de bu oyuncuların performansını yukarı çekebilirdi vs vs. aklı başında her yönetimin ve teknik kadronun yapacağı planlama bu şekilde olurdu sanırım. benim de içinde bulunduğum belli bir grup kerem'in geçen sezon zirvesini gördüğünü ve aynı performansa tekrar ulaşamayabileceğini düşünüyordu zaten. ben erden timur'un da benzer düşündüğünü varsayıyorum hatta. ancak yerli mecburiyeti yüzünden hem bizler hem de yönetim kerem'in satış ihtimalini kafadan çıkarıp yunus ile birlikte kanatları çok iyi dolduracağını hayal ederek başladık sezona. ha bu ihtimal kağıt üstünde gayet de olası duruyordu zaten ancak teorisini pratiğini geçersek bunu denemeye mecburduk da aynı zamanda. yine çoğumuz tff'nin bu aptal uygulamasının en çok galatasaray'a yarayacağını, onları kendi silahıyla vurabileceğimizi mutlaka düşünmüştür. "3 yerli zorunluluğu var abi, bizim kanatlar da kerem ve yunus, 2'si doldu bile" şeklinde konuşabiliyorduk sezon öncesi. ancak geldiğimiz noktada kazın ayağı maalesef ki öyle olmadı, hatta bu kuraldan en çok zarar gören kulüp konumuna düştük çok hızlı bir şekilde. şimdi ise öyle bir ikilemin içindeyiz ki bu iki oyuncunun önünü kesmek ve takıma küstürmek demek hem maddi değerlerini düşürmek hem de oyuna katkılarını iyice sıfıra indirmekle aynı anlama geliyor. ki şu noktaya kadar bu durum kısmen yaşandı bile maalesef. ama ben hâlâ büyük bir panik yapmamak gerektiğini ve bu ikiliyle devam edip alabileceğimizin maksimumunu zorlamamız gerektiğini düşünüyorum. çünkü başka çaremiz de yok açıkçası. okan buruk'un kerem ve yunus'u öyle veya böyle el üstünde tutup kazanmaktan, daha doğrusu onları oynatmaktan ve bu süreçte psikolojilerini de yönetmekten başka bir yolu yok. bu yüzden 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçı, skordan bağımsız, okan hocanın en kötü sınavı olarak tarihe geçti bile. çünkü herkese koz vermiş oldun artık. taraftarın eline "istifa et" kozunu verdin, "bu kadronun hakkını fatih terim verirdi" lafını dillere doladın, daha da kötüsü kerem'e "sanki bensiz takım uçuyor" algısını yerleştirdin, üstüne aynı maçta yunus'u da iyice pasifize ettin. geçmiş olsun yani. bu noktada fatih hocanın şu anlamda hakkını vermek gerektiğini düşünüyorum, evet, hoca kendisini böyle bir duruma asla düşürmezdi. ya bu oyuncuların psikolojisini iyi yönetirdi ya da sonucunun iyi veya kötü çıkmasından bağımsız o göbek bağını erkenden neşterlerdi. en yakın örneklerden steven nzonzi olayını hepimiz hatırlıyoruzdur hâlâ. ki hoca o sezon pandemi arasına kadar takımı gayet de potada tutmayı başaran bir oyun ortaya çıkarmış, kadıköy lanetini de tarihe gömmüştü. bizlere de lanet pandemi olmasa, beşiktaş maçı taraftarsız oynanmasa, pandemi dönüşünde o sakatları vermesek, koduğumun monaco'su da onyekuru üzerinden o çakallığı yapmasa, kısacası dünyanın tersine döndüğü bir sezonda her şey bu kadar üst üste gelmese o yıl garanti şampiyonduk düşüncesini yerleştirmiştir. nzonzi olayının yaşandığı sezondan sonra da ömer bayram'la peter etebo'larla, taylan antalyalı'yla emre kılınç'larla, oğulcan çağlayan'la emre akbaba'larla falan öyle veya böyle son maça kadar gelip beşiktaş'a tarihinin üç buçuğunu attırmıştı mesela hahaha. ondan da sonraki sezon her şey rezalet gittiği hâlde avrupa'da fark yaratan bir profil çizmiş, alt liglerden takıma kazandırdığı kerem'i çölde bir vahaya dönüştürmüş, özellikle bu sezon ekmeğini yediğimiz victor nelsson ve sacha boey'yi takıma kazandırmış, yine onun geçmiş transferlerinden olan marcos do nascimento teixeira marcao ucuza gitti diye ortalık ayağa kalkmıştı. yanılmıyorsam mehmet demirkol'un ağzından şöyle bir cümle duymuştum hocaya dair: "hoca bazen bir yanlış üzerinde bile o kadar inat eder ki o yanlış bir noktadan sonra doğruya dönüşür." hakikaten katılmamak elde değil hahah. böyle bir ortamda da okan hoca'nın hata yapmak ve paniğe kapılıp dikkatsiz davranmak gibi lüksleri yok açıkçası. bu yüzdendir ki kerem ve yunus olayında gelinen fiziksel ve psikolojik durumun sebebi olarak birinci payeyi tff'nin aptal uygulamalarına versem de ikinci sırada okan hoca ışıl ışıl parlamakta. ancak son olarak şunu da eklemem gerektiğini düşünüyorum: tff'nin bu uygulamasının mevcut sezonda devam edeceği ayan beyan ortadayken yerli oyuncu sepetinin bu kadar minimal tutuluşu ve bizi kısmen alternatifsiz bırakışı da bence gereğinden fazla abartılan ama gene de bir etken olarak kıyıda köşede varlığını hissettiren bir durum maalesef.
  • 375
    el birliğiyle toksikleştirmek adına her şey yapılan futbolcularımız. potansiyelleri ve yansıttıklarıyla heyecanlandırırken ikisinden birinin kesilmesi 2-3 kötü oyunla, transfer olmadan önce de futbolculuğunu ve etkinliğini çok beğendiğim milot rashica'ya formayı bırakmalarını bekliyordum ancak her ikisinin de haddinden fazla eleştirilmesini oldukça abes buluyorum. nispeten kerem'in daha fazla etkisiz olduğu maç varken yunus özelinde bu sayı 1-2 maçı geçmiyor ve ısrarcı olunması gerekiyordu.

    günün sonunda elde kalan şey oyun zekasının vasat olduğu ancak fiziken yeterli olan yine ancak kanatta rakiple boğuşmaktan başka bir şey yapmayıp kafasını kaldırmayan barış alper yılmaz5 kasım 2022 galatasaray beşiktaş maçında ilk 11'e sürüyoruz. kaldı ki kerem aktürkoğlu alanyaspor maçında oldukça iyi oynamıştı.

    son vuruşları da oldukça zayıf olan barış alper'in valentin rosier'e karşı etkin olmasını da beklemek fazlasıyla iyimser olacaktır. umarım söylenenlerin aksini yansıtan bir performans çizer de yanıltmaktan memnun olacak sonuç yaratır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın