kendisini şenol güneş gibi
doldur boşaltçı teknik direktörlerle bir kefeye koyanlara selamım var!
deniyor ki takım çok kötü oynuyor, deniyor ki bu kadar kötü top oynatmasına rağmen riekerink bey nasıl seviliyor?
şut / maçgalatasaray 12,29
beşiktaş 11,00
fenerbahçe 10,83
karabükspor 10,43
kasımpaşa 10,29
isabetli şut / maçgalatasaray 5,86
beşiktaş 5,71
karabükspor 4,71
fenerbahçe 4,67
pas başarı yüzdesigalatasaray %85
beşiktaş %84
fenerbahçe %81
antalyaspor %79
kasımpaşa %77
başarılı pas / maçgalatasaray 477
beşiktaş 458
fenerbahçe 369
antalyaspor 314
gençlerbirliği 304
topa sahip olma / maçbeşiktaş %63
galatasaray %62 ( avrupa'da topla oynama ve başarılı pas sayılarında ilk 10'da olan bir galatasaray var, bjk'nin gerisinde kalmasının nedeni içeride daha az maç yapmış olması)
fenerbahçe %59
kasımpaşa %53
trabzonspor %53
top kapma : galatasaray=88, beşiktaş 68
top kapma yüzdeleri : galatasaray= %76.5, beşiktaş= %70.8
kazanılan ikli mücadele: galatasaray= 401, beşiktaş= 320
isabetli şut: galatasaray=41, beşiktaş=40
gole çevirme oranı: galatasaray=15, beşiktaş= 20 ( az pozisyona girip çok atmışlar)
açılan orta sayısı: beşiktaş=125, galatasaray=88 ( doldur boşaltçı diye boşuna demiyoruz yani)
çalım: galatasaray=102, beşiktaş=48
yenilen gol: galatasaray=5, beşiktaş=6
beşiktaş'ın önde olduğu istatistikler şunlar: atılan gol, kalede gördüğü şut, şut isabeti, gole çevirme oranı.
bu kadar!
hadi hiçbir şeyden anlamıyorsunuz bari matematik ve mantık kavramları yardımı ile ve gözünüz aracılığıyla şu verilere bir bakıverin de öyle konuşun lütfen.
takımın 5 senedir kazanamadığı gençler deplasmanından galibiyetle dönen riekerink ve öğrencilerini yerden yere vurmak en hafif tabirle art niyetliliktir. fatih terim, mancini, hamzaoğlu, denizli gibi hocalar galibiyet alamamış, riekerink bey almış ama riekerink rezalet hocaymış bak sen.
evet, inanılmaz kötü oynadık gençler deplasmanında ama bu bir psikolojik refleksti. ya nasıl psikolojik refleks oluyor derseniz şöyle derim: dördüncü yıldızı aldığımız sezon hatırlarsınız son 7 haftada üst üste 6 galibiyet almıştık. ve hemen hemen tüm maçlarda maçın başında öne geçip skoru koruma içgüdüsüyle maç boyu kapanmıştık. gördüğüm şu ki takım maça şampiyonluk havasıyla ve içgüdüsüyle çıkmış. basında yer alan gençler deplasmanı algısı, futbolcuların skoru koruma ve galibiyet endeksli oyun dürtülerini kabartmış. riekerink hocam da keza maçı kazanalım da nasıl olursa olsun demiş öğrencilerine. ilk defa ''önce oyun'' anlayışından taviz verip ''önce skor'' dedik 15 ekim gençlerbirliği- galatasaray maçında.
oyuncu değişiklikleri geç yapıldı bana kalırsa, bu konuda eleştirileri haklı bulmakla beraber ''ya kardeşim yedekte kim var da oyuna alsın'' diyenleri sonuna kadar haksız görüyorum. son yılların en efektif yedek kulübesi orada dururken bu cümleye sığınmak ancak ve ancak riekerink bey'imizi küçültür, büyütmez. sinan, poldi, cavanda, hamit, semih gibi isimlerin olduğu yedek kulübesi yetersiz olarak görülmemelidir kanımca. ben ikinci yarı 4-4-2'ye dönmemiz gerektiğini düşündüm hep. sinan-yasin, josue- poldi değişikliği ile rahatça
eren poldi
sinan selçuk tolga bruma
altılısına dönebilirdik ama hoca yürümeye dermanı olmayan hamit'i aldı oyuna. kötü mü oynadı, en azından pek hata yapmadı diyelim. haa sinan alınsaydı rakip o kadar rahat çıkamazdı hücuma ve bence skoru artırabilirdik sinan girseydi.
en önemli nokta da şu, öne geçtikten sonra 2. golü muhakkak bulmalıyız aksi taktirde kayseri maçındaki gibi saçma puanlar kaybedebiliriz.
haa gelelim riekerink bey'in yeterlilik tartışmasına:
son 20 yılın en iyi sezon başlangıcına doğru giderken takımın teknik direktörüne yetersiz denişini hadsizlik olarak görsem de ciddiye alınacak yorumlar yapılmadığının da farkındayım. ciddiye alınmayacak dememin sebebi de elbette içi dolu eleştiriler yapılmayışıdır. hiç uzun uzun ve olumsuz yergilerle bilimsel verilerin karışımı halinde ortaya sunulan bir riekerink eleştirisi görmedim henüz. ancak '' yaa riekerink de hoca mı yaaa'' deniyor. ee hoca değilse neden değil, gerekçelerinizi de yazar mısınız lütfen?
son yılların en akılcı, en sistematik futbolunu oynatan teknik direktöre,
takıma 5-6 ayda
imza atan teknik direktöre, 7 haftada 17 puan toplayıp üstelik bjk deplasmanında rakibini rezil rüsva etmiş teknik direktöre yetersiz dersen, bi dakka kardeşim de derler elbet.
ligin en derli toplu, en sistematik, akışkan, hücumcu, bilimsel ve de göze hoş gelen futbolunu bizim takımımıza oynattığı için riekerink bey'e teşekkür ediyorum.
kansızları, vicdansızları, mantık ve akıl yoksunlarını takma sen hocam. onlara yaranabilmen için 7 haftada 35 puan toplaman gerekiyordu toplayamadın. belki şampiyon olursan yaranırsın diyeceğim de eğer fatih terim söz konusuysa şampiyon da olsan gönderilebilirsin, veyahut gönderilmen istenebilir bir grup taraftar tarafından.
isme, cisme bakmaksızın gayemiz galatasaray'dır beyler bayanlar. ne demiş
ünlü bir teknik direktör:
''aslolan galatasaray'dır.''