resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1353
    24 eylül beşiktaş galatasaray maçı'nın 2-2 bitmesine üzülmemizi sağlayan kendisidir. maçtan önceki yorumları düşünürsek herkes razı olur gibi bir hava vardı beraberliğe. ama jor hocam öyle bir hazırlamış ve rakibi iyi analiz etmişki sanki ev sahibi biz gibiyidik tüm ilk yarı boyunca. ben de üzüldüm hatta çok sinirlendim 2-2 bitmesine ama bunun için kalkıp da hocaya kızamam. bu kadar övülen, türkiye'nin en iyi futbol oynayan takımı olarak gösterilen takıma hem de kendi sahasında berabere kalınca üzülüyorsak bırakın kızmayı hocaya teşekkür etmemiz lazım.
  • 1355
    maçtan önce skor 2-2 olacak desek çoğumuz razı olurdu ki derbilerde dış sahada beraberlik her zaman iyidir. kaldı ki bir ay önceki süper kupa maçını * hatırlayalım, o maça göre gayet pozitif bir futbol oynadık beşiktaş'a karşı. bu skoru alanda, bu oyunu yaratan da riekerink. defansta serdar aziz'i monte edip, selçuk-de jong dönüşümünü de tamamlarsa takımdan maksimumu alacak bu adam. jor yıllardır üst düzey liglerde takım çalıştırmıyor. del bosque'leri, aragones'leri de gördük. onun da iyi yaptıkları gibi zaman zaman hata yapmaya, tecrübe kazanmaya ihtiyacı var. biraz insaf ve sabır.
  • 1360
    hocam değişiklik için neden 70'i 80'i bekliyorsun, az anlatsana? :(

    vodafone arena, aç gibi bağıran beşiktaşlılar; sahada onlardan gaz alan futbolcular... bütün bunlara rağmen 60 dakika onları uyutup 2 tane de sıkıştıracak bir takım hazırlıyorsun, fakat değişiklik yapmıyorsun. unuttuğunu düşünmüyorum, ama son 10-15 dakika gelene dek gerek olmadığı duygusuna kapıldığına inanıyorum. bu da kötü bir şey. josue, cavanda ve sinan'dan 2'si en az 75'e kadar oyuna girmeliydi zaten. takım pres yiyor, beşiktaş haliyle yükleniyor, atakları savuşturup orta alanda sayıca üstünlüğü yakalamak ve dahi, kontratak yakalayıp maçı bitirmek için ne bekliyorsun anlamıyorum. takımın başına geçtiği günden ta bugüne kadar yapmış olduğu bunca iş için tebrik ediyor, daha da iyisini bizlerin beklediğini görebiliyorum; fakat bu değişiklik hakkında biraz çalışması gerekiyor. bunu bir iki maç için değil, takımın başında olduğu zamandan bu yana görebiliyorum. önde götürdüğümüz bir maç varsa illa ki son 10 dakikaya kadar bekliyor.

    oyuncu değişikliğinin dakikası olmaz. 40. dakikada da oyuncu değiştirilir, 80. dakikada da, 90. dakikada da. bunu inşallah bu akşam anlamıştır.

    *
  • 1361
    bitik bir takımdan tepki veren ve ortaya karakter koyan bir takım yaratmıştır. eksiklerini hepimiz biliyoruz söylemeye gerek yok fakat bu adamın iş ahlakına güveniyorum. hatalarını minimuma çekmek için iyi niyetle çalışacaktır. destek olursak önümüzdeki beş yılın takımını oluşturacaktır. sadece taraftarın üzerindeki ölü toprağını kaldırdığı için teşekkürü kendisine borç bilirim.
  • 1363
    net hamle oyuncusu olmadigi icin puan biraktik. acikcasi gol gelecegi cok belliydi, 3. bir ortasaha lazimdi, ama hoca yasin mi ciksin yoksa bekleyelim bj bastirirken kontra yapar miyiz derken 5 dakkada iki gol yedik. de jong olsa boyle olmazdi diye dusunuyorum. poldi, de jong ve izlandali forvetimiz geldiginde ben değişiklik konusundan daha cesur olacağını dusunuyorum.

    yapılan elestirelere de yazıklar olsun. son dakikada josue sicmasa simdi burda destan yaziyorduk.

    bir derbi macinda ilk kez mac izledik yillar sonra. ikinci yarıda 65 80 arasi donemi cikartinca mac boyu gayet aktif bir takim goruntusu cizdik ve izleyenlere zevk veren bir mac izledik. uzun zaman sonra deplasmanda sadece rakibi bozmaya çalışan degil, kendi topunu oynamaya çalışan bir takim izledik. hersey bir gunde olmuyor, ben bu sene sampiyon olacağımızı dusunuyorum. poldi ve de jong gelince oyunumuzun daha esnek ve alternatifli olacağını goreceksiniz.
  • 1367
    (bkz: 24 eylül beşiktaş galatasaray maçı) şu maç sonrası kendisine yapılan, hoca değil, galatasaray ın hocası değil eleştirileri gerçekten insafsızlıktır.
    ilk yarı mükemmel bir futbol oynattı, rakibi iyi analiz edip sanki karşımızda rakip yokmuş gibi rahat bir maç oynadık (sanki 5.ligden bir takımla antrenman maçı yapar gibiydik), ikinci yarı 70. dk. ya kadar maç hala istediğimiz gibi gidiyordu, duran toptan golü yemesek muhtemelen tinerciler reaksiyon bile gösteremeden, ağlaya ağlaya gideceklerdi.
    oyuncu değişiklikleri için çok geç kalındı deniyor , buna hak verebilirim ancak yediğimiz ikinci golden önce sabriyi oyundan almak istemesine rağmen hakem izin vermedi ve sabri efendinin kafaya çıkmaya tenezzül bile etmediği pozisyon ile ceza sahasına saçma sapan bir şekilde girip golü attılar, tabi bu golde ceydu nun inanılmaz hatasını da eklemek şart.

    sonuç olarak dolu trübünler önünde kötü bir hakem ile de mücadele eden takımımız bir puan aldı ve bence takım gerçekten iyi yolda, geçen seneki enkazı bu kadar kısa zamanda ve bu kadar az oyuncu transferi ile gözle görünür şekilde iyi bir takıma çevirmesi çok önemli, akıllı olalım bu adam iyi bir hoca, takımımız giderek daha iyi bir takım oluyor, riekerink bey in tabi ki eksikleri var hataları var, ama olumlu o kadar çok iş yapıyor ki, maçın 0-2 den 2-2 ye gelmesi dışında moral bozucu bir durum söz konusu değil.

    ve diğer bir önemli nokta da şampiyonluk yolunda karşımızdaki takım fenerbahçe değil beşiktaş olacak gibi görünüyor ve bu adamlar galatasaray karşısında çok büyük bir aşağılık kompleksine sahipler, takımımıza ve hocamıza sahip çıkıp bu senenin mutlu sonla bitmesini sağlayalım.
  • 1370
    garip bir şekilde taraftar hışmına uğrayan teknik direktör.

    24 eylül 2016 beşiktaş galatasaray maçında son yıllarda hiçbir teknik direktörde görmediğimiz şekilde dersine mükemmel çalışmış ve o makine gibi işleyen takıma karşı oyun öncesi planlarını bir bir sahaya yansıtarak hem takımına çatır çatır futbol oynatmış hem de o çok övülen rakibi sahadan silmiştir.

    ikinci yarıda rakibin iki hücum oyuncusu oyuna alarak hızlı ve etkili başlayacağını herkesin gördüğü gibi o da görmüştür. ama allah için nasıl bir kontra hamle bekliyordunuz? adamın elinde de jong vardı da mı sokmadı? kimi oyuna alsaydı allah için? rızık hamit'i mi, henüz takımla bir maça bile çıkmamış cavanda'yı mı yoksa maalesef ki haftalardır zerre varlık gösteremeyip takım savunmasına yardımı olmayan sinan'ı mı?

    takımın oyun mentalitesi değişti diyenler de bunu hocaya bağlıyor hemen. futbolcu psikolojisiyle baktığınızda bu duruma hiçbir açıklama da mı getiremiyorsunuz?

    riekerink'in ikinci yarıda bir süre daha sahadaki kadronun maç öncesinde belirlenmiş planları bir bir devam ettirmesini beklemekten başka şansı dahi yoktu ve neredeyse aynı düzende devam eden takım hiç yoktan goller yedi.

    bu takıma podolski dönmeden, de jong ve iyi oynayacak bir serdar aziz olmadan, hamle oyuncusuna dönüşecek bir yasin ve eren'i yedekleyecek sigthorsson olmadan bırakın riekerink'i en iyi teknik direktörün bile eli kolu bağlı olur.

    takımın çehresi böylesine değişmişken ve bunu tüm rakip takımlar ve ibne basın bile görebilmişken, onlarla kol kola girmişçesine onu eleştiri yağmuruna tutan galatasaray taraftarı(!)'nı ciddi şekilde düşünmeye davet ediyorum.
  • 1374
    değişiklikleri geç yapma konusunda eleştirilmesi normaldir. bu maç* özelinde değil, sezon başından beri böyle bir sıkıntısı var. ama önemli olan nokta; hepimizi bu hatasını en kısa zamanda düzelteceğine inandırıyor.

    en önemlisi de; bilinçli, ne oynadığını bilen bir takım yarattı ve rakibi mükemmel analiz ediyor. tabi şerefsiz türk basınında bu konuda övgü alacağını sanmıyorum. neyse biz bu gerçeklerle hedefimize allah'ın izniyle ulaştığımızda hepsine "riekerink bey" dedirteceğiz.
  • 1375
    24 eylül 2016 beşiktaş maçı'nda gördük ki taş gibi takım yaratmakta.

    henüz galatasaray oynayabileceği futbolun %40'ını sahaya yansıtıyor. bir defa çok eksiğimiz var. başta podolski ve de jonk, sonra kolbeinn, serdar aziz ve şimdilerde sakatlığı atlatıp kadroya girebilen cavanda...

    hakkındaki en büyük eleştiri değişiklikler. açık söyliyim tamamıyla medya manipulasyonu. herkes maç 2-2 bitti diye hocaya yükleniyor. kimse farkında değil galiba 60. dakikaya kadar galatasaray inönü'de beşiktaş'a top göstermedi. onca eksiğe rağmen. aslında göstereceği de yoktu. maçın hakemi ali palabıyık o dakika itibarıyla her düdüğü beşiktaş lehine çalmasa. maç hakem kararıyla gitmiştir. bizi ince ince doğrayarak beşiktaş'ı yarı sahamıza yerleştirmiştir. oyunun gidişatı belliydi. rakip sahada baskıyı kurmuş adamları çıkarmıyorduk. 3. gol geliyordu. beşiktaş'ın da dili sarkmıştı. ancak hakem desteği de eklenince gücümüz yetmedi. bizi yapılan her faul es geçildi, ikili mücadelelerde beşiktaş'tan kaptığımız her top faul düdüğüyle geri verildi. bu kadar efor harcarken 60'larda, 70'lerde koca sahayı ard arda 3-4 defa koşmak kolay değildir.

    talisca'nın verilmeyen kırmızı kartını hiç konuşmadan değişikliklere dönersek...
    bana göre bu maçta yasin'i çıkarmak akıllıca olmazdı. çünkü ciddi efor sarfediyordu adam. tolga ile sahada en çok defansif katkıyı veren oyuncuydu. caner'i koca maç yaptığı baskıyla çıkarmadı. arkasındaki sabri'nin defansif eksiklerinin çoğunu tek başına kapadı.

    ilk golde üst üste 3 tane faul pozisyonunda beşiktaş lehine çalınan düdük bizi zorla geriye itti ve skoru buldu adamlar. o ana kadar yarı sahamızı geçemeyen bir beşiktaş vardı ortada. tüm dişliler tıkır tıkır işliyordu.
    tabi golle birlikte moral de buldu beşiktaş. 2. golden hemen önce hoca sağ kanadımıza tempo kazandırmak için josue ve cavanda'yı oyuna alıyordu ki chedjou skoru eşitledi.

    ama oyuncu değişikliklerinde bir hata göremiyorum.
    şenol güneş'in yapacağı hamleler devre arasında belliydi zaten. ikinci devre başında gördük ki önlemleri de alınmış.
    napıcak giren oyuncu hakemin düdüğünü elinden mi alacak? kaçan üç puanı özetlersek:
    biraz türkiye, biraz hakem, biraz chedjou, biraz sakatlıklar, biraz talihsizlik...
    ancak 5-6 hafta sonra taş gibi top oynuyor olucaz.

    aynen devam riekerink bey!
App Store'dan indirin Google Play'den alın