resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1201
    sezon başlayalı 3 hafta oldu, biraz daha bekleyin. adamın en büyük artısı sorunları görmesi. başarmanın yarısı inanmaksa, diğer yarısı futbol anlamında doğru teşhisler koymaktır. yanlış giden unsurları da çözecektir. ama bu hemen olacak şey değil. beşiktaş'ı çok övüyorsunuz. onlar buraya iyi oyun ve sonuç alma anlamında 5 yılda ancak gelebildiler. bize de biraz daha zaman lazım. sakatlarımız iyileşsin, form durumlarımız yükselsin. bir 5-6 hafta sonra daha net şeyler söylersiniz.
  • 1202
    benim yıllardır bir hayalim vardı. takımda fazla çöp olmasın*, takımda taraftarı heyecanlandıracak genç futbolcuların olsun* ve takımın başına öyle çok bilinmeyen ama kendine has özellikleri olan, çok yaşlı olmayan ve disiplinli bir hoca gelsin*. şu an benim için her şey olmasa da çoğu şey güzel gidiyor. jor hocam başaracaktır, inanıyorum.
  • 1203
    riekerink' i eleştirmekle terim hayranlığının nasıl bir ilgisi var anlamak mümkün değil. sırf saldırmak için yazı yazan, bir renkdaşına leş kargası diyebilecek kadar zavallılaşıp, saygıdan nasibini almayan bu romantiklerin inadına benim düşünceme göre şu an yaptığı işler kötü olan hocadır. ne yani şimdi sen benim fikrime aykırı birşey söylüyorsun diye ben de sana mı hakaret edeyim ?

    saygı çerçevesinde konuşmayı, tartışmayı öğrenemeyen bu arkadaşlara söylemek istediğim şu. terim hayranlığı vs dillendirdikleri bilmem ne seviciliğinden bağımsız olarak söylüyorum ki bu oyun mantığıyla başarılı olması mümkün değil. hele 10 eylül 2016 kayserispor galatasaray maçı için konuşmam gerekirse tek sorumlu riekerink' tir bana göre. bakın oyuncu değişikliklerini, ilk 11 seçimini falan eleştirmiyorum. iyi anlamaya çalışın. söylediğim şey özet olarak şu ki takım temposuz, durağan. sürekli ve gereksiz pas yapmaktan hem zaman hem enerji kaybediyor. pas oyunu, iyi pas yapmak elbette istenilen bir durum ancak efektif yapılırsa doğrudur. orta sahanda ve gerisinde doğru düzgün bir baskı yokken öne gidemeyip sürekli kendi aranda alıp verirsen bir anlamı yok. bu sadece istatistiklere yansır başka da bir işe yaramaz. etkili bölgede hareketli, agresif, doğru pas yapıp organizasyon yaratabiliyor ve bu organizasyonla pozisyon bulabiliyorsan harika.

    takıma bu motivasyonu, bu hareketliliği, tempoyu, agresifliği hoca yerleştirir. benim şu ana kadar gördüğüme göre de hocanın böyle bir çalışması yok ve benim bunca yıldır tecrübe edindiğime göre de bu takım hiçbir zaman bu kafayla başarılı olamamıştır. bazı arkadaşların zamanla düzelir biraz sabredelim demesine hak veriyorum. ama yine gördüğüm bu oyun mantığında olan hocalar zamanla da düzelmedi. inşallah bu sefer tersi olur.

    peki sen kendi görüşünü nasıl savunuyorsun ona buna saldırıp hakaret eden zavallı renkdaşım ? leş kargaları, 7 puan, iki deplasman, 2 kupa bıd bıdı bıdı.... adam gibi fikrini söylersin, ben de evet öyle ya da değil aslında şöyle olsa daha iyi olur der, şahsına hakaret etmeden fikirlerimizi tartışırız. bu mu şimdi teknik analizin ? sırf yazı yazmak, saldırmak için gelip bomboş, fikirleri tartışan değil de bireylere sataşan, bana göre tamamen niteliksiz cevap yazmış aklı sıra, zavallı!

    sonuç olarak şu ana kadar söylediğim sebeplerden dolayı benim düşünceme göre yanlış yolda olan hocamız. bunun sonucunda da yine bana göre başarısız olacaktır. bir an önce bu statik oyun mantığını değiştirmeli. doğru takım mentalitesiyle birlikte şampiyon olabilecek kadar iyi bir kadromuz var. bu da tamamen hocaya bağlı.
  • 1204
    benim gözümde 10 eylül 2016 kayserispor galatasaray maçında selçuk inan'ı çıkarması ne kadar doğruysa, yasin öztekin'i çıkarması da o kadar yanlış olan hocadır. topu tutmak, rakip sahada oyun kurmak ya da pas trafiğinde sıkıntımız yoktu, top ayağımızdayken içeri girip tehlike yaratma sorunumuz vardı. ilk yarının sonlarında kayseri'nin acayip baskısı tamamen sabri efendinin yaptığı hata sonrası yenilen golle oyundan düşmemizle oldu. esas önlem pozisyon yaratma adına alınmalıydı, kadroda podolski olsaydı tamam; ama o yokken yasin'in çıkışı bu noktada hatalıdır. illa yasin çıkacaksa bir ölçü sinan düşünülebilirdi; ama josue tamamen yanlış oldu.

    ha bu benim tamamen şahsi düşüncem. bu katılır, öbürü katılmaz vs. görüşüm budur. bu beni ne riekerink gitsinci yapar ne terim dönsüncü. riekerink'den memnunum ve destekliyorum; ama yanlış değişiklik olduğunu devre arasında da düşündüm, şu anda da düşünüyorum. umarım benzer durumlara çokça düşmeyiz -ki podolski ve muhtemelen sigdhorsson dönünce bu sorun çözülecektir-

    hafta içi terim'in tavrına gereken tepkiyi gösterdiğimizi düşünüyorum. o yüzden bırakın arkadaşlar; eleştiren eleştirsin. riekerink'i türk futbolundaki yapı dışından olduğu için seviyoruz. bu yapının en sıkıntılı özelliği de eleştiri ve değişime kapalı olması. riekerink'i eleştirenlere saldırmak, fark etmeden karşı durduğumuz çizgiye çeker bizi de hocayı da.
  • 1205
    kendisinden tek isteğim hücum alanında daha tempolu, ''statik'' olmayan, topu sürekli sağa-sola-geriye döndürüp gevelemeyen bir takım oluşturması ve mümkünse kayseri gibi deplasmanda skor 1-1 iken ön libero sakatlandığında ve hatta sakatlanmasa bile ön libero oyundan çıkarken yerine forvet alması, içeride ve dışarıda her şartta galibiyeti düşünmesidir.
  • 1206
    futbolculara yaklaşımı mükemmel, medyayla ilişkileri iyi. sorduğu soru karşısında üstüne atlayıp iki yumruk atması gereken medya mensubuna karşı bile son derece sabırlı. kenarda tüm antrenörler bir şekilde hakemlerden hesap sorarken o hep beyefendi. bugüne kadar hak edene forma verdi, taraftarın üstünü çizdiği isimleri bir şekilde uzaklaştırarak kısa sürede herkesin takdirini kazandı. dünkü maçta eleştirilen oyuncu değişikliklerinin de ben üzerinde durmuyorum; ancak dün dikkatimi çeken iki durum oldu ki; ilerde sıkıntı yaratabilir.
    birincisi, milli takımdan çok yorgun döndüğü bütün hafta konuşulurken, sneijder'in özellikle oynamak istemesini söylemesi ile ilk onbire alınması,
    ikincisi, golü atıp öne geçmişiz ve kısa süre içinde rakip takımın kalecisi sakatlanmış. kayseri cephesi ayakta durmak da zorlanan kaleciyi 20 dakika oyunda tutuyor. rakibin şaşkın şaşkın kalesini savunmaya çalıştığı bu süre zarfında biz klasik top çevirerek kaleye bir tek şut dahi atmadık ve maçı koparma şansını kaçırdık.
    burada jor hocanın nasıl bir dahili olabilir diye soranlar için hemen açıklayayım. sneijder bir iki klas pası dışında dün sahada yoktu. halbuki maçın kopabileceği dakikalarda gücü olsa ağırlığını koyabilirdi. neticede sneijder ben oynayacağım diye oynuyorsa diğer oyuncular olaya vatandaşına ayrıcalık yapıyor diye bakabilirler ki buda hocanın adalet sistemine ters düşer.
    ikinci olayda ise, kalede kaleci ayakta zor duruyor biraz basın ikinci golü bulalım diye biz ekran başında yırtınırken takım o sırada sadece ayağa pas istatistiğini yükseltmeye oynarken jor hoca sakin sakin maçı seyretmeye devam etti ki, buda gerektiğinde oyuna müdahele konusunda bir eksiklik alametidir.
    yoksa yasin erken mi alındı, josue yerine niye sinan girmedi gibi eleştiriler sadece kaçan iki puan olduğu için günü kurtarmak adına yapılmış olan eleştiriler.
  • 1208
    gommek icin erken. elbette 4-5 yildir belkemigini hic degistirmeden oynayan besiktas kadar iyi oynayamayiz. yeni bir takimiz bunu daha once yazmistim. dun kadroda; eren, bruma (yeni sayilir), josue, tolga, de jong olmak uzere 5 yeni futbolcumuz vardi. simdi "besiktas'ta o kadar yeni oyuncuyla oynuyor ama akiyorlar" diyecek arkadaslar cikabilir, haklilar da. ancak su noktayi kaciriyorlar, besiktas sabit belkemigiyle oynayan bir sistem takimi. viz ise sifirdan belkemigi ve sistem olusturmaya calisan bir takimiz. benim gordugum en buyuk sikinti su: takim ne istedigini bilmiyor. ikinci yariya cikan takim saldirmaliydi, deyim yerindeyse kuduz gibi rakibi kovalamaliydi. besiktas oyle yapti. bizim de yapmamiz gereken oydu. ancak gerek sneijder'in etkisiz oyunu, gerek hakemin ipnelikleri, gerek sabri beyin beyinsizlikleri, gerek hocanin takimi tam anlamiyla motive edememesi macin berabere bitmesine neden oldu. uzulmeyin, kadroyu oturtursak elimizde cok guzel bir cekirdek olusacak. mevcut kadroda; muslera, cavanda(linnes), koray, serdar, carole, bruma, poldi, sinan, tolga, sighortson (boyle biseydi yazilisi), sneijder, eren gibi oyunculardan saglam bir kemik olusturup uzerine de jong'tan verim alirsak bu is olur. enseyi karartmanin alemi yok. bu sezon basinda, tramsferlerden ince herkes ilk uce girmeyi basari olarak degerlendirecekti. simdi de soyluyorum, o zaman da soyledim, hala ayni durumdayiz. benim icin ilk uc basaridir. kulubun borclarini, hamzaoglunun anasini siktigi takim olma olgusunu, gecen sene yasadiklarimizi ne cabuk unuttunuz. sakin olun arkadaslar. devre arasinda ilk yari hic bir halt yemeyen selcuk inan'i cat diye kesmesi bile hocaya olan guvenimi artirdi benim. yasin konusu tartisilir, kesmese hica josue'yi niye almadin diyecektik emin olun. o yuzden biraz daha sabir. poldi ve cavanda-linnes ikilisinin birisinden verim almaya basladiktan sonra isler degisir.

    vazgecme hocam, sen belki sampiyon yapamayacaksin bizi ama cok guzel bir takim yaratacaksin inaniyorum ben.
  • 1209
    6 ay önce çöp olan galatasaray futbol takımının teknik direktörü. o takımı çöp haline getiren yönetim ile çalışmak zorunda. kendisinin tecrübesini falan geçiyorum. iyi niyetle çalışıyor, bu malzemeden bir yemek yaratmaya çalışıyor ama levent 'serdar azizi'i kimseye sormadan aldım' nazifoğlu ve dursun aydın özbek ile bir yere kadar. beklentiyi ona göre ayarlamak lazım.

    bu kadar kisa sure icinde bu kadar sevildi bu adam cunku galatasaray taraftari kendi "evlat"larindan yedigi kaziklari ondan yemeyecegini biliyor. basarilar veya basarisizliklardan daha onemlisi bu guven meselesi.
    (bkz: riekerink bey diyeceksiniz)
  • 1212
    basliginda aglayanlari 2011/2012 sezonu basina davet ediyorum. bir cok onemli isim (muslera, riera, melo, eboue, ujfalusi, selcuk inan, elmander, engin baytar, sercan yildirim) icin yapilan ciddi bir harcamadan sonra ilk uc macimizin ikisini deplasmanda oynamis ve 4 puan almistik. bu sene, yapilan harcama sinirli ki serdar aziz transferinin hocayla bir alakasi yok, gecen seneden gelen kadro 2010/2011 kadar cop olmasa da oldukca kotu bir sezon gecirmis. ilk uc maci da deplasmanda oynamis sayiliriz ve 7 puan toplamisiz. ki podolski ortada yok, nigel de jong daha yeni kadroya katildi. riekerink guzel isler yapiyor, mac icindeki mudaheleleri de genel olarak oldukca mantikli. bu yonetimle uzun vadeli planlar yapmak kolay degil ama riekerink kafasi rahat bir sekilde calisabilirse elindeki kadronun en iyisini verir. bu arada kadromuzun mukemmel olmadiginin hepinizin farkinda oldugunu tahmin ediyorum. biraz destek olun, bu seneyi en kotu 2. bitiririz. besiktas'in 2-3 senedir devam eden basarili planlamasini dusunursek bunun basarisizlik olmadigini kabul etmemiz gerekiyor.
  • 1214
    2016-17 sezonunun 3. maçında, kayseri deplasmanında puan kaybederek basını galeyana getirmiş adamdır. babam bile beni arayıp "gördün mü iyi hocanızı" dedi.

    maç özelinde konuşmak gerekirse halen hamle oyuncusu yok. devre arasına girerken maçı izleyen arakadaşlar ile selçuk ve yasin çıkmalı diye konuşmuştuk; selçuk-de jong değişikliği ile orta saha kırılganlığını alarak, ilk devre gol dışında herhangi bir iş yapmayan yasin'i çıkartıp josue ile 3. bölgede daha yaratıcı işler yapmak istedi; olmadı. puan kaybettiğimize elbette üzüldüm ama kendimi yerine koyuyorum; ben de olsam kendisiyle aynı şeyleri yapardım kayseri maçında; tek fark de jong ile başlayabilirdim. sinan da girebilirdi ama josue de geçen maç iki gole giden pasları yapan adam olduğu için eleştiremem.

    takımın biraz daha tempolu ve biraz daha baskılı oynamasını sağlar, bu sırada sakat ilk 11 (podolski) ve hamle adamları (siktorson) dönerse bence olacak; kendisi yüzümüzü kara çıkartmayacak. arkandayız hocam.
  • 1217
    teknik direktörlüğü konusunda hala şüphelerim var ama çok mu üzerine gidiyoruz sanki. galatasaray'ın şampiyon olduğu sezonları son 10 senede tek tek inceleyin, o muhteşem olduğumuz 11-12 sezonu da dahil olmak üzere. hiçbiri bundan daha iyi başlamamıştır. türkiye'de hiçbir takım sezona sıkıntısız, gümbür gümbür olarak başlayamaz. asıl önemli olan takımın ivmesi ve hocanın gelişimidir, hatalarından ders çıkarmasıdır. riekerink'te ben bu olumlu işaretleri görüyorum.

    sadece neticelere bakarsak da 3 maçta 7 puan net başarıdır. üstelik geçen sene götümüzü toplayan podolski ortalıkta yokken. takımın sakatları düzelsin, riekerink'in oynatmaya çalıştığı futbolu daha net görelim. o zaman net eleştiriler yapmaya başlayalım. öteki türlü çok erken. o pislik medya bırakın kendi kendine takılsın. hiçbir gerçek galatasaraylı şu adamların gazına gelip hocaya sallamasın.
  • 1218
    sinan gümüş'e ve martin linnes'e ligin ilk maçı sonrası iki haftada hiç süre vermemesini anlayamadığım teknik direktörümüz. tamam performansı kötü olan oyuncuyu kızağa çekersin anlarım, sinan yerine oynattığın yasin öztekin gol attığı için bir sonraki maçta tekrar onbirde oynatmanı da hadi anladık diyelim ancak linnes'in yerine oynayan sabri sarıoğlu üst üste iki maç ilk onbir oyanayacak ne performans verdi diye sorarlar adama. bu iki oyuncuyu bu kadar çabuk silmemesi gerekiyor.
  • 1219
    podolski, cavanda ve de jong'dan henuz faydalanamamistir. bu uc isim de takimda banko oynayacak isimler. yere goge koyamadigimiz besiktas'in sene basinda eksik kadroyla ne kadar siradanlastigini gorduk. podolski, cavanda ve de jong takima katildiginda hic de fena olmayan futbolumuzu daha iyiye goturecegimizden suphem yok. reikerink guzel isler yapti ve meyvasini da toplayacaktir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın