resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 3552
    en büyük sıkıntı burada daha önce bir arkadaş belirtmişti. kendisi bir eğitmendi, hayatı boyunca eğitmen olan birisiydi. biz ise ondan yarışmacı yapmaya çalıştık. adama kızlarınız garson mu denildi lan.

    bunun dışında zaten tüm arkadaşlar yazmış tudor'la olan karşılaştırmasını. jor bey'e hakarettir. tudor'un karşılaştırması yapılması gereken kişi mustafa denizli 2. dönemidir. ben sizin için zaten yaptım onu da. mustafa denizli'den kötü çıktı istatistikleri. tudor başlığına gidip arama yaparak bulabilirsiniz.
  • 3554
    kendisi varken takım boyu uzundu çünkü o zaman fernando yoktu, ndiaye yoktu, belhanda yoktu, serdar aziz tüm sezon sakattı. elimizdeki oyuncularla tempolu bir oyun ortaya koymamız imkânsızdı. doğru olanı yaptı ve takımın pas yönünü kuvvetlendirerek topu devamlı ayağımızda tutmaya çalıştı. nitekim selçuk-josue-tolga-de jong merkez üçlüsüyle türkiye kupasında 2. lig takımlarına karşı bile üstünlük sağlayamıyorduk, fiziken ezildiğimiz için baskılı bir oyun ortaya koyma şansımız yoktu. oyunu yavaşlatmadan kesinlikle rakiplerimize üstünlük kuramazdık. fiziksel olarak kötü olmamızın sebebi de elimizdeki futbolcuların kondisyon yüklemeye müsait olmamasıydı. bununla birlikte orta sahayı ele geçirip tempolu oynayan tüm takımlara karşı zorluk yaşadık. dolayısıyla "kabız futbol oynatıyordu", "takım boyunu çok uzun tutuyordu" gibi saçma çıkarsamalarla hakkını yemek yanlış. kendisi bizim için ideal bir teknik adam değil elbette ama tudor'dan kesinlikle iyi bir hocadır.
  • 3557
    çok değil kendisine de jong yerine fernando, eren yerine gomis, ahmet yerine maicon alınsaydı öttürürdü o ligi. ama efendi efendi kenarda durup, gülümsediği, yapılan transferleri istemese bile sahiplendiği, maç sonu kızının işini dahi soracak kadar aşşağılık sorular karşısında medyaya atar yapmadığı için galatasaray taraftarına sevdiremedi. oysa tudor kenarda "maçı yaşıyordu" ya. böyle hakeme falan höyt hüyt yapıyordu. o lazımdı bize. şovmen lazımdı. yedik bu adamı haliyle.
  • 3560
    kendisinin de oyun hamleleri tudordan farklı değildi ama gel gör ki,eline bu kadroyu versen daha kötü bir tablo çıkmazdı ortaya. yani biri elma diğeri armuttu. ikisinin de fiyatı,değeri aynıydı ama biz görünüşe aldandık tudoru getirttik. şuan gelinen durumdan çok bi farkı olmaz hatta belki puan farkını daha da açmış olurduk. neyse geçmişe mazi ..
  • 3561
    jor hocamizi da tudor gibi destekledim belli bir doneme kadar. ama bugun linnes'in hakki yeniyor denip latovlevici'nin isliklandigi yerde, kendisinin linnes'i yedege cekip haftalarca sabri sarioglu'nu oynattigi da unutulmus heralde.

    karakter olarak cok severdim ama kendisinin mentalitesi "oyuncularin gonlu hos olsun, antrenmanlar agir olmasin, tadimiz kacmasin ali riza bey, takim basarili olur" seklindeydi. bu durum da futbolcuya dayali duzenin ekmegine yag suruyordu.

    transfer kararlarinda hicbir etkisi olmuyordu. yonetim onune ne koyarsa onu yiyordu. olduysa da de jong'ta falan olmustur belki. hatta kadro secimlerinde bile mehmet ozbek mudahalesi var mi yok mu tartisma konusu olmustu ozellikle sabri'yle alakali. yasin semih selcuk sabri dortlusu oynayinca cildiriyorduk.

    oyuncu degisikliklerinde de en az tudor kadar kotuydu. anadolu takimlarina karsi 90+'larda puan kazanma adina zaman gecirmek icin oyuncu degisikligi yaptigi bile olmustu galatasaray'da. tudor'un karabuk'u de kendisinin galatasaray'ina karsi iki macta da ustun oynamisti bu kadar sig bakilacaksa olaya.

    velhasil, iyi bir insandi ama asla galatasaray'in teknik direktoru olacak kapasitede degildi. zaten ayrildigindan beri takimsiz olmasi, internet sitesinden cv'm icin photoshop bilen birisini ariyorum ilanindan da anlasilabilir bu durum. kendisini butun yetersizligine ragmen sonuna kadar desteklerdim, futbolcuya dayali duzene katkisi ve yonetim masaligi durumlari olmasa.

    edit: eski entrylerime baktim da kendisi chedjou'yu asla dusunmeyip yerine semih kaya'yi oynatiyordu israrla. yerlilere karsi inanilmaz toleransliyken linnes hata yapinca 30. dakikada kenara alip fircalamisti. yasin oztekin 2 kere kadro disi birakilip affedilmisti. iste bunlar hep futbolcuya dayali duzen.
  • 3562
    https://twitter.com/...s/937256734116274176
    çok kötü bir teknik direktördü. ama gel gör ki ilk on dört haftalar itibariyle de elinde de daha kötü bir kadro olmasına rağmen tudor'la aynı işi yapmıştır.

    not: futbolu bu kadar basit bir matematiğe itmek doğru değil elbette. tudor'un eline verilen malzemeyi nasıl kullandığını göstermek açısından önemli bence.
  • 3563
    kendisinin bu takımdan gitmesinin asıl sebebi adaletsiz forma dağıtmasıdır. iyi niyetli düzgün bir insandı, tabiki teknik direktörlük kariyeri olmayan bir adama göre iyi işler yaptı özellikle fenerbahçe ile yaptığımız kupa finalini kazanarak. ancak selçuk yasin sabri ısrarı kendisinin sonunu getirdi. takımda bariz bir gruplaşma ortaya çıktı ve önüne geçemedi. bruma'yı çok iyi parlattı ve bu yüzden kendisine saygım var ancak bizim ülkemize ve takımımıza maalesef fazla iyi niyetli kaldı kendisi. bize karizmatik, liderlik vasfına sahip, feldkamp, gerets gibi korkusuz adamlar lazım.
  • 3564
    uzun uzun yazardım ama gerek yok, tudor'dan iyi hoca değildir. tekniği taktiği bir kenara bırakıyorum, yasin'in kaprisleriyle parmağında oynattığı, selçuk ve sneijder'in kaptanlık için kavga edip fenerbahçe derbisinde takımın ağzına sıçtığı, mehmet özbek'in "şu kadroyu çıkaracaksın hoca" diye emir verip uygulattığı bir adamdı (isteyenler o dönemdeki quakerboy entrylerini okuyabilir).

    kısacası yöneticilik vasfı yoktu. iyi niyetle hizmet etti ve sorun çıkarmadan gitti. kör öldü diye badem gözlü yapmayalım.
  • 3566
    bazi insanlarin, uzaginizda da olsa görüsmüyor olsaniz dahi, basarili mutlu olmasini istersiniz ya benim icin kendisi böyledir. yaklasik 30 senelik hayatimda en cok saygi duydugum hocalarimizdandir. yeterli tecrübesi olmamasina ragmen büyük sorumluluk altina girmis ve bana gore futbol bilgisinin yüksek olusu sayesinde kendisinden beklentileri karsilamistir. elindeki kadronun yapisina uygun olarak gelistirdigi yavas ve cok pasa dayali oyun bana gore o kadronun oynayabilecegi optimum oyundu ama herkes kadronun daha iyisini yapabilecegini dusunerek kendisine karsi durus sergiledi. ancak kadro isim olarak guclu gorunse bile performans olarak daha fazlasini vermeye uygun degildi ve ne yazikki bunu kendisinin gonderilisinden sonra net bir sekilde gorduk. ozetle temel teknik direktorluk bilgisi eksigine ragmen saygiyi fazlasiyla hakeden bir isimdir ve umarim hakettigi basarilari bir gun yasayacaktir.
  • 3567
    riekerink bey'in verdiği röportaj:

    (gbkz: a takim'daki göreviniz bittikten sonra altyapidaki görevinizin süreceğini düşündünüz mü?)

    fatih işbecer'le yaptığımız görüşme sonucunda galatasaray'da altyapı sorumlusu olarak göreve başlamıştım. diğer antrenörlerle iyi bir çalışma ortamımız vardı ve çok sevmiştim. göreve başlarken birçok şeyin iyileştirilmesi gerekiyordu ve bu doğrultuda ilerlemeye başladık. ancak daha sonra a takım'ın başına teknik direktör olarak getirildim ve durum değişti. aslında hala altyapı ile ilgileniyordum ama bütün konsantrasyonumu a takım'a vermem gerekiyordu.

    teknik direktör olarak görevim sona erdiğinde artık altyapıya geri dönme seçeneğim yoktu. asıl amacım yine teknik direktör olarak devam etmekti. altyapılarda görev yapmanın hala çok güzel olduğunu düşünüyorum. galatasaray'ın en alt yaş kategorisinde bile çok sayıda yetenekli futbolcu olduğunu biliyorum.

    (gbkz: kadro neredeyse tamamen değişti. elinizdeki oyuncularla en iyisini yaptiğiniza inaniyor musunuz?)

    göreve geldiğimde işler galatasaray için iyi gitmiyordu. o sezon takımı çalıştıran 4. teknik direktördüm ve elbette finansal fair-play cezası vardı. avrupa kupalarına katılabilmek sezonun sonu için büyük bir motivasyondu. kötü başladık ama sezonun sonu gelirken avrupa hedefimizi sürdürmeyi başardık. ne yazık ki ligde yeterli sıralamayı elde edemedik. avrupa'ya gitmek için türkiye kupası'nı kazanmak zorundaydık.

    finalde takım halinde muhteşem bir performans ortaya koyduk ve fenerbahçe'yi 1-0 yenerek kupayı kazandık. beşiktaş'ın 28, fenerbahçe'nin 23 puan gerisinde kalınan bir sezonda türkiye kupası'nı kazanarak, bizi her zaman destekleyen taraftarımıza umut ve gurur yaşattık.

    galatasaray teknik direktörü olarak yeni sezona başlamak benim için büyük bir gururdu. fenerbahçe ve beşiktaş ile aramızdaki farkı kapatmanın zor olacağını biliyordum ama benim motivasyonum da bu oldu.

    transfer kararlarini kim veriyordu?

    yeni sezon için yönetim ve teknik heyet birlikte çalışmalıydı. çünkü transfer için harcayacak paramız çok kısıtlıydı. o dönem her şeyi bir ekip olarak yaptığımızı söyleyebilirim. transferde yardımcılarım çok önemliydi ve yönetimle iyi bir diyaloğumuz vardı. çok para harcamadık ama bütün kararları açık bir iletişim kurarak birlikte aldık.

    dursun özbek nasil bir başkandi?

    dursun özbek'i sadece başkan-teknik adam ilişkisi üzerinden analiz edebilirim. öncelikle bana galatasaray'da teknik direktörlük yapma şansını veren odur. iyi bir ilişkimiz oldu. zaman zaman takımın gidişatıyla ilgili değerlendirmeler yapardık. ilk sorusu her zaman, "takımın gelişimi ve daha iyi sonuçlar için sana nasıl yardımcı olabiliriz?" olurdu. takımla her zaman yakından ilgilenirdi ancak teknik konulara hiçbir zaman müdahale etmedi. bir başkan olarak desteğini hep hissettim. takımın gelişiminde aktif rol alan ilgili bir başkandı.

    büyük bir takımı çalıştırırken, taraftarın yüksek beklentilerine karşılık vermeniz gerektiğini bilirsiniz. galatasaray taraftarından aldığım desteği hayatımın sonuna kadar unutmayacağım.

    haksizliğa uğradiğinizi düşündünüz mü?

    fenerbahçe ve beşiktaş'la aramızdaki farkı kapatmak için çok ilerleme kaydetmiş olsak bile bazı insanlar bunun yeterli olmadığını düşündü.

    ben ayrılırken lider beşiktaş'la aramızda sadece 5 puan fark vardı ve şampiyonluk yarışındaki rakiplerimizle deplasman maçlarımızı bitirmiştik. rakiplerimizle maçlarımızı içeride oynayacaktık ve hala yarışın içindeydik.

    geçen sezon benim görevden ayrıldığım 20. hafta ile bu sezonun 20. haftası arasında sadece 2 puan fark var. üstelik bir bu kadar çok transfer de yapmamıştık.

    alacaklarinizla ilgili sikinti yaşadiniz mi?

    parayı hiçbir zaman problem etmedim.

    sneijder'in türk futbolcularla iletişimi nasildi?

    bana göre takımın en büyük güç kaynaklarından biri wesley sneijder ve selçuk inan'ın oyuncu grubuna yaptığı liderlikti. ikisi de galatasaray için gösterdikleri performans hem de arkalarında bıraktıkları mazi nedeniyle kaptanlığa kadar yükselmişti. bence bu doğal gelişen bir süreçti ve bir sorun olduğuna inanmıyorum.
  • 3568
    dursun özbek faciasının içinde pırlanta gibi parlamış, o dönemin en günahsız ismi olmayı başarmıştır. taa çin'lerden çağırıp da altyapıya geç dediğimiz, sonrasında dede denizli'yi şutlayınca 'takımın başına geç' dediğimiz, bir sene bile etmeyen galatasaray kariyeri boyunca bize iki derbi galibiyeti sonucu iki harika kupa kazandırmış, yakışıklı ve son derece beyefendi bir antrenördür. son beş senede (fatih terim'in ayrılığı sonrası) bizleri en çok umutlandıran hoca olmuştur. belki hamza hamzaoğlu ile şampiyonluk gördük, ama sonra çok fena şeyler yaşadık.

    acaba diyorum, fatih terim, altyapı için kendisiyle bir görüşse miydi? *
  • 3570
    cefakâr bir teknik direktördür. takımda para yokken, başkan dursun iken, takımın as forveti eren iken, orta sahada fernando yokken, bu adam öyle ya da böyle bu sene aykut kocaman'ın oynattığına benzer bir futbol oynatıyordu. ha galatasaray için yeterli değildi ama tudor denen traktörden kesinlikle daha iyi ve daha ekonomik bir çözümdü, ayrıca takım son iki derbi galibiyetini de riekerink döneminde almıştır. beşiktaş'ı da sabri ve chedjou yüzünden elimizden kaçırmıştık.
  • 3571
    teknik direktörlüğü kağıt üstünde olan eski altyapı ve a takım hocamız.

    bu adamın hiçbir zaman takımı yönettiğine inanmadım. futbolcuya dayalı düzenin etkisi altında aman beni kovdurmasınlar tadımız tuzumuz kaçmasın diye takıma doğru düzgün antrenman yaptırmayan, futbolcuların çoğunun ciddiye almadığı ve her maç el kol hareketleriyle bunu gösterdiği, quakerboy'un eski entry'lerine göre de yönetimden eline verilen kadroyu sahaya süren*; kağıt üstünde galatasaray teknik direktörü olan ama gerçekte hiçbir ağırlığı ciddiyeti olmayan öylesine biriydi. otorite olarak hiçbiri şeyin üzerinde bir etkisi yoktu. maçlarda bile aman trip atarlar, aman mehmet özbek bana kızar korkusuna oyuncu değiştiremiyordu. bu seviyede başka bir iş bulamayacağı için de kendisi bu durumu kabullenmişti. her şeye rağmen işler kötüye gittiğinde de günah keçisi olarak kolayca ilk o gönderildi.

    kendisiyle ilgili aklımda kalan şeyler aldığımız türkiye kupası, sempatik tavırları ve iyi giyinmesi mi bildiğiydi. onun dışında kukla olmaktan öteye bir türlü geçemedi. gerçi riekerink'e de kızamam, böyle başkanın yönetimi altında anca bu kadar olabilirdi belki.

    bazen düşünüyorum galatasaray başka bir başkanın döneminde hiç böyle bir çiftliğe dönmüş müdür diye. ortada ne disiplin kalmıştı ne doğru düzgün bir takım düzeni. sonrasında gelen tudor'un en büyük katkısı bence takımda iyi kötü bir disiplin sağlamak olmuştur.
  • 3574
    galatasaray'ın 2016-2017 sezonunun ortasında yollarını ayırdığı altyapı sorumlusu ve a takım antrenörü.

    galatasaray'dan kovulduktan sonra yaklaşık 1.5 yıl işsiz kalıp internet üzerinden iş ilanları verdikten sonra nihayet çalıştırmak için kendine bir takım bulabilmiştir. sneijder olmayınca biraz zor oluyor kendisinin iş bulması malum.

    çinliler tarafından galatasaray'ın başına geçmesi mucize konusu olup alaya alınmışken sırf nezaket sahibi ve şık giyiniyor diye romantik taraftarlarca abartıltı da abartıltıldı. herhangi bir ağırlığı ve deneyimi olmadığı için mehmet özbek'in kuklası olmaktan öteye geçemedi. futbolcuların da tam istediği hoca tipiydi. 1.5 sene boyunca parmaklarında oynatıp doğru düzgün antrenman yapmadan geçirdiler. riekerink dönemi futbolcuya dayalı düzenin zirve noktasıyken tudor'un bu takıma en büyük faydası elini taşın altına koyup futbolcuya dayalı düzenin yerle bir etmesi oldu.

    maçta takım geriye düştüğünde yüzünü ekşitmekten başka bir şey yaptığını göremedik ayrıca. tudor bir şeyler deniyordu en azından çoğu zaman.

    kupa sayısı benim için bir anlam ifade etmemekte. önemli olan sonrasında sağlıklı ve devam ettirilebilir bir düzenin kurulması. bu oldu mu? hayır. hamza hocanın da üç kupası var güya ama bir daha galatasaray kapısından içeri girmesini istemem. riekerink'le 2016 sezonunda türkiye kupasını avrupa cezası korkusuna can havliyle aldık, süper kupayı da genlerimizden gelen finallerimizin takımı olma özelliğimiz ve de en çok muslera'nın gününde olup penaltıları kurtarmasıyla aldık.

    (bkz: #2406043)

    çinliler bakın neler demiş:

    --- alıntı ---

    53 yaşındaki çalıştırıcının galatasaray’ın teknik direktörlüğüne getirilmesinin, uzakdoğu ülkesinde büyük yankı yarattığı bilgisini paylaşan deixing, “bunu duyunca çin’de herkes güldü. ilk başta inanamadı ve birbirine nasıl oluyor diye sordu. galatasaray ülkedeki futbolseverler tarafından tanınan bir kulüp. bu yüzden haber çok sürpriz oldu. kişisel olarak ben başarılı olacağını düşünmüyorum. riekerink çin’e dışarıdan gelmiş en kötü teknik adam diyebilirim. hatta ben teknik adam olmadığını bile düşünüyorum” dedi.

    --- alıntı ---

    kaynak: http://www.karar.com/...ayal-kirikligi-81719

    --- alıntı ---

    titan sports'tan luo ming, riekerink'in galatasaray'dan ayrılığının çin'deki yankılarını aktardı, "şaşırtıcı olan galatasaray'ın başına geçmesiydi", dedi.

    --- alıntı ---

    kaynak: http://www.milliyet.com.tr/...2396507-skorerhaber/
  • 3575
    kendisi leş kadro ile çalışmak zorunda kalıp beşiktaş'a ve fener'e koyup kupa kazanmıştır. adını bile anmak istemediğim bir önceki teknik direktör mr. seyis gibi kendisine 40 milyon euro'luk transfer bütçesi ayrılmamış, kadroyu baştan aşağı yenileme şansı verilmemiştir. ayrıca 2016-2017 sezonunda liderden 4 puan gerideyken görevinden alınmış, yerine gelen td bozuntusu ligi liderden 13 puan geride bitirmiştir. kendi kurduğu kadro bile kendisine 2-3 ay içinde düşman olan, insan iletişimi 0 olan, her büyük maçta şamaroğlanına dönen, 8 derbide 1 gol atabilen mr. seyisten çok daha iyi bir hocadır. kendisi türkiye için fazla yumuşaktı, ama iyi adamdı. yolu açık olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın