resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 4076
    iki kupalı sezonun ardından taraftar nezdinde oluşturduğu tüm kredisini sadece bir buçuk ay gibi kısa bir sürede tüketmiştir. taraftar kendisi dahil bazı futbolculara ilk falsolarunda müthiş tepkiler verecektir. hamza hocayı bende uzun süre destekledim fakat geçen sezonun son maçlarında oynanan futbol yaptığı taktiksel hatalar geçen sezondan itibaren kafamda soru işaretlerinin oluşmasına neden olmuştu. nitekim bu sezonun geçiş dönemi olduğunu şampiyonluk yolunda sonuca odaklı gittiğini düşünerek bu tarz bir futbolu seçtiğini düşünüyordum.nitekim transfer sezonunun başlaması itibariyle cüneyt tanman ve yönetim ile yaptıkları icraatler yapamadıkları transferler ve süregelen açıklamarıyla bende ki kredisini sıfıra indirdi. sürekli türk futbolcuları koruması aydın yılmaz ve sabri sarıoğlu konusunda ki hamleleri takım içi dengeler gibi saçma sapan bir unsur hakkındaki açıklamaları gerçekten kabul edilecek cinsten şeyler değil. bardağı taşıran son damla ise dün oynanan maçta fransa ligi onbirincisine karşı kaybedilen maç sonrası açıklamaları oldu.bu gidişle ne hamza hoca ne yönetim baharı göremeyeceklerdir.
  • 4079
    bir insan düşün, ölmüş takımı alıp 5 ayda şampiyon yapıyor...

    öyle bir t..ş..k edinirsin ki kredini bitirmen için özellikle kasman gerekir... hepimiz böyle düşündük, ama hamza kendi kredisini şampiyon olduktan 2 ay sonra neredeyse tüketti... takım içi verdiği kararlarla, transfer ve kadro yapılanmasına yönelik hamleleriyle 5 ayda şampiyon olup kazandığı tüm forsu 2 aylık yaz döneminde bitirdi, eritti...

    arkadaş, çık ve de ki -"yeni yönetim borcu ve finansal fair-play'i sağlamak için bu sene böyle bir karar aldı, olabildiğince elimizdekilerle devam edip tasarruf edeceğiz..."
    kimse bu kadar isyan etmez ki o zaman sana?

    -"elimizde olmayan sebeplerden ötürü transfer yapamıyoruz, elimizdekilerle devam etme zorunluluğu doğmuştur, bu halimizle de en iyisini yapmak için çabalayacağız" de, millet sana "helal olsun büyük hoca, delikanlı adam" desin...

    ama sen bunu yapmıyorsun ki birader? sen öyle bir çaresizliğin açıklamasını çıkıp adam gibi yapmaktansa sabri'yi dani alves kabul ettiğini, alternatif gerekmediğini, takımın şampiyon takım olduğunu ve takviye gerektirmediğini söyleyip gaz alıyorsun... bu arada o sabri, takımın göçüntü noktasıyken bir de tutup ona zam yapıyorsun...

    dahası milletin "çöp" olarak nitelendirdiği, bu takımdan her halükarda gitmesi gereken en az 10 oyuncun var, hala bunlardan medet umuyor, bonservissiz dahi olsa gönderilmesi gereken adamları kadroda tutuyorsun...

    şimdi ne desteği bekleyeceksin bu taraftardan?
    olmuyor hoca olmuyor...
    belki başarılı olursun bu sene, belki "hayal" dediğimizi yapar ağzımıza sokarsın bu lafları...
    ama bunlar şuana kadar yaptıklarının doğru olduğu anlamına gelmeyecek, "yanlışa rağmen kazanılanlar" hanesine yazılacak...
  • 4085
    henüz 14/15 sezonu lig yarışının en kritik zamanlarıydı.
    hep diyordum ki, ligi kaybetsek bile hamza hoca takımın başında kalmalı. çünkü bitik takımı şampiyonluk potasına soktu ve ayağa kaldırdı. az bütçeyle iyi işler yapabilecek bir teknik adam ve bu şansı kendi çabasıyla haketti. doğru yönetilen transfer politikalarıyla önümüzdeki yıllarda galatasaray'ın borç batağından çıkışı olabilir.

    bana göre sezona başlamak da hala hakkı. eline transfer bütçesi vermediler ve tüm gayretini gösteriyor. istediği bazı önemli oyuncular da (gignac gibi) elden kaçtı hatta.

    fakat bir öngörüde bulunacak olursam galatasaray'da sonunu getirecek işleri bu transfer sezonunda şimdiden yapmıştır. sabri'ye verilen dünyanın en gereksiz, galatasaray'ın soyulduğunun resmi olan kontratın sorumluluğunu üstlenmesiyle ve jem karacan gibi kalabalık çöp ortasaha rotasyonumuza idman temposu diyerek kattığı bir diğer çöp oyuncuyla bu camiayı biraz hafife almıştır.

    resmi çizelim.
    sezon başlar. kimse loser karakterlerinden ötürü ciddiye almıyor fakat beşiktaş rhodolfo, tosic ve beck transferleriyle taş gibi defans kurdu. bu dediğim ligin ilerleyen haftalarında daha iyi anlaşılacak. gomez'i forma sokabilirlerse gökhan, kerim frei, olcay, queresma, oğuzhan gibi futbolcuların da şenol hoca'nın elinde performans arttıracağını düşünürsek oldukça iddialı duruyorlar. dezavantajları kalecilerinin zayıf olması ve tolgay ile veli'nin sakatlıkları. ancak orta saha bölgesine bir transfer yapıp* o dezavantajı pek hissetmeyecek gibi görünüyorlar.

    fenerbahçe'ye gelirsek malumunuz. baya kaliteli kadro kurdular. ancak geçen sezon yaptıkları hatayı yapmaya devam ediyorlar. orta sahaları zayıf. bu bölgede henüz ciddi sorunları var. souza, meireles, alper potuk ve mehmet topal koca sezon fenerbahçe'nin ağırlığını taşıyabilir mi bilinmez. ayrıca egemen'i göndermeleri gördüğüm kadarıyla pek yaramayacak kendilerine. bu arada egemen örnek olsun. sabri'den katkat iyi bir futbolcunun bulabileceği yeni sözleşmenin ne olacağını hepimiz kendisinden görüyoruz. egemen'in yokluğunda kjaer ve alves ikilisi bir uyum yakalamış değil. yine de isim bazında rahatlıkla ligde rakiplerine üstünlük kuracak adamlar kağıt üzerinde. ayrıca yeni bir defans hattının geç uyum sağlaması da olağan bir durum.

    ancak bana göre iki takım da galatasaray'a kıyasla oldukça dengeli kadrolara sahipler.

    bize gelirsek, bundan böyle her rakibimiz eskiye oranla daha güçlü olacak. biz fenerbahçe ve beşiktaş'ı konuşuyoruz. ancak ligde süpriz kombinasyonlarla çok çok iyi kadro kurmuş bir iki takımın daha çıkacağını düşünüyorum. kalkan yabancı sınırını mutlaka iyi değerlendirenler olacaktır.

    bu da ne anlama geliyor. geçen seneki kadro kalitemiz bile bize yetmeyecek.
    peki mevcut kadro kalitemiz ne? geçen sezonun üzerine kimleri koyduk? doğrudan katkı yapacak tek oyuncu podolski. bilal de katkı yapar, ancak emre çolak'ın alacağı süreden çalacak bu oyuncu, bir eksikliği gidermiyor malesef. ispanya'dan martinez diye bir adam aldık. sizin görüşünüz nedir bilmiyorum ama bana umut veriyor. kapalı kutu yani :) açılsın da içinden elmas çıksın diye bekliyoruz. melo'yu kaybetme durumumuz var ki, yeri flamini ile asla dolmaz. defansımızın göbeği ve sağ koridorumuz rakipler için cennet. orta sahamız ise melo ile bile çok dirençsiz. bu şartlar altında taraftarın da desteğini arkasına alıp bir hava yakalayamayacağını gözetirsek galatasaray'ın 6. veya 7. haftada havlu atıp teknik direktör arayışlarına ve hatta seçimli genel kurula gitmesi gayet mümkün. psikolojik etkileri yok saymamak lazım. hamza hoca'nın takımı geç forma sokmak istemesi, ligde ve şampiyonlar liginde alınacak bir iki kötü sonuç bazı olayların çok hızlı tetiklenmesine neden olabilir.

    peki transfer sezonu daha bitmedi. diyelim ki piyasada adı geçen kalinic, gervinho, alex song, kamil glik ve rafael'i aynı anda aldık ve tüm sorunlu bölgelerimizi herkesi tatmin edecek kalitede tedavi ettik?

    yine de jem karacan transferi ve sabri ile yapılan ahlaksız sözleşme bu yönetimin ve teknik heyetin peşini bırakmayacak. çok huzur bozacak.

    aslında galatasaray'ın elinde büyük yıldızları var. sneijder, melo, podolski, muslera. bu 4 isim fenerbahçe'deki yıldızlardan da, beşiktaş'takilerden de daha yıldız. takımı her türlü başarıya taşıyacak kapasiteleri var. başarılı olmamız pekala mümkün. ancak öyle yanlış işler yapılıyor ki, gerçekten büyük bir akıl tutulması yaşadığımız kesin. kanat oyuncumuz yokken bruma'nın gidişi, melo konusunda izlenilen anlamsız strateji falan derken bir transfer planımız olmadığı çok açık. carole, martinez ve bilal transferlerini yine yapardın. ek olarak da beşiktaş'ın çok ucuz maliyetle kadrosuna kattığı beck gibi mükemmel bir adamı, trabzonspor'un kapımızda yatmasına rağmen neredeyse sabri maliyetine aldığı mbia'yı ve yine uygun fiyata alınan rhodolfo ayarındaki bir stoperin transferini bitirseydin ki tamamı türkiye'ye gelmiş uygun maliyetli oyunculardan bahsediyorum. şu an ligin en büyük şampiyonluk adayıydın. bütün taraftar kenetlenmiş göbeğini kaşıya kaşıya gerçekleşirse bir santrafor transferini keyifle bekliyor olurdu. kimseyi bulamadın mı hah işte o zaman da niasse'yi alır burak'la tatlı rekabete sokardın. yine de taraftarla tek yumruk halinde kenetlenmiş şekilde lige girerdin.

    sonuç? bana göre şu an kimin transferi gerçekleşirse gerçekleşsin ki görünüşe göre öyle ahım şahım bir iş de yapılmayacak, galatasaray ligde kötü bir sene yaşayacak. bizim ligin dinamikleri çok farklı. bu paraları harcamış bir fenerbahçe'nin yarıştan kopmasına dış kuvvetler asla izin vermez. zaten senelerdir süregelen durum da bu. ancak galatasaray'a gelirsek, hemen her şampiyonluğun arkasında yatan taraftar ve camianın tek yumruk olması 15/16 sezonu için imkan dışı. diğer rakiplerden korktuğum için değil, fakat sadece bu sebepten bana göre şimdiden öldürdüğümüz bir sezona giriyoruz teknik direktörümüzle birlikte. hayırlı ve uğurlu olsun. kimse de büyük beklentilere girip kendini üzmesin. sevgilisine, derslerine, işine konsantre olsun.
  • 4088
    transfer görüşmelerini yapmıyorsa transferlerin muhtemel maliyetlerini de açıklamaması gereken teknik direktörümüz;

    hamza hocanın açıklaması aynen şöyleydi: "mario gomez'i düşündük, ama 9 milyon euro bonservis istediler, kendisi de 5 milyon euro net istedi. ben de isterim yıldız alalım diye ama dengeler var."

    ee sorarım ozaman beşiktaş mario gomeze ne kadar bonservis ödeyecek? ayrıca yine oyuncuya yıllık ne kadar ücret ödeyecek? kap bildirimine göre oyuncuya yıllık 3.5 m euro verilecekmiş ve beşiktaş bu oyuncuyu kiralık olarak almış. hani abi yıllık 5 m euro? hani 9 m euro bonsevis bedeli?
  • 4089
    birincisi tecrübesizliğinden mario gomez transferinde bir rakam verdi. bu yanlıştı ama yukarıdaki arkadaşın dediği gibi transfer görüşmelerini kendisi yapmıyor. ona söylenen rakamlar bunlar. ortada bir yalancı varsa bu kendisi değildir. şimdiye kadar da bir yalanını duymadım. insanlar nefretle bu şeklide ithamlarda bulunmamalı.

    istifa etmesi ise çözüm değil. ondan önce istifa etmesi gereken bir yönetim var. burada en masumu yine de hamza hamzaoğlu. tekrar söylüyorum, transferleri yapan ve ya mario gomez'de olduğu gibi yalan dolanlarla vazgeçirttiren yönetimdir. zaten başımızda bulunan başkan dursun özbek tutarsız, hiçbir sözünde durmayan, taraftarla dalga geçer gibi hal ve hareketlerde bulunan, başkanlık sıfatı bulunmayan bir insan. onun başlığına alalım sizi.
  • 4090
    herkes transfer stratejisi üzerinden eleştiriyor ama takıma ne oynattığı da belli olmayan teknik adam. biz harbiden ne oynuyoruz, defansif oynuyoruz desen her maç 3-4 yada net gol pozisyonu veriyoruz aylardır, ofansif desen kanatların teki bomboş, adam gibi bir hücum setimiz yok, rakipten presle top çalıp ani atak yapacağız desen, kağnı gibi orta saha ile o iş yaş. hazırlık maçlarında da ortada hiç bir taktik anlayış yok. rakiplerimizin maçına bakıyorsun, adamların yapmak istediği, çalıştığı bir şeyler olduğunu görüyorsun, bizim maçları izleyince ise tamamen bir kaos futbolu görüyoruz. her maç biri çıksın kurtarsın bizi ile yürümez bu sene.
  • 4091
    gomez üzerinden de vurulan hoca.

    yıllık (her yıl için) 2 milyon euro imza parası* ve garanti ücret 3.5 milyon euro alacak 2 sene için.

    2 x ( 2 + 3.5 ) = 11 milyon euro.

    yani senelik 5.5 milyon euro.

    ne demişti bizimkiler adam senelik 5 milyon euro istiyor bize gelmez.

    bunda eleştiricek ne var ? 15 milyon lira ediyor yılda. uygun mu sizce 30 yaşındaki gomez için ?

    kiralama ücretini göremedim açıklamalarda ama 2 sene sonunda satın alma opsiyonu denmiş. belli ki taksitlendirmişler bonservisi. 9 milyon'a mı denk gelicek görücez.

    yine eleştirmek için zırvaladınız kısaca.

    tamamen kişisel görüşüm; gomez galatasaraya gelsin istemem. helede yıllık 5.5 milyon euro ya.
  • 4092
    muhteşem başladığı galatasaray kariyeri eğer böyle giderse hüsranla bitecek hocamız. 1 ay kaldı transfer sezonunun bitmesine. bu süre içinde eldeki çöpleri gönderip şampiyonlar ligi seviyesinde futbolcular aldırmazsa sonu çok yakın olacak. eğer yönetim kendisine bütçe vermiyorsa bunu da açık açık söylemeli. bütçemiz kısıtlı olduğundan bu sezon transferi düşük tutuyoruz demeli. gidip saçma sapan açıklamalar yapmamalı. hem golcü istiyorum diyip sonrada burak ve poldi var demek olmaz. sorumluluğu üzerine alırsan bedeli sen ödersin.
  • 4093
    galatasaray'a kaos futbolu bile oynatamayan adam. ligin bugı olan zenci veya fizikli forvetler perişan edecektir takımını. ligde avrupa ligi ve eğer olursa şampiyonlar ligi önelemesi için anca mücadele edecek bir kadrosu var. acayip sakin bir kere, beni en çok korkutan da o. kafasından geçenleri acayip merak ediyorum. neye dayanarak bu kadar rahat bu adam, bizim göremediğimiz ne görüyor bu arkadaş. önümüzdeki sezonu da yakmış antrenördür ayrıca. tek dileğim muslera ve sneijder ile en azından 2018'e kadar devam etmemiz.
  • 4095
    koca bir sıfır olan öngörü ve geleceği planlama yeteneğiyle galatasaray'da 5-10 hafta daha kalacak hoca. şansına yeni gelen yönetim de vasıfsız çıktı. ilk faciadan sonra hocaya destek açıklaması yapıp aslında hocanın arkasından iş çevirecekler. dediğim gibi hocada bunu fark edecek öngörü olmadığından kulüpten ağlaya ağlaya gönderilecektir.

    cüneyt tanman aradan iyi sıyrıldı ama.
    dursun özbek bence başkan olacak vasıfta bir adam değil, hatta yarım akıllı bir adam.
    ama hamza hoca'ya bütün ihale kalacak. bir insan düşünün ki taraftarın bir kaşık suda boğacağı sabri'ye bel bağlıyor. onun takımın 1. sağ beki olduğunu tescilleyecek maaşı aldırtıyor. ondan sonra taraftar patlıyor ve sabri protestoları başlıyor. forvet transferinin önündeki en büyük engel olan burak meselesi ve 12 merkez merkez ortasaha saçmalığı da hocanın başını ağırtacak diğer meseleler. bunlar her olumsuz sonuçta hocayı zor durumda bırakacak.

    ah hocam ah, keşke biraz umut versen. bu adamın bildiği bir şey var desem ama değil işte. sıfır öngörü, sonsuz gafletle sezona başlıyoruz. bağıra bağıra geliyor koca bir facia sezon.
  • 4099
    yanlis yapiyor. ustasi terimden ogrenmesi gereken şey iyi futbolun iyi futbolcularla oynanacagi gercegiydi. terimi birinci ve ucuncu doneminde ucuran sey buydu. ikisinde de saglam transferler ve lider oyuncular ile takimlarini kurdu.

    fatih terimin hala dalga gecilen tek donemi ise ben herkesle basarili olurum mantigi güderek egosu yuzunden batirdigi ikinci donemidir. saçma sapan gencler, isimsiz oyuncularla doldurulan kadro. sonuc husran olmustu. hamza hoca da suan terimin ornek almamasi gereken tek donemi ornek aliyor. abuk sabuk transferlerle yola devam ediyoruz. gerek yokken sirf ucuz diye on tane ortasaha aliyoruz. biz yetmeyiz diye forvet hatti bas bas bağırırken, sag bek allah'a emanet giderken, stoperlerin uyumu ferhat güzelin sahne kostumlerinden halliceyken hala ucuza genc stoper, idare edecek yedek kaleci derdindeyiz. forvet ve sag bek ise almayacak gibi duruyoruz. ben ki sabriyi ve buraki severim bilenler bilir, bu sene sanirim ikisinden de nefret edecegim. burak kusecekse küssün. gerekirse siktirir gider. ne demek burak küsmesin diye forvet almamak ya? bu takim 12 15 tane tamamen vasifsiz olup +15 milyon euro yillik maas yuku yaratan garabet doluyken ne olurdu bi de burak ekleniverirdi bunlara. selcuk cok trip atarsa o da eklenirdi. yillik kaybimiz 15 degil 20 milyon euro olurdu.

    hoca dedigin sert olacak. fatih terim 60 bin kisi onunde emre colaka ana baci kaydiginda hic kizmamistik. yada p.emreyi zamaninda yari finalde tekme tokatla kenara yollarken. burak adam olacak diye kenara cekerken de kizmamistik. oyuncular korkacak senden. korkmazsa hoca değil, ancak abi olursun onlarin gozunde.

    hamza hocanin bizim icin ikinci fatih terim olma ihtimalini sevmistim ben. ama gun geçtikçe fatih terimden almasi gerektigi ne varsa uzak durdugunu, almamasi gerekenleri de aldigini gormeye basliyoruz.

    bu kulup yuz yili asmis bi kulup. ilk defa darbogazda degil. son da olmayacak. ama bizler para azsa az diyen delikanli yonetici, az parayla maksimum eksik kapatan adam gibi teknik direktor istiyoruz.

    ayranimiz yok icmeye, tahtirevanla gidip jem karacani aliyoruz. bu sene gelmis gecmis en korkunc senelerden biri olacak. olcan burak sercan umut yekta sabri gibi adamlarin bir cok macta onbirde sahada olabilme ihtimalleri bile nefesimi kesiyor. rezil olacagiz, komik duruma dusecegiz. sonra da baskan cikip gereken yildizlari alacagiz diye yalan atacak, hamza hoca eksiklerin farkindayiz diyecek.

    ama kimse hicbirseyin farkinda olmayacak. taraftar farkinda oldugumuz sey ise bu sene sik gibi bi yil gecirecegimiz gercegi. haa boyle olunsa ben hala takimimi destekleyecek miyim? tabiki hayir. mal miyim ben aq. ama bana gelip para yok, sponsor bulamayacagiz, basket takımına para kalmadi, oyuncu alamiyoruz. ama eldeki uc kurusla forvet sagbek almaya gayret edicez, bu sene artik oldugu kadar olcak deselerdi, o zaman her macta desteklerdim, o sikim gibi yildizini bile koydurmayi beceremedikleri formayi da alirdim.

    kusura bakmasinlar, benim galatasarayliligim boyle. sahte yalan dolan seyleri desteklemekle gercek galatasarayli olunmuyor. samimi ol, canimi ye. samimiyetini, iyi niyetini bana hissettir sirtimda taşıyayım. ama simdilik benden bu kadar. sene ortasinda angut gibi dimdizlak ortada kalirsaniz da ilk ben isliklayacagim.

    selametle.
  • 4100
    maalesef ne takımının oynadığı futbol ne de kendisi gelecek için umut vermeyen teknik direktörümüz;

    2007 yazında feldkamp'ın gelmesi ve 2011 yazında fatih terim'in gelmesi ile "tamam bu sene şampiyonuz" diye düşündürmüştü beni.

    feldkamp'ı 1992 yılından biliyordum. gencecik kadrosuyla metin-ali-feyyazlı beşiktaş hegamonyasına son veren, makine gibi oynayan bir takım yaratan feldkamp'a güvenim tamdı. 2007-08 sezonu ilk maçımız atatürk stadında seyircisiz bir maçta ç.rizespor ileydi. maçı 4-0 kazanmıştık. ancak daha önemlisi yeni kurulmuş bir kadro olmasına rağmen takımın sahaya yayılışı, hırsı, temposu güven vermişti bana. teknik direktörün elinin değdiği o kadar belliydi ki. o sezon belki feldkamp son 6 hafta takımın başında değildi ama 10 ay o takıma emek veren adam olarak şampiyonluğun en büyük mimarıydı gözümde. o şampiyonluğu adnan sezgin kazandırdı sandı başkan adnan polat. ama sonraki yıllar futbol çok acı dersler verecekti başkana.

    2011-12 yılı 2. haftaydı sanırım. içeride samsunspor ile oynuyorduk. 3-1 kazanmıştık. belki öyle aman aman müthiş bir futbol oynamadık ama teknik direktör eli değdiği o kadar belliydi ki takıma. zaten sonrasında finalini ezeli rakibimizin sahasında kupa kaldırarak yapacağımız, rüya gibi bir sezon bizleri bekliyordu.

    kusura bakmayın ama ben hamza hocanın takımında o güveni, o ışığı ne geçen yıl, ne de bu sene ki hazırlık maçlarında göremedim. geçen yıl şampiyon olduk ama önemli zaaflarımız olduğu meydandaydı. sezonun en iyi oyuncusu kalecisi seçilen bir takımdan bahsediyoruz. takımın kadro kalitesi bırakın güçlenmeyi melonun da kaybı ile zayıflayacak gibi. hamza hoca naif ve yumuşak mizaçlı bir insan. ama türkiyede işler böyle yürümez. yeri gelince hem futbolculara karşı hemde yönetime karşı masaya yumruğunuzu vurabilmeniz lazım. terim'i veya feldkamp'ı farklı kılan, özel yapan disiplinleri, oyuncularından hep daha fazlasını istemeleri gibi özellikleridir.bu sene takımı bir arada tutabilecek ali dürüst-abdurrahim albayrak ikilisi de olmayacak.

    geçen yıl hatırlarsınız birkaç maçta oyuncu değişiklikleri ile ilgili hamza hoca özür dilemişti. doğrusu çok rahatsız olmuştum. mütevazi olmak güzel ama futbolcudan, camiadan özür dilerseniz olmaz. sonra emre çolak, burak yılmaz gibi futbolcular herkesin gözü önünde seni protesto eder. ayrıca medyada da bir ağırlığınız kalmaz.

    zamanında feldkamp yaptığı oyuncu değişikliği ile ilgili sorulan soruya bakın nasıl cevap vermiş:

    soru : yaptığınız oyuncu değişikliklerinden pişmanlık duyuyor musunuz?
    cevap : hayır... ayrıca öyle bir şey olsa size neden söyleyeyim ki?
App Store'dan indirin Google Play'den alın