4100
maalesef ne takımının oynadığı futbol ne de kendisi gelecek için umut vermeyen teknik direktörümüz;
2007 yazında feldkamp'ın gelmesi ve 2011 yazında fatih terim'in gelmesi ile "tamam bu sene şampiyonuz" diye düşündürmüştü beni.
feldkamp'ı 1992 yılından biliyordum. gencecik kadrosuyla metin-ali-feyyazlı beşiktaş hegamonyasına son veren, makine gibi oynayan bir takım yaratan feldkamp'a güvenim tamdı. 2007-08 sezonu ilk maçımız atatürk stadında seyircisiz bir maçta ç.rizespor ileydi. maçı 4-0 kazanmıştık. ancak daha önemlisi yeni kurulmuş bir kadro olmasına rağmen takımın sahaya yayılışı, hırsı, temposu güven vermişti bana. teknik direktörün elinin değdiği o kadar belliydi ki. o sezon belki feldkamp son 6 hafta takımın başında değildi ama 10 ay o takıma emek veren adam olarak şampiyonluğun en büyük mimarıydı gözümde. o şampiyonluğu adnan sezgin kazandırdı sandı başkan adnan polat. ama sonraki yıllar futbol çok acı dersler verecekti başkana.
2011-12 yılı 2. haftaydı sanırım. içeride samsunspor ile oynuyorduk. 3-1 kazanmıştık. belki öyle aman aman müthiş bir futbol oynamadık ama teknik direktör eli değdiği o kadar belliydi ki takıma. zaten sonrasında finalini ezeli rakibimizin sahasında kupa kaldırarak yapacağımız, rüya gibi bir sezon bizleri bekliyordu.
kusura bakmayın ama ben hamza hocanın takımında o güveni, o ışığı ne geçen yıl, ne de bu sene ki hazırlık maçlarında göremedim. geçen yıl şampiyon olduk ama önemli zaaflarımız olduğu meydandaydı. sezonun en iyi oyuncusu kalecisi seçilen bir takımdan bahsediyoruz. takımın kadro kalitesi bırakın güçlenmeyi melonun da kaybı ile zayıflayacak gibi. hamza hoca naif ve yumuşak mizaçlı bir insan. ama türkiyede işler böyle yürümez. yeri gelince hem futbolculara karşı hemde yönetime karşı masaya yumruğunuzu vurabilmeniz lazım. terim'i veya feldkamp'ı farklı kılan, özel yapan disiplinleri, oyuncularından hep daha fazlasını istemeleri gibi özellikleridir.bu sene takımı bir arada tutabilecek ali dürüst-abdurrahim albayrak ikilisi de olmayacak.
geçen yıl hatırlarsınız birkaç maçta oyuncu değişiklikleri ile ilgili hamza hoca özür dilemişti. doğrusu çok rahatsız olmuştum. mütevazi olmak güzel ama futbolcudan, camiadan özür dilerseniz olmaz. sonra emre çolak, burak yılmaz gibi futbolcular herkesin gözü önünde seni protesto eder. ayrıca medyada da bir ağırlığınız kalmaz.
zamanında feldkamp yaptığı oyuncu değişikliği ile ilgili sorulan soruya bakın nasıl cevap vermiş:
soru : yaptığınız oyuncu değişikliklerinden pişmanlık duyuyor musunuz?
cevap : hayır... ayrıca öyle bir şey olsa size neden söyleyeyim ki?
2007 yazında feldkamp'ın gelmesi ve 2011 yazında fatih terim'in gelmesi ile "tamam bu sene şampiyonuz" diye düşündürmüştü beni.
feldkamp'ı 1992 yılından biliyordum. gencecik kadrosuyla metin-ali-feyyazlı beşiktaş hegamonyasına son veren, makine gibi oynayan bir takım yaratan feldkamp'a güvenim tamdı. 2007-08 sezonu ilk maçımız atatürk stadında seyircisiz bir maçta ç.rizespor ileydi. maçı 4-0 kazanmıştık. ancak daha önemlisi yeni kurulmuş bir kadro olmasına rağmen takımın sahaya yayılışı, hırsı, temposu güven vermişti bana. teknik direktörün elinin değdiği o kadar belliydi ki. o sezon belki feldkamp son 6 hafta takımın başında değildi ama 10 ay o takıma emek veren adam olarak şampiyonluğun en büyük mimarıydı gözümde. o şampiyonluğu adnan sezgin kazandırdı sandı başkan adnan polat. ama sonraki yıllar futbol çok acı dersler verecekti başkana.
2011-12 yılı 2. haftaydı sanırım. içeride samsunspor ile oynuyorduk. 3-1 kazanmıştık. belki öyle aman aman müthiş bir futbol oynamadık ama teknik direktör eli değdiği o kadar belliydi ki takıma. zaten sonrasında finalini ezeli rakibimizin sahasında kupa kaldırarak yapacağımız, rüya gibi bir sezon bizleri bekliyordu.
kusura bakmayın ama ben hamza hocanın takımında o güveni, o ışığı ne geçen yıl, ne de bu sene ki hazırlık maçlarında göremedim. geçen yıl şampiyon olduk ama önemli zaaflarımız olduğu meydandaydı. sezonun en iyi oyuncusu kalecisi seçilen bir takımdan bahsediyoruz. takımın kadro kalitesi bırakın güçlenmeyi melonun da kaybı ile zayıflayacak gibi. hamza hoca naif ve yumuşak mizaçlı bir insan. ama türkiyede işler böyle yürümez. yeri gelince hem futbolculara karşı hemde yönetime karşı masaya yumruğunuzu vurabilmeniz lazım. terim'i veya feldkamp'ı farklı kılan, özel yapan disiplinleri, oyuncularından hep daha fazlasını istemeleri gibi özellikleridir.bu sene takımı bir arada tutabilecek ali dürüst-abdurrahim albayrak ikilisi de olmayacak.
geçen yıl hatırlarsınız birkaç maçta oyuncu değişiklikleri ile ilgili hamza hoca özür dilemişti. doğrusu çok rahatsız olmuştum. mütevazi olmak güzel ama futbolcudan, camiadan özür dilerseniz olmaz. sonra emre çolak, burak yılmaz gibi futbolcular herkesin gözü önünde seni protesto eder. ayrıca medyada da bir ağırlığınız kalmaz.
zamanında feldkamp yaptığı oyuncu değişikliği ile ilgili sorulan soruya bakın nasıl cevap vermiş:
soru : yaptığınız oyuncu değişikliklerinden pişmanlık duyuyor musunuz?
cevap : hayır... ayrıca öyle bir şey olsa size neden söyleyeyim ki?