• 76
    murat özyer'in verdiği zararlar hakkında şöyle bir liste yapmışlar;

    --- alıntı ---

    ilkan karaman’ın gidişi öncesinde bu ihtimal olmasına rağmen “bir şey olmaz” düşüncesi ile kayıtsız kalmak. oyuncu kaçınca takipteyiz, haklarımızı alacağız açıklaması ve sonrası hiçbir şey alamadan kulübün maddi zarara uğratılması.

    lindsay whalen’ ın çektiği ihtarı ciddiye almayıp ilgisiz kalmak. maç günü oyuncuyu dinlendiriyoruz diye yalan açıklama yapmak, halbuki whalen arabasını bile hava alanında bırakıp ülkeyi terk etmişti. israrlara rağmen whalen geri dönmeyince galatasaray geleneklerine uymuyor diye açıklama yapmak. taraflı tarafsız herkes o sezon whalen kaçırılmasa idi galatasaray şampiyon olurdu düşüncesindeydi.

    manuchar markoishvili’ye 48 saat süre verdiklerini ve bu sürenin sonunda anlaşacaklarını söyledikten yaklaşık 6 saat sonra oyuncu cska forması ile objektiflere poz verdi.

    abdi ipekçi’de pınar karşıyaka maçı öncesi günler öncesinden olaylar çıkacağı açıkça belliyken salonda gerekli önlemleri aldırmamak. rakibin salon boşaltılmazsa maça çıkmayacağız tehdidine boyun eğip salonun boşaltılmasına onay vermek!

    yukarıdaki hadisenin tam tersine pınar karşıyaka deplasmanında takıma ve kendisine fiili saldırı olmasına rağmen salonun boşaltılmasını ve gerekli önlemler alınmasını sağlayamamak. kendisine fiili saldırıda bulunan kişiden davacı olmamak.

    bir kadın takımı fenerbahçe deplasmanında aziz yıldırım’ın kendisine “hareketlerine ve konuşmalarına dikkat et” tehditlerine karşı sadece haklısınız cevabı verip ezik ve galatasaray karakterine yakışmayan bir davranış sergilemek.

    sezon ortasında sözleşme yenilemek isteyen işıl alben, alba torrens gibi oyunculara hiçbir yöneticiye danışmaksızın “kendi yolunuzu çizin” diyerek kulüpten uzaklaşmalarını sağlamak. daha sonra işıl alben’i geri almak için uğraşıyoruz deyip bir kere bile rusya kulübüne gidip görüşmemek.

    2012 yılında eurocup için hayatı önem taşıyan kuban deplasmanında, kuban takımının faks ile “burada fuar var rezervasyonunuzu önceden yapalım” uyarısını dikkate almayarak takımın yollarda perişan olması ve farklı kuban yenilgisi. ergin ataman maç sonu basın toplantısında alınan ağır yenilginin sorumlusunun becerilemeyen organizasyon ve oyuncuların yorgunluğu olduğunu belirtmişti.

    bu sezon kaybettiğimiz bazı euroleague maçlarında salon içinde bazı kişilere “takım çok kötü oynatılıyor” diye ekrem memnun’u kötülemek.

    bir çok oyuncu twitter’dan ağır hakaretlere maruz kalmasına rağmen galatasaray spor kulübü oyuncu olmanın verdiği ağır başlılık ile bunlara kulak tıkayabilirken, kendisi sürekli polemiğe girip twitter’dan galatasaray taraftarı ile dalga geçmek, twitterı ilk okul çocukları gibi anlamsız kullanmak.

    galatasaray’ın karakterini ve ağırlığını yansıtmayan hafiflikte olmak.

    bütçe düşük olmasına rağmen şaziye ivegin, furkan aldemidr gibi bazı oyuncular ile yüksek sözleşmelere imza atıp daha sonra indirim istemek ve oyuncuların kulüpten ayrılmasına sebep olmak.

    sancho lyttle ile bahar öztürk’ün aynı anda oynamayacağını düşünmeyerek transferi yapmak. sancho lyttle gelince mecburen bahar öztürk’ü göndermek ve aradaki maaş farkını kulübün ödemesi zorunda bırakmak.

    formaları yapan şirket ile yaşanılan sıkıntılar, formaların bir türlü hazır olmaması ve neredeyse 2013 sezonun ilk yarısını takımların eski formalar ile oynaması.

    euroleague şampiyonu apoltesi takan bir takımın doğru düzgün sponsor bulamaması, bunu için gerekli ve yeterli çabanıın gösterilmemesi.

    “oyuncuların hiçbir alacağı yoktur” açıklamasını yaptıktan kısa bir süre sonra furkan aldemir’in ödenmeyen alacakları için kontratını fesh etmesi.

    alacaklarını istediği için gelmeyen shavonte zellous ile iletişim kuramayıp ipleri koparmak. sonra oyuncuyu suçlamasına rağmen yinede peşinden koşup transfer etmeye çalışmak.

    ergin ataman ile ekrem memnun’un istediği oyuncularda sürekli sorun ve sıkıntı çıkarmak. kendi istediği oyuncuları kabul ettirmeye çalışmak.

    kendi koltuğunu korumak ve hataları başkalarına atmak için twitter da fake hesap açıp başkalarına iftira atmak. (yazım hataları, kullanılan kelimler, kayıtlı mail adresi ile hesabın ona ait olduğu ispat edildi.)

    resmi siteden yayınlanan basketbol şubesini ilgilendiren bazı olumsuz haberleri “haberim yok” olarak yorumlaması.

    aile dostu olduğu için şuacan pişkin'i takıma alması.

    işıl alben'in kulübü kursk onay vermesine rağmen "kulübünü ikna edemiyoruz" diyerek yalan konuşmak ve ekrem memnun'un çok istediği bu transferi gerçekleştirmemek.

    sponsor liv hospital ile olan sıkıntılar ve çözüm üretememesi.

    --- alıntı ---

    http://gsbasket.org/...a-60.html#post630880
  • 77
    http://gsbasket.org/

    (bkz: olmamış)

    bizim tek rakibimiz fener mi amk! biz sadece fener'i yenerek mi geldik bu noktaya! tek yürek gibi sadece fener maçlarından oluşan vizyonsuz vizyonsuz klipler yapmayın gözünüzü seveyim!

    edit: hagi'den taze bilgi olarak, videoyu yapan arkadaş sadece yüksek çözünürlükte fener maçlarının görüntülerini bulabildiği için sadece fenerbahçe maçlarına yer vermiş videoda. neyse bu seferlik affettik diyor 3 evetle uğurluyoruz :(
  • 78
    --- alıntı ---

    basketbol sadece sahada oynanmıyor!

    hayri pekergin’in 14.02.2016 tarihinde basketfaul.com sitesinde çıkan ve türk kadın basketbolunun tartışmasız en başarılı isimlerinden biri olan kaptanımız nevriye yılmaz hakkındaki asılsız ithamlarla dolu yazısını, galatasaraylı basketbolseverler olarak kınıyoruz!

    kaptanımız nevriye yılmaz’ın, tüm basketbol camiası ve bugüne kadar birlikte çalışma fırsatı bulduğu oyuncular tarafından da bilinen ve örnek alınan çalışma etiği anlayışını ve disiplinini eleştirmek, basketbola sadece klavye başından katkı vermeye yeltenen kimselerin haddine değildir.

    avrupa basketbolunun en prestijli kupasını ilk defa ülkemize getirme başarısını gösteren baş antrenörümüz ekrem memnun’un sözlerini hatırlatmakta fayda görüyoruz:
    "basketbol takımı maçı sadece basketbol sahasında oynanmıyor sadece sahada hazırlık yapılmıyor. […] ben nevriye’yi sadece 10 sayı atsın 6 ribaund alsın diye bu takıma almadım. inanın bunlar hiç önemli değil. o önemli bir karekter. beynini, ruhunu, kalbini karekterini almak istedim ve sonunda doğru karar verdiğimizi herkes gördü"

    usulsüzlüklerin, artık utanç da duyulmadan açık bir şekilde gözler önünde yaşandığı bu sezon, gurur kaynağı takımımızın birlik ve beraberliğini bu tarz basit kurnazlıklarla bozamayacaksınız!

    --- alıntı ---

    http://gsbasket.org/...e-sahada-oynanmiyor/
  • 79
    --- alıntı ---

    nasıl başlasam, ne desem bilmiyorum. gran canaria-galatasaray serisi bizim için bitmedi aslında, hala daha etkileri sürüyor. yürürken, arabadayken, otobüse binerken, gece yatarken, ders dinlerken ama her yerde.. hala daha micov’un 6 saniye kala maçı uzatmaya taşıyan basketine inanamıyorum.bu günler bizim günlerimiz, galatasaray basketbol şubesini en kötü günlerinde bile destekleyenlerin günleri . kolay gelmedik buralara; kazıya kazıya, inat ede ede.. 1992 doğumluyum, kolay değildi bir çocuğun 2000’lerin başında basketbolda da galatasaray’ı tutuyorum diyebilmesi. futbolda galatasaray’ı tutuyorum ama basketbolda efes veya ülker’i tutuyorum diyenler bugün “teker teker geçiyoruz turları” tezahüratına eşlik ediyor. burada o zamanlar bu takımı desteklemeyen arkadaşlara sitem etmiyorum; şubeye yıllarını verip abdi ipekçi kültürünün oluşmasının baş mimarlarının hakkını teslim ediyorum. çok inat ettik, çok kafa yorduk. cem akdağ ile savaştık, mahmuti ile bütünleştik, imparator ekrem memnun ve ergin ataman ile kazandık. bağırın şarkılar söyleyin değerli galatasaray ailesi ama 27 nisan’a enerjinizi bırakın. 27 nisan günü hep bir ağızdan “şen ola cimbom, şen ola” diye inleteceğiz dört bir yanı.
    çok değil, daha 2 ay önce gruplar aşamasında “ya tamam ya devam” maçını oynayacağımız gün maçtan 4 saat evvel “gelecek sene basketbolda küçülmeye gideceğiz” diyenler 27 nisan ve devamında kupayı alırsak bununla övünecekler. kupayı kazanırsak günlerce basın açıklamaları yapacaklar, kupa ile fotoğraf çekinip gazetelere manşet olacaklar. şimdiden söyleyelim; bu final sizin değil bizim ! bu final abdi ipekçi’yi dolduranların, ülkenin dört bir yanında maçları takip edip takımın derdiyle dertlenenlerin. karşıyaka serisinden önce “haydi başlatalım şu isyanı” başlıklı yazı yazmıştım. biz bu isyanı başlattık son yıllarda olduğu gibi, sizleri utandırmak için. bu yüzden nisan ayı sizin değil bizim ! üzerine basa basa söylüyorum: “siz sevinmeyin, biz sevineceğiz ! “

    --- alıntı ---
  • 81
    zamanında can topsakal'ı savunan, chatilla, traore, erman kunter gibi saçma sapan transferleri beğenen, galatasaray'a hizmet etmek için illa galatasaraylı olmaya gerek yok galatasaray yöneticisi de fenerbahçeli olabilir diyenlerin bulunduğu bir gs forumudur.

    dahası can topsakal'a istifa et yerine elini basketboldan çek diyerek algı operasyonu yapan ve can topsakal güdümünde hareket eden birkaç kişiyi de barındırmaktadır. ee ne oldu can topsakal yönetim kurulundan istifa etmedi ama sözde şube yöneticiliğinden çekildi? ama yerine yancısı burçin aslan geldi...şu son anda selim sefada'nın yerine yedek listeden girebilen genç arkadaş:) ee istediğiniz oldu da ne oldu gs basket mi kurtuldu? dolayısıyla #topsakalelinibasketboldançek değil #cantopsakalistifa doğru olanıdır...aslolan galatasaray!!!
  • 85
    dile kolay 14 senedir bir şekilde içindeyim bu forumun. o kadar güzel dostluklar kazandım ki. bazılarıyla daha fazla bazılarıyla daha az görüşüyorum ama hangi biriyle yüz yüze gelsem o samimiyet korunuyor. forumun da galatasaray gibi iyi dönemleri oldu, kötü dönemleri de oldu. öyle ya da böyle galatasaray basketbolunun bir şekilde seslerinden biri olabildiysek bu foruma çok şey borçluyuz. bütün dostlara selam olsun buradan.
  • 86
    gün itibarı ile 23. yılını doldurmuş olan platform. portatif tribünlü ahmet cömert'te, ya da perdeleri indirilmiş abdi ipekçi'de oynanan ve bazen trt bazen de atv'de yayınlanan maçlarda ekrana gelince gözüme çarpardı o meşhur pankartı. kendi adıma galatasaray basketbol taraftarı yolculuğum jason robert koch'un fenerbahçe'yi tek başına paraladığı efsanevi maçla başlamıştı. 26 mart 2005 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçı sonrası küme düşen takımın hüngür hüngür ağladığı kareleri haberlerde görünce de sıradanın ötesine geçmişti. o maçların üzerinden bile neredeyse 17-18 yıl geçmiş.

    başlarda basketboldan çok da anlamadığım için* foruma ara ara bakar ve geçerdim. ama o basketbol sevgisine, ilgisine ve bilgisine hep bir hayranlık duyardım. bugün gelinen noktada "sen şube hakkında nasıl bu kadar çok şey biliyorsun anlayamıyorum" sorusunu duymuşluğu var bu kulakların. mesafelerden ötürü o özendiğimiz abiler gibi her maça gidemesek de herhangi bir ekran başında maç kaçırmıyorum. senede duruma göre bir-iki maça gidip "ya sen manyak mısın o kadar yoldan gelinir mi" sorularıyla o garip hissiyatı kovalıyorum*.

    hatta ve hatta bu platform adına yazılar yazma, fikir beyan etme şansı buluyorum yaklaşık bir yıldır.

    yaklaşık 20 yılı geriye doğru bir sarıp bakınca hakikaten inanılmaz mutlu eden bir şey beni...

    emeği geçen herkese selam olsun, galatasaray basketbolu var olsun...
App Store'dan indirin Google Play'den alın