• 5201
    kriz yönetim tekniği olarak topuklamayı kullanan yönetim. nasıl olsa konuşan hoca var arkasına sığınacak. işine gelmeyince o'na da rakiplere ve galatasaray düşmanlarına yapamadıkları gideri yaptılar mı tamam. galip gelinen maçtan sonra ya da krize sebep olan konu biraz soğuduktan sonra maç sonu açıklamaları olur bir spor kanalının programına yönetimce 3 kişi tam kadro* çıkmak olur bir şekilde görünüp bahane bombardımanı ve ''yoksa biz istesek ahh ahh neler yaparız'' tarzı replikler ile kapanış. harika bir yönetişim modeli.

    ayrıca transfer yapılamama sebebi gerçekten tff limitleriyse bu daha da büyük skandal. 2 senedir hocana hakaret dahi ederken ses çıkarmadığın fenerbahçe bu limitlerden haklı olarak şikayet ederken ''paraları basmayın leyla'ya'' falan dersen, sonra onlar arkadan dolanırken senin elinde patladıysa limit kusura bakma apartman bile yönetmemen lazım. kaldı ki limitleri belirleyen ve genel kurulda destekçisi olduğunuz tff de fenerbahçe'nin arka bahçesi bu senaryoda. yani ifade stili yanlış olsa da fatih altaylı haklı çıktı demek limitler konusunda.

    uzatmadan; dursun özbek'i neden sevmedi hatta yolladı bu taraftar. sürekli taraftarı kandırmaya çalıştığı için. mevcut yönetim de bu yola aleni şekilde sapmıştır. yaz boyu zlatan ibrahimovic'i yalanlamayan hatta olabilir imaları yapan dursun özbek ile 50 gün var diye uyutan ve sürekli aracılarla isim üfürerek yazı geçirten üç yöneticili bu yönetimin farkı kalmamıştır. yaptıkları güzel şeylere teşekkür ederiz; ama mustafa cengiz yönetimi gidicidir. o sebeple abdurrahim bey transferde sayacak gün kalmamasıyla boşluğa düşmemek için mayıs'a kadar gün sayabilir. covid 19 tedbirleri ve toplanma kısıtları olmasa, taraftar da tribünde olsa mayıs'a kalmazdı genel kurul.

    tek temennim güzel yaptıkları bazı şeyleri tamamen unutturacak daha fazla iş yapmamaları; ama zor gibi. fren boşalmış şekilde gidiyorlar.
  • 5203
    bu transfer dönemindeki olayların transfer yapılamadığı için olduğunu sanmıyorum. eğer öyle olsaydı geçen sezon nzonzi'yi, lemina'yı, seri'yi getiren adamlar kiralık adam getiremeyecek miydi? piyasada kiralık getirilebilecek birçok oyuncu var. geçen sene bunu yapan adamlar bu sene de yapabilirdi, gidip 1 milyon euro'luk kiralık almazlardı da 100 bin euro'luk kiralık bulurlardı. yani transfer bir şekilde yapılırdı.

    ben bu seneki transferlerin, fatih terim'in sadece talep ettiği oyuncuların gelmesini, yoksa transfer yapılmamasını istediği için olmadığını düşünüyorum. fatih hoca'nın satma konusunda beceriksiziz ve transfer olmadı artık önümüze bakacağız tarzı açıklamalarından da bunu anlıyorum.

    yoksa yine takıma stefan johansen, markus henriksen vs. ayarda oyuncular alınırdı. ancak hocanın verdiği listedeki elemanlar alınamıyor işte. onlar için daha fazla para lazım demek ki.

    bir de fenerbahçe şu kadar transfer yaptı biz nasıl yapamadık diyorlar ya bunu anlamıyorum. bunun nedeninin anlaşılmamasını anlayamıyorum. yöneticiler cebinden alıyor arkadaşlar, bu kadar basit. fikret orman da oyuncularını çin'e satıyordu, aziz yıldırım da sattı arabistan'a. sonra dediler ki paralar nerede! nerede olacak, giderken geri aldılar o paraları. bizim yönetim de aynı şekilde transfer yapsa giderken yine alacaklar bu paraları.
    yani bizim olmayan parayla transfer yapmış olacağız, bu sene çekmezsek sonraki seneler aynı sıkıntıları çekeceğiz. ne farkediyor? devamlı ne olursa olsun harcayalım mantığıyla kulüpler bu hale geldi zaten.

    yönetim de umarım konuşur, gerçekleri öğrenmiş oluruz. çünkü bu hikayenin illa ki iki tarafı var. bu şekilde kendi kredilerini tükettiler. gelecek sene yönetimde her kim olacaksa hem maddi, hem manevi olarak onların işlerini de kolaylaştırdılar.
  • 5204
    https://www.ntvspor.net/...e1bc87055221cccab538

    arsenal yıllık maliyeti maksimum 30bin pound olacak 27 yıllık maskotundan bile covid etkileri yüzünden vazgeçiyor. türkiye'de hala kadro derinliği olarak hazır bir takım da yok neredeyse. biz hala yönetime transfer için sövüyoruz :) arkadaşlar bu kadar gerilmeyin, fm 2021 ön siparişe çıktı. yapın transferlerinizi.

    dipnot: takımdan ve oynanan oyundan ben de memnun değilim ama transfer sıkıntısı bir tek bizde var gibi ortalığı yangın yerine çevirmeye gerek yok. gerekirse 1 yıl dişimizi sıkıp gereksiz maliyeti olan oyunculardan kurtulmayı bekleyeceğiz. takımımız için en iyisi olur umarım. yönetimci değilim, galatasaray'lıyım.
  • 5205
    şu anki yönetimimizin zaten yarın itibariyle bir hükmü kalmayacak. ara transfer sezonu da var gerçi ama orası için de pek umut vermiyorlar. beni asıl düşündüren şey, mayıs'taki seçimde başa gelecek yönetim. açıkçası ünal aysal yönetimi dahil olmak üzere özhan canaydın ve sonrasındaki her yönetim dönemini başarısızlıkla bitirdi. gelecek yönetimin bu zinciri kırmasına camia olarak çok ihtiyacımız var. gelecek yönetimin bu zinciri kırması için de 5 özelliğe sahip olmaları gerektiği kanaatindeyim:

    1- hocayla iyi anlaşmaları: ne marcao, ne luyindama, hatta muslera bile değil; açık ara en büyük yıldızımız fatih hoca. bunu açıklamaya bile gerek duymuyorum. hocayla iyi anlaşmaları şart. bu iyi anlaşmaya olası 2-3 senelik başarıdan sonra ego zehirlenmesi yaşayıp payeyi kendi üstüne almamak da dahil. ünal aysal gibi vizyoner bir başkanın dönemi bile fatih terim öncesi ve fatih terim sonrası olmak üzere 2'ye ayrılıyor.

    2- scout transferlerinin peşinde koşmaları: ffp ve satış beceriksizliğimiz dolayısıyla çok ekmeğini yiyemedik ama iyi bir scout ekibimiz olduğunu düşünüyorum. savunmamızı çok güzel kurdular. yeni yönetimin de falcao gibi hatta sneijder-drogba ikilisi gibi transferler yapmaya kredisi yok. yapacaklarsa da bir zahmet maaşlarını kendi ceplerinden ödesinler. şov yapma günleri geride kaldı. artık gün, adı sanı bilinmeyen genç çocukları ucuza alıp pahalıya satarak çarkı döndürmek.

    3- network (iletişim becerileri): şimdiki yönetimin açık ara en kötü özelliği iletişim becerisiydi. bu konuda söylenecek çok şey var ama kısa keseceğim. monaco ile kavgalısın, anadolu takımlarının çoğu ile kavgalısın (bir kısmında haklı olarak), camianla kavgalısın (buna da çok diyecek bir şey yok, lisecilerin tarafında değilim kesinlikle), federasyon ve daha üst kurumlarda 1 tane adamın yok. haliyle yapayalnız kalıyorsun. sonraki yönetim mutlaka fener'in yanına çekemediği anadolu kulüplerini bir şekilde yanına çekmeli, yurtdışındaki kulüplerle her anlamda iletişimi (transfer vs.) modern, çağdaş kişilere bırakmalı, fenerbahçe'ye biat etmiş ve kulübümüze düşmanlık yapan anadolu kulüplerini ve başkanlarına gereken cezayı vermeli (her türlü pisleşmeli), ve maalesef camiadaki keyif düşkünü ama güçlü güruhla da arasını iyi tutmalı, onlara kendilerini üst insanmış gibi hissetmeli ve küçük imtiyazlar vermelidir. çünkü hem onlar da bulundukları konumlar itibariyle faydası dokunabilecek kişiler, hem de bunlara küçük imtiyazlar vermeyince sana büyük zararlar verip seni yıpratıyorlar.

    4- yurt içindeki lobileri: bunu çok açıklamaya gerek yok. network başlığı altında da inceledim biraz. yurt içinde lobin olunca federasyon, pfdk ve tahkim komple fenerli ve beşiktaşlı olmuyor, hocana akılalmaz cezalar verilmiyor, hakemler seni her sene kıtır kıtır doğramıyor, bu kıtır kıtır doğranmaya rağmen basın ve diğer kulüpler şampiyonluklarına leke süremiyor, yurt içinden almak istediğin oyuncular ezeli rakibine gitmiyor (bkz: #2968412), kalan 17 kulüp sana karşı korsan bildiri imzalayamıyor ve kazandığın maçların hakemlerinin kariyerleri bitirilemiyor.

    5- iş bitiricilik: yine network ile de alakalı bir konu ama tam olarak aynı başlık altında değerlendirilemez. bunun da tanımı çok açık. bize başladığı işi bitirebilen ekip lazım. bitiremeyeninin bizi ne durumlara soktuğu ortada.

    burada ince bir çizgi var tabii, kulübümüz asla o kirli ilişkilerin bir parçası olmamalı ama sağlam ortaklıklar edinmeli ve gereken yerlere sağlam adamlar yerleştirmeli.

    bu saydığım 5 maddeyi yerine getirebilecek bir yönetim gelirse galatasaray çok rahat düzlüğe çıkar. öyle bir düzlüğe çıkar ki ünal aysal dönemi ve faruk süren dönemini bile gölgede bırakır. ama bu 5 maddenin hepsinin olması çok önemli. 1. madde ve 2. madde zaten olmazsa olmaz da, 3. 4. ve 5. maddeler de çok kritik. mustafa cengiz yönetimi ilk 2 maddeyi çoğunlukla sağlıyordu ama diğer 3 maddede 10 üzerinden 1-2'lik başarı sergileyince 2. maddenin de bir hükmü kalmadı (marcao-luyindama 2'lisi hariç).

    umarım bu maddeleri yerine getirecek bir yönetim görürüz 2021'in mayıs ayı ile birlikte. çünkü göremezsek galatasaray yıllardır olduğu gibi 2 ileri 1 geri yapmaya devam edecek. avrupa'da başarıyı da 10 senede 1 görürüz artık. yeni yönetim konusunda zerre umutlu olmadığımı da itiraf edeyim. hayırlısı diyebiliyorum sadece.
  • 5206
    eğer mustafa cengiz yönetimi istifa eder ve yeni bir yönetimimiz olursa onlardan istediğim tek bir konu var. hem dursun özbek yönetiminin hem de mustafa cengiz yönetimi tarafından en fazla maruz kaldığımız ve beni üzen konu.

    yalan söylemesinler. başarısız olabilirler, ki olacaklar. bu da çok normal. istediklerini yapamayacaklar bu da çok normal ama dürüst olsunlar ve bize yalan söylemesinler. özellikle koltuk için hiç yapmasınlar.
  • 5208
    ilk onbire transfer edilen üç futbolcu: omar, etebo, emre kılınç. her ne kadar arda da fatih terim tarafından ilk onbir oynatılıyorsa da ben onu saymıyorum ve yedeklere dahil ediyorum.

    bir takımın ilk onbirine üç yeni isim dahil etmek yeterlidir. daha fazlası çorbaya çevirir her şeyi. falan takımın 14 futbolcu transfer etmesi doğru mu değil mi sezon ortasında göreceğiz. değil mi ki daha geçen sezon transfer ettikleri ondört futbolcudan ikisi hariç diğerlerinden (altay, gustavo) şimdi kurtulmak istiyorlar. bu sezon aldıklarından da yarın kurtulmak istemeyeceklerini kim garanti edebilir. hatta bu sezon aldıklarının bazılarından da imkanları olsa şu anda kurtulmak istediklerinden eminim.

    bize bir tane hızlı kanat forvet lazım. hem feghouli’yle rekabet edecek hem de gol atacak. şu anda en gerekli olanı bu ama fatih terim düşmüş seri’nin peşine. tamam bir kanat al ondan sonra da seri’yi al bak itiraz ediyor muyuz.
  • 5212
    şu kulübün tarihine bi baksan, yönetim anlamında en güçlü olduğumuz, hem ekonomik olarak hem de sportif olarak çağ atladığımız dönem çok büyük ihtimalle ünal aysal'ın ilk dönemi çıkar. yaşım yetmiyor, efsane başkanlarımız var geçmişte belki ama en azından benim hatırladığım bu. faruk süren dönemi sportif olarak muhteşem ama ekonomik olarak zor bir dönemi başlatan dönemdi.

    peki neden?

    neden biliyor musunuz, o kadar basit ki. ünal aysal'ın ilk geldiğinde yaptığı bir röportaj vardı. o röportajda söylediği şeyi ilk dönemi boyunca, egosuna yenik düşüp fatih hoca'yı gönderme harekatına başlayana kadar doğru şekilde uyguladı.

    o söz tam olarak şuydu:

    "ben futboldan anlamıyorum ama futbolu anlayanlardan anlıyorum. benim görevim bu."

    işte sadece bu sözü uygulayarak ve fatih terim gibi muhteşem bir hocayla iki sezonda türkiye ligi 8.liğinden aldıkları kulübü şampiyonlar ligi çeyrek finalinde drogba'nın attığı golle real madrid'in bacaklarını titretecek bir hale getirdiler.

    sonra bülent tulun falan geldi işte.

    yahu be sevgili galatasaray başkanları, bu kadar basit işte. fatih terim gibi bir şans var elinizde, albayrak falan ne yani, koy şuraya futboldan anlayan adamları, zaten başarılı olacaksın.

    neyse.
  • 5213
    ümit milli takım üzerinden insanların milliyetçilik duygularıyla oynayarak algı yaratan fanatik gazetesini kınayacak, hakkında yaptırım yapacak bir tane iş bilen yöneticisi olmayan yönetim.

    bu gazete denilemeyecek oluşum bundan bir yıl önce galatasaray’ın fetö ile ilişkili olduğu yalanını yaymak için hain terör örgütü lideri ile logomuzu yanyana koymuş yine sosyal medyada rakip takım taraftarı fırsatçılar ve galatasaray düşmanları ortaya çıkmıştı.

    o zamanda da tek kelime edemeyen basiretsiz yöneticiler bu seferde sessiz kalacak gibi duruyor. twitter’dan ve instagram’dan mezar başında dua ederken dahi fotoğrafları paylaşılan iki asbaşkanımız acaba bu olay için bir paylaşım yaptıracak mı ?

    edit: maç için açıklama geldi ancak provokatör gazete için hala açıklama/ yaptırım/ suç duyurusu yok.
  • 5214
    fanatik adlı iğrenç gazete 9 ekim 2020 galatasaray türkiye ümit milli takımı maçında, marcao'nun halil dervişoğlu'na tokat attığını ve maçın bu yüzden yarıda kaldığını yazıyor ama yönetim ise olayı sadece yalanlamakla yetiniyor.

    https://www.galatasaray.org/...runlu-aciklama/47312

    çıkın ve şunu deyin:

    "şeref, namus ve ahlaktan nasibini almamış fanatik gazetesi ve benzer özellikleri gösteren bazı sözüm ona muhabirlerin, milli duyguyu öne sürerek galatasarayımızı hedef alan haberlerini hayretle takip ettik. iplerini kopardıklarında sağa sola saldıran bu kişi ve kurumlar; önlerine kemik atılmadıkları için ısırmaya çalışıyorlar. ancak bizde onlara atılacak ne bir kemik, ne de bir yem var. o yüzdendir ki sürekli alçakça saldırıyorlar.

    galatasaray taraftarı şunu iyi bilsin ki; bu kişi ve kurumlara meydanı boş bırakmayacağız ve hukuki ne kadar hakkımız varsa kullanacağız. ayrıca iftiralarla dolu haberleri yapan bu kişilere ömür boyu akreditasyon yasağı getirilmiştir.

    son olarak; fatih terim önderliğinde bu sezon da şampiyon olmak için yine elimizden gelenin fazlasını yapacağız. taraftarlarımızın da bu süreçte her zaman ki gibi, galatasaray'ın yanında olacağını çok iyi biliyoruz. unutmayın...bizler geçiciyiz, galatasaray ise kalıcıdır. aslolan galatasaray'dır."
  • 5215
    benim nazarımda artık yok hükmünde olan yönetim. galatasaray maç kazanınca "karşılaşmadan kareler" diye bize twitter'dan abdurrahim albayrak görselleri gösterip, maçtan sonra satır satır abdurrahim albayrak sözleri paylaşıyorlar. fakat kaybettiğimizde hiçbir şekilde hiçbir yöneticiyi göremiyoruz. maç kazanınca hocadan daha baskınlar, kaybedince hocanın gölgesine sığınıyorlar. yaptıkları ve yapmadıkları transferlere değinmek istemiyorum bile. o konuda iyi işleri de var kötü işleri de. fakat burada altı çizilerek belirtilecek bir konu var ki o da maaş indirimi mevzusu ve oyuncuları taraftarın önüne atma işi. madem böyle bir olay vardı, bu 2 ismi gizli adamı göndermeyi neden denemediniz? tamam maaşları yüksek, tamam talipleri az vs. vs. neden hiçbir şekilde bir aksiyon alınmadı da transfer sezonu bitince oyuncular taraftarın önüne atıldı?

    hele de topyekun üstümüze çullanan medyaya karşı sessiz kalmaları falan iyice ipin ucunun kaçtığını gösteriyor. galatasaray yönetimi ağırlığını koyup, 20-30 milyon taraftarın gücünü kıytırık 2 gazeteye bile gösteremiyorsa kusura bakmasınlar, koltuk işgalinden başka işe yaramıyorlar demektir.

    ilk seçimde yolcu olacaklarını düşünüyorum.
  • 5220
    (bkz: galatasaray yönetimi/#2990959)

    eserleriyle gurur duyması gereken vasıfsızlar ordusu.

    istifa da bir hizmettir. ama bu camia nasıl dursun aydın özbek adlı şahısın yaptığı söylenen ihanetler için çıkıp hesap vermesini istediyse;

    mevcut yönetimde 2020-2021 yaz transfer dönemi için hesap versin. galatasaraya nasıl ihanet edildiği, ceplerinden 1 kuruş çıkarıp koymadıkları, 2 milyon için kaan ayhan'ın nasıl alınmadığı konuşulsun.

    car car her gördüğü kameraya biz futbolcu satacağız, satmamız lazım deyip her bir futbolcunun değerinin nasıl piç edildiğinin hesabını çıkıp versin bu insanlar. sonra da 4 ay oldu biz futbolcu satamadık. neden satamadık amk acaba.

    ali koç fenerbahçesi'ne peşkeş çektikleri 2020-2021 şampiyonluğunun hesabını versin bu yönetim.

    bu arada über yönetim skillerini kimden aldıkları da çok belli.

    https://twitter.com/.../1317430576476049408
  • 5221
    gelecekteki yönetimden çok şey beklemiyorum, taraftarın gazınla, tribünün istediği adamları almasınlar, beklentimi bu kadar da düşürdüm, forvet lazımken emre akbaba, güçlü, yırtıcı santrafor ihtiyacı varken falcao alındı sosyal medyanın gazıyla ve bu büyük bir yokluk döneminde yapıldı. haddinden çok fazla paralar verilip performans da alınamadı.

    futbol aklı olmadıkça bunları yaşayacağız, paramız olmayacağı için falcao'ya verdiğimiz kadar para veremeyeceğiz ama onunla aynı oranda yanlış transferler gelmeye devam edecek, koca camiada ne başkanlık için, ne de direktörlük için aklıma kimsenin gelmemesi benim ayıbım mı bilemedim.
  • 5222
    yönetim, amaçların etkili ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi için bir insan grubunda işbirliğini ve koordinasyonu sağlamaya yönelik çalışmaların tümünü ifade eder. galatasaray yönetimi ise bu işleri galatasaray spor kulübü'nde yapmak için seçilmiş idarecilerdir.

    yönetimin tanımını yaparken özellikle "etkili ve verimli" sözcüklerini kullandım. bana göre kurumların, şirketlerin, kulüplerin etkili ve verimli yönetilip yönetilmediğini gösteren en somut parametre ekonomik tablodur.

    (bkz: #3000621) geçen gün yazmış olduğum bu entryde galatasaray spor kulübü'nün son 6 yönetiminin bonservis ve kiralık ücreti olarak ne kadar harcama yaptığını yazmıştım.

    --- alıntı ---

    galatasaray futbol takımının son 6 başkanının yaptığı harcamalar:

    özhan canaydın: 6 yaz 6 kış transfer döneminde başkanlık yapmış. döneminde 47.65 milyon € bonservis bedeli ödenmiş.

    adnan polat: 3 yaz 3 kış transfer döneminde başkanlık yapmış. döneminde 57.94 milyon € bonservis bedeli ödenmiş.

    ünal aysal: 4 yaz 3 kış transfer döneminde başkanlık yapmış. döneminde 114.49 milyon € bonservis bedeli ödenmiş.

    duygun yarsuvat: 1 kış transfer döneminde başkanlık yapmış. döneminde bonservis ya da kiralık ücreti ödenmemiş.

    dursun aydın özbek: 3 yaz 2 kış transfer döneminde başkanlık yapmış. döneminde 75.54 milyon € bonservis bedeli ödenmiş.

    mustafa cengiz: 3 kış 3 yaz transfer döneminde başkanlık yapmış. döneminde 40.145 milyon € bonservis bedeli ödenmiş.

    --- alıntı ---

    şimdi de bu 6 yönetim kulübün başındayken ne kadar satış yapmış ona bakalım.
    galatasaray:

    özhan canaydın döneminde futbolcu satış ve kira bedelinden 16.5 milyon euro gelir elde etmiş.

    adnan polat döneminde futbolcu satış ve kira bedelinden 31.5 milyon euro gelir elde etmiş.

    ünal aysal döneminde futbolcu satış ve kira bedelinden 22.92 milyon euro gelir elde etmiş.

    duygun yarsuvat döneminde futbolcu satış ve kira bedelinden 1 milyon euro gelir elde etmiş.

    dursun aydın özbek döneminde futbolcu satış ve kira bedelinden 51.36 milyon euro gelir elde etmiş.

    mustafa cengiz döneminde futbolcu satış ve kira bedelinden 59.84 milyon euro gelir elde etmiş.

    benim için asıl önemli olan istatistik bu yönetimlerin aldığı futbolculardan ne kadar para kazandığımızı gösteren rakamlar:
    galatasaray:

    özhan canaydın döneminde alınan futbolculardan toplam 19.95 milyon euro kazanmış.

    adnan polat döneminde alınan futbolculardan toplam 31.125 milyon euro kazanmış.

    ünal aysal döneminde alınan futbolculardan toplam 47.525 milyon euro kazanmış.

    duygun yarsuvat döneminde futbolcu transfer edilmemiş.

    dursun aydın özbek döneminde alınan futbolculardan toplam 42.65 milyon euro kazanmış.

    mustafa cengiz döneminde alınan futbolculardan toplam 6.75 milyon euro kazanmış.

    bu altı yönetim döneminde altyapıdan çıkan futbolculardan ise 28.3 milyon euro kazanmış.

    kaynak: https://www.transfermarkt.com.tr/...transfers/verein/141
  • 5224
    --- alıntı ---

    yeni yönetimin kulübe hakim olması, birbirini tamamlaması, uzun süre birlikte çalışması, proje ve çözümlerinin hazır olması bence önemli. isimler değerli olsa da son dakikada oluşacak toplama bir yönetimin başarılı olması kolay değil. g.saray'ın geleceği ya tutarsaya kalmamalı.

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...114197133430784?s=20
App Store'dan indirin Google Play'den alın