• 8804
    şu mücadeleci takımı eleştiren teknik direktörüne laf eden başka bir taraftar grubu olamaz. şu galatasaray'ın maçlarını izleyen fenerli, beşiktaşlı taraftarlar olsa şimdiden şampiyonluk şarkıları söylerlerdi.

    bizim bu taraftar grubunu al premier lig'e koy, arsenal, liverpool ve manchester city' önünde 1 puan farkla şampiyon olsa bu taraftarı memnun edemezsin hocası kötü vs der.
    işte bu yüzden şu sözlüğün bu taraftar grubuna keşke çözüm bulabilse.

    çok mu yazar var acaba sözlük sana sesleniyorum ?
  • 8806
    aslında bunu galatasaray sözlük başlığına da yazabilirim ama sosyal mecralardaki taraftar da böyle olduğu için buraya yazmamın daha iyi olacağını düşündüm.

    eleştirmekle, kantarın tozunu kaçırmak arasındaki farkı bilmesi gereken taraftar grubu. kimse eleştirmesin demiyor ama bazen öyle şeylerle karşılaşıyorum ki akıl tutulması yaşıyorum.

    sözlükten örnek vereyim: dubois için bir yazar arkadaşımız çok iyi derken, bir diğer yazar arkadaşımız çok kötü diyebiliyor. sonuçta iki görüş var ve elbette farklılıklar olacak ama bu kadar keskin uçta farklılık da olmamalı. öncelikle dubois iyi mi oynadı kötü mü, onda bile kararsız kalınıyor, gel gör ki birkaç oyuncu haricinde tüm takım eleştirildi bugün. çok yanlış bu durum.

    okan buruk eleştiriliyor ama unutuluyor ki kendisinin eli kolu bağlı olma sebebi yerli kuralı. kerem ve yunus mecburen oynuyor. yerlerini dolduracak yerli isimlere sahip değiliz. bir tarafı iyileştirirken, sokacağımız ekstra yerli, takımın ahengini bozacak.

    berkan kutlu oynasın deniyor ama bu taraftarın geçen yıl en çok sövdüğü iki isimden biriydi berkan. oynasa, ilk pas hatasında berkan’ı niye aldın diye sövecek aynı taraftar. olacağı bu yani.

    hoca’nın saha içi tercihlerine karışmamak lazım. çok saçma bir hareket yapmadığı sürece bence taraftar saha içine yönelik eleştiri yapmamalı. en başta dediğim gibi, daha oyuncunun iyi oynayıp oynamadığı bile muallak ama bakıyorsun, yıllardır teknik direktörmüş gibi, onu yanlış çıkardı, bunu geç soktu, bu girmeliydi, şu çıkmalıydı deniliyor. bu eleştiri değil. fm taraftarlığı.

    takım kötü oynasa neyse ama gayet iyi oynuyor. taş gibi bir periyottan alnımız ak bir şekilde çıkmışız. kadro ve teknik ekip yeni ama bizim taraftara bakarsak hemen 2000 futbolunu bekliyor. üstelik üstlerine hiç vazife olmayan şeyler üzerinden takımı eleştiriyor.

    mata geç girmiştir, belki doğru olabilir ama bunu tüm hafta kendisiyle çalışan teknik ekip daha iyi biliyordur sanki. kaç dakikalık kondisyonu var, antrenmanlarda ne kadar verimli oldu, bi sakatlığı var mı, morali nasıl, tüm bu koşullar görmezden gelinerek eleştiri yapılıyor. şurda ligin en hazır ve en tehlikeli takımlarından biriyle deplasmanda oynamışız, çok gol kaçırıp beraberliğe razı olmuşuz, sanki şampiyonluk gitmiş gibi bir hava yaratılıyor. ligde en zorlu maçlarını oynayan takımız şimdiye kadar ve kafa kafaya gidiyoruz zirvede. sorun ne gerçekten anlamadım.

    maç başlıklarını okumuyorum artık, maç bitince tek entry yazıp geçiyorum. sosyal medyaya zaten girmiyorum. ben bu kadar pesimistliğe dayanamıyorum çünkü. sen eleştirdin diye bu takım iyi olmayacak. niye girmedi dediğin o oyuncu bir sonraki hafta oyuna girip hata yaptığında kendisine ilk sen söveceksin çünkü. ben bu kadar tutarsızlık çok az yerde gördüm cidden.

    (bkz: 1 ekim 2022 adana demirspor galatasaray maçı)
  • 8807
    sadece bu gece gördüğüm fantastik kadro önerilerini bir araya getirsek güzel cümbüş çıkar.

    okan’ı kalede
    emin’i stoperde
    abdulkerim’i sol bekte
    duboia’yı sol açıkta
    kazımcan’ı da sol bekte
    rashica’yı forvette
    berkan’ı da sol bekte
    boey’i sağ açıkta

    görmek isteyenler var aramızda. muazzam bir yaratıcılık. ama iyi ki başımızda bu arkadaşlar değil de okan hoca var.

    maç sırasında ben de çok kızdım ama arkadaşlar onca zor deplasmandan gol bile yemeden döndük. o kadar da kötü durumda değiliz.*
  • 8808
    özellikle sözlükte çoğunluğu kendini kandıran taraftar grubu. geçen sene başında da yine burada takımın zamanla açılacağı, transferlerin oturacağı, rahatlıkla şampiyon olunabileceği vb. şeyler yazılıyordu. velhasıl takım neredeyse küme düşüyordu. üstüne bir de takımı kimin kurduğu belli olduğu halde suçun büyük kısmı başkalarına atıldı.

    bu sene de bakıyorsun; ortada oynanan düzgün bir oyun ya da şablon yok. takım 8 maçta 9 gol atmış. iki farkla kazandığın maç yok. değişikliklerin bir standartı yok. maç kazandıracak hamleleri geçtim, yapılan hamleler neredeyse maçı aleyhimize çeviriyor.kötü oynayanlar ısrarla oynatılmaya devam ediliyor. gereksiz oyuncu ısrarları aynen devam ediyor.

    maçtan sonra bir bölüm taraftar "şöyle iyiydik, böyle iyiydik, şu kadar pozisyona girdik de bir tek gol atamadık" vs. yazıyor. geçen sene de çok iyi "xg" yakalıyorduk mesela! ama nedense neredeyse küme düşecektik. iyiysen takır takır atarsın. bu kadar basit.

    üstüne bir de yabancı oyuncu kuralı bahanesi çıktı tabi bu sene. tamam saçma bir kural ama bu sene lig başlayınca gelmedi bu kural. madem sorun olacaktı, kadroyu ona göre kurmak gerekirdi. taraftar mı düşünecek bunu teknik direktör mü? biraz para basar alırdın umut'u en basitinden.

    o yüzden bunlar sadece bahane olur. bu taraftar 3 sene boyunca teknik direktöründen yeterince bahane dinledi zaten.

    tüm bunlara bakınca takımda ciddi bir teknik direktör sorunu olduğu ortada. bunu inkar edersek sonumuz yine geçen sene gibi olur. bu kadro o rezil durumlara düşmez belki ama şampiyonluktan da kısa sürede uzaklaşırız.

    okan hocanın önündeki 2-3 maç çok kritik. bay da geçtiğimiz haftada 2 hafta süresi var takımdaki sorunları çözmek için. 2 hafta sonra taraftarın karşısına yine gomis'le, yunus'la, kerem'le çıkarsa kredisini iyice bitirir.

    bu şekilde devam edersek de dünya kupası esnasında kendimizi hoca bakarken bulabiliriz.
  • 8809
    her mac onu kendi kadrosunu yazip o 11 cikmayinca hocayi elestiren her yapilan degisiklikte bir kulp bulan takimin taraftari. her seyi en iyi kendileri biliyor.
    bu futbol 11 kisi ile oynaniyor ve 3 turk kurali var. elinde olan turk oyuncular belli. yapabilecegin 2-3 farkli varyasyon kaliyor zaten.
    hocanin sansizligi o topun bu sene bir turlu kaleye girmemesi. tam 8 top direkten donmus elinde yildizlar var ama en basitini bile kaciriyor.
    adana deplasmaninda takim resmen adana’ya ozellikle 2.yari kalesine hapsetmis ama maalesef o top girmiyor.
    sutlar osuruk gibi.
    herkesin biraz sakin olmasi lazim. ıste boyle alternatifi bol kadro olunca her kafadan bir ses cikiyor.
  • 8810
    1 ekim 2022 adana demirspor galatasaray maçında tribünde olan tüm renktaşlarıma teşekkür ederim. adana demirspor gibi tribünlerin hınca hınç dolu olduğu zor bir deplasmanda oynamamıza rağmen tv yayınında maç esnasında birçok kez galatasaray tezahüratları duyuldu. bu destek beni çok mutlu etti açıkçası.

    geçtiğimiz günlerde erden timur’un da dediği gibi:

    “bizim taraftarımız çok büyük. tekrar avrupa şampiyonu olmak için bu yıl başarılı olmak çok önemli! düşüşler de olacak ama oyuncularımızı hep morallendirmemiz lazım. hep moral, hep destek!
  • 8811
    türkiye'nin en kalabalık, sarı kırmızıya gönül vermiş topluluğu.

    malesef içimizde bazılarının artık ana motivasyon kaynağı kazanmak, kaybetmekten ziyade her şeye, herkese saldırmak olmuş. maçta birisi hata yapsa da yerden yere vursak diye bekliyorlar. keremve yunus'tan bağımsız söylüyorum bunu. bu topluluk zamanında muslera'ya, sneijder'e falan da saldırdı.

    eleştirmek ile cephe almak arasında dağlar kadar fark var. bu negatiflik artık oyuncuların yüzlerinden okunuyor. bence dün* gayet güzel bir futbol oynadık. karar verme konusunda büyük sıkıntılar yaşıyoruz. birde o top kaleye girmemek için direniyor adeta. bu da çok garip ve yıllardır asla çözülemiyor. bu maç özelinde bu kadar yangın yapmanın kime ne faydası var? şu yangını hakemler, federasyon konusunda bir kere bile göremedik. varsa yoksa kendimize. neyse düzeliriz inşallah.
  • 8815
    ne lig ne de avrupa kupası maçı olduğu için sıkıntıların zirvesinde bir hafta geçirmekte olan taraftardır.
    umarım bu sezon hem "bay" saçmalığının sona erdiği, hem heyecanı öldüren milli aralara artık bir çeki düzen verildiği, hem de galatasaray özelinde avrupa'da olmadığımız son sezon olur.
    kuruluş felsefemizin gereği her sene en kötü konferans monferans bir yerlerde olmalıyız, evde oturup olanı biteni uzaktan izlemek hiç bize göre değil...
  • 8816
    dünya değişiyor, şartlar aynı kalmıyor. sosyal medyanın da hayatımıza girmesiyle taraftar profili eskisi gibi değil. daha çok tüketip daha az tahammül ediliyor.

    bunun en büyük göstergesi kendi taraftarımız. taraftarlarımızı ayrı yere koyardım. aynı takımı tuttuğumuz için değil gerçekten. daha aklı başında, geniş açıdan bakabilen, sakin ve olgun insanlar diye görüyordum. diğer ezeli rakiplerin taraftarları ile kıyaslanmazdı.

    trabzonspor taraftarı. büyüklerin arasında dikkate alınacak en son taraftar grubu. tepkilerini anlık belirleyen ve hisleri sürekli değişen insanlar bunlar.

    beşiktaş taraftarı. takıntılı bir insan topluluğu. yirmi - otuz yıl önce yaşanmış penaltı, ofsayt, kırmızı kart vs gibi kararları hâlâ ısıtıp önünüze koyabilirler. kararın doğru ya da yanlış olması önemli değildir. şu yılda önleri kesilmiştir. bu kadar yıl önce başlarına bu gelmiştir. hep aynı şeyler.

    fenerbahçe taraftarı. şenlik burda. çok kolay ikna olan ve hisleri sürekli değişen ezeli rakip taraftarları. herhangi bir şeye inanmaları kendileri için yeterlidir. hepsi aynı ağızdan tek bir çizgide konuşur. diyelim bir maçta kırmızı yiyip penaltı oldu. karar doğru olup herkes tarafından kabul etse de onlar için farklıdır. haksız yere kırmızı yedik. operasyon yapıldı. gerçeği aramayan, kendileri için doğruyu koruyan taraftar grubu.

    biz böyle değildik. koruyup kollayan insanlardık. bizden olanı kötüye yem etmezdik. doğru kişi için yeterli sabrı göstermeyi bilirdik. bizim için önemli isimlere bakalım.

    galatasaray. başlı başına bir kültür. neredeyse altı yüz yıllık lisenin ilk futbol kulübünü kurması. lise, üniversite ve kulüp ile dünyada tanınırlıkta ülkemizde daha iyisi yok. başka bir kulüp bunlara sahip olsaydı sabah akşam anlatırdı. bizde ise gayet normal karşılandı.

    fatih terim. mevzu başarı olduğunda ezeli rakipleri bir omuz atıp yıkıyorsak kendisinin emeği çok. lâkin kötü insanların önüne atıyoruz. düzenli olarak hocamız hakkında küfür edilip iftira atılarak başarısı küçümseniyor. bizim kendi taraftarımız sahiplenmiyor. dalga geçiyor. tabii ki mükemmel bir insan değil, hataları var. ama bunları hak etmiyor. alanyasporu beş - sıfır yendi diye fenerlilerin hocasını göklere çıkarmasına bakın. vardır bir bildiği diye koruyorlar.

    kerem aktürkoğlu. şu sıralar formu düşük. geçen yıl bizi sırtlamış. biraz destek verilebilirdi. hepimiz çalışan insanlarız. iş yerinde biri üzerimize yürüse ortalığı ayağa kaldırırız. çocuk sustu sesi çıkmadı. alnı çatık, tek seviniyor, kasten kötü oynuyor, hain gibi söylemler ile çocuğu sindirdik. hiç yapmadığı hataları yapmaya başladı. biraz peşini bıraksak eski haline dönecektir.

    fernando muslera. şampiyonluk yaşadıysak hep en iyilerimizden olmuştur. bir kere bile kulübü utandırmadı. hep örnek insan oldu. ancak dönüp dolaşıp kesilsin yerine yerli oyuncu konulsun deniyor. hata yapsın da çökelim üstüne diye bekleniyor.

    kimsenin kalbini kırmak istemedim. sadece başka taraftarlar gibi kırıcı, sert ve tahammülsüz olmayalım. sürekli kötülemek için fırsat kollayanlara o imkânı vermeyelim. biz kendi değerlerimizi korumadıktan sonra başkalarından o saygıyı nasıl bekleyeceğiz?
  • 8820
    takım 1 aylık aradan sonra sıfırı geçtim, sıfırın altında organizasyon gösteriyor. suçlu galatasaray taraftarı ilan ediliyor. inanılmaz. bakın kötü futbol olabilir, şanssızlık olabilir. ilk dakika dolmadan atılan şut sonrası, herhangi bir atak göremediğimiz bir maçta taraftarı suçlamak gerçekten başka bir kafa ürünü.

    (bkz: 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçı)
  • 8821
    yıldızlarla takımın akacağı sanrısına yine kendini kaptırmıştır.
    sadece ligde oynayacağı bir sezonda daha dar bir kadronun, koşan mücadele edecek bir takım olarak birbirine doğru bir oyunla kaynaşması gerekirken; sosyal medya tayfanın gazıyla ve yönetimin yıldız oyuncu hatalarıyla yeniden "seri, lemina, nzonzi sezonu" yaşayacak gibi gözüküyor.
  • 8823
    6 sezon oldu takım ince ince doğranıyor. en son şampiyon olduğumuzda hakemleri yenerek olmamız gerekmişti. sonra da izin vermediler tabiki. bütün bunlar gözümüze gözümüze sokulurken önce galatasaray iyi oynayacak, hakemi de yeneceksin, yine mi ocak ayı diyerek hedef şaşırtan taraftar en büyük sorumludur.

    iyi oynamaya hakkımız yok mu demagojisine de şu cevabı verelim; adalet sağlandığı zaman iyi oyun izlemeye hakkın var kardeşim. ancak bu ortamda adaletten önce kendi sefanı düşünüyorsan senin iyi oyun izlemeye hakkın yok!
  • 8824
    sosyal medya etkisiyle inanılmaz toxic bir kitleye dönüşmüş topluluk.

    pva'ya çöp çekerler, kerem'e çöp çekerler, abdülkerim mükemmel oynar ''niye gol kaçırdın'' diye çemkirirler. daha şimdiden okan buruk istifa derler. şanslıyız ki şöyle şeyler ''şimdilik'' stada çok fazla yansımıyor. eğer herkes bu kafada olursa 100 futbolcu ve senede 10 farklı teknik direktörle oynamak zorunda kalırız.
  • 8825
    bu hafta istedikleri kadro kazanamayınca teknik direktöre sardılar. kerem oynasaydı ona, van aanholt oynasaydı ona, takım biraz iyi oynasa muslera’ya saracaklardı. 9 haftanın 6’sını dışarıda oynamanın, bir tek var kararının bizim lehimize çıkmamasının, ilk 35 dakikada rakip her düştüğünde faul çalıp bize yapılanlarda oyna diyen hakemin hiç suçu yoktur. sonra da mağlubiyetin üstünden iki gün geçince hakemler şöyle, basın böyle… çuvaldızı kendimize batıralım da bir de iğne var… onu da en azından üstümüze gelen bizle uğraşanlara batıralım…
App Store'dan indirin Google Play'den alın