• 8726
    bir kısmı maalesef galatasaray’ı top tier kulüp zannetmekte. ona çöp, buna galatasaray seviyesinde değil gibi enteresan yakıştırmalar yapan bir güruh ortaya çıktı.

    ciddi anlamda söylüyorum, uefa kupası aldığımız dönemde internet olsa ne fatih hoca kalırdı ne bülent korkmaz. eminim hagi’ye bile, barça’da real’de tutunamamış adamı alıyoruz. romario’yu almamız lazım diyenler filan çıkardı.

    galatasaray’ın iyi oyuncular almakla beraber yetiştireceği ve para kazanacağı futbolculara yönelmesi gerekli. senin manchester united gibi 100’lerce milyon euro harcayabilecek kapasiten yok. sevilla bile 20 milyon euro’ya senin oyuncunu ayartabiliyor.

    ona buna çöp dememiz için gereken önce bu takımların finansal gücüne yaklaşmak ki ben imkansız olarak görüyorum hele ki bu döviz kurlarında ya da doğru yatırımlar yapıp, oyuncu geliştirip, iyi paralara satarak mali gücümüzü iyileştirmek.

    gerçi boşa konuşuyorum ama bu mantalite ile bu takımın sadece belli dönemlerde kısa süreli başarıları gelebilir o da gelebilirse. gerçi uefa grubundan yenilgisiz çıkan takımın yarısı çöptü.
  • 8727
    sosyal medyanın, ülke dinamiklerinin etkisiyle git gide daha da kırılgan bir yapı aldığımızı düşündüğüm ve içinde bulunmaktan gurur duyduğum oluşum. ama bu gurur, saf bir romantizmin ötesinde galatasaray ailesini gerçekten farklı yapan değerlerin getirdiği bir his. ancak üzülerek, rakip takım taraftarlarının bile özeneceği bir seviyede onları yanımıza beklemek yerine (seviye olarak) biz onların yanına yaklaşıyoruz git gide.

    rakip takımın bizi hiç ilgilendirmeyen bir avrupa kupası eleme maçında aldığı galibiyet bile yetiyor modumuzu düşürmeye. ya da rakip takımın başka bir anadolu kulübü karşısında aldığı bir galibiyeti bile direkt "havaya girdiler, eyvah! kaybettik momentumu" şeklinde yorumlamaya başlıyoruz.

    arkadaşlar, bu adamlar da maç yapacak, kazanacak. senelerdir kazandılar; onları bizim rakibimiz yapan şey zaten onların da kazanma alışkanlığı olan bir takım ya da takımlar olmaları. ama biz neden kendi modumuzu düşürmeye bahane arıyoruz? "galatasaray havaya girdin mi çakar sana!" dedirten bir topluluktan ne ara rakiplerle bu kadar ilgilenen bir topluluk haline geldik!? takım kendisine çeki düzen vermeli, evet! ama biz de boş durmamalıyız; bir maç kaybettik diye karalar bağlamaya da rakip takım bir maç kazandı diye şampiyonluğu kaybetmiş noktasına gelmeye de gerek yok.

    galatasaray bu ülkede yeni tarihler yazacak ve edirne'nin ötesinde adından tekrar söz ettirecekse; bunun yolu sahadan önce taraftar yapısından geçiyor. manu 93'te ali sami yen'e gelirken galatasaray'ın oynadığı toptan değil, taraftardan çekiniyordu! şu an galatasaray taraftarından rakiplerden çok bizim kendi oyuncularımız çekiniyor! sahada ne olursa olsun, bir süre, hatta belki uzun bir süre aralıksız desteğe devam etmeli, şu ölü toprağını üzerimizden atmalıyız artık.
  • 8728
    mutluluğu takımının güzel oynayarak kazandığı bir maçtan edinmeyi unutalı çook olmuştur.
    onun yerini adı kulübümüzle anılan bir iki bilindik oyuncunun kulübümüze transfer söylentilerinin ortalıkta dolaşması, ki transfer sezonu kapanınca o da kalmayacak, bir de hasbelkader alınan, o da genelde tek farklı olan galibiyetler almıştır.
    hadi sevinelim, hafta sonumuzun daha cuma akşamından zehir olmasına ramak kalmıştı...
    (bkz: 19 ağustos 2022 ümraniyespor galatasaray maçı)
  • 8729
    galatasaray takımının ruhen çökmesini sağlamak için seferber olduğunu her hafta üstüne ekleyerek ispatlamaya çalışan topluluk. td + yönetici + futbolcu tüketmek konusunda obez seviyesinin doruklarında dolaşıyorlar. davranış ve yorumlarıyla eğer mümkün olsa iki haftada bir td. ayda bir yönetim, her hafta asgari altı futbolcu değiştirme/transfer etme arzusunda oldukları gibi, bunun yapılabilirliğinin çok kolay olduğuna gerçekten inanıyorlar. (bkz: okan buruk)
  • 8730
    üzgünüm ama türkiye'deki en kalitesiz taraftar grubu olmaya doğru ilerleyen güruh. kimlerden bahsettiğimi biliyorsunuz. her hafta teknik direktör değiştirmek isteyenlerden bahsediyorum. hadi torrent döneminde yangıncıların hepsi haklıydı. adı sanı olmayan birine neden sabredelim? ama daha sezon yeni başlamışken, kendini kanıtlamış bir hoca yeni gelmişken bunu görmek bana internet kablomu kesip attırma isteği doğduruyor.

    takımın en kilit iki oyuncusu takımla beraber 5 antrenman anca gördü. sacha boey ile yunus akgün kanadı aynı anda yeni yeni oynamaya başladı. stoper ikilisi yeni. orta saha tamamen yeni. üç maç, iki deplasman, 6 puan. iki yarısı arasında dağlar kadar fark olan bir maç. hatalarından ders alan bir hoca. bak önüne kardeşim işte.

    (bkz: 19 ağustos 2022 ümraniyespor galatasaray maçı)
  • 8731
    sözlük özelinde konuşuyorum, mantıklı bir zemine oturan yorumlar eleştirilerden ziyade sanıyorum ki önplana çıkma kaygısıyla yahut gündelik hayatı meşgalesiyle tıka basa dolan öfkelerini kanalzie edebilecekleri bir yer bulma motivasyonuyla hareket ediyormuş izlenimi veren güzide topluluğumuz. güzide çünkü bu/bi' şekilde ifade edebiliyoruz söylemek istediklerimizi. tarsftar olarak sadece kelle alma motivasyonlu hareket edersek sonumuzun suyun karşı tarafı gibi olması kaçınılmaz.

    hak vermiyor değilim, gün içinde öfkeli olduğumuz pek çok şeye içimizden geldiği gibi tepki veremiyor, neyse diyip bir ah çekiyoruz. sonra olmadık yerde olağanın dışında tepki veriyoruz.

    evet... bu taşın altında da o var.
  • 8733
    daha 3.haftada teknik direktörünün istifa etmesini isteyenlerin olduğu topluluk üstelik 2 deplasman galibiyetine rağmen.
    takım daha yeni ve gelenleri oynatmaya yavaş yavaş başlamış.
    sistem ve zaman ihtiyacı varken bu yapılan artık şımarıklıktır.
    bu kafa değişmedikçe işimiz zor. dünya’da hangi iş bu kadar kısa zamanda yapılabilir.
    benim fikrim ise bu arkadaşların taraftarlıktan istifa etmeleri.
    yeter biraz huzur verin herkese.
  • 8735
    bugün maç saatlerinde dışardaydım, maçı izlemek için kahvehanelerden birine girdim. daha maç başlamadan okan buruk'u eleştirmeler (daha üç hafta olmuş), abdülkerim'e küfür etmeler başladı. "işimiz var" dedim. arkamda da elemanın teki var, tam bir yürüyen twitter. doğruluğuna inandığı, aslında asılsız olan twitleri tek tek sayıyor. hemen arkada bir "aslında bu takımın başına kimi getireceksin biliyor musun? nuri şahin'i getireceksin abiiii" geyiği de döndü. "tam oldu" dedim. "ona pas atma, buna pas atma" zaten gırla. maalesef bizim taraftar profilinin çoğunluğu bu. hakem ince ince bizi doğruyor ama bizimkiler kendi oyuncusuna küfür ediyor. haftadan haftaya sadece galatasaray maçları izlendiği için de futbol bilgisi kıt. ama futbolu bildiğini düşünüyor. bu adamların eline sosyal medya da geçince bilip bilmeden her şeyi etkiliyorlar. sonuç olarak çoğunluğu gereksiz baş ağrıtan topluluktur efendim.
  • 8736
    övgüde, yergide, sahaya çıkmamış genç oyuncudan yıldız performansı beklemede kantarının topuzu olmayan taraftırımız. iyi ki diyorum 96-2000 dönemi sosyal medya yokmuş. aynı ekibi sosyal medyadan eleştiren bugünkü "tuhaf" taraftarlar olsaydı, eminim o şampiyonlar ligi grubunda 4.olup anamızın ligine döner uefa'ya giremezdik. terim de 4 sene çalıştıramazdı zaten o takımı, max. 1.5 senede göndertirlerdi.

    geçen yıl burada bas bas bağırıyordum taylan bu takımın onbir oyuncusu olamaz diye. en ofsayt entrylerimde taylan ve emre akbaba dolu. emre akbaba alanya'ya gitti şöyle iyi böyle iyi diyenler vardı. belhanda'yı en bitik zamanlarında kesememiş kendini kanıtlayamamış bir adam emre akbaba. kerem de bir senelik yıldızdı, bu sene daha çok kulağını çınlatacağız hep birlikte. taylan'dan forma numarası benziyor diye gerard, kerem'den messi çıkaran bir güruh var buralarda. emre akbaba fiziğinin zayıflığından rüzgarda uçacak, kurtarıcı olarak gören var. gülünç ve acı geliyor, "neden?" diyorum.

    hoca konusuna gelirsek, kendisini kanıtlamış ve galatasaray camiasının içinden genç bir teknik direktörümüz var. 3 hafta olmuş, gitsin diyenler var. umarım çoluk çocuktur bunlar. çünkü yetişkinlerse +18 olarak bu mecrada dilediğim gibi hitap edememekten üzülürüm. kafayı yemiş bazıları, 3.ligde bile 3.hafta hoca gönderilmez.

    takım birbirine alışmamış, oyuncular boş zamanlarında birbirleriyle şakalaşmayı bile beceremiyorlardır daha eminim, tavla bile oynamamışlardır. mizaçlarını öğrenecekler önce birbirlerinin, sonra futbollarını. bugün ilk devre 4-5 oyuncunun 2'şer 3'er bireysel hatası vardı mesela. hem de muslera nelsson gibi güvendiğimiz oyuncular. bu durumu düzeltecek olan elbet okan değildir. form durumu yetersiz oyuncularımız var, zamanla oturacak. okan'ı 3 haftadır 1 kere yadırgadım, o da pva gönderilsin diyor diye görsüğüm haberlerden sonra. o bile mazur bir talep. ilk başta dedim ki, "bu adamı geçen sene izlemiştin, şimdi mi gördün?", sonra "huyunu tüyünü anca tanımıştır, haklılık payı vardır." dedim. üç maçta da geçen hafta gomisle ikinci yarı çift santrafor başlaması dışında teknik bir hata görmedim.

    okan ikinci yarıya takımı iyi ateşleyerek çıkarttı. yaz ve kış gibi iki devre oynadık. takımın potansiyeli belli. geçen sene ile kıyas edilir durumda değiliz, o kadar gömülecek bir şey yok ortada. ikinci devredeki oyunu biraz daha derli toplu halde sezona yayıp bireysel hataları azaltırsak at başı gideriz. oyuncu değiştirmek için 75.dk'yı beklemiyor, hakikaten 4. döneminde fatih terim'den göremediğimiz ateşleyici devre aralarından birini geçirdi teknik ekibi. beklentimiz bu, takım kötüyse anında müdahale.

    taraftarımızın sabırlı olması lazım. özellikle arena'daki maçlar çok önemli, çünkü zayıf karnımız arena bana göre. taraftarın önünde oynamak her zaman doping olmuyor. üç büyükler içinde en kötü iç saha taraftarı bizde. koparacağımız farka gideceğimiz bir atmosfer olmasını beklesiğimiz tek farklı üstün durumlarımızda iç sahada taraftar mıy mıy bir hale dönüyor, son çeyrek dilime eşitlikle girilse homurdanmalar başlıyor. bugün* taraftar stadda gayet iyiydi.

    okan doğru dk.larda oyuncu değiştirdi, seçebileceği isimler belli. neden cica diyorlar mesela, bence cica da takım oyununu oturtmuş bir takımda gayet oynar. 40'a yakın maç oynanacak; her maç oliveira, midtsjö olamayabilir. gomis doğru dk.da girdi işini yaptı. ekstra bir de gol attı. atmamış olsa bile, ikinci devredeki oyun iyiydi, ışık verdi. emre kılınc gecen yıl bazı dönemler gayet iyiydi, verim alınabilir, neden silelim? para gömdük, kazanmak lazım. ayrıca kerem ve emre akbaba'nın emre kılınç'tan bariz bir üstünlüğü yok. geçen yıl ekstrem koşullarda kerem yıldızlaştı, ama daimi bir yıldız değil, çok eksikleri var. emre kılınc da oynayan ve oturmuş takımlarda iş görebilebilecek bir oyuncu.

    maçtan önce şöyle rahat maç, böyle rahat maç, erken gol atar fark yaparız yazanlar vardı. gerçekten anlamıyorum, nasıl bu kadar gerçeklerden kopuk olabildiğinizi. ümraniye 2 hafta önce kadıköy'de fener'e 3 tane salladı, elinden kaçırdı. bu ligin şu anda hazır takımlarından ve böyle devam ederlerse orta sırada bitirirler. kolay bir lig değil, hele yeni oyuncular için gerçekten yıpratıcı ve sinir harbi şeklinde geçen maçlar oluyor. bu şartlarda taraftar olarak takımda baskı yaratmamamız lazım.

    bugün oliveira'nın gole sevinmesini gördüm aklıma stefan kuntz'un milli takımda ilk galibiyeti sonrası ağladığı maç geldi. bu kadar baskı altına almamalıyız oyuncuları.
  • 8737
    https://twitter.com/...At3UyTr1OX37CWMoJWAg

    https://twitter.com/...At3UyTr1OX37CWMoJWAg

    artık sürekli oyuncu gömmeyi, hocayı istifaya davet etmeyi, doymazmışcasına yeni transfer istemeyi bırakması gereken taraftardır. bu kadar olumsuzluklara odaklanıp kendinizi yıpratmanın anlamı yok. yukarıdaki iki an bizim neden şampiyon olacağımızın veya olamasak bile o mücadelenin içinde olacağımızın kanıtıdır. yeni kurulan bir takım olduğumuzu, daha haziran ayında başkanlık seçimi yapıp ardından hoca açıkladığımızı unutmamamız gerekiyor.

    süre vermek zorundayız arkadaşlar. hiçbir şey bir anda güzel olmaz ki olmamalı da. hatalar da yapıcaz puanlar da kaybedicez ki ders çıkarıp kritik virajlarda bunun ekmeğini yiyelim. eğer yapacaksak hata ilk 10 haftada yapalım. son 10 haftada değil. lütfen ama lütfen takımınıza destek olun artık. şu tüketim toplumunun olumsuz etkisinden çıkın artık.

    aşağıya da sevgili extensor ve bülent kalafat'ın yayınını bırakıyorum. ilk 12 dakikayı mutlaka dinleyin. o zaman biraz daha ayağınız yere basacaktır.

    https://www.youtube.com/watch?v=-XX4d-A6h6E
  • 8739
    `galatasaray seyircisi sabırsız bir seyirci profiline evriliyor. bir nevi fenerbahçe’yi senelerce yok eden kanser bize de sirayet ediyor. sürekli homurdanan, kendi futbolcusunu acımasızca yok eden bir profil. bizi bugune kadar başarılı yapan şey sadece sabır, ısrar ve inançtır.`

    https://twitter.com/.../1560890631823687680

    ilgili twite %100 oranında katılıyorum. bakıyorum her maç 3-4 futbolcumuz çöp ilan ediliyor. geçen hafta abdülkerim, oliviera, bu hafta kerem, yunus, seferovic, nelsson çöp oldu, önümüzdeki hafta boey, torreira, gomis çöp olur.
    muhteşem galatasaray taraftarı da oyuncularına çöp demenin verdiği haz ile hayatına devam eder. sonraki hafta yine çöp diye yerdiği futbolcuların ayağına bakmayacakmış gibi. çöp diye nitelendirilen futbolcularla uzun yıllar sürecek sözleşmelerimiz var.
    bu oyuncuları daha 2-3 maça çıkıp çöp diye niteleyecekseniz futbol izlemeyi bırakmanızı tavsiye ederim.
    biz hayatımızdaki negatiflerden kurtulmak için futbol izliyoruz, sizler de hayatınızdaki negatiflikleri futbola akıtmak için izliyorsunuz.
  • 8742
    fener ve beşiktaş'ı kıskananlarını anlamadığım grup.

    hanımlar beyler, gaza onların ihtiyacı var. bizim değil. biz zaten en büyüğüz ve bizim gaza ihtiyacımız yok. beşiktaş 60. dakikadan sonra mabadından soluyor, fener anadolu takımı gibi uzun toplarla kontra arıyor. trabzon zaten uyuşuk futbolun kitabını yazıyor.

    içlerinde yine de en derli toplu oynayan bizim takımımız. az gol atıyormuşuz, antalya maçını bir kenara bırak, giresun maçında da ümraniye maçında da en az 4-5'er net pozisyonumuz var. ilk 20 dakikada sıkıştırabilsek birine 5 diğerine 6 atardık. gol gecikince oyun sıkıştı.

    sanki hiç pozisyona girmiyormuşuz gibi davranmayın, yahu ümraniyespor maçında sefer 4.dakikada golü atsa minimum 5 olurdu o maç. o yüzde sakın olun, kuş tayfasına bakıp iç geçirmeyin.
  • 8744
    neredeyse hiçbir futbolcuyu istemeyen taraftarların olduğu grup. icardi istemez, hazard istemez, seferovic istemez, kendi oyuncularını hemen gönderelim gitsin. berkan gitsin, taylan gitsin, boey gitsin, cicaldau gitsin o kötü bu kötü. biz real madrid değiliz, man city ya da man utd de değiliz. türkiye gibi kötü bir ligin en iyi takımıyız, kabul. ama burası kötü bir lig.

    artık her ne olursa olsun takım oyuncularına sahip çıkması gereken tarftardır. formaya, armaya, taraftara saygısızlık yapmadığı sürece futbolcuları desteklememiz gerekiyor. berkan kutlu’nun ayrılmak istemesi olağan bir durum değildir. bu çocuk bildiğim kadarıyla galatasaraylı. rotasyonda kafan rahat oynayacaksın deseler neden gitmek istesin? verilmeyen destek, çalınan ıslıklar kimseye bir fayda vermiyor. afedersiniz ota boka laf eder oldu taraftar. futbolcular kendi sahasında rahat oynayamıyorlar. böyle bir şey olabilir mi ya? artık bırakalım şunları. felaketler mi yaşandı, sene sonu tepkini koyarsın. futbolcu her ne şartta arkasında taraftarı hissederse gelişir, özgüvenle oynar, sen de taraftar olarak istediğin galibiyeti alırsın. böyle diyorum çünkü çoğunluğun tek düşündüğü o anki galibiyet…
  • 8745
    31+ yıldız hayranlığı yine başlamış olan taraftar. benim aklım almıyor arkadaş. takımında zaten hali hazırda dolgun maaşlı gomis, muslera, mertens, aanholt, omar, seferoviç, oliveira varken hala 33-34 yaşında oyunculara ağız sulandırmak şahsen akıl tutulmasıdır. takımda bu kadar tecrübeli isim varken yapılması gereken gerekli pozisyonlara genç scout transferi yapmaktır. bu tecrübeli ve yaşlı isimlerin yerini de zamanla scoutlar almalıdır.

    yani 24 ağustos 2022 psv rangers maçını izliyorum. bizi rahatlıkla beşleyen psv'yi deplasmanda tokatladı rangers. inanmazsınız ama rangers adına sahada 29+ kimse yoktu. ne kadar düşüncesiz ve ot gibi bir takım koyun abicim 32-34 lük 2-3 tecrübeli isim değil mi?

    30 yaşından sonra klas, teknik kalsa da form düşüyor arkadaş. hele ki 35 ve sonrasına hiç değinmiyorum biyoloji ortada yani. kimse gelip ibrahimoviç, c.ronaldo örneği vermesin komik oluyor. 1000 futbolcudan 8-10 tane çıkar 30 yaşından sonra fiziğini koruyabilen ya da düşüş hızını azaltabilen.
  • 8746
    üyesi olduğum ancak geneline bakınca artık içimi karartan topluluk.
    hep takım oyunundan, oyunculardan, teknik direktörlerden bahsediyoruz ama esas silkelenmesi gereken taraftarlar olarak bizleriz. anlıyorum toplumun komple yozlaşması, tüketicilik zihniyetinin yerleşmesi ve yozlaşması, ülkenin ekonomik durumunun psikolojik sonuçları vs. vs. vs. akıl sağlığımızı korumayı zorlaştırıyor ama bu durum can sıkmaya başladı. 28 ağustos 2022 trabzonspor galatasaray maçından sonra fatih terim'i isteyen mi dersin, okan buruk'a burun kıvıran mı dersin, en iyi oyununu oynayan oyuncularımıza laf eden mi dersin, 3 transfer lazımsa 6 transfer isteyen mi dersin, takım oyunu yavaş yavaş oturmaya başlamışken "kötü oynadık" diyen mi dersin, ne ararsan var.
    aynen kardeşim yarın belotti, moura, icardi gelse üstüne fatih terim gelse 7 günde uçmaya başlayacağız. hatta uefa'ya başvuru yapalım transfer sezonu belirli bir zaman periyodunda olmasın her gün transfer yapabilelim her maçtan sonra kimi beğenmediysek yollayıp yenisini alalım. sonra 120 gol atıp rekorlar da kırarız derbiler dahil herkese 4-5 gol sallarız 30 puan farkla şampiyon oluruz(!)
    pırıl pırıl kafalar, futbolu katleden argümanlar, yeni nesil galatasaray "taraftarlığı" ...
  • 8747
    ne ara bu kadar hınç dolu olduk? geçen sezonu ne çabuk unuttunuz!
    takım daha yeni kurulmuş hocası yen gelmiş yönetimi yeni gelmiş bir takımı bu kadar acımasızca eleştirecek ne yaşadınız arkadaşlar? yıllarca fenerbahçe taraftarının yaptığını daha ligde 4 hafta oynanmışken biz neden bu kadar acımasız oluyoruz?
    kime ne faydası var anlamış değilim takıma hocaya yönetime sahip çıkalım elbet güzel günler gelecek. lütfen yaygara yapmayın.
  • 8749
    bir kesimi2022-2023 sezonu başladığından beri yepyeni bir kadroya sahip ve yeni bir teknik direktörü olan galatasaray futbol takımını yerin dibine sokarken rakip takım güzellemeleri yapan taraftardı.

    29 ağustos 2022 konyaspor fenerbahçe maçı itibariyle rakip takımları övme şenliğine ara vermek zorunda kaldıkları için üzgünüm. ama morallerini bozmasınlar önlerinde bir şans daha var.

    (bkz: 28 ağustos 2022 beşiktaş sivasspor maçı)

    birlik olmayı ve takımın arkasında kenetlenmeyi öğrendiğimiz gün tekrar eski başarılı günlere dönüşe başlayacağımızı hatırlamasını umduğum gruptur.
  • 8750
    fenerbahçe'nin tırt bir takım olduğuna anca bugün kanaat getiren grup. şimdi onları beşiktaş'ın da abartılacak kadar güçlü bir takım olmadıklarına ikna etmekte sıra.

    beşiktaş sergen'li şampiyonluğun aynısını oynuyor. birebir aynısı. o oyunla avrupa'da sıfır çekmişlerdi. merak buyurmayın bu oyunun türkiye'de de panzehirinin tespitini çoktan yapan hocalar var. daha onlara sıra gelmedi. gelince göreceksiniz uçan kaçan beşiktaş'ı. fener'i gördünüz beşiktaş'ı da göreceksiniz.

    (bkz: 29 ağustos 2022 konyaspor fenerbahçe maçı)
    (bkz: 29 ağustos 2022 beşiktaş sivasspor maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın