7311
tarihinde hiç görmediği bir bölünmeye adım adım giden taraftardır. şu anda galatasaray taraftarı ve fatih terim taraftarı olarak ikiye bölünmeye ciddi derecede giden bir süreç yaşanıyor.
öncelikle şöyle bir durum var; futbolu mantıktan, sistemden, plandan uzak sadece duygusal gören ve geleneksel yaklaşan taraftarda fatih terim sevgisi çok fazla burada da en büyük argüman şu " fatih terim bu kadar şampiyonluk kazandırdı, uefa kupası kazandırdı, son 2 sene bizi şampiyon yaptı " ki bu argümanlar kağıt üzerinde bakıldığında gayet doğru ve nesnel bilgiler.
diğer taraftan bakacak olursak, geri kalan taraftarımız da diyor ki " evet fatih terim geçmişte büyük başarılar kazandırdı, yeri ve ismi büyük ama özellikle son 1.5 sezonda futbol namına sahada bir şey göremiyoruz, oyuncu ve sistem seçimleri sorunlu, hocanın hareketleri ciddi derecede düzensizlik gösteriyor, inadı ve ben ders almam ders veririm tavrı takımı aşağıya çekiyor ". şimdi bu söylenenlere karşı çıkabilecek olan varsa ciddi derecede nesnellikten uzak ve at gözlüğü takmış demektir. son 2 sezonda şampiyonlar liginde resmen aciz duruma düşüp madara oluyoruz. kadro yetersiz, yedek kulübesi yetersiz, oyuncu planlaması yanlış gibi savlarla olay kotarılmaya çalışılıyor ama renktaşlar durum kotarılacak şekilde değil ki. tudor görevden ayrılalı kaç yarım sezon geçti, kaç transfer sezonu yaşandı, gönderilen-gönderilmeyen futbolcular ile kararı kim aldı, selçuk ile kim sözleşme yeniledi ?
herhangi bir oluşumda veya camiada bir insan ya da bir alt insan grubu gücü ciddi derecede eline almışsa, başarılarda kahraman ilan edildiği kadar başarısızlıklarda da sorgulanmalıdır aksi durumda despotizme varan bir kibir oluşur. bugün 18 yaşında olup da fatih terim' i sonsuz derecede destekleyen genç arkadaşlarımı anlarım, gençliğin verdiği heyecan olsun, geçmiş dönemlerdeki çözülmeleri görmemek olsun, olaya sistemsel değil de duygusal bakmak olsun bu şekilde bakabilir ama fatih terim' i birinci döneminden beri takip eden, gerek normal yaşamı gerekse de futbol insanlığı konularında yaptıklarını gören renktaşlarımın daha nesnel olması gerekiyor, cidden sağduyuya ihtiyacımız var çünkü mevcut halde devre arasına kadar sahada daha çok rezalet yaşayacağız büyük bir mucize olmazsa.
fatih terim' in kredisi sonsuzdur deniliyor ama kredinin sonsuz olması için, krediyi harcayan kişinin ortaya çaba, emek ve umut koyması lazım ama son 1.5 sezonda ben bunlardan herhangi birini göremedim. durum karışmaya başlayınca, herkes kötü herkes bizimle uğraşıyor dünya bize düşman biz aslında çok süperiz - benzeri bir yerden tanıdık gelmeli ! - ama yok böyle bir durum, öncelik sorumluluklardır, sorumlulukları tamamı ile yerine getirip sonra dış etkenleri dilimize dolayabiliriz ama şu anda bahanelerin arkasında saklanmaktan başka yapılan bir şey yok.
maalesef galatasaray taraftarı şu anda öncelik sıralaması kargaşasına düşmüş durumda; bazılarımız cidden fatih terim' den nefret ediyor, bazılarımız cidden fatih terim' e aşık, bazılarımız ise sadece galatasaray' ın başarısı için kimin, nasıl çaba sarf ettiğine odaklanmış durumda. maalesef sosyal medyanın getirdiği hızlı etkileşim imkanı, taraftarlar arasında kontrolsüz söylem ve reaksiyon oluşmasına neden oluyor son yıllarda ve bu nedenle mantıklı hareket etme yüzdesi azalıyor. 12-18 yaş arasında fm oynayarak futbol profesörü olduğunu düşünen ergen tayfalar sosyal mecralarda oldukça fazla etkileşime neden oluyor, kendisine vitamin veren portakal bile dikilmemişken olan olayların google sonuçları ile yorumlar yapıyor ve bu da çığ halini alıyor.
dün çok güzel bir şey söyledi fatih terim, bu cümleyi genele uyarlarsak; bireylerin geçmişine değil, geleceğe yatırım yapmalıyız.
galatasaray taraftarı acil olarak öncelik sırasını belirlemeli ve tek hedefte ilerlemelidir.
kredi nedir, nasıl verilir ve veriliş süreci nasıl izlenir, bunları düşünmelidir.
kişiler üzerinden birbirlerine küfür, hakaret, nefret kusmayı bir an önce durdurmalıdır.
fatih terim başta olduğu için takımımızın başarısızlığından zevk alanlar uzaklaşmalıdır.
fatih terim başta olduğu için takımımızın başarısızlığını savunan, kör gözlerle bahane arayanlar uzaklaşmalıdır.
sorgulamak, sorgulamak, sorgulamak... toplumumuzun en büyük eksikliği olan bu eylem, göz önünde bulundurulmalıdır.