• 6759
    iki transfer ile fazla gaza gelmiş taraftardır. şimdiden avrupa ligi şampiyonluğu dillendirilmeye başlamış.

    bunları yazan çizen taraftarlar kağıt üstünde hiçbir şeyin neticelenmeyeceğini bilmeleri gerekir. şuanda as kadromuzu hiçbir maçta izlemedik. yeni gelen transferler nasıl performans sergileyecek, eskiler ve yeniler birbirleriyle uyum içinde olacak mı, diagne futbola aç vuran kıran bir şekilde mi sahada olacak bilmiyoruz.

    hepimizin ortak kararı bu sezon avrupa ligi şampiyonlar ligi gibi. hiçbir takım diğerinden güçsüz değil. kalburüstü isim yapmış takımlar da bir hayli fazla. tabiki de terim'in hayalleri taraftarın umudu ile birleşince çok ileri yerlere gidebiliriz lakin çabuk gaza gelmememiz gerekiyor.

    öncelikle 2 şubat 2019 alanyaspor galatasaray maçı na konsantre olunmalı ve mutlak üç puan ile yola devam edilmelidir. olası bir kötü senaryoda belediye takımı farkı fazlası ile açacak ve yolun başında umutlarımız kırılacaktır.
  • 6760
    özellikle twitter ve instagram'dekileri maicon'a çok ayıp yapan taraftarımız. hiçbir şey için değilse bile içeride onun golüyle kazandığımız meşhur forma salladığı karabük maçı hatrına bunun yapılmaması gerekir. bu adam fiziksel handikaplı olabilir, iyi bir eş, iyi bir baba da olmayabilir. ama kötü bir insan, kötü bir karakter değil. zor zamanlar geçiriyor, eşiyle durumları falan ortada. kendi etti kendi bulacak gibi düşünen bir taraf var onu da biliyorum ama şahsi fikrim böyle gitmesi için adeta mobbing uygulamanın gerçekten yanlış olduğu ve bize yakışmadığı.
  • 6761
    2018 - 2019 sezonu ara transfer dönemi bittiğine göre artık yorumlarımı gönül rahatlığıyla yapabilirim.

    öncelikle şöyle başlayayım; rüzgar nereye eserse oraya giden bir taraftara sahibiz. daha birkaç gün önce yönetime saydıranlar, şimdilerde "büyük başkaan!" "yönetim harikaa" naraları atar oldu.

    yeri geldi bende eleştirdim(bkz: #2578896) ama asla yalnız bırakmadım. (bkz: #2580167) (bkz: #2591694) (bkz: #2575059)

    medya olmayan transferleri olmuş gibi gösterip herkese umut dağıttı. transfer gerçekleşmeyince de tüm taraftar yönetime tepkisini gösterdi.

    gitmek isteyen oyuncular olduğunda, yönetim el mecbur göndermek zorunda kalırken bile tepki gördüler.

    futbolcularından yeterli verimi alamayan teknik direktör, onları kadro dışı bıraktığında bu sefer teknik direktör tepki gördü. ertesi gün maç kazandığında "imparator fatih terim" diyende aynı tipler.

    fatih terim yönetim ile ilgili memnuniyetsizliğini dolaylı yollardan anlattıktan sonra yönetime karşı istifa çağrısı yapan ekip, şimdilerde yönetimi sırtında taşır olmuş.

    fenerbahçe, beşiktaş ve onların yönettiği medya bizi nereden vuracaklarını bilmediği zamanda ise biz taraftar olarak olaya el atıp illa ki bir kaos yaratıyorduk. e haliyle herkese de malzeme veriyorduk. şimdi büyük ihtimalle aynı tipler ortaya çıkacak ve "alayınız galatasaray ulan" diyecek. çünkü o çok büyük galatasaraylı!

    kısaca söylemek gerekirse; ben, sen, o, herkes... galatasaray'ı çok sevenler ama en ufak bir olayda yalnız bırakanlarız...
  • 6762
    yangıncı, muhasebeci, cengizci, dursuncu, terimci diye türlü kategorilere ayrılmaya çalışılan taraftardır. aslında farkında değiliz belki ama ülkedeki en etkin taraftar gurubudur. bu taraftar kötü giden yönetimi al aşağı edip değiştirmiş, yetersiz olduğunu anladığında teknik direktörü değiştirmiş, kısacık sürede yerinde bir tepki ve baskı ile transfer çalışmalarına yeni bir soluk getirmiştir. diğer takım taraftarlarınca örnek gösterildiğini de yer yer görmekteyiz. bu gücümüzü unutmadan kenetlenip birlik olmalı ve ayrıştırıcı yaftalardan uzak durmalıyız. mottomuzu unutmayalım!
    yönetim, futbolcu, taraftar...
    şampiyonsun galatasaray!!!
  • 6763
    yapılan transferlerin etkisiyle "tinerci" gibi davranmaya başladı bizimkiler. sakin olun, beklentileri arşa çıkarıp takımı strese sokmayın. en önemlisi beylik laflar etmeyin. iki sene boyunca güç zehirlenmesi yaşayıp ergenleşen beşiktaş taraftarının şimdi ağzını açacak yüzü kalmadığını unutmayın.

    iddialı olmakla göt kalkması arasında ince bir çizgi var. genelde götü kalkanlar boylarının ölçüsünü alıp götlerinin üzerine oturur. bütün maçlarımızı kazansak bile en az bir maçını kaybetmesi ya da iki maç berabere kalması gereken bir rakibimiz var.

    bize düşen kenetlenmek ve her zaman olduğu gibi şampiyonluk atmosferi yaratıp rakiplerimizi korkutmak, üzerlerinde psikolojik baskı oluşturmak. sikeriz sokarız, uefa'yı da alırız, kadıköy'de fener'e basarız, rakibimiz kalmadı şampiyonuz gibi çiğ söylemler yakışmıyor bu taraftara. bırakın onu yakışanlar yapsın.
  • 6764
    tribün olaylarından bahsetmeyeceğim. zaten birçok entryde arabesk besteler, çekirdekçi tayfa ve elde telefon tayfadan bahsedilmiş. bunlardan ben de şikayetçiyim ve stada giden taraftarın maç seçtiği apaçık.

    benim eleştirim sosyal medya taraftarına. türkiye'de sosyal medyayı en etkili kullanan taraftara sahibiz. öyle ki, başkan ve hoca değişimlerinde bile katkımız vardır. ancak bazı konularda maalesef çok acımasız olan taraftarlar var. transferler yapılmadan önce resmi hesap bir tweet atıyor, yazılan mentionlar karşısında kanım donuyor. ne yönetimin ne başkanın ne editörün anası bacısı kalmıyor resmen. yahu, sokakta görsen fotoğraf çektirmek isteyeceğin adamlara sosyal medyada ne diye küfür edersin? eline klavye alınca cesaret geliyor bu tiplere resmen.

    en son hadise de hepimizin malumu maicon olayı. maicon'un gitmesini çoğu galatasaray taraftarı istiyor. ama bu şekilde mi? kalp kırarak mı? küfür ederek mi? ağzından salyalar akarak hakaret ederek mi? bunları yapanların ilk başta çocuk çocuk olduğunu düşünüyorum ama profiline girip bir bakıyorum, yaşını başını almış adamlar. arkadaşlar biraz saygı. sosyal medya kullanmanız size hiç kimseye hakaret etme hakkı vermiyor. bu camia neler gördü, neler yaşadı. iyi gün taraftarı olduğunuzu bu kadar belli etmeyin bari. şampiyon olduğumuzda da galatasaray bizimdi, 11. olduğumuz zaman da bizimdi. isimlerin her zaman geçici olduğunu unutmayın. yeter ki galatasaraylı duruşundan taviz vermeyin.
  • 6766
    serdar arma öptüğünden bu yana dengemiz şaştı;

    -bazı sayfalarda selçuk övücülüğü başladı. rakip takıma gidip arma öpmedi diye 5 yıldır yan gelip yatmasını gözardı ettik.

    https://www.instagram.com/...;igshid=sj26ne3nkqhq

    -eren övücülüğü başladı. rakip takıma gidip arma öpmedi diye -ki hiçbiri istememiştir eminim- 3 yıldır yan gelip yatmasını, sahada yürümesini, sürekli ağrım var diyip oynamamasını ve fatih terim’in serdar ile aynı nedenden kadro dışı bıraktığını gözardı ettik.

    (bkz: #2608379)

    -iyi bir insan olsa da son 1 yıldır kötü performans sergileyen maicon’u gereğinden fazla sahiplendik -gitmesin, sözleşme uzatalım diyecek kadar- (ben de yapılanın çok büyük ayıp olduğunu ve maicon için zaten kötü geçen bu dönemde biraz yanında olmamız gerektiğini düşünüyorum ama gerçekten abartıyoruz) ve ağır oluşunu, 15. yabancı oluşunu, adam kaçırmalarını gözardı ettik.

    https://www.instagram.com/...;igshid=998awoy45q81

    mesela birlikte kazanılacak çok kupa var lafı söylenmiş. beyler bu adamın zaten lisansı iptal olmak durumunda. donk fernando’nun tek yedeği. linnes mi lisans dışı kalsın anlamadım ki.

    çok duygusalız. bize ihanet edildiğini hissettiğimizde aslında güvenmememiz gereken kişilere gereksiz güven duymaya başlıyoruz. sonra onlar da tekme vurduğunda bir kere daha yıkılıyoruz.
  • 6767
    biraz sakin olması gereken taraftar.

    tek tek futbolcular nezdinde açıklamak istiyorum.

    luyindama: adam son maça çıkmadan son 48 saatte önce apartopar belçikadan türkiyeye gelip, takımla 1-2 idmana çıkıp ordan da alanyaya uçup kampa giriyor. hem fiziksel hem de zihinsel yorgunluğunu tahmin edebiliyor musunuz? yeni bir ülke, yeni bir şehir, yeni bir takım, yeni arkadaşlar, yeni teknik direktör, yeni taraftar grubu vs vs vs... yahu hali sahada bile yeni bir takımla oynarken geriliyorsun... bu adamı kaç milyon insan izliyor bir de. bırakalım alışsın. önümüzdeki sezon başı kampını bizimle geçirip maçlara çıkana kadar kredi verilmesi gereken futbolcu. bence o zamana kadar da gerek kalmayacak ama normali budur. (hatta bu yüzden kampa yetişti kampa yetişemedi muhabbeti yapılır)

    mitroglu: luyindama için yazdığım herşey kendisi içinde geçerli. bu adam üstüne üstlük marsilyada düzenli forma giymiyordu. fizik ve kondisyon olarak yetersiz olması normal. maç temposu kazanması için oynaması lazım. bu nedenle kendisine de sabredilmeli bir süre.

    yunus akgün: yazılanların aksine bu maçta aldığı sürede daha derli toplu oynadı, defansa yardım etti, top aldı verdi, yavaş yavaş oynadığı oyunu olgunlaştırıyor. ki normalde yunus akgün olmayacak diye düşünürdüm ama yavaş yavaş yıldızını parlatmaya başlıyor. sabredilmeli, desteklenmeli... ozan penaltı yaptırınca nasıl sustuysak, yunus da gol atamayinca, pas atamayinca bir dahaki sefere atar dikebilmeliyiz. ki kendisi o pasları, golleri atacak...
  • 6768
    daha geçen hafta şampiyonluk şarkıları söyleyip 2 şubat 2018 alanyaspor galatasaray maçından sonra sonsuz bir karamsarlığa kapılmış olan taraftar.

    arkadaşlar 17'de 17 yapacağımızı düşünen var mıydı aramızda bilmiyorum ama imkansız gibi bir şey o iş. bir hafta takımı şampiyon ilan edip, bir diğer hafta da şampiyonluk gitti demeyi nasıl bir mantıkla bağdaştırıyorsunuz. durun hele şöyle bir 8-9 maçlık seriye bağlayalım şu işi. elbette yine puan kaybedeceğiz ama rakip takımlar da robot değil ki onlar da kaybedecek... son zamanlarda nispeten deplasman performansımızı da düzeltmiştik oyun olarak malesef 2 şubat 2018 alanyaspor galatasaray maçında bunu göremedik ama daha hiçbir şey bitmedi bir silkinip kendimize gelelim.
  • 6769
    transferle futbol oynandigini sanip insan dogasinin yasadigi sureclerin futbolda da yasandigini cogunlugunun unuttugu kitle.

    3-4 transfer yapildigi icin hemen "yeni uefa kupamiz" ve "sampiyonlugumuz" hayirli olsun tweetleri, entryleri havada ucusuyordu. bunun boyle kolay olmayacagi da gayet net ortadaydi aslinda. 6 tane siyahi adamin bir tane sarisin kadina dik dik baktigi fotolar paylasilip basaksehire falan satasiliyordu. dereyi gormeden donu cikartma deyimini icat ettik dereyi gormeden pacalari sivamak deyimi yerine.

    bu is oyle transfer yaparak bitseydi, bir kimya ve biraz da sans isi olmasaydi fenerbahce roberto carlos, anelka doneminde, besiktas da guti, delgado, quaresma gibi isimlerin geldigi donemde cosardi.

    bu sene sampiyon olacagimiza istesem de inanamiyorum zira basaksehir sistemini cok guzel isletiyor. baski yok, problem olunca devlet destekleri zaten arkalarinda. futbollari guzel demek istemiyorum ama macina gore, rakibine gore ne yapmalari gerektigini cogu zaman iyi uygulayabilecek bir oyuncu grubuna sahipler. kadrolari da kim ne derse desin inanilmaz oturmus bir ekip.

    bizde ise taraftar baskisi taraftarin destegine oranla daha buyuk. "lan ya kazanamazsak?" stresi var zira hesap verilecek bir taraftar var. maddi durumumuzun gerginligi ortada. ozan ortaya cikmasa bugun 2 transfer eksik yapabilecektik.
  • 6770
    uefa'ya ve gerekli merciilere ülkemizdeki borc yapilandirmasinin birilerinin g.tünü kurtarmak icin yapildigini belirten mailler atmalidirlar.

    öyle galatasaray'a yabanci sayisi muhabbeti acanlara karsi, taraftarlar olarak biz de karsilik vermeliyiz.

    mali durumu kötü olan takimlari uefa avrupa kupalarina almamalidir, biz cezamizi cektiysek herkes de cezasini cekecektir.

    madem galatasaray'a karsi basaksehir destekleniyor, madem galatasaray zirvede yalniz kalinca yabanci muhabbeti cikiyor, bizim de elimiz armut toplamayacak herhalde.

    topluca kampanya yapalim, gönderelim mailleri, hesap günü gelsin, 4 milyarlik zarari aciklasinlar cezalari varsa ceksinler, sonra yabanci oyunculari satip yerlilere mi yönelirler, baska seyler mi yaparlar bilemiyorum artik.
  • 6771
    türkiye geneline baktığımız zaman takımı üstünde en fazla etkiye sahip taraftar grubudur. rakiplerimizde olduğu gibi herhangi birinin galatasarayda 20 yıl boyunca başkanlık yapabilmesi pek olası değildir veya taraftarın istemediği birisinin, taraftara inat takıma getirilmesi. ve genelde taraftarda oluşan bu algılar takıma olumlu yönde etki etmektedir. örneğin 2017 yaz transfer döneminde arda turan konusunda ki taraftarın keskin tutumu sene sonu şampiyonluğu getirmiştir. eğer o gün arda turan takıma gelmiş olsaydı fatih terimin gelmesi mümkün olmayacaktı.
    bu açıdan taraftarın takım ve mevcut yönetimler üstünde sürekli sorgulayıcı ve yeri geldiğinde caydırıcı bir unsur olması çok önemli ve faydalı olabilmektedir.
    lakin bu duruma bir de diğer tarafından bakarsak taraftarımızın bu kadar tez canlı ve zaman zaman yıkıcı olması takıma büyük zarar da verebilmektedir. örnek vermek gerekirse, takımın yaşadığı her puan kaybından sonra gerek sözlükte gerek twitterda ve yahut forumlarda takımda o maçta görev almış 11 oyuncumuzun sekiz, on tanesine taraftarımız tarafından nefret kusulmakta ve yaka paça galatasaraydan yollanmaktadır.

    ben gönülden inanıyorum ki bir taraftar olarak şampiyonluğu ne kadar çok istiyorsam, takım,teknik ekip yönetim de benim kadar hatta benden daha fazla bunu istiyor. ama bir takımın her sene şampiyon olması mümkün değil. şampiyonluk kaçırıladabilir. eğer böyle bir şey olursa teknik ekip zaten ney eksikti, ney yanlıştı diye oturup bakacaklar ve takıma gerekli müdahaleleri yapacaklar.
    bugün futbolda gelinen noktada dünyanın ekonomik açıdan en güçlü takımları dahi takım içinde yaşanan problemler karşısında kademeli olarak yapılanmaya gitmektedir. gerekirse bir veya iki sezonunu feda etmekte ama 11 oyuncusunun 11'ini de aynı sezon da değiştirmek gibi bir şeye kalkışmamaktadır. mesela 2018-2019 sezonunda ki real madrid buna güzel bir örnek veya 35 yaşında ki robben ve 36 yaşında ki ribery'nin hala sözleşmeli futbolcusu olduğu bayern munih.
    bu açıdan yaşadığımız en ufak puan kaybından sonra ki süreçte taraftarımızın tavrına anlam veremiyorum hatta zoruma gidiyor. feghouli istikrarsız, belhanda şut çekmiyor, muslera fantastik goller yiyor, ndiaye pas yapamıyor, henry'nin bitiriciliği yok, fernando eskisi gibi değil, mariano'nun posası çıkmış vesaire, vesaire böyle uzar gider. ama bir maç sonra mariano veya başka bir isim harika bir performans gösterip maç aldırınca gene el üstünde tutulmakta.
    mevcut takımda nagatomo ve ismail çipe dışında bugüne kadar kulp takılmamış bir futbolcumuzu ben hatırlamıyorum. ayrıca gençlere de çok fazla tahammülümüz yok. ilk yarı ozanın yaptığı birkaç penaltı sonrası gelen puan kayıplarında dahi artık oynamaması gerektiği savunan bir kitle çıkmıştı. 3 ay sonra 11 milyona gitti.

    sonuç olarak sorgulayıcı olmaya, birleştirici bir güç olmaya, takım arkasında itici bir kuvvet olmaya aynı olduğu gibi devam etmesi gereken taraftardır. ama aynı zamanda biraz daha sabırlı ve toleransı eşiği daha yüksek olursa takıma çok daha faydalı olacaktır.
  • 6772
    6 şubat 2019 galatasaray hatayspor maçı bir kez daha gösteriyorki şımarıklığı arşa çıkmıştır ve yakında bunun bedelini ağır ödeyecektir. 3 yıldır pasta yedirmekten başka bir halta yaramayan selçuk inana müsama gösterirken, onun aldığı maaşın çok ama çok çok altında maaş alan ve kapasitesi dahilinde birşeyler yapmaya çalışan sinan gümüş’ ü her defasında ıslıklamakta ve itin götüne sokmaktadır. iyi ki takıma iki tane forvet alındı hemen gömün gitsin. sinan iyi topçu değildir ama hatay maçının ilk yarısından itibaren başlayan ıslıklama protestosunu haketmemiştir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın