öncelikle şunu söylemem gerek: açıldığı günden bu yana, yani neredeyse 20 aylık süre içerisinde tahminimden çok daha hızlı ilerledi bu sözlük. ilk günlerde burada konu sınırlamasının olmayacağını düşünmüştüm. hatta bu işe destek bile verirdim
*; ama sonradan sol frame'in "seda sayan, hoşlanılan kızın arabesk dinlemesi, sünnet olmak vs..." gibi başlıklarla dolma ihtimali bile kanımı dondurdu ve buranın sadece sporla sınırlı bir yer olmasına şükrettim.
galatasaray sözlük'ün sadece sporla sınırlı bir platform olması bir handikap değil bir avantajdır. diğer sözlüklerde burayla ilgili yazılanları ilk entrylerden son entrylere doğru bir okuyun. farkı görürsünüz. ilk zamanlarda burayla ilgili yazılan hoş olmayan şeyler son entrylere doğru yumuşamış ve hatta yerini övgü dolu sözlere bırakmıştır. nitekim bu övgüler haklıdır da. neden mi?
ilk olarak, ben vaktim olduğu sürece diğer sözlüklere de şöyle bir bakarım. çok bariz bir şekilde buradan entry alıntılandığını görüyorum. çok bariz... hatta birkaç entry vardı. mesela birisi buranın itü sözlük'ten daha fazla bilgi içerdiğini söylerken diğeri de
galatasaray sözlük'te futbol bilgisi üstdüzey yazarlar olduğundan bahsediyordu. bir entryde de yazar açık açık buradan bilgi alıntıladığını yazmıştı. ama bütün bunların da ötesinde burayı daha değerli kılan birşey var ki o da
galatasaray'a gün geçtikçe yakınlaşmamızdır. ali sami yen tribünlerine pankart asılması
* veya resmi yayın organımız
galatasaray dergisi'nde buradaki bazı entrylerin yayınlanması gibi... yeni arkadaşlar için söylüyorum: burada sezonun ilk yarısında oynadığımız bir maçın altına girilen entrylerin çoğu dergimizin bir sayısında peş peşe yayınlandı. hatta buradaki emektar galatasaray taraftarlarından
mahalle takımı ve
zizonkovac'ın bazı eski futbolcularımızla ilgili yazdıkları uzun entryler de yayınlandı galatasaray dergisi'nde.
yukarıda bahsettiklerim sözlük ilk açıldığında olacağını hiç düşünmediğim gelişmelerdi. bunun dışında da iyi şeyler oldu. başlarda buradaki anti-fenerbahçeliliğin haddi hesabı yoktu. o dönemler antu'dan farkı kalmıyordu sözlüğün. neyse ki uzun zamandır bu durum pek yok. bundan sonra da o ilk zamanlardaki gibi şiddetli olacağını sanmıyorum. bu kadar iyi şeyden sonra biraz da tatsız şeylerden bahsedelim. bazen öyle şeyler görüyorum ki şok oluyorum resmen. misal, yenildiğimiz bir maçtan sonra bok atılan bir futbolcumuzun başlığına girin ve ilk zamanlardaki entrylerden birine bakın. o oyuncumuzu o dönem öven yazarımız bir bakmışsınız ki "derhal gitmeli" yazmış. ilginç. bunun dışında farklı fikir sunan her yazara zırt pırt troll damgası yapıştırmak moda oldu. bunun da ötesinde o yazarın başlığına girip ağza alınmayacak şeyler söylendiğini gördüm ki
gs'nin deyimiyle yapmayın çocuklar, yapma rüştü, yapma zidane... ve son olarak herşeyi geçiyorum; insanlık dışı iğrenç entryler girildiğine şahit oldum burada. bu entrynin içeriğinden bahsetmeyeceğim. zira aynı entryi buraya tekrar yazmak istemiyorum.
şu ana kadar yazdıklarım içinde son paragraf hariç gayet iyi yolda olduğumuzu söyleyebilirim. çok fazla göz önünde olmayan bir maç olduğunda ekranınızda aynı anda hem "x sözlük" hem
galatasaray sözlük açık olsun; veya şu an aklınıza herhangi bir sporcunun ismini getirin ve bu oyuncuyu hem x sözlük'te hem burada aratın. şimdi bile sonuçlar bu şekildeyken kimbilir yıllar sonra nasıl bir hal alacaktır. zira biz bu konuya odaklıyız. spora... burda bazı şeyleri görmek hoşuma gidiyor. galatasaray maç kaybettiğinde ben üzülünce babam "üzülme oğlum, futbolcular bile senin kadar üzülmüyor." derdi. işte burada benden daha fazla üzülen insanlar var. maçı çok iyi okuyan adamlar var burada. umarım sözlük ilerleyen zamanlarda öngörümün dışına sapmaz.
artık entrye bir son vermenin zamanı geldi. daha önce
galatasaray sözlük başlığına pek yazmamıştım. sadece birkaç olaya tepki olarak birşeyler yazmıştım. şimdi de genel bir değerlendirme yapmak istedim nedense. bu nedenle bu yazıya şu ana kadar katlandınız. teşekkürler efendim. sağlıcakla...