• 14181
    entry duzenlerken de mac sekmesinin olmasi gereken kaliteli mekandir.

    bir entry ilk defa yazildiginda mac sekmesinden direkt olarak mac eklenebilmekte.

    fakat bir entry paylasildiktan sonra eger mac vermeyi unutmussak, duzenlerken mac sekmesinden ekleyemiyoruz. elle yazmak durumunda kaliyoruz ve bu da tarih ve rakibin adının ne oldugu karmasasini yaratiyor. (misal gaziantepspor mu, gazişehir mi, gazişehir fk mi, gaziantep fk mi)
  • 14183
    (bkz: #3097108) ilgili aciklamayi yapmis sozlugumuz. oh be diyorum.

    22 kasım 2020 11:48 ~ 29 ocak 2021 21:48 tarihinde depolanmış entry'm asagida mevcut. yazdim yazdim, editledim editledim gondermedim. ola ki aykiri bir durus sergilerim diye. benimle ayni temel dusuncede olmalari da guzel. benim de birkac nacizane onerim var. umarim dikkate alinir. ilgili entry suya sabuna dokunmadan aynen asagidadir.

    galatasaray basta olmak uzere, futbol ve diger sporlara yonelik tonla bilgi barindiran ancak son donemde cokca kalitesiz yorum ve asma-gomme agirlikli yazarlarin turedigi canimiz sozlugumuz.

    acilen kalite denetim ekibi tarzi bir olusumu devreye sokmasi sart olan sozlugumuz. herkesin hemfikir olabileceği kabul edebilecegi, kalemi guclu, futbol bilgisi kuvvetli, sozluk kurallarina hakim bir ombudsmanlik tarzi bir olusumu devreye sokmalidir sahsi kanaatimce.

    şoyle ki, bu ekip toplanacak yazarlari tek tek oturup degerlendirecek sonucta burasi sozluk, cogunlukla bilgi barindirmayan entry giren, goy goy yapan, adam asmaca oynayan yazarlara atiyorum 1 ay 3 ay gibi uzaklastirma vermeye yetkili olacak. kararlar oy birligiyle alinacak. 5 kisi varsa ekipte 5 kisi de ceza verilmesine kanaat getirince ceza yururluge girecek.

    bakiyorum, oğulcan çağlayan oyuna giriyor 8-10 dakika oynuyor, entry formata uygun ama kalitesiz. yerin dibinde. kisa surelik performansta adamin yillarca futbola verdigi emegi cope atmis. ya da 29 ocak 2021 gaziantep fk galatasaray maçında halil ibrahim dervişoğlu icin keza. gecenlerde yine ayni durumla karsilastim hangi futbolcu oldugunu hatirlamiyorum. yahu biz ki turkiyenin en buyuk spor sozluguyuz diyoruz, taraftar kalitesi anlaminda digerlerinden bilgi birikim ve kalite olarak fersah fersah ondeyiz diyoruz, boyle çiğ, mesnetsiz, gizli nefret barindiran entryleri gorunce de delleniyorum. engellesen bir turlu engellemesen gözünün önüne düşüp duruyor. yani benimki nacizane bir tavsiye ama gercekten su antu kafasindan bir farki yok bazi yazarlarin. evet, formata uygun, evet kurallara uygun, dilbilgisine uygun ama galatasaray sozluge zerre uygun degil. bu da burada dursun da tarafimiz belli olsun. benim gozumde her futbolcu, sahada meslegine ihanet eder derecede futbol disi hareketler yapmiyorsa, degerlidir. o adamlar gecesini gunduzune katiyor. vucudunu ortaya koyuyor. bedenen is yapiyor. evet aldiklari paralar cok yuksek, bircogumuzun hayatinda bir arada goremeyecegi paralar ancak bedenen is yapan herkes bu sekilde degerlidir. simdi madenciler ve insaatcilari ornek gosterecekler olabilir, onlari da yakinen biliyorum. onlar da cok degerli benim gozumde. keske onlar da futbolcular kadar para kazanabilse. ama dunya duzeni buna izin vermiyor.

    neyse ki, sozluk yonetimiyle ayni duzlemde dusundugumu gordum. amacim tamamen kalitenin artmasi. baska da bir cabam yok. ben de çizginin disina cikarsam, ki ciktim zamaninda 1 entry'de aninda cezam kesildi. iyi de oldu. fevri oldugum anlarda sozlugun yakinlarindan bile gecmiyorum.

    bilmiyorum nasildir ama benim gozumde bu sozlukte yazar olan herkesin bilgi birikimi, tecrubesi, yasi kac olursa olsun olgunlugu ust duzeyde. en azindan futbol ve spor disinda baska kaliteli ugraslari da olan insanlar. malum burasi sozluk. bilgi barindirmayan entryler gozumde zerre kiymetli degil. off verip geciyorum. ha bilgiye dayali yorumlar da aksi yonde asiri derecede kiymetli. gozunuzu seveyim, su ortamin kalitesini cok cok daha yukarilara tasiyalim ki galatasaray adi gecen bu sozlugu herkes parmakla gostersin.
  • 14184
    bugun olaylar uzerinden yazilan aciklamasini ciddiye aldigim, sevdigim ve ayni zamanda katki yapmaya calistigim sozluktur.

    bakisimi ifade etmesi acisindan bir alinti yapacagim. saniyorum derbi* sonrasi mac programinda, sinan yilmaz‘a burasi ile alakali ne dusundugu soruldugunda; «taraftar kulturu olusmasi acisindan boyle olusumlari cok gerekli buldugunu» soylemisti. bu benim anlatmak istedigimi derli, toplu bir sekilde ifade eden bir cumle. bir hafiza ve canli, devamli gelisen bir kulturun olusmasini saglayan platform burasi.

    son zamanlarda fatih terim ile birlikte futbol takiminda belirgin bir degisim gozlemliyorum, profesyonellesme, is bolumu vs. acisindan. ki hocanin 20 senedir yapmaya calistigi sey, ceyrek asir aliyor bazi seyleri oturtmasi. buna benzer bir sekilde, genel olarak sosyal medyada, ozelde de sozlukte akli basinda, futbolla saglikli iliskisi olan bir taraftar profili ve bununla ilisik bir kultur de palazlaniyor sanki.(ah bu florya-taraftar ikilisine, akilli yonetim yapilari da katilsa keske) bu ve bunlar gibi bircok isareti toplayip baktigimda, gelecege dair icimi gidiklayan bir umut dalgasi olusuyor icimde. buyuk degisimler gormezse, yakin gelecege damga vuracak bir kulup gelisimi izleyecegiz diye umut ediyorum. uzatmayayim, nazar da degmesin.

    iste boyle bir perspektife, bu kulturun olusmasi konusunda ana parcalardan biri olabilecek bu sozluge, ben de elimden geldigince katkida bulunmaktan dolayi mutluyum.

    belki cok soyut ve optimist bir entry oldu, saglik olsun. (bkz: vazgecmedigimiz bir hayalimiz var)
  • 14185
    daha önce de defalarca söyledim 6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçından sonra tekrar söylemek zorunda hissediyorum kendimi yazmaktan en çokta okumaktan kısacası bulunmaktan son derece keyif aldığım platformdur.
    bazı yazar arkadaşlar maçtan sonra fenerli youtuberların kısa kısa videolarını atıyor bazıları twitter paylaşımlarını atıyor okurken izlerken dinlerken o kadar keyif alıyorum ki. normalde bu tarz şeyleri araştıracak okuyacak adam değilim ama yazar arkadaşlar önlerine çıkan serzenişleri isyanları o kadar iyi bi şekilde paylaşıyorlar ki izlerken ruhum mutlu hissediyor. burda olan yazan her yazar arkadaşa binlerce kez teşekkür ederim.
  • 14186
    çok sayıda birilerinin troll'ü dolduğunu düşündüğüm güzide sözlük. fatih terim kovulacak haberini çıkaran kişi haftada bir düzenli olarak övülüyor bu sözlükte. asla tepki yok, çıt yok. yanlış yorumluyor da olabilirim fakat 3 ay önce hayatta kalma savaşı verirken bile galatasaray'ı bırakmayan bir insana, ticari ilişkileri etkilenmesin diye galatasaray'ın hakkını savunmaktan korkuyor demek bilmiyorum trollük müdür başka bir şey midir? aynı yazarlar muhtemelen kulağı ağrıdıği için seçimden kaçan adayları, daha doğrusu kuklalarını destekliyorlardır. tercih meselesi.
  • 14187
    her ailede olan fikir ayrılıklarının, galatasaray sözlük içinde de olması son derece doğal. konu ister mustafa cengiz yönetimi ister fatih terim olsun eleştirilmesi ve gruplar arası tartışılması, hem normal hem de kulübümüz adına faydalıdır.

    ancak galatasaray’ ımızı en yükseğe taşımak adına yapılan bu fikir alışverişleri ve tartışmaların, sözlükteki belirli kişiler tarafından farklı şekillerde yansıtılması, takıntılı biçimde sürekli başlıklar açılması, açılan başlıkların kin ve nefretle süslenmesi, bu zihniyetin* sözlükte bulunması endişesini doğurmuştur.

    girdikleri her genel kurul’ da gündemi, kişileri, olayları ve ilişkileri çarptırarak galatasaray’ a sadece zarar veren bu muhalif zihniyet, eğer sözlüğü bu sebeple kullanmaya başladıysa şimdiden söyleyelim.
    buradan size ekmek çıkmaz!!!

    düzenlenme: ünlem(!) eklendi
  • 14188
    her canlı gibi elbet ölümü tadacak olan sözlük. belki yarın, belki yarından da yakın...
    ne biz 2008'deki halimizdeyiz, ne türk interneti, ne de ülke...

    dalga konusu olan antu.com'dan tek farkı belli başlı kilit kelimeleri aynı şekile sokan bir filtremizin olmaması. aynı yalana inanma, aynı acıklı ruh halleri bizde de gayet mevcut. ekşi sözlük'ün mevcut durumundan tek farkı ise moderasyonun küfür yeme pahasına halen bazı şeylere sınırlı da olsa müdahale etmesi. bizim de organize gruplarımız var, bizim de manipülatörlerimiz var, bizim de siktin formatı eyledin viran eğilimimiz var...

    dediğim gibi 2008'den bu yana çok şeyler değişti, çok şeyler eksildi. belki de bizim istikrar ya da duruş sandığımız şey günümüz dünyasında sadece geride kalmış bir inat.

    çok emekler verildi, çok mesailer harcandı. bu yolda dönenler oldu, mum gibi sönenler oldu* ama iyi ama kötü bir kimliği oldu sözlüğün. marka değeri hiç kovalamasak da bir marka konabilecek hale geldi. ancak çok uzun zamandır limitlerinde gidiyor. bu çatışma hali ne kadar daha dengede gidebilir, değişim/dönüşüm ısrarına ne kadar karşı konabilir bilmiyorum...

    en yenisinden en eskisine kadar herkesin isteği, arzusu bu yönde gibi görünüyor. bir avuç istisna hariç...
    eninde sonunda da bu sıradanlaşma yaşanacak gibi...
    belki yarın, belki yarından da yakın...
  • 14189
    kaybedilen maçtan sonra* yine çekilmez olan yer.

    sadece maçtan maça buraya uğrayan kişiler tarafından takımın en değerli oyuncusuna* bir sürü ağır eleştiri, bilerek kırmızı kart görmeye çalıştı iddiaları, hatta "sezon sonu ilk teklife satılmalı" türünden laflar görmek beni yaralıyor. sezon başından beri sürekli 3 günde bir maça çıkan bu adam niye kupa maçında dinlendirilmiyor diyen yok. premier lig'de bile fa cup maçlarında klopp, guardiola rotasyona gidiyor, neden diye soruyor musunuz? futbolcular da insan bu kadar yükü kaldıramazlar.

    bu kadar negatif enerji beni sözlük'ten soğutuyor. biz her kaybedilen maçtan sonra bütün oyuncularımızı asıp keseceksek neden antu'ya laf söylüyoruz ki?

    edit: bazı konularda ben de abartmışım, o ifadeleri düzelttim. şu bir gerçek, maç kaybetmek ve kötü oyun hepimizin psikolojisi kötü etkiliyor. biraz daha sağduyulu olmaya çalışmalıyız.
  • 14191
    galatasaray mağlup olduysa çok can sıkıcı olabilen çok sevdiğim sözlük. şuan çalışmadığım için sözlükte çok vakit geçiriyorum. bolca okuyorum yazılanları. özür dileyerek söylüyorum ki tüm hafta olmayıp sadece maç günü çok olumsuz yazı yazılıyor. bir maç önce övülen futbolcuların bir maç sonra kellesi alınıyor. lütfen sözlüğümüze sahip çıkalım. değerini yükseltelim. yazdıklarımıza dikkat edelim.
  • 14192
    burada yapılan olumsuz eleştirileri salt suçlamak için yazanlara söylenecek bir şey yok fakat iyiyken herkes över takımını. iyi gün taraftarlığı bu bence. kötü şeyler varken ve hiçbir şey için geç değilken olması gerekenleri yazan ve iyi dileklerini de ileten yazarları daha dikkatli okumak gerekir diye düşünüyorum bu sözlükte.

    yoksa dediğim gibi salt olarak çok iyiyiz çok iyiyiz dediğimizde takımı pohpohlayıp boşa gaz vermekten başka bir işe yaramayacağını düşünüyorum bu sözlükte.

    içten yazan herkese teşekkür ettiğim platform. siz yazın bizler de bilgilenelim.
  • 14193
    sözlükle alakalı en sık getirilen eleştirilerden bir tanesi, yazarların maç sonundaki iyi ya da kötü oyuna/sonuca göre getirdikleri negatif veya pozitif eleştiriler. şimdi, öncelikle oyunculara anlık verilen tepkilerle ilgili hayıflanmalara katılıyorum. örneğin marcao, luyindama veya x bir futbolcu hatalar yaptığında kendilerini değersiz gösteren entryler yanlış entrylerdir. buna kesinlikle katılıyorum. oyuncu performansları tek maçla değerlendirilemez fakat maç bazında getirilen entryler de oldukça insani ve normal entrylerdir. bazı yazarlar, kötü bir maçın sonunda oyunculara getirilen yoğun eleştirileri linç olarak algılayabiliyor. oysaki bir futbolcu bir maçta kötü oynadıysa ya da fatih terim takımını bir maça iyi hazırlayamamışsa, isterse bundan önceki 10 maçta çok iyi işler çıkarsınlar yine de eleştirirler. burada önemli olan maç bazındaki eleştirilerle genel dönemlik eleştirileri ayırabilmek. ben mesela fatih terim'i överim de gömerim de. sebebi basit. ne takımımızın ne de hocamızın performansı stabil değil. sezon içerisinde çok inişli çıkışlı bir performans gösteriyoruz fakat sezonla alakalı yaptığım genel eleştirilerde pozitif entrylerim ağırlıktadır çünkü hocamızın pozitif işleri negatif işlerinden genelde fazla olur. aynı şey futbolcular için de geçerlidir.

    bir diğer konu ise iyi sonuçlar alındığında gösterilen tepkilerle kötü sonuç alındığında gösterilen tepkilerin aynı olmaması. sözlükle ilgili bu eleştiri de iyi oyun ve sonuca karşı getirilen olumlu entryler azken, kötü sonuçlarda gösterilen tepkilerin daha fazla olması konusunda. öncellikle burada kaçırılan bir nokta olduğunu düşünüyorum. takım iyi sonuçlar alırken ne kadar iyi bir performans ortaya koyuyor? takım gerçekten yeterli mi?
    sezonu/sezonları şampiyon olarak tamamlayabiliriz ama son dönemdeki performansımızın çok da iyi olmadığını düşünüyorum. bu yetersizlik durumu alttan alta her yazarın bilinçaltında saklı durumda. dolayısıyla iyi oynadığımız maçlar sonrasında övgü sınırını çok aşmıyoruz. biliyoruz ki bir sonraki haftada karşılaşacağımız dişli bir ekip karşısında ecel terleri dökmemiz oldukça olası. bu da iyi yönlü entrylerin daha azken, kötü sonuçlarda yazılan entrylerin bu genel durumu ifade edercesine daha fazla olmasının sebebidir.

    mesela izninizle çok küçük bir örnek vermek istiyorum. şöyle bir entrym var: (bkz: fenerbahçe futbol takımı/#3100111)
    şimdi burada gördüğünüz üzere bu sezon, galatasaray ve fenerbahçe arasında şu ana kadar somut bir fark yok. fenerbahçe'nin performansını kötü kabul ediyor muyuz?
    sezon başından beri kendilerine yönelik tonlarca yazı, röportaj okuduk mu?
    evet. işin galatasaray tarafına gelirsek; bizim de pek farkımız olmadığını ve iyi olduğumuza dair yazılan entrylerin, kötü olduğumuza dair yazılan entrylerden daha yanıltıcı olduğunu söyleyebilirim. bundan dolayı bazı eleştiriler fazla ağır olsa da bu kadar yoğun olmaları(özellikle kötü giden maçlardan sonra) oldukça normal. bence bunu kabul etmek reddetmekten çok daha doğru ve samimi bir durumu işaret ediyor. bunun burada yazıldığı kadar yanlış olduğunu düşünmüyorum.
  • 14194
    daha sakin olunması gereken sözlük. hem fiziksel hem psikolojik olarak çok yıpratıcı bir derbinin ardından alanyaspor gibi iyi bir takıma elendik diye* kesip biçmeye, yeni transferleri çöp, hocayı forma adaleti olmayan biri gibi göstermeye gerek yok bence. ben maç boyu oynadığımız futbolu da beğendim üstelik. savunmadaki bir iki konsantrasyon eksikliği ve hücumdaki bolca şanssızlık bu skora yol açtı. iyi ki de öyle oldu. 3-0 olunca "umarım 3 tane atıp da maçı uzatmaya filan götürmeyiz" dedim içimden çünkü as kadroyla çıktığımız maçta daha fazla hırpalanmamıza gerek yoktu. on tane türkiye kupası kazansan ne yazar? maddi olarak hiçbir getirisi yok, manevi olarak da zaten açık ara en fazla kazanan takımız bu kupayı. odaklanmamız gereken tek mecra lig artık. keşke ful yedek bir kadroyla maça çıksaydık. elenirsek de öyle elenseydik. onun dışında hiçbir kızgınlığım yok. siz de az relax olun arkadaş :)
  • 14195
    herkesin (veya bir kısmın diyeyim, yalan olmasın*) fikrine saygı duymakla birlikte, ideal on bir başlığını çok ukalaca buluyorum.

    "ideal" çok iddialı bir kelime, sözlükteki anlamı "ancak düşüncenin tasarlayabileceği, bütün üstünlükleri kendinde toplayan" olarak gözüküyor. bu çok parametreli oyunda neyin ideal/optimal olduğunu söyleyebilmek için ya takımın teknik direktörü, ya da gerçekten futbol uzmanı falan olmanız gerekir, ki galatasaray sözlük'te 2787 tane futbol uzmanı yok (entry tarihi itibariyle başlığa bu kadar entry girilmiş).

    yanlış hatırlamıyorsam- yıllar önce mustafa denizli'nin bir sözü vardı, "taksiye biniyorsun eline bir kağıtta yazılı ilk 11 tutuşturuyorlar, restorana gidiyorsun başka bir kağıt." diye. toplumumuzda hemen her konuda olduğu gibi, sözlükte de söylediğini allah'ın kelamı zanneden, genç oynatılsın diyen*, oynatılınca da linç eden*, bilmiyorum diyemeyen, ne anlattığını kendisi de anlamayan çok fazla insan var. buna benzer insanları zaten twitter'da orada burada bulabiliyorsunuz. eğer buranın kalitesi korunmak isteniyorsa, ki benim bulunduğum birkaç yılda çok düştü, yazar seçimi ve sözlük kurallarıyla ilgili bir şeyler yapılması gerekiyor.

    not: bu arada, geniş bir engel listem var. kendi çapımda temizledim sözlüğü, moderasyonla paylaşabilirim. *
  • 14197
    bazen başlıkları incelerken “az daha mı sakin kalsak” diye düşünmeden edemiyorum. iyi oynanmış bir maçtan sonra futbolcuları havalara uçurmalar, kötü oynanmış bir maçtan sonra yerin dibine sokmalar...
    tabii insanoğlu anlık yaşar, yaşadığı güne bakar. çok üzülüyoruz kötü sonuçlara hepimiz. ama fark etmeden de futbolcularımıza fazladan fazladan anlam yükleyip sonra da birden hakaret boyutlarına geliyoruz.
  • 14199
    felipe melo küfür ettiği için ceza almadı, bir küfürü retweet ettiği için ceza aldı. yani yayınladığı ve gündeme taşınmasına ön ayak olduğu için ceza aldı. https://www.haberler.com/...erdi-6473398-haberi/

    arda turan ise sadece küfür ettiği için ceza almadı, bu kamuya açık yerde yayınlandığı için ceza aldı. fakat yayınlayan kendisi değil, oghenekaro etebo. felipe melo'daki mantık yürütülse ceza alması gereken kişi etobo, yani yayınlayan. eğer arda'nın ceza alması doğru ise melo niye ceza aldı o zaman. yani nereden baksan tutarsızlık. fakat ceza kurulu zaten mantıkla yürütülmüyor, art niyet ile yürütülüyor. yani etobo yedek arda as. burada fenerasyon* için avantajlı olan arda'nın ceza alması. çünkü soyunma odasında küfür etmekten ceza verilseydi tff her stadyumun soyunma odalarına kameralar koyar her hafta en az 150 kişiye ceza verirdi. fakat art niyet gayet açık, tek amaç ne olursa olsun düşman kuvvetler yaralanmalı. arda'nın ceza alması çok garip değil, çünkü bu etobo'nun amatörlüğü ve suçu maalesef. asıl yanlış olan, gücünü kullanarak her pisliği yapan fenerbahçe'nin rekor cezalar almaması, cumhurbaşkanın keyfine ve siyasi-ekonomik bağlantılarına göre eski beşiktaşlı başkanı*, eski fanatik fenerbahçeli yöneticiyi* demokratik bir seçim varmış gibi gösterip fakat aslında resmen tff'nin başına ataması. yanlış olan arda'nın ceza alması değil, tüsiad'ın, tff'nin, hükümetin fenerbahçeli ve taraflı olduğu bir ülkede gücün yettiği her türlü illegal işin fenerbahçe için yapılması. asıl yanlış olan bu.

    gelelim fatih terim'e. hocam hatasız kul olmaz ve yanlış yapıyorsun. hani çok ağır ağabeyler tanırız, bir kadın sevince tanıyamazsın onları. o adaletli, prensipli, ağır adam gider. seni şaşırtır, utandırır. kendisindeki arda sevgisi kontrol dışı ve abartılı. üstelik bu adam seni 2011'de ''kariyerim'' diyerek, söz verdiği halde, son dakikada, sana sormadan, seni yüzüstü bıraktı. yetmedi hayatının en kötü günlerini sana milli takımda yaşattı. her şeye rağmen affettin, sonuçta sen bizim babamızsın ve o kadar hakkın var. fakat tugay kerimoğlu'na, bülent korkmaz'a wesley sneijder'e vermediğin değerin bin katını bu adama veriyorsun ve beni şaşırtıyorsun hocam. adalet bu değil. evet arda turan her ne kadar yaşlı ve ağır bir topçu bile olsa sonuçta yetenekli, oyun zekası olan, top çalan ve en önemlisi top tutabilen bir oyuncu. kesinlikle takımda kalmalı ve faydanılmalı. zaman zaman on birde, zaman zaman yedek oynatılmalı. fakat hocanın düşündüğü gibi arda ne galatasaray'ın yıldızı ne de kaptanı. galatasaray kaptan'ı fatih terim'dir, cüneyt tanman'dır, bülent korkmaz'dır, şimdilik de fernando muslera'dır. galatasaray'ın yıldızı cevad prekazi'dir, gheorghe hagi'dir, wesley sneijder'dir, hatta sofiane feghouli'dir. takımın hem kaptanı hem de yıldızı olunca adın da metin oktay oluyor zaten. arda galatasaray'ın yıldızı ya da kaptanı değil. arda galatasaray'ın avrupa görmüş tecrübeli, top tutan hantal bir kanat oyuncusu ve askeridir. yani 2021 model hamit altıntop'udur, fazlası değil. maçtan önce tesislerde puro içen, bunu medyaya açıklayan, maçtan sonra ağlayan, 10 dakika sonra soyunma odasında belkide hocanın yanında fatih terim siker adamı diye bağırıp masanın üzerinde tepinen, dakikası dakikasını tutmayan dengesiz bir insandan galatasaray'a kaptan olur mu ey sevgili galatasaray sözlük yazarları? delikanlı olun, itiraf edin. üstelik biz bu hatayı ilk defa yapmıyoruz, 2009-2011 arasında da yaptık. bir özlü söz der ki: ''hatalar ilk yaşandığında dramatiktir, tekrarlandığında ise saçmalıktır*. bir insana taşıyacağından fazla yük bindirilmez. bırakın sadece futbol oynasın ve önce bir futbola dönsün, bu kadarı yeter. yok takımı kaynaştırıyor vs gibi saçma sapan argümanlarla pohpohlamayın. onsuz geçen 2011-2019 arasında galatasaray 5 kez şampiyon olduğunda sözüm ona takımı kaynaştıran arda turan yoktu. artık başrolde değil yan rolde olmasını öğrenmeli. koskoca 116 yıllık galatasaray'ın gündemi varken, arda'nın gündemin daha fazla olması gerçekten ayıp.

    şimdi gelelim arda turan'a. ben sadece bir entryde ''şerefsiz'' ve ''aptal'' kelimelerini kullandığım için 28 şubat gecesinden itibaren 10 gün sözlükte ceza aldım. zaten gerekçe de sözlük adabına aykırı entry. demek ki yanlışım. bu da ceza sonrası yazdığım ilk entry*. şimdi sosyal medaya'da 18 yaş sınırı yok ve her yaştan galatasaraylı çocuk arda turan'ın fatih terim siker adamı sözlerini görüp, yanlışı örnek alabilir mi, alır. peki bu adaba uygun mu, değil. peki neden sözlükte bir tane erkek, bir tane delikanlı çıkıp kardeşim bizim böyle bir ahlakımız yok ayıptır demiyor. galatasaray kaptanı böyle hareketler yapmaz demiyor. şartsız şurtsuz destek veriyor. benim oğlum dışarıda böyle küfürler etse dışarıda oğlumu savunur eve gelince kızar kulağını çekerdim. yani ekşi sözlük'te yazsaydım bu entry'yi, arda turan'ı sadece savunurdum. ama yazarların tamamı galatasaraylı, okuyanların ise %90'nın galatasaraylı olduğu bir sözlükte, yani aile içinde tabiri caizse bu çocuğun kulağı neden çekilmiyor. yeşilçam filmlerinde serseri çocuğun zengin babası gibi kulağını çekeceğine ''aferin oğlum'' mu diyor. sözlük adabına aykırı entry'den dolayı ceza aldığım bu sözlüğün ahlakı, adabı bu mu? kuru kuru galatasaraylı olmak yetmez, delikanlı da olun. üstelik şu sıralar sözlüğün aşırı romantik, aşırı tutarsız olduğu bir dönemde. türk futbolunun iki değerli kupasında biri olan türkiye kupası'ndan elendiğimiz 10 şubat 2021 galatasaray alanyaspor maçı'na hayırlı mağlubiyet denilen, 11 şubat 2021 konyaspor beşiktaş maçı'na da hayırlı galibiyet diye adlandırılan bir ortam bu kadar çelişkili olmuşken. affedersiniz, özür dileyerek, bir laf var, ''polyanna'nın validesine tecavüz etmişler, kardeşim olacak diye sevinmiş'' diye ahlaksız da olsa özlü bir söz var iken bu kadar polyanna olmayın. romantik olmayın, adaletsiz olmayın, mantıksız olmayın. olacaksanız delikanlı, mantıklı koyu galatasaraylı olun. ya ne derler acaba demeyin, benim gibi dokuz köyden kovulsanız bile doğru sözü söylemekten çekinmeyin. yanlışa destek vermeyin, metin oktay'ı örnek alın.

    herkese sarı kırmızı ve neşeli günler diliyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın