• 2
    galatasaray lisesi'nin yetiştirdiği yüzlerce, binlerce makul ve makbul galatasaray lisesi mezununu gölgede bırakan oluşum.

    gözlemlerime göre genel hatlarıyla üçe ayrılırlar*:

    1- geçim kaynağı bir biçimde galatasaray spor kulübü / lise camiası olanlar: ekonomisiyle, medyatikliğiyle, dünyada tanınırlığıyla türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşlarının başında gelen galatasaray'ın etinden sütünden* faydalanan grup. küçük, alım gücü yüksek* ve çok etkili grup. aynı zamanda en motive grup çünkü işin içinde para ve güç var. bir biçimde işin içinde kaldıkları için diğer alt grupları rahatlıkla yönlendirirler. şu anda da mustafa cengiz'in anti-liseli olduğuna dair propagandanın baş aktörleridir.

    2- hayattaki tek kimliği galatasaray lisesi mezunluğu olan kişiler: dramatik ama gerçek. galatasaray lisesi özellikle giriş puanlarının düşük olduğu dönemlerde *, değişen mevzuatlarda**(u: fransa'dan yaşanan yoğun gurbetçi geri dönüşü ve anadil olarak fransızca konuşan ama okul başarısı düşük öğrencilerin liseye kabulü), kötü sistemlerde* şimdikinden çok daha zayıf öğrencilere ev sahipliği yaptı, onları da mezun etti. daha çok şey yazılabilir ama sonuç olarak üst kimliği galatasaray lisesi olmuş başka da bir şey olamamış insanlar topluluğu. liseli olsun taştan olsun derler.

    3- içten ve derin galatasaray lisesi sevgilerini, devredaşlığı, kulüpteki liseli varlığını güçlü tutarak göstermenin iyi bir şey olduğunu düşünenler: listelere giren devredaşlarına fazla da sorgulamadan oy vermeye yatkındırlar. tahminimce son seçimde dursun özbek'in seçilememesinde bu kişilerin kararları da etkili olmuştu.
  • 4
    sorun sadece liseciler değil, lise ile olan bağdır. lisenin galatasaray ile olan bağı sadece sembolik seviyede olması gerekmekte. şimdi bazı arkadaşlar çıkıp, "lsie değil liseciler sorun" diyecektir. ama bunun telafisi yok. bugünkü lisecileri alt etsen, 20 yıl sonra başka liseciler yetişecek. ömrümüz bunun uğraşıyla geçecek. bu yüzden umarım yakın zamanda, zengin yabancı bir şirket tarafından kulübün hisselerinin %51'i falan alınır. zaten faruk süren'de aynı şeyi dillendiriyormuş.
  • 5
    galatasaray spor kulübünün önünde bulunan boş beleş, hayatını galatasaray üstünden para kazanmak için, sadece ve sadece kendi çıkarlarını düşünen, biz liseden çıktık gerçek galatasaraylıyız diye ortalarda aşağılık, acınası şekilde dolaşıp prim kasan, sözde galatasaraylılar. hepsi böyle değil ama %90'ı böyle.

    hadi gidin kulübe üye olun bakalım olabiliyor musunuz. olamazsınız çünkü liseli değilsiniz, dolayısı ile 5 para etmez insanlarsınız onların gözünde.

    lisecilerin gözünde galatasaray taraftarına amele gözüyle bakıyorlar. ah o gözlere neler yapmak lazım. her şeyi yazıp pilot olmakta var şimdi. pilot olup uçurduğumuz uçaklar ile fantaziler yapabiliriz aslında neden olmasın.

    'galatasaray taraftarı maça gelecek, formasını, atkısını, şapkasını, geliri ne olursa olur her şartta alacak. biz de gelen paralar ile köpek gibi yiyip içecez. aaa pardon biz galatasaray adasında bedava yiyip içebiliyorduk dimi unuttum. unutursun tabi 90 yaşına gelmişsin.* hadi orayı almak için 500 farklı olay çıkartalım çünkü çaya 3 lira vermek bize yakışmaaaz. ' algısına sahip kan emici topluluk olur kendileri.

    ulan siz kimsiniz divan içinde divan kurmuş en başta bulunan, galatasaray için çoğu şeyden fedakarlık yapan adama atıp tutuyorsunuz. sizinle aynı liseden mezun olmadı diye dimi.

    imkan olsada dursun özbek gibi rezil bir şekilde kulüpten uzaklaşsanız.
  • 10
    adamlar hakketen çok akıllı, geri kalan taraftarlar olarak biz gerizekalıyız. bu adamlar kulübünün üzerinden büyük menfaatler sağlayan kan emiciler. ne zaman kulüp zora düşse, taraftar destek versin lafları ortaya çıkıyor ve cebinde 3-5 kuruşu olan taraftar gidip son parasını bu sülüklerin açıklarını kapatmak için veriyor.

    sonra bu utanmaz şahıslar gelip taraftarın parasıyla taraftarı aşağılıyor. inanılmaz bir olay. galiba bizim taraftara da biraz müstehak bunlar.
  • 11
    "ekserisi" bomboşlardır. tek mevzuları mezun abilerinin ellerinden tutup, zevkli ve zengin bir hayat yaşamaktır.

    çok mu aşıksınız ulan galatasarayıma. çıkın sahada görelim bir tanenizi, kenarda görelim, deplasmanda karda kışta görelim o nazik bedenlerinizi.

    akıllı, hiper zeki, inanılmazsınız ya yönetimde görelim yahu.

    ulan galatasaraya iki rekat faydanız olsun be. yuh olsun.
  • 15
    24 mart 2019 itibarıyla bana göre hepsi tedirgin.

    açık açık ortaya çıktı ki idari ibra oylamasında hile yapıldı. şu noktada yapılan sayıma da beni kimse inandıramaz.

    taraftar patlamaya hazır bomba gibi. tepki çok büyük. herkes olaya yön verecek bir ağız arıyor. bu konuda iş biraz mustafa cengiz'in insafına kalmış görünüyor. çünkü seyrantepe'ye toplanmaya hazır bana göre milyonlar var. mesela 25 mart 2019 tarihli basın toplantısı uygun ortamda 100.000'leri bulan bir katılımla tertip edilebilirdi. bu imkan da hala mevcut. doğru bir konuşma ve güdüleme ile işin sonu şiddet eylemlerine bile varabilir.

    358 hain var ortada. eminim ki hiç bir tanesi adı medyaya düşsün istemiyor. hepsi gelinen noktada pişman.

    elde tarihi fırsat ve müthiş bir kenetlenme var. bu sinerji tüzük değişikliği için yönlendirilirse kimse engel olamaz. liseden değil ama lisecilerden kurtulma vakti.
  • 16
    afedersiniz de gotleri yanmis durumdadir.boyle bi reaksiyon beklemiyolardi ama 150. donem gencleri once resimli tebrik olayiyla arkasindan da ultraslana kufurlerle benzini doktuler. ortalik yangin yerine dondu. kapatip secime gideceklerdi bu abiler yoksa. sosyal medya hesaplarinda olu taklidi yapiyolar.
    klup yonetiminde kolaylikla soz sahibi olma devriniz bittigi gun de yaparsiniz galatasaray lisenindir masturbasyonlarinizi insallah .
  • 17
    şu an kendilerine saklanacak delik arayan tayfadır. o bonus saçlarla, devasa gözlüklerinizle pek saklanabileceğinizi düşünmüyorum. biz bir şey yapmadık, siz başlattınız. hepiniz yaptığınız kumpasın, hilenin ve hakaretlerin hesabını hem taraftara hem de yargıya vereceksiniz. gösterilen orta parmakların, taraftara ve taraftar gruplarına sosyal medya üzerinden edilen hakaretlerin hesabı sorulmayacak mı sandınız? çok yanıldınız, siz bu taraftarı hafife aldınız. bu taraftar gerek protestolar yoluyla ortaya koyacağı icrai kabiliyetliyle gerek yargı önünde hesap sormayı iyi bilir. sizin yaptığınızı yapmayız ama yaptığınızı da yanınıza bırakmayız.sosyal medya hesaplarını kapatıp gitmek bir işe yaramaz. uygulamalı göreceğiz.
  • 22
    başkanım ile hocamın ekmeklerine yağ sürmeye devam ettiği galatasaray spor kulübü üyeleri içinde bulunan bir fraksiyon. ellerinin uzunluğu ve politik kabiliyetleri ile meşhurdurlar. ayrıca üstlerinde ufaktan bir "ben galatasaray lisesi mezunuyum yeaa sen ise deyılsın" yüzsüzlüğü de vardır. özellikle bu yüzsüzlük bir konuda haklı bile söyleseler insanda akıllarında bir plan var izlenimi uyandırır. dikkat etmek gerekir. bu aralar ellerini ovuşturmaktadırlar.
  • 25
    değerli sözlük bugün galatasaray'ımızın başarısının en büyük mimarının "liseciler" olarak adlandırılan güçlü blok olduğunu anlatacağım, sonuna kadar okumadan ofsaytlamamanızı umuyorum.

    lise zihniyeti ve yaptıklarını takdir etmiyorum ancak türkiye'deki en demokratik kurumun galatasarayımız olmasını sağlayan şey tam olarak güçlü bir liseci bloğun varlığıdır. diğer spor kulüplerine baktığımızda kişi olarak başkanın çok ön planda olduğu ve kulüpte üç beş yöneticiyle beraber at koşturduğunu ve sonrasında da kendisine bağımlı bir sistem kurduğunu görüyoruz.

    galatasarayımızda ise başkanlık makamında ya da muhalefette hep varolan ancak isimlerin sürekli değiştiği bir blok liseliler. tek tek isimlerinin bir önemi yok bu kişiye bağımlı sistem oluşmasını engelliyor.

    öte yandan böyle bir muhalefetin varlığı da yönetim kurulumuzu hata yapmamaya zorluyor. işte tam olarak bu da başarıyı getiriyor. eğer tüm genel kurulumuz tek tip olsaydı bugün fb gibi yönetilirdik. sürekli sağa sola sataşır prim yapmaya çalışır, taraftara oynayan popülist başkanlar seçilirdi. ancak galatasarayımıza başkan olabilmek için hem dengeli bir yönetim kurulu belirlemek hem de hata yapmamak zorundasınız. işte bu sayede başarılı olabiliyoruz ya da kısa süreli başarısızlıklardan sonra yeni yönetimle yola devam edebiliyoruz.

    bu tip iki bloğun varlığı aynı zamanda iktidar zehirlenmesini engelliyor. uzun süreli başlanlıklar istikrar getirmez aksine otoriterleşme getirir. ancak galatasarayımızda bu seviyede otoriterleşip her şeye burnunu sokan başkanlar uzun soluklu o koltukta kalamıyorlar.

    hepimizi rahatsız eden şey bu muhalefet bloğunun galatasarayımızın lig yarışına zarar verecek müdahaleleri. ancak uzun vadede bakıldığında bana göre bu demokratik yapının varolması ve muhafaza edilmesi bu kısa dönemli müdahalelerden çok daha önemlidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın