• 13351
    adı galatasaray sözlük olmasına rağmen hala bünyesinde bulunan yazarlarca anlaşılamamış güzide sözlüğümüzdür.
    arda turan transferi konusunda, sırf fatih terim istiyor diye, arda' nın transferine karşı çıkanları yaftalayan terim sevdalılarını görmek, bir galatasaray taraftarı olarak beni kahrediyor.
    hepimiz biliyoruz ki fatih terim diyorsa bir bildiği var denilerek, mantıktan uzak futboldan bağımsız ve en kötüsü de galatasarayımızın zarar göreceği bir hadiseyi kabullenmişler. yürekli olup bugün arda' nın gelişini onaylayanlar, eğer isteyen fatih terim değil de x bir başka teknik direktör olsa destek verirler miydi yoksa istifasını mı isterlerdi ?
    4 senedir futbol oynamayan ve magandalıkları ile tüm dünyaya rezil olmuş bir adamı, sözde camianın evladı ama özde güç ispatı için takıma kazandıran kişilere yazıklar olsun demesi gerekenler, maalesef önceliğimiz galatasaray değil de, şahıslarmış gibi davranıyorlar.
    arda takımımıza transfer olursa, emeği geçen herkese yazıklar olsun ama bunu sindirmeyi becerenlere daha da çok yazıklar olsun.
  • 13352
    hayretle izliyorum. halen belli isimler üzerinden bırakırız dediniz ama bırakmadınız geyiği çeviriliyor. buradaki mevzu, desteği bırakmak değil halbuki. yaşatılan kırgınlıklar, küskünlüklerden bahsediliyor. bazı kırgınlıklar vardır, geçmez, üstü kapanmaz.

    elvir baliç ve okan buruk transferleri; emre belözoğlu ve tanju çolak'ın fenerbahçe'ye transferi; emre belözoğlu, okan buruk, hakan şükür'ün inter'e transfer süreci; arif erdem'in sociedad'a transfer süreci; franck ribery'nin bizden kaçışı; fatih terim'in fiorentina'ya gidişi ve sonrasında demirören ile verdiği poz; sinan güler'in fenerbahçe'ye transferi; zamanında pandalar lakaplı kürekçilerimizin fenerbahçe'ye transferi; kadın basketbol takımımızdan 90'larda fenerbahçe'ye transfer olan oyuncularımız; hagi'nin otobüste düşürdüğü telefonun ardından taraftara hırsız diye bağırması...

    bakın bunlar bir kalemde aklıma gelen şeyler. detaylı düşünsek kim bilir daha ne kırgınlıklar çıkar. yaşatılan her kırgınlık, bu kulübe ait bir parçanızı koparır. bunların hiç biri unutulmadı. çok küçük yaşlarda, tanju çolak fenerbahçe'ye gitmiş dediklerinde yaşadığım şoku hala hatırlarım.

    galatasaray'ın başarıları, kupalarından çok bu kulübün bir karakter sergilemesi, bir duruşunun olması çok daha büyük önem taşıyor. en azından benim için bu böyle. ali sami yen'in, gündüz kılıç'ın, metin oktay'ın kulübü özel bir yere sahip olmalı. gelecek nesillere de bu aktarılmalı. ancak kendi dönemim için konuşacak olursam sonsuz bir sevgiden parça parça koparıyor tüm bu yaşanılanlar. belki de koparmak demeyelim de, insan daha realist bir bakış açısına kavuşuyor.

    bunun neticesinde de, kimsenin geçmiş başarılarına takılıp kalmamak gerektiğine tanık olduk. geleceğe odaklanmalıyız. gelecekte olmak istediğimiz yere bizi kimler taşıyabilecekse onlarla devam etmeliyiz. işini iyi yapamayanları desteklememek, protesto etmek, ıslıklamak da seyircinin tabii hakkıdır. neticede bize profesyonel hayatı öğreten kişilere koşulsuz, şartsız destek diye bir kavram olmadığını da öğretmek lazım.
  • 13353
    bir adet gereksiz futbolcunun* transfer ihtimali üzerine yangin yerine dönen canım sözlüğümüzdür. o kadar genel bir şeyler yazmak istedim ki en uygun bu başlık olacağını düşündüm. şimdi her zaman olduğu ve olması gerektiği gibi farklı görüşler ve takınılacak tavırları entrylerde görebiliyoruz.

    şahsen ben bir oyuncu için galatasaraylılığımı askıya falan alamam, o ayrı mesele. ancak büyük tepki veren arkadaşlar da sonuna kadar haklılar. konu öyle uyuz bir konu ki, kimseye sen haklısın kardeş diyemiyoruz. bu transfer öznesinin çıkma sebebinin ben kesinlikle sadece futbolcunun emekliliği vs olduğuna inanmıyorum. yakın zamanda farklı uçlardaki bazı gelişmeler(fenerbahçe limit aşımı mevzusu, florya'nın tapusunu bir anda geri alabilmemiz) bu olayın siyasi boyutu olduğuna inanmama sebep oluyor. sanki malum siyasi çevreler bize florya'yı vermek ve rakip takımların kurallara uyması konusunda taviz vermeme karşılığında gereksiz adamı alıp zorla kendini camialı şekilde emekli etmesini sağlayın demiş gibi bir ortam seziyorum. çünkü başka türlü fol yok yumurta yokken bu kadar gündem olan bir konu olaşamaz.

    ayrıca bir yandan da şunu düşünüyorum, bahsettiğimiz değerler* kulüp rahat nefes alamazken geçerli kalabilmeli midir. çünkü bu değerlere aykırı hareket ettiği düşünülen teknik direktörümüz*, aynı zamanda yönetim* ile beraber adeta şapkadan tavşan çıkartarak iki şampiyonluk ile rakipleri finansal çıkmazın ortasına atıp bizi rahatlattılar. bu pencereden bakınca da insan düşünmeden edemiyor, değerler kulüp yaşadıkça vardır.

    bu kadar yazı yazdım, yine de bu denklemi çözemedim. yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan sorusuna gelişine vuran bir horoz gibi cevaplamak** isterdim, ama olmuyor ne yazık ki.
  • 13356
    içinde bulunduğumuz 2019-2020 sezonu kış transfer döneminde oynanan oyunun, yapılan-yapılmayan transferlerin, süre alan-alamayan altyapı ve a-takım oyuncularının tamamının arda turan ve fatih terim ekseninde tartışıldığı platform.
    sayısız argümanla yönetim ve teknik heyet topa tutuluyor.
    zaten kötü futbol oynayarak şampiyon olduk. keşke şampiyon olmasaydık da fatih terim başımızda olmasaydı ve arda gelmeseydi. zira şampiyon olmadığımız dönemlerde göze hoş gelen futbol oynayarak uçuyorduk.
    maddi olarak şampiyonluğun yarattığı kaynaklar sayesinde batmaktan kurtulduğumuzu ifade etmeye gerek yok ancak arda gelirse ya yönetim gidecek ya hoca ya da hep beraber biz bırakıp gideceğiz.
    olur da arda transfer olursa sahaya sadece arda ile çıkılacağı için taylan, emre akbaba, onyekuru, atalay, yunus gibi oyuncuların süreleri azalacaktır. arda transferi gerçekleşirse asla genç oyunculara yatırım yapılamaz bu durumda fatih terim'in geçmişte ifade ettiği geleceğe yatırım yapılacağı iddiası boşa çıkacaktır.
    arda'yı istmemek, fatih terim'i eleştirmek herkesin hakkı. ilginç olan bir transfer üzerinden gemileri yakmak ve olmayan, olan veya olabilecek her şeyin bu olaya bağlanması.
    sözlüğün, saygı çerçevesinin çoğunlukla dışına çıkılmasa da, linç kültürü bakımından sosyal medyanın genelinden çok da farklı olmayan bir platforma dönüşmesinden korkuyorum.
  • 13359
    rüzgarın çok fazla yön değiştirdiği sözlük. mesela bundan 4 sene önce sinan gümüş'e kötü topçu demek yasaktı. diyenler linç edilirdi. bülent korkmaz'a efsanemiz demek yasaktı. bir takım vizyonlu yazarlar gelir hayır o kayseri erciyesspor'lu bir kere tamam mı derdi. bülent korkmaz'a efsanemiz yazıp ofsaytlananlar vardı. şaka yapmıyorum* fatih terim'e zaten nefret kusmuyorsan ne yazarsan yaz ofsaytlanırdı. burada rüzgarın gazına gelen çok fazla insan görüyorum. o yüzden hatırlatmak istedim. rüzgarın gazına gelmeyip itidalli olmakta fayda var. rüzgar yarın yön değiştirince herkes apar topar entry silmeye başlıyor.
  • 13361
    farklı adminlerinin farklı bakış açısı ve sansür uygulaması olan sözlük..
    bir admin, bir yazara “ yaptırım uygularken” diğerleri adminler dayanışması adına , anlayışına ters olsa da müdahale etmiyor. özellikle aralarında “tribün damarı” fazla olanları sübjektif kalabiliyor.
    böyle bir forumu yönetirken tribün şapkasını çıkarıp, galatasaray standardına uygun , olgun bir admin anlayışı benimsemeliler.
    bir de metnin içerdiği , gerçek türkçe kelime anlamından daha ziyade niyet okuması yapıyorlar. ve olmadığını açıklasanızda , kabul ettiremiyorsunuz.
    bu durumu düzeltmelerini dilerim.
  • 13362
    galatasaray ile ilgili görüşlerimizi ifade etmeye çalıştığımız! site.

    kulübe karşı saygısızlık ve hata yapan futbolcuların olduğu ve bunların affedilme isteklerinin ortaya çıktığı bir gündemde bu tanıma uyan gökhan çıra isimli futbolcununun başlığına bugün girilen tüm iletilerin silinmesi nereden baksanız ayıptır.

    gökhan çıra başlığına yazdığım ve niteliksiz entry gerekçesi ile silinen entry hem tanım, hem gündem içeriyor ve oyuncunun kendi başlığında tartışılıyor. terim arda'nın affedilmesini istiyorsa bende bir taraftar olarak gökhan çıra'nın affedilmesini istiyorum. bunu da kendi başlığında belirtiyorum. hangi sebeple iletiler siliniyor anlayabilmiş değilim.
  • 13363
    arda turan isimli şahsı savunmak için dışarıda kardeşine, sevgilisine, eşine yapılsa katil veya merhum olacak adamlar birer ponçik gibi savunmaya geçtiği sözlük. bu adamın kendine faydası yok galatasaray'a mı olacak? hani diyordunuz ya kişilerden üstün büyük galatasaray vardır diye. ne oldu bizi biz yapan mottolara?

    sadece şu adamın (!) sadece gelme haberleriyle camiayı ve taraftarı nasıl böldüğüne bakın, bu bile başlı başına bir sebeptir gelmemesi için. bırakın şu romatizmi lütfen. sen ben bu herifin yaptıklarını yapsak şu an ya mezarda ya hapisteydik. romantizm dışında realistik nedenlerini sunan herkesi tenzih ederim.

    sözlük-ü sultanimiz.

    not: ne aysalcı ne terimci ne ardacı ne cengizci, arda geldi diye çok ama çok üzülecek ama asla takımını bırakamayacak has be has galatasaraylı kardeşiniz!
  • 13366
    stadda en delirdiğim iki şey var; biri sosyal medyaya full time yayın yapan maç esnasında fotoğraf çekmekten başka bir şey düşünmeyen tayfa. diğeride futbolcu yuhalayıp ıslıklayan tayfa.

    yangıncıları, galatasaraylılığını askıya alanları falan saymıyorum bile.

    maalesef burada bu 2 çeşitten 100lerce var.

    yıllardır bu platformdayım. hiç bu kadar artmamışlardı. her geçen gün soğuyorum.
  • 13367
    yaklaşık 4 yıldır okuru , son 3 aydır çaylağı ve kısmetse 1 hafta içerisinde yazarı olacağım sözlük. yazar açılımı yapılması için yıllar önce yalvar yakar bir mail bile atmıştım fakat doğal olarak takan olmamıştı. sadece bir okuruyken bile düzenli olarak takip eder özellikle maç sonlarında gelir değerlendirmeleri okurdum. çok sinirlendiğim, haksız bulduğum bir sürü entry görürdüm genelde. gidemediğim maç biletlerini hep buradaki dostlar, abiler, ablalarla paylaşmak istedim ama hiç olmadı. umarım bundan sonra böyle olur.
  • 13368
    yakın zamanda dikkatimi çeken ve beni her gördüğümde (cidden söylüyorum) üzen bir jargon türemiş sevgili sözlüktür.

    jargon da şudur; kimin yaptığının hiç önemi yok, x bir yazar fikirlerini belirtirken "ulan" diye hitap ediyor. ben mesela okurken (aynı fikirde olayım veya olmayayım) bir yazarın benimle konuşurken "ulan sana prandelli müstahak" dediğini adeta kulaklarımla duyuyorum. bunu sokakta biri söylese sokak ağzıyla "ağır ol" derim. sokakta değiliz. bence "ulan" diye hitap etmek doğru değildir. en azından bu hitap türünün yeri bu sevgili sözlük olmamalıdır. bunu belirtmek istedim. ben yakıştıramıyorum.

    bu vesileyle bu "ulan" jargonuna ek olarak kullanılan "ak", "amk" vb. güldürme etkisi de olsa özünde galiz bir küfür olan tabirlerin de yerinin bu sözlük olmadığını düşündüğümü de belirtmek isterim. sözlük eğer bilgi alma yeriyse ki şüphesiz öyle, bence kalitemize sekte vuran bu jargonu bırakma yönünde hassassiyet göstermeliyiz.

    edit: atalarımız iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına demiş. (bkz: #2791327) numaralı girdimde ben de son satırda "ulan" deme yanlışına düşmüşüm. kendime ibret olsun diye editlemeyeceğim.
  • 13369
    fihrist kısmından harf ve rakam seçerken "0" ile başlayan hiçbir başlık olmadığını fark ettim. sonra dedim, "greg ostertag, russell westbrook, shane larkin gibi adamların forma numarası 0, ben burdan yürürüm" (?) arama çubuğuna 0'ı yazdım, enter'a bastım; ancak o da ne? 0 başlığı kati surette açılamıyor, sözlük yazılımı kesinlikle izin vermiyor buna. adeta bir supermassive black hole*, adeta bir gargantua*. :( işin diğer bir ilginç yanı, arama çubuğuna @0 yazdığınız zaman kendi profilinize gidiyorsunuz (bende öyle oluyor en azından), bir anlamda ben butonunun işlevini yerine getiriyor @0.

    peki ben bu müthiş önem arz edip her birimizi oldukça bahtiyar edecek kuantum mekaniği düzeyindeki bilgiyi neden paylaşıyorum? çünkü bugün işte beklemeli bir prosesle haşır neşir olduğumdan mütevellit canım sıkılıyor, ondan!
  • 13370
    fihrist'te 0(sıfır) ile başlayan başlık olmadığını ben de sabah saatlerinde görüp, "nasıl olmaz? en kötü basketbolcular giyiyor" diyerek açmaya çalışan biri olarak, 0 yazıp enter'a bastığımda işe yaramadığını görüp 00(2 sıfır yan yana) yazıp 0 başlığını açmaya çalıştım, böyle yapınca entry yazma kutucuğu da açılınca sözlük bug'ı buldum diye sevinmiştim ama entryi yazıp yolla tuşuna basınca,

    entry yazılamadı!
    hata kodu: b001

    verdi.

    demek ki 0'ın dokunulmazlığı var :(
  • 13371
    yaklaşık 3 senedir takip ettiğim, insanların galatasaray'la ve galatasaray'lılarla hemhal olabildiği, naçizane görüşlerini aktarabildiği, bir çok sözlük ve sosyal platformlar arasında seviyesiyle ve olması gerektiğine inandığım katı kurallarıyla son derece yararlı ve bilgi dolu sözlüktür. eskiler seviyenin düştüğünden dem vurup duruyorlar demek ki eskiden ne kadar kaliteliymiş diye kaçırdığım günler için hayıflanıyorum.
    hepinize böyle bir ortam oluşturduğunuz için tek tek teşekkür ederim.
    bugünlerde bu sözlükte olağan dışı bir durum farkettiğimi düşünüyorum.
    olağan olan; takımın başında bu kültüre, bu camiaya üstün başarılar kazandırmış, sadece adının bile rakip takımların korkması için yettiği bir isim takımın başındayken, sanırım dünyadaki bir çok kulüp ve taraftarlar bu kişi için en ufak bir eleştiri getirmemesidir. ancak bu sözlükte ve bu camiada öyle olmuyor. geçmişin ne kadar başarılı olursa olsun, ne kupalar kazandırmış olursan ol muazzam bi açlık var. yanlış anlaşılmasın bunu negatif bir olgu olarak betimlemiyorum. belli ki galatasaray camiası hiç bir zaman kendini yeterli görmüyor. gerek taraftarı gerek yönetimiyle. bundan sebep ki türkiye'de kazanılmış ve kazanılacak üstün başarılarda galatasaray bu duruşundan dolayı hep ismini en üst sıralara yazdıracak.
    bu sözlük özelinde ise tabii ki bir takım yersiz ve manasız eleştiriler oluyor ama genele bakınca bu açlığı son derece bariz bi şekilde görebiliyoruz.
    fenerbahçelilerin kendi camiası için kullandığı içi boş bi söz var ya, öyle bi büyüklüktür adı konamaz diye. işte aslında galatasaray'ın büyüklüğü buradan geliyor. bunun tam olarak ismini koyamıyorum gerçekten ama bu büyüklük öyle bi büyüklük. yetmiyor bize, yetmemeli de zaten. bu kulübün amacı boşuna 'türk olmayan takımları yenmek' değil demek ki.
    biraz dağınık bir girdi oldu ama yeni yeni alışıyoruz.
    hoşgeldim sanırım.
  • 13373
    sözlüğün şu an %75’i haklı bir şekilde fatih terim eleştirirken kalan %25, dahil olmadığı kısmı “koç trollü”, “fatih terim düşmanı”, “içerideki irlandalı” olarak tanımlıyor.

    ilginç yer oldu burası. beş ana klasman altında ayırabiliriz yazar tiplerini.

    1) fatih terim müritleri: tam anlamıyla müritleri. ek bir şey söylemeye gerek yok.

    2) fatih terim düşmanları: bunlar da var. ama çok az. fatih terim’in olumlu-olumsuz her hareketinde hocayı eleştirir bu topluluk. bir üsttekiler de aksine her hareketi övüyorlar bildiğiniz gibi.

    3) rasyonel taraftar: kısaca göte göt demekte olan taraftar. gördüğü hakkında ne düşünüyorsa onu yazıyorlar sadece.

    4) yönetim düşmanları: yönetimin hiçbir zaman galatasaray’a yakışmadığını, galatasaray’ın daha elit daha avrupai insanlar tarafından yönetilmesi gerektiğini savunuyorlar genelde.

    5) etliye sütlüye karışmayanlar: nadiren gündem hakkında fikir belirtip maç veya kendilerine göre ilgi çekici başka bir konu olduğunda entry giriyorlar sadece.
App Store'dan indirin Google Play'den alın