• 12501
    (bkz: serdar aziz/#2595853)
    (bkz: serdar aziz - tolgay arslan ikilisi/#2616420)

    kalemi kuvvetli yazarları barındıran topluluktur. sizler yazmaya devam edin bizler de keyifle okumaya devam edelim.
    sözlüğümüzün imece şeklinde güzel bir hikaye çıkarmış an meselesi gibi duruyor.
    birde okurken "lan acaba? doğru olabilir mi? yoksa?" diye beni de düşünmeye sevk etmişlerdir.
  • 12502
    (bkz: #2616528) entry' e ne kadar katilmasamda, ilgili entrynin altindaki yazilari gordukce son zamanlarda sozluk de yasanan kaosun sebebinin ozetini gormus olduk. hatta ulke genelinin ozeti.

    arkadas begenmeyebilirsin, insanlari gommek neden ? sende altina yaz su su su sebepten dolayi boyle dusunuyorum de.

    sozlugun amaci saten bu degil mi ?

    herkesin birbirinden farkli gorusleri farkli donelerle ortaya koyup bir bilgi ortaya cikarmasi degil mi ?

    kahvehaneden farkimiz kalmadi.
  • 12503
    futbol basketbol ve bilumum branşlarda faaliyet gösteren sporcu ve hocalarımızın , yöneticilerimizin, takımımızın taraftarı ünlülerimizin sözlükte yazarların sorularını cevaplayabileceği etkinliklerin olmasını temenni ettiğim sözlüğümüz. tıpkı ekşide olduğu gibi ne dersiniz hoş olmaz mı? ilk konuğumuz da imparatorumuz canımız fatih hocamız olsun mesela.
  • 12505
    dünyada fevri davranmak gibi bir aptallık var bence. anlık şeylerle belirsiz bir zaman aralığı için kesin yargılara varılıyor ve bu genelde iki şekilde gerçekleşiyor:
    - zor olan bir şeye bitti gözüyle bakarak.
    - çok mümkün gözüken bir şey karşısında rehavete kapılarak.

    sözlükte de buna benzer bir durum gözlemliyorum. 9 şubat 2019 başakşehir bb erzurumspor maçı öncesinde şampiyonluk gitti yorumları yapılırken, maç sonrası hemen şampiyonluk havasına girildi. yarın allah korusun ters bir şey olsa yine şampiyonluk gidecek, sonraki gün yine gelecek vs vs..

    bana bu akım çok yanlış gelmekle birlikte, 2-3 maçta oyuncuyu yerlere vuran, 2-3 maçta oyuncuyu göklere çıkaran akımla da benzer gibi geliyor.

    örnekleri;
    - ryan donk'a neler neler söylendi.
    - badou ndiaye'ye ne övgüler dizildi.
    - maicon örneği, çok yeni.

    şimdiki yeni akımlarımız da şunlar:
    - marcao 30 milyon len mk
    - luyindama bu kadar para etmez.
    - belhanda çöp.
    - fernando çöp.
    - muslera da çöp.
    - sinan çöp.
    - muğdat çöp. 2 m tl aliyor ama çöp.
    - yönetim 30 ocak'ta beceriksiz, 31 ocak'ta en büyük başkan.

    ben bazı taraftarlarla kendimi asla aynı takımın taraftarı gibi hissetmedim. deplasmana gittiğim güzel günlerde de hissetmediğim oldu, passolig çıktığında bizi ilk satanlarla da hissetmedim, real'e koyarken hissettim, ama 6-1'lik maçta hiç hissetmedim. bugün tv başında izlerken de hissetmiyorum.

    insanoğlu olarak el attığımız her şeyi sömürüyoruz, nedense 10.000'lerce canlı türü yaşayan kıtalara insan ayak bastıktan sonra 80%'i yok oluyor. nedense ocak ayının ortasında 15 derece sıcaklıklar görüyoruz. nedense ülkenin hali ortada, ahlak da ortada (ahlak bekçisi değilim, ama salak yerine koyulmadan yaşadığımız tek bir gün bile gösteremeyiz heralde).

    neyse, gereksiz uzamaya başlıyor.

    optimist, realist ve insan olalım, gözümüzün içine bakıp öyle hareket edelim.

    biz bu sene şampiyon olabiliriz, olamasak bile türkiye'nin bayern'i olmak ihtimal dahilinde kalacak. ikinci olursak çıkacak yangınları az çok hissediyorsunuzdur, ama öyle olmasın işte amk.
  • 12507
    son zamanlarda özellikle beşiktaş'ın galip geldiği maçlardan sonra rakip takım futbolcularını öve öve bitirememe hastalığına yakalanmış sözlük.

    geçen hafta kagawa belhanda'dan iyiydi, bu hafta burak yılmaz kral olmuş. haftaya vida marcao'yu, caner nagatomo'yu top diye oynayabilir korkmaya başladım. bunun bir üstü de karius muslera'dan iyi, oğuzhan 150 milyon euro herhalde.

    10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçı gibi hayati bir maç sabahı uyanıp sözlükte daha maç oynanmadan kendi futbolcusunun* linç, rakip futbolcusunun* kral ilan edildiğini görmek büyük hayal kırıklığı.

    demek ki buralardan yapılan kenetlenin, kon2antra2yon gibi çağrıların hepsi bomboş işler, kimsenin hiçbir şey umrunda değil. biz de durmadan ümitleniyoruz burda başakşehir kaybetmiş de, stad full çekecekmiş de... bomboş bir topluluk haline gelmişiz, böyle ne şampiyonluk, ne avrupa hiçbir halt gelmez zaten geçmiş olsun!
  • 12509
    genel kanı'nın aksine giriler girdiğinizde ''kin kusuyor, milleti yaftalıyor, nefret suçu işliyorlar'' vs gibisinden etiketlenerek hedef haline getirilen sözlük. sözlüktefutbol gurusubir grup var onlar ne derse doğru; aksini belirtenler vatan haini statüsüne giriyor ışık hızıyla. misal belhanda iyi futbolcu diyorlar aksini belirten en küçük giri dahi girseniz, veya sövülen sinan gümüş'ü eskaza överseniz ofsayt manyağı yapılıyor yıldırılıyorsunuz. sözlük moderasyonu da maalesef bu futbol gurusu grubun etkisinde kalıyor. oysa hakarete ve gerçekten nefret suçuna varan giri ve yazarlar cezalandırılmalı. doğru olan budur.
  • 12510
    muhtelif sıkıntıları olan sözlüğümüz.

    fikir özgürlüğü yalnızca zahiren var. bir fikri müdafaa etmediğin zaman ve bir de aksine görüş belirtirsen organize bir şekilde saldırı gerçekleştiriliyor ilgili şahsa, organize dememin sebebi görünüşünden ötürü.

    sözlüğün belli kurallarına göre fikrinizi beyan etmez iseniz uçurulmaya kadar varan durumlarla karşı karşıya kalıyorsunuz.

    yazarlar arasında da zan altında bırakmak istemesem de ayrım yapıldığı aşikâr zannımca. ha yine de seviyorum burayı her türlü olumsuz yönlerine karşın.
  • 12517
    interaktif sözlükler içerisinde zaten aylık hit anlamında ilk 10'da yer alan bir yer fakat süleyman rodop'un yaptığı şovdan sonra biraz daha fazla tanınmaya başlanmış, haberi olmayanların haberi olan bir yer haline gelmiştir. eskiden de burayı bazı gazeteciler takip ediyordu bundan sonra da takip edecekler, ediyorlar da. hatırlarsanız quakerboy burada ne yazsa akşamında ya da ertesi gün basın direkt bununla ilgili bir şeyler yazıyor, bazı gazeteciler özel haber diye tweet geçiyordu.

    demeye getirdiğim nokta ise biraz da gazetecilerin malzeme aradığı yer diyebiliriz. sen bugün bir oyuncuya takarsan, bakın eleştirmek demiyorum direkt bir oyuncuya takıp onun her hareketinden gömmeye yer ararsan bu gazeteciler gelip bunu malzeme olarak kullanıp bu taraftar profilini gayet rahat gaza getirebilir ve manipüle ederek yönlendirebilir. işte böyle bir yer bu sözlük. ilgi çekici ve takipçisi fazla.
  • 12519
    biliyorum sürekli yeni bir şeyler öneriyorum ama kuralları hakkında ciddi açıklar var. bu platformda galatasaray'a zarar veren içerikler görmekten rahatsız oluyorum. yönetimin kısıtlama getirmek dışında yapabileceği bir şey yok.

    önerim şu; takıma yeni katılan bir futbolcu hakkında eleştiri/övgü içeren entryler hakkında bir düzenleme yapılmalı ilk 3-4 haftada maç performansına yönelik yorum içeren entry girmek yasaklanmalı. x maçında gol attı, pas yüzdesi şu, 74. dakikada sarı kart gördü gibi bilgi içeren entry'lerde bir sorun yok. ''ilk maçında berbat bir performans gösterdi, resmen çöp bu adam'' tarzında entry'lerde büyük bir sorun var. bazen bunu ben de yapıyorum. dışardan yapan birini okuyunca anlıyorsunuz bu tarz yorumların yapıcı olmadığını.

    takımla 2 haftadır maçlara çıkan 10 milyon euro'luk büyük bir yatırım hakkında ''çöp'' yazmak, basının ekmeğine yağ sürmek galatasaraylılığa yakışmıyor. bize yakışan belli bir süre sabrımızı koruyup futbolcuya destek olmak. sonrasında kademe kademe eleştirebiliriz.
  • 12522
    son zamanlardaki yazar profili;

    07.00-08.00 uyanma, kahvaltı
    08.00-09.00 işe gidiş, çay
    09.00-10.00 twitter'a girip gaza geliş
    10.00-11.00 sözlükte mbaye diagne'yi kötüleme
    11.00-12.00 galatasaray'ın kadrosunu çıkarıp --- kullanmak suretiyle sözlükte diagnesiz 11 belirleme faaliyetleri
    12-00-13.00 öğle yemeği, yemekte iş arkadaşlarıyla futbol konuşmak, diagne'yi gömüp galatasaray'ı kurtarma projeleri hakkında konuşmak
    13.00-14.00 öğle arasında konuşulan, galatasaray hakkında eleştirel konuları sözlüğe taşıma, diagne'yi gömme
    14.00-15.00 yemeğin üstüne çay/sigara ayak üstü diagne'ye küfür
    15.00-16.00 diagne'ye nasıl 10 milyon euro verdik diye düşüncelere dalma
    16.00-17.00 onyekuru ve diagnenin yerine emre akbaba ve mitroglu'nun dahil olduğu 11 kurma çalışması
    17.00-18.00 eve dönüş
    18.00-19.00 yemek
    19.00-20.00 twitter akşam gündemi takip, gaza geliş
    20.00-21.00 sözlüğe girip diagne hakkında entry
    21.00-22.00 günün maçını konuşurken takımın forvetiyle diagne'yi kıyaslamak
    22.00-23.00 evdeki diğer insanlar çay kahve içip dizi izlerken sözlükte diagne hakkında yazılan diğer kötü entryleri okumak
    23.00.24.00 yatağa giriş uyuma
    24.00-01.00 uyuyamayıp diagne'yi gömme, rahatlama, uyuma.
  • 12523
    (bkz: #2629404)
    (bkz: yazarların ofsayt verme kriterleri)

    '' attığımız golün kıymetini bileceğiz.''

    öncelikle; yukarıda fatih hocamızın 24 şubat 2019 galatasaray akhisarspor maçının ardından söylediği bu söz ile başlamak istiyorum. galatasaray sözlükteki yazarların neye göre değerlendirme yaptıklarını anlamıyorum. malum en üstte daha önce girdiğim ve fatih hocayı eleştirdiğim entry, neye göre en hızlı bir şekilde ofsaytların arasına girdi yine anlamadım. fatih hoca kendi ağzınla ilk yarıdan 3 gol bulmamız lazımdı dedi, bu maç özelinde. attığımız gol öyle bir gol ki; bilincinin yerine gelmesini beklediği, yoğun bakım ünitesindeki bir hastanın fişini çekmek üzereyken ve tam ailesine yıkıcı haberi vermeye hazırlanırken; hastanın birdenbire parmağını, kirpiğini vs. oynatarak yeniden hayata dönmesi gibi bir goldü. ancak bu şekilde tarif edebilirim bu golü. fatih hocam da sarf ettiği sözlerle golün sadece bu maç için değil, sezon için ne kadar kıymetli olduğunu hepimizin bildiği gibi anlatmaya çalıştı. ve kıymetini bileceğiz dedi. yani ben de, futbolcularda, yöneticilerde vs. hepimiz hatamızın farkındayız demek istedi hoca.

    benim ofsayt verilen enrty de yazdıklarım; aylarca oynamayan emre akbaba'yı fizik artısının öne çıkacağı maçta, böyle bir zeminde ve haftalardır takımın hücumlarını defalarca yoktan yere bitiren henry onyekuru'yu neden ilk 11 başlattığı için eleştirdim sadece. ve yine haftalardır bazı maçlar hariç, süregelen zorlama maçların ardından yine aynı hatalara devam etmesini eleştirdim. ve hocayı formsuz buldum. yazdıklarım sadece bunlar. sözlükte daha önce de yazdım yine yazıyorum; onyekuru bu ligin en tehlikeli 2 kanat oyuncusundan birisi bence. ama bu beyinsiz, bencil vurdumduymaz olduğu ve atakları piç ettiği gerçeğini değiştirmiyor. ve aynı maç içinde en önemli dakikalarda ayağına gelen 4 net atağın 3'ünü hatalı pas tercihi yüzünden, 1'ini de kalecinin üzerine vurarak hiç etti, oyundan çıkarken de taraftarlar tarafından ıslıklandı. emre akbaba'daki yanlışı fatih hocada hemen anladı ve ikinci yarının başında selçuk inan ile değiştirerek, hem oyunu tuttu hem de oyunu rakip sahaya rahatça yıkmamızı sağladı. ya bu maç dönmese, son saniye golü gelmese ne olurdu acaba hiç düşündünüz mü? yani mesele şampiyon olmak değil ki, her sene olacaksın diye de bir şey yok. ama bu maçtaki puan kaybının sonuçları, psikolojik olarak yarattığı tahribatlar, ufaktan başlayan çatlaklık, sonunda neler neler yaratacaktı kim bilir. çok şükür öyle bir kazandık ki 3 5 fark ile kazanmaya tercih ederim kesinlikle. futbolu diğer sporlardan ayıran, tutkulu taraftarlar ortaya çıkaran taraflarından birisi de; hayattaki gibi senden güçsüzü hiçbir zaman küçümsemeden, her maça aynı ciddiyette çıkmayı gerektirmesidir. yoksa işte böyle ecel terleri dökersin, ömründen de ömür gider. fatih hocamın zaten bu durumda hatasının farkında olduğundan eminim. zaten öyle bir olgunlukta bir insan bence.

    tüpçü ile olan durumdan sonra eskisi gibi sahiplenemiyorum fatih hocayı. ama galatasaray'ı bir taraftar gibi sevdiğine eminim. ve yine galatasaray'ımı herhangi bir teknik direktörden daha çok sahiplendiğinden sonuna kadar eminim. geçen sene, tudor sevdalılarına karşı yine bu sözlükte geldiği gün; bizi şampiyon yaparsa fatih hoca yapar demişliğim de, aldığımız her derbi galibiyetinden sonra defalarca kendi üzerinden sevinmişliğim de vardır. ama yine de en kutsallarım; annem ile babamı bile yeri geldiğinde sertçe eleştiren ben, elbetteki canım galatasaray'ım için gerekirse fatih hocayı da haksız bulduğum yerde eleştiririm. ben de biliyorum başakşehir'in alenen kollandığını, ben de biliyorum galatasaray'ın yıpratıldığını ve fatih hoca'nın ne kadar zor dönemden geçtiğini. yönetimin istediği mevkilere futbolcuları aylarca almadığını ve elindeki oyuncuları kaybedip bir şekilde yap - boz yapmak zorunda kaldığını herkes gibi biliyorum. ama yeri geldiğinde gerçekleri görmezsen, şu an düşünmezsen, ileride nerede hata yaptım diye düşünmek zorunda kalırsın. işte bunu dememek için bazı zamanlarda iğneyi kendimize batırmamız lazım. zaten hep çuvaldızı haklı olarak yeri geldikçe başkalarına batırıyoruz.
  • 12524
    http://prntscr.com/mq6h3s

    moderasyon bu entrymi kayıp zamanlı entry diye silmiş. aylardır yazmıyordum sözlüğe fakat girince karşıma bunun çıkması beni sinirlendirdi. 5-0 lık chelsea maçı ya da 6-1 lik real maçını bilmeyen galatasaray taraftarı mı olur ? ya da hamburg'tan 3 gol yediğimiz 3-2 biten galatasaray maçı deyince insanların aklına akhisar'ın türkiye kupasını alması mı geliyor?

    bence biraz abartıyorlar bazı konuları.
  • 12525
    daha kurumsal, daha özgün içeriklerin paylaşıldığı bir mecra haline gelebilmesinin önündeki en büyük engelin moderasyonu olduğunu düşündüğüm güzide sitemiz. bu moderasyonun öncelikle yapması gereken her fikire bu mecrada saygı duyacak. kendi aklına yatmayan fikirleri “kayıp zaman”, “niteliksiz entry” vb. bahanelerle uçurmak için can atmayacak.
    ne kadar ekşi sözlüğü eleştirsek de; en az ekşi sözlük yönetimi kadar fikir özgürlüğü bu siteye şart.
App Store'dan indirin Google Play'den alın