(bkz:
6 mayıs 2018 akhisarspor galatasaray maçı)
bafetimbi gomis'in penaltı kaçırması sonucu içte biriken bir öfke patlaması var. içte birikiyor çünkü kime patlatacağını bilmiyor kimse.
penaltıyı kaçıran ve kötü oynayan
gomis mi suçlu? geçen hafta penaltı kaçırmasına karşın yine penaltı olsa yine o atacak diyen
fatih terim mi? gomis'in annesi mi, ali palabıyık mı, deplasman tribünündeki taraftar mı, kim suçlu?
ben söyleyeyim size kim suçlu.
bu kadar zorlu bir maratonda, alternatifsiz takımı devre arasında alan ve şampiyonluk potasından bir an olsun uzaklaştırmayan, bitime iki hafta kala şampiyonluğun en güçlü adayı olarak takımı götüren teknik direktör suçlu
değil.
tek alternatifi eren derdiyok olan, o yüzden bütün bir sezon sakatlanmaya, kart görmeye hakkı bile olmayan, takımın attığı 72 golün 27'sini tek başına atan, sezon boyu kendisini tutmaya çalışan defanslara karşı 32 yaşında olmasına karşın insan üstü mücadele gösteren, tüm rakiplerin korkulu rüyası olan gomis suçlu
değil.
gol atamayıp arkadaşlarını zor durumda bıraktığında gomis'in gözlerinden süzülen o yaşlar hiç suçlu
değil.
bunun suçlusu kim biliyor musunuz?
bu takım
tudor'un elinde olsa çoktan havluyu atmıştı, bunu hepiniz biliyorsunuz. bunun suçlusu, işte bu şampiyon kadroyu dursun özbek kurdu diyecek kadar izansızlaşıp, bu kadar dar, alternatifsiz, formsuz bir oyuncunun yerine yenisini koyamadığın kadroya rağmen şampiyonluğa yürüyen kadronun ve teknik heyetin emeğini çalmaya heveslenen
dursun özbek'tir!
öfkenizi ona kusun. bu çocuklara değil. bu hocaya değil. bu kadro şampiyon olacak, sıkın dişinizi, iki hafta destek olun. iki hafta.
bu aslanlar, dağa, taşa, kadıköy'e, beşiktaş'a, beştepe'ye
şampiyon cimbom yazdıracak!