• 9076
    korkunç bir kin ve bu kini savuracak yer arayışı var.

    (bu yazıda hiç bir şeyi ve kimseyi savunmayacağım. durumu işaret ediyorum)
    öncelikle hamza hoca'nın döneminde 2 imza atıldı. bunlardan biri bilal diğeri sabri. bilal transferini doğru bulanlar var... diğer yandan sabri'nin kalışına ve (kalışına olmasa da) aldığı maaşa kızgın olanlar var.
    yazılan entrylerde sanki 6,7 oyuncu ile imza atılmış gibi bir algı var. ve bunun üzerinden sinir katsayısı artıyor. bunun kökeninde de kökeni uzun süre önce başladığına inandığım bir kin var.

    başka bir durum daha şu. sneijder üzerinden nüktedan eleştiriler var. güzel, olabilir. sonra bu korku ile ültümatoma dönüşüyor. bu da olabilir. hamza hocaya yapılan ültümatomu anlayabiliyorum. benim eleştirdiğim ve rahatsız olduğum konuda hamzo hocanın hatası olduğunu düşünmesem de gayet makul bir tepki. güzel... sabri'ye giydiriliyor bu da anlayışla karşılanabilir bir durum. buraya kadar tamam. başta bahsettiğim ile bir alakası yok. ama bunun üzerine bir selçuk'a giydiriliyor. selçuk nereden çıktı? ne alaka konuyla... işte bahsettiğim kine bir örnek. bu kinin de çok öncelere dayandığını (hatta forma olayından öncelerine) düşünüyorum.

    galatasaray'ı bıraktım burada hepimiz aynı ortamı paylaşan kimimiz arkadaş kimimiz bir birini hiç sevmeyen, kimimiz de bir birini hiç tanımayan insanlarız. ama dostlarım ben galatasaray taraftarına ve bu sözlüğe bu kadar kinin fazla olduğunu düşünüyorum. insan sağlığı babında... bu kadar kin ve gerginlik birey olarak bize zararlı. burası galatasaray ile alakalı bir sözlük olduğundan bundan da kaçamayız. herkesin herhangi bir konu hakkındaki duyguları artarak depreşiyor.
    bu entry'i kendime ve size öneridir. bence hepimiz biraz bu kinden uzaklaşmalıyız yoksa kendimize zarar vereceğiz. (açıkçası ben kendimdeki gerginliği hissediyorum...)

    saygılar...
  • 9078
    taraftarin aynasidir. burasi sozluk diye yonetim hamza ve kendini bilmez 3-5 topcu eskisinin sinirini bozdugu taraftar 7/24 sari kirmizi romanda geyik yapacak, ciceklerden boceklerden bahsedip, anlamsiz hamza klipleri izleyecek degil. taraftar kendisini ifade ediyor ve evet siniri bozulmus durumda. kiminin siniri "sizi degistirecegiz" donemine dayanir, kiminin yerli oyuncularin hoca secmesine kimininki ise sabri'nin sozlesmesine. bunda anlasilmayacak birsey yok. sozlugun halinden sikayetci olan yazara da cok buyuk saygi duyarim. cunku bugunleri ongoren adamlar da sozlugun sikayet etmeyen isyan etmeyen aksine sikayet ve isyan eden adamin sirf dusuncelerini ifade ediyor diye sayfa sayfa nick altlarina yazan yazarlar tarafindan linc edildiler, alakali alakasiz entryleri okunmadan ofsaytlanarak provoke edildiler. o zaman da ben ve bugun provokasyonlara yenilerek pilot olan birkac arkadasimiz sikayet ediyorduk. o yuzden sikayet hakkina sonuna kadar saygiliyim. basim ustunde yerleri var. benimle ayni dusunsun ya da dusunmesin yazmayi birakan yazar sozlugun zenginliginin kaybidir. ancak sikayet eden adam da sinirlenen adam da sozluk kurallari icerisinde kendisini ifade edecektir dogal olarak.
  • 9079
    isteyen gitsin gs tv'deki şampiyonluk kliplerini izlesin, alacağı dört yıldızlı formanın hayalini kursun. buna kimse ses etmez, en doğal hakkıdır.

    isteyen, eleştirilerden , eleştirenlerden rahatsız olsun, kendi fikrini savunmak yerine , trip atsın laf soksun . hakaret olmadığı sürece buna kimse ses etmez, en doğal haklarıdır.

    isteyen, herkes her şeyi toz pembe görmüyor diye sözlükten entrylerini silsin , sözlüğü bıraksın. buna kimse ses etmez, en doğal hakkıdır.

    ama bırakın da eleştirenlerin de üç-beş hakkı olsun kardeşim. size mi soracak adam memnun olmadığı şeyi dile getirirken. eleştirinin dozajını kaçıran zaten gerekli cezayı alıyor. dozajında eleştiri yazanlara sen kimsin ki laf etme hakkını kendinde buluyorsun. ne bu kraldan çok kralcılık ya? herkes senin gibi dünyayı toz pembe görmüyor güzel kardeşim. önemli olan düşünce vurmak değil, düşmeden uyarıyı yapabilmek. bunu anlayamayabilirsin, ama anlayanlara ya saygı duy, ya mantıklı şekilde tartış, ya da liseli ergen kızlar gibi davranmayı kes lütfen.

    polyannaların , kral çıplakçılara karşı olduğu sözlük.
  • 9081
    aralarına son sınavımın bitimiyle beraber tekrar katılmaktan mutluluk duyduğum ama çok sayıda yazar olmasının getirdiği çok seslilik ve kaos ortamının biraz daha yumuşak geçilmesi lakin galatasaray yönetiminin yerli faşizanlığı üzerinden çektikleri muhtemel peşkeşlere ve yine her zaman olduğu gibi şikeci ve şike sevicilere yeterince sesin çıkması, buraların yumuşak geçilmemesi(u: örneğin internet üzerindn başlatabileceğimiz kampanyalar, boykotlar, hatta benim fenerbahçe, fenerasyon, devlet gibi merciler üzerinde aklıma gelen uygulama "türk futbolu gerçekleri" gibi bir isimle sosyal medyada hesaplar açılması) bana çok daha mutluluk duydurtacak olan oluşum**.

    bir de nickimin yanında göreyim şu dört yıldızı sonunda ya onun içinde baya istiyordum bu entry'yi girmeyi :)
  • 9082
    hergün aynı şeyleri defalarca yazmaktan bıkmayan, sırf yönetimi, hocayı, futbolcuları daha fazla eleştirmek için saçma sapan başlıklar açan, transfer dönemi bitmeden rakip takımları şampiyon ilan eden yazarlar ne zaman pes edecek diye 1 haftadır bekliyorum. azimlerine hayran kaldığımı belirteyim.

    bir de ne zaman vizyon kelimesini görsem entryi okumayı bırakıyorum. baydı artık.
  • 9085
    galatasaray'ı seven yazarlardan oluşan platform. insanlar galatasaray için en iyisini istiyor, bu düşünceleri de burada paylaşıyor. küfüre, yıkıcı eleştiriye kaçmayan her düşünce değerlidir bence. isteyen bardağın dolu tarafını görerek yorumlar yapar, isteyen eleştirir, yapılanlar onu rahatsız etmektedir çünkü. ve kendi adıma konuşursam eleştiri dozunun fazla olması hoşuma gidiyor an itibariyle. felaket bir yönetim var ve insanlar seslerini duyurmak istiyor.
  • 9088
    tam bir cinnet hali yaşanıyor.

    tabii bunda son senelerde hep son dakikaya kadar transfer yapmayıp son saniye döküntüleri takıma dolduran yönetimlerin rolü de büyük. millet panik oluyor aynı şeyi yaşayacağız diye, bu yeni yönetim de çok ışık vermiyor aksi yönde.

    tabii protesto yapmak iyi de soğuk kanlı kalmak da lazım, yarın öbür gün laf ettiğiniz kişilerin bomba bir transferi sonuçlandırmayacaklarını ve laflarınızı ağzınıza tıkmayacaklarını bilemezsiniz şu anda.

    ana avrat küfretmek, zehir, kin, nefret saçmak hepsi burada bu aralar, sorarsan yapan değil yaptıran suçlu, galatasarayı seviyoruz, o yüzden yapıyoruz, sorarsan, yersen.

    ah neler neler yapmadık biz bu takım/vatan/millet/allah/tanrı/vb sevgisi yüzünden.
  • 9089
    en büyük sorunu, aynı şeyi doksan sekiz farklı platformda aynı üslupla yazınca o şeyi kabul ettirebileceğini sanan, kendi meşrebince pollyanna yazarlardır.

    sorun eleştiri değil, eleştirinin sorun olmadığını anlamamakta ısrar ediyorlar. bu iyi niyetten yoksun bir tavır. bu sorunun üç ayağı var. birincisi, bir eleştiriyi ve fikri saldırgan bir üslupla ve insanların sinir uçlarıyla oynayacak kelimeleri seçerek aktarmak. bu maalesef ya kötü niyetten ya da edep eksikliğinden kaynaklı. küfür dahi edepsiz değildir tek başına, onu edep dairesinin dışına çıkaran şey üsluptur. ikinci ayak bu üslubun her platformda, yerli yersiz yer vakitte bir yerden fışkırması ve bunun kolektif olarak yapılmasıdır.

    bu fasit dairede hiçbir görüşü kimseye empoze edemezsiniz. sadece sonu olmayan bir yolda insanların asabını bozup kutuplaştırırsınız. bu yapılan suya yazı yazmak, olmayınca da kızıp suyu dövmeye çalışmak. okyanusun umrunda değilsiniz ama balıklar rahatsız oluyor bu saçmalıktan.

    üçüncü ayaksa en fenası sanırım. bunu yapanların kendilerini her şeyi çözmüş, üçüncü gözü açık beyaz şovalye olarak görmesi. bu ego probleminin sonucunda da küfür etmeyi, hakaret etmeyi kendilerinde hak görmeleri. abdnin ıraka demokrasi götürmeyi hak görmesinin mikro ölçekteki tezahürü. bütün bu tavrın kökeni de platondan gelir de neyse, konu o değil.

    sözlükte bir olsa iki olsa sorun değil. her yer şundan kaynıyor:

    https://youtu.be/yRG3K90ui3I

    bu adamdan bir tane oldu mu güler eğlenirsin. kaldı ki bu adamın mazereti var. türkiyede sosyal medya bundan geçilmiyor. haliyle galatasaray sözlük de bundan nasibini alıyor.
  • 9092
    herkesin dusuncelerini ozgurce yazabilmesi gereken sozluk. tabii ki kufure, hakarete yer yok ama elestiriye sonuna kadar yer olmali. insanlarin sabriyi, hocayi, baskani elestirme hakki sonuna kadar var. sadece izleyici degiliz, gonul birligimiz var. bu kulube para kazandirmak icin passolig bile aliyoruz. sonrasinda o verdigimiz -bizim icin cok degerli olan- 3-5 kurusun sabriye zam olarak gitmesi ise canimizi yakiyor. bu paralar sabriye bilale gidecegine birlestir adam gibi futbolcu al diyoruz. baskanimiz sunu anlamali. takim taraftarin istekleri dogrultusunda davranmali. bu taraftar para yoksa cefasini cekmeye de hazir, cektik de zaten. ama amac taraftari mutlu etmek olmali. sabriyi aydini bilali degil.
  • 9094
    takip edebildiğim kadarıyla yazarlarının çoğunun mizah anlayışı oldukça düşük seviyelerdedir. şu yazılanlara ciddi ciddi gülen var mı acaba diye düşündüğüm an yalnızca bir kaç kelime değiştirilip aynı espri (tabi espri denilebilirse) başka bir yazar tarafından tekrar yapılıyor. ne diyeyim arkadaşlar iyi eğlenceler size. zevkler ve renkler tartışılmaz değil mi?
  • 9098
    şu anki durumda şahısları eleştiren yazarlara öğüt veren diğer yazarlar öğüdünün sonunda bu fikirlerini beyan eden kişilere dolaylı olarak "susun" diyorlar.

    yani über süper bir platform olmak, bazılarının hoşuna giden fikirleri söylemek ve susmaktan geçiyor. iş işten geçsin, her şey berbat olsun o zaman eleştirelim yani.

    bu akil adamlığa, hakemliğe, bir bilenliğe soyunan arkadaşlarımız itham ettikleri şeyleri aslında kendilerinin yaptıklarının farkına varsınlar. nasıl olsa takım rezilken beraber üzüleceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın