• 23676
    belki bu takımın bu hale gelmesinde fatih terimin yanlış oyuncu tercihleri vardır, ki bence hocanın istediği futbolcular alınmadı. en azından bir kaçı hariç. ama gerçek olan şu ki; bu oyuncu gurubuna guardiola olsa bir şey yapamaz. bizi bu bataklıktan kurtaracak yine fatih terimdir. bu sene çöpe gitti. en azından sezonun geri kalanında alt yapıdan bir kaç futbolcu a takıma dahil edilerek kadro rotasyonu oluşturulmalı ve takıma genç oyuncular transfer edilmeli. en azından sezonun geri kalan kısmında taraftar olarak maçlardan bir beklenti içinde bulunabilelim.
  • 23678
    ocak ayında younes belhanda veya sofiane feghouli’den birinin gönderilerek (tercihim younes belhanda’nın gitmesidir) kaynak oluşturulup, yeni yapılacak kiralık transferin (büyük olasılıkla henry onyekuru olacak) hızlı bir kanat oyuncusu olacağını düşünüyorum. ek olarak martin linnes yeniden kadroya dahil edilerek; radamel falcao, mario lemina ve emre akbaba maç kondisyonuna getirilecektir. bu oyuncular zaten yeni transfer etkisi yapacaktır. bu durumda ikinci yarıda lig şampiyonluğunu kazanacağını düşündüğüm, kötü gidişata rağmen hep destek verdiğim takımım.
    saygılar
  • 23679
    box to box, pivot santrfor, regista, target man ve benzeri. futbolu kavramlarla, terimlerle anlayan ve futbolu bu detaylarla açıklamaya çalışan insanlara saygı duyuyorum. temelde doğru olan bu insanların futbolu ele alış şekli belki de; ancak bu olası doğru yaklaşım galatasaray futbol takımı için çok da geçerli değil bana kalırsa. sebebi ise şu; bizim yalnızca bir ya da iki dokunuşla çözülebilecek sorunlarımız yok, çok daha fazlası var ne yazık ki. yapı baştan aşağı hatalı.

    takım sporlarında 3 şey önem arz eder; fiziki yeterlilik, psikoloji ve taktiksel uyumluluk. biz bu 3 temel noktanın 3'ünde de çuvallamış vaziyetteyiz.

    fiziki açıdan yeterli miyiz? atlantis'teki kahkahaları işitir gibiyim... şampiyonlar ligi'nin en kötü takımı olmamızın, ligin dibine demir atmış olan takıma ciddi bir üstünlük kuramamamızın öncelikli nedeni bu. atletik değiliz, dinamik değiliz, yaşlıyız, haliyle de koşamıyoruz. ko-şa-mı-yo-ruz lan, koşamıyoruz. iyi bir beden eğitiminin öncül koşulunu yerine getiremiyoruz. e o zaman nasıl olacak bu iş? :(

    psikoloji? yerlerde. dün akşamdan* sonra magmaya da ulaştık. litosfere nasıl çıkarız bilemiyorum açıkçası lakin bir önerim var; 2003 yapımı the core filminde bunu bir şekilde başarmıştı crew, kopya çekebiliriz belki. her şeyden önce, "sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" diye bir söz var bilindiği üzere. fiziken sürünen bir oyuncu grubunun mental açıdan iyi durumda olması zaten beklenemez, eşyanın doğasına aykırı.

    o halde kavramlar, taktik varyasyonlar, terimler? alayı rafa kalkıyor maalesef. temeli sağlam olmayan bir yapının üzerine bilmem kaç katlı bina inşa edemezsiniz. gökdelen mi tasarlayacaksınız? önce zeminden ve kolonlardan (fizik ve psikoloji) başlarsınız işe, akabinde betonun ve zeminin oturması için bir süre beklersiniz (alışma süreci, zaman), son olarak da elektrik-su tesisatı, estetik gibi detaylarla uğraşırsınız.

    futbolda artık yalnızca birkaç pozisyonun iyi olması yeterli değil. önceden "kalecin ve golcün iyi olsun kafi" denirdi. bu söylem zamanla orta sahaların önemini de kapsamaya başladı. daha sonra ise beklerin ve kanatların etkisi arttı falan fişman. yarışmacı bir takım olmak istiyorsanız her pozisyonda iyi olmalısınız. iyi olmak lig için yeterli, fazlası için çok iyi olmak lazım. beklerimiz rezalet durumdayken, kanatlarımız kağnı modundayken şu güne kadar alabildiğimiz puan sayısı bile başlı başına başarı bence.

    ya bir de şu pas oyunu mevzuu; teknik ekip dillendiriyor ha bire "biz pas oyunu oynuyoruz" falan diye de, valla pas oyununu hiç görmemiş, izlememiş olsak yerdik belki bu saçmalığı. allah aşkına ya, pas oyununun merkezindeki adam, 3 metre sağındaki ya da solundaki adama pas atmaktan aciz bir belhanda olabilir mi? ya da pası attıktan sonra olduğun yerde kazık gibi dikilmek midir pas oyununun mantığı? pas oyunu oynayabilmek için ya uzun süre birlikte oynayan bir takımınız olmalı ya da çok yetenekli bir oyuncu grubuna sahip olunmalı, bence. biz ikisine de sahip değiliz. pas oyunu bunun neresinde?

    son olarak; adalet mülkün temelidir temeli! her şeyin başıdır. peki ya bizde var mı? fatih terim'e uzatıyorum mikrofonu.
  • 23680
    günümüz futbolunun fersah fersah uzağındayız şu zamanlarda. tabii ki bir m.city, liverpool ya da barca oyunu beklemiyorum takımımdan ama tuzla ya da ligin en kötü takımı ankaragücü'ne karşı da üstün ve biraz da olsa organize bir şeyler görmek istiyorum. eskiden rakipler bizle karşılaşacağı için haftaya kederle bakardı artık keşke her hafta gs ile oynasak diye hayıflanır oldu. bu oyunsuzluk daha doğrusu organizasyonsuzluk nasıl oluştu ve nasıl bu kadar ilerledi gerçekten hayretler içerisimdeyim. kanat beklerimizi ligin dibindeki takımlara koysak hiç sırıtmazlar. hücum hattımız zaten kara delik görünümünde. fatih hoca bildiğimiz, alıştığımız o ter kan içinde kalan biri değil, aksine o kadar sonuçları kabullenmiş bir hali var ki esas karamsarlığa düşüren durumda bence o. transfer ile bu takım ne denli toparlanır orası meçhul. 30 yaşına geldiğim şu günlerde ömrü hayatımda galatasaray ın bu kadar kötü futbol ve bu kadar ruhsuz oynadığını görmedim.
  • 23682
    modern futboldan çok uzak bir kadrosu var maalesef. birbirini tamamlayan bir sistem takımı da değil.

    günümüz futbolunda oyuncu özellikleri mevkilere göre seçilir. örneğin 1.kanatlarda veya kanat forvetlerde sürat, dribling, tempo ve fizik gücü ararsın.

    2.ön liberolarda yine tempo, pozisyon alma, top kapma, ikili mücadele vs.

    3.forvetlerde tempo, hız, pres gücü, gol vuruşu, topsuz koşular, verkaç vs.

    4.forvet arkasında oyun görüşü, araya pas, pres vs.

    5.beklerde top sürme, geriden destek, orta yapma,pozisyon alma vs.

    yani demek istediğim kendi sistemine göre oyuncu özelliklerini belirler o profile uygun oyuncuları da alır kadronu kurarsın. bu sene biz önümüzde neyi bulduysak onu aldık. jimmy, adem, babel, seri, andone, nzonzi, lemina gibi. hepsi kolaylıkla transfer edildi. takımları hiç zorluk çıkarmadı. neden sizce? falcao ya gelince o başka. onu çok istedik de aldık.

    bir de başarılı takımlara bakın. örnekleri kendiniz verebilirsiniz ama birkaç tane yazayım; liverpool, psg, başakşehir. nasıl ve neye göre kadrolar kurmuşlar? yakından takip edildiği göz önünde olduğu için bu takımları yazdım.

    peki galatasarayımızın kadro yapılanmasını bir inceleyelim.

    1. kanatlarda geçen senelerdeki gibi onyekuru, rodrigues profilinde rakip savunmayı hızıyla, driblingleriyle, topsuz koşularıyla, verkaçlarıyla yıpratacak oyuncu var mı? hayır. takımı skora götüren en önemli iki oyuncu zaten bunlardı.

    2. forvette gomis gibi birisi var mı? ki geçen sene eren ve diagne de onun yerini tam olarak dolduramamıştı. kaldı ki bu sene andone ve falcao oynadığı zamanlarda diagnenin bile yerini dolduramadı. diagne sırf sahadeyken bile rakip iki stoper tedirgin oluyordu.

    3. ortasahada fernando gibi savunmayla bağ kurup oyunu ve arkadaşlarını yönlendiren bir oyuncu var mı? man city ve porto gibi sistem ve akıl takımlarında başarıyla oynamış bir fernandodan bahsediyorum. nzonzi iyi bir oyuncu ama özellik olarak fernandodan çok farklı. temposuz, ağır, vizyon olarakta çok geride.

    4. ndiaye gibi takımın patlayıcı gücü olacak presle rakibi yıldıran, top kapan, zaman zaman dikine giden biri var mı? belki lemina var. zaten yeni gelenlerden bir tek o umut veriyor.

    5. mariano eski mariano gibi mi? hayır. fizik gücü ve motivasyon olarak çok çok geride. feghouliyi destekleyemediği gibi savunmada da çok hata yapıyor.

    6. nagatomo geçen sene sakatlandıktan sonra aksıyordu hala aksıyor. ki önünde onyekuru zaten yok.

    7. stoperlerimiz serdar-maicon ikilisinden daha iyiler. orada bir sıkıntı görmüyorum. zaten az gol yiyoruz.

    8. belhanda ortasahada tamamlayıcı roldeydi. ama bugünkü ortasahada neyi tamamlasın? ki kendide kafa olarak bitmiş. gitmeli.

    9. feghouli hep sonradan açıldı. sonradan form tuttu. yine olabilir. ama geçen senelerde marianodan destek alır verkaçlar yapardı. onyekuru, rodrigues, gomis ve hatta diagnenin boşalttığı alanlardan goller bulurdu. bu sene bunların hiçbiri yok. bu kadroyla olacak gibi de değil.

    10. babel topla oynamayı seviyor. sürat, dribling yok. dikine değil yana ve geriye oynuyor. anadolu takımları eskisi gibi değiller. kimse aptal değil. herkes modern futbola uygun kadrolar kuruyor. en kötü takımlar bile tempolu. babel hem temposuz hem de takımı da frenliyor. topu sağa sola çekti mi rakip savunma zaten yerleşiyor. atak şansı sonlanıyor.

    11. andone umut bulut tipi bir forvet. aslında aranan tipte biri değil. ama en azından pres yapıyor, tempolu. yani katkı verebilirdi ama o da sakatlandı, geçmiş olsun.

    12. falcao kesinlikle hazır değil, geldiğinde de değildi. onun temposu da çok yeterli gibi durmuyor. söylendiği gibi türkiye ligi o kadar kolay bir lig değil. kalite yükseldi. negredo da beşiktaşa geldi 35 gol atarım dedi sonunu gördük. falcaonun işi kolay değil hele de bu takımda. umarım etrafı değişir.

    13. seri deseniz topu ayağına alıp oyun kurmayı seven bir oyuncu. ama kime pas, arapası atacak da pozisyona gireceğiz? o da ikili mücadele etmeyen statik bir oyuncu. yetersiz.

    14. bu sene ömer bayram ve adem büyük takıma katkı veriyor mu? yokluklarında keşke olsalar diyor muyuz? evet. peki bu oyuncular bu ligde yıllardır oynuyorlar mı? izledik mi? gördük mü? evet. peki deselerdi ki adem ve ömer neredeyse galatasarayda banko ilk 11 oyuncusu olacaklar. inanır mıydınız? hayır. yani takımın ne kadar zayıfladığını varın siz düşünün.

    peki bundan sonra nolur? ocak ayında nolur?

    1. linnes dönecek diyorlar. doğruysa linnes sağ kanada ve takıma tempo ve dinamizm katabilir. feghouliyi de olumlu manada itebilir. ama bu devre oynamadı. maç eksiği, moral motivasyon olarak ne kadar hazır bilmiyoruz. ama aç ve istekli geleceğine eminim.

    2. onyekuru dönecek diyorlar. o da monaco da istediği şansı bulamadı. ama o da aç gelecek gelirse. onun yırtıcılığı, sürati, koşuları falcaoya da babele de feghouli ve ademe bile fırsatlar oluşturur. takımı ileriye taşır, ateşler. gol yollarında önümüz açılır.

    ikisi için de bu bir yeniden kendini ispatlama olacak. umarım dönerler.

    3. sürpriz bir ön libero veya ortasaha takviyesi lemina ile beraber ortasahaya dinamizm getirir. tabi profil olarak uygun bir isim gelecek diye umut ediyorum.

    4. gomis veya muadili bir forvet gelse ki diagne bile olsa kabulum. inanın çok şey katar. çok şey değişir.
    rakibi fizik gücüyle ve havadan tehdit eden bir santraforunuz şu an mevcut değil. ya olursa?

    özetle bence bu tarz 3-4 takviye bu takımı ve bu taraftarı ateşler. üst üste 3 maç kazansak bir anda rüzgar tersine döner emin olun.

    unutmayın burası galatasaray burada ümitler tükenmez!
  • 23683
    her mevkinin futbolcusu ayrı ayrı kötü oynuyor ve konsantrasyon eksikliği yaşıyorsa başka yerde sorun vardır. tek tek baktığımızda türkiye ligindeki çoğu demiyorum bakın tüm takımlardan iyi kadrosu vardır. işleyemezsen elindeki madenin maalesef hiçbir kıymeti kalmıyor. futbolu bıraktıktan sonra sadece teknik direktörün yanında otururken veya birkaç antremanda ayak tenisi oynarken gördüğüm iki adet antrenörle de ne kadar bir antreman programı yapılıyor bilmediğim takım aynı zamanda. gerçekten şu takıma yazık ediliyor.
  • 23684
    bu sezon özelinde berbat bir kadro yapılanmasına, olmayan bir sisteme ve utanmaz bir avuç oyuncu grubuna maruz kalan takım. dün akşam itibariyle de dibin dibini görmüştür. taraftarına biraz umutlanması için en ufak zerre kırıntısı bile verememektedir. ancak belki de bütün bu yaşanan rezillikler, çoktan vurulması gereken neşteri en keskin biçimde vurduracaktır.

    "gecenin en karanlık anı, şafağa en yakın anıdır"
  • 23685
    tuttuğum, sevdiğim, gönül verdiğim kulübün futbol takımıdır. son 3 seneden beri tribünden takımı destekler, onlarla atağa kalkar, onlarla savunma yapardım. bu yıl artık maçlara gidesim gelmiyor. 2011-2012 ya da 2012-2013 sezonunda ilk yarıyı 2 farklı geride kapasak bile biz bu maçı çeviririz düşüncesi hemen hemen hepimizde hakimken, şu anda iç sahadaki maçlarımızda ne yapacağız, 1-0 olsun bizim olsun düşüncesi; hatta 2 farklı üstünlük yakalasak dahi rahat değilmişiz hissi hepimizin yakasına yapışmış durumda. bu sene artık maçları hatta maç sonrası özetleri dahi izlemek içimden gelmiyor. takımın bu halini görmek nefesimi daraltıyor. sürekli devre arası transfer(ler)ine işaret ediliyor. iyi güzel de bu taraftar ne zaman ilk 17 haftada tatmin edici bir futbol görecek? zaten "aman devre arasında forvet gelirse, kanada pırpır bir futbolcu gelirse, bir de bek aldık mıydı" kafasına girdiysek zaten ağustos-ocak arası dönemde avrupa'da patlamış olduğumuz anlamına gelir bu.
    kurucumuzun hedefinden uzaklaşıp sadece lige odaklanmak bizim için önemliyse abdullah avcı başakşehir'inden ne farkımız kalır ki?
    kısacası üzgünüm sözlük. türk telekom stadyumu'ndan çıkıp sessiz bir şekilde metroya binmek durumunda kalan bir taraftar olarak üzgünüm, maç öncesi kadroya bakarken "falcao bugün gol atar mı acaba" diyen bir taraftar olarak üzgünüm, puan durumunu açmaya eli dahi gitmeyen bir taraftar olarak üzgünüm. ve çok daha kötüsü içimde artık hiç umut yok. sadece ligi geçtim, kiralık oyunculara ya da sezon başı aramıza katılan diğer tüm oyunculara ödenen bedellerin karşılanabilmesi için gerekli tutarın ancak şampiyonlar ligi'ne katılım ile gelebileceğini düşündüğümden, o amaçtan uzaklaşıp ekonomik buhrana yaklaştığımız için çok daha fazla üzgünüm. uefa finali öncesi fatih hoca'nın söylediği cümleyi şimdi hepimiz geleceğimiz için sesimiz titreyerek söylüyoruz. "allah yardımcımız olsun"
  • 23687
    2019-2020 sezonunda kadrosunda kağıt üzerinde ve şahsi olarak oldukça yetenekli oyuncular bulundurmasına rağmen ciddi anlamda moral ve motivasyon eksikliği yaşayan, bunların üstüne yaşanan sakatlıklar, şanssızlıklar ve yapılan bazı hatalardan dolayı beklenmedik şekilde puanlar kaybeden türkiye'nin en büyük takımı.

    hiç şüphesiz bu sezon taraftarların takım adına en çok üzüldükleri; kaybedilen puanlardan çok, takımın yenik durumda olmasına karşın herhangi bir reaksiyon göstermeyen, motivasyonu düşük futbolcularıdır. buna rağmen takımlarından desteğini eksik etmeyen taraftarlar; takıma yapılacak birkaç sağlam, motivasyonu yüksek, yetenekli futbolcu takviyesi ve bu futbolculara uygun bir oyun dizilişi ile tekrar görmek istediğimiz yerlere geleceğinden umutludur.
  • 23689
    https://galatasaray11.com/63570
    https://galatasaray11.com/63572

    bu kadroyu devre arasinda nzonzi ve seri ayriliyor ve kimse takima katilmiyor kistaslariyla fatih terimin kullandigi futbolcularimizdan olusturdum. kadrolarda belhandanin bulunma sebebi hocamizin prensinden vazgecmeyecegini dusunmem.

    falcaoyu neden ofansif orta saha pozisyonunda kullanmaliyiz sorusuna gelirsek ? kendisi ofansif anlamda pas kalitesi, ceza sahasi ve bos kosular olarak takimin en kalitelisi. fakat izledigim kadariyla presleri cok bos yapiyor. fikrimce ataga cikarken pas istasyonu, yaraticilik ve verkaclarla ceza sahasina deplase olamasini saglayarak hem markajlardan kurtabilir hem de gol yollarini acabiliriz.

    ikinci sebep is dedigim gibi pres. burada forvette adem ve belhandanin yapacagi sok preslerle rakibi hataya zorlayabiliriz, arti belhandanin bizim kalemizden en uzak pozisyonda olmasi bana ekstra bir rahatlik vermiyor degil.*

    babelin en ucta olmasinin sebebi ise zaten sikistigimizda her topu babele uzun oynamaya calismamiz. sozlugun yuzde doksaninin devre arasi target man istedigini dusunursek, babeli belkide o rolde denemeliyiz.

    bu oyuncu grubu ile mac icinde bir cok formasyona da gecis yapabiliriz asagiya birkac ornek birakiyorum.

    https://galatasaray11.com/63573
    https://galatasaray11.com/63574

    not: kadrolarda tek degisiklik babel ve taylan arasinda.
  • 23690
    bu buhrana elbet birgün girecekti bu takım. birkaç lig ve takımlardan örnek verilirse geçen sene zaten fenerbahçe düştü bu duruma ve zor kurtardılar. bir zamanlar fergusonla ortalığı toz duman eden man utd hala tam kendine gelemedi, jürgen klopp en son dortmundun başındayken küme düşme potasına kadar gerilemişti ve dortmundan ayrılmıştı, şike olayından dolayı juventus alt lige düşürülmüştü, şu anda bayern münih bile istikrarsız vs.

    son yıllardaki şampiyonluklarımız bütün defoların üstünü örttü ve her şeyin yolunda gittiğini eksikliklerin az veya olmadığı zannedildi ama farkında değildik ki biz hep kötünün en iyisi olduğumuz için şampiyon olduk. sportif başarının ve oynanan futbolun direkt parayla alakası olduğu vurgulandı hep ama bu lige zamanında karabük emenikeyi, akhisar niasseyi, başakşehir viscayı ve kasımpaşadan trezeguet çok uygun rakamlara alınıp visca hariç diğerleri çok iyi paralara satıldılar.
  • 23695
    kağıt üzerinde yeterli aslında doymuş ve formsuz bir ekiptir. kadro planı yapılırken hatalı fatih terim'dir fakat bu ekibin sorunun teknik taktik değil kişisel ve karakteriyle alakalı olduğunj düşünmekteyim. geçen seneden kalan ilk 11 oyuncu sayımız 7, bu 7 isim geçiş oyununu en iyi oynayan takım olduğu için fark yaratıyordu fakat şimdi bundan uzak olduğunu görüyoruz, seneler geçmedi sadece 6 ay var arada. mesela mariano'nun ceza alanında çizgiye basınca kaldırdığı topu tepeden açınca kaldırmadığını görüyoruz, bunun sebebi hoca olmamalı, kim olsa 2 senenin mariano'sunu linnes'in önüne yazardı kimse maval okumasın cidden. marcao'ya bakalım kesinlikle konsantre değil geçen seneden farklı ne olmuş olabilir galatasaray dinamikleri mi değişti buna mı adapte olamadı? geçiniz. feghouli desen her sene aynı terane kötü başla ama sonunu getir, durumu ortada. nagatomo tamamen hücum ve defansif meziyetlerini kaybetmiş görünüyor.

    ben hocaya sadece belhanda ve selçuk için sitem ediyorum kendimce. her ne kadar dün izlemeyen ya da uğursuz vs. gibi saçma sözlerle selçuk'a laf edenler beni ofsaytlasa da durum böyle. bu arada ülkenin ilk selçuk haterlarındanım o ara selçuk sizin kutsalınızdı laf söyletmiyordunuz şimdi selçuk'a laf etmek dolu ya da boş marifet oldu. birini sevmiyorsanız bile mantıklı biçimde eleştirmenizi öneririm. ben de bayılmıyorum selçuk'a. belhanda'ya gelecek olursak da hocanın dediği gibi takımın en iyisiydi evet belhanda bir takımın en iyisiyse orada problem vardır fakat takım "takım" değil.

    son olarak luyindama ve lemina'yı oynatan sistem diğerlerini mi oynatamıyor? yapmayın cidden ya sevmiyorsanız hocayı direkt olarak söyleyin zaten belli oluyor gayet ne olduğu. söylediklerim de tamamen yanlıştır buna da okeyim ama o zaman da yüksek sesle "teminat terim" diyorum.
  • 23698
    2019/2020 sezonunun ilk yarısında bazı futbolcuların, takımı ve teknik ekibi sabote ettiğini düşündüğüm futbol takımı. bunu kanıtlayamam ama sahada oynanan oyuna baktığımız vakit mücadeleden ve amatör ruhtan yoksun; üstelik profesyonelliğin de uzağında bir futbol sergileyen birkaç futbolcu var. bizim ligimiz, bu sene takıma katılan yeni transferlerin geldiği liglerden daha alt seviye bir lig elbette fakat mücadele ve devamlılık isteyen bir yapısı da var. dolayısıyla bu noktada ultra yıldız bile olsa, mücadeleden kaçan, gamsız ve ruhsuz takılan futbolcuların çok tutunamaması normal. tutunamamaktan ziyade çok da sevmeyiz bu tarz futbolcuları. işte bu sene henüz ligin ilk yarısı bitmemişken ve şampiyonluk iddiası kaybedilmemişken tatlı bir cumartesi akşamında iç saha maçında tribünlerin boş olmasının sebebi, galatasaray futbol takımının bu mücadele gücünden ve hırslı futbolculardan yoksun olması. teknik ekibin de suçu yok mu, var tabii ki kaybedilen puanlarda. ama takımın hiçbir şeye reaksiyon göstermeyip 90 dakikayı kafası başka bir yerdeymişçesine oynamasını da komple teknik ekibe yazmak haksızlık olur. ömer bayram, muslera, lemina ve donk'u bu entrynin dışında tutuyorum. gerisi korkunç bir boşluk.
  • 23699
    takım olarak bir revizyona ihtiyacımız şart ve ocak ayında önümüzdeki dönemin de planlaması yapılarak hazirandan sonra kullanamayacagimiz her topcuyla yollarımızı ayirmamiz gerektiğini düşünüyorum. kadro istikrarının çok önemli olduğunu acı bir şekilde deneyimledik sanırım.

    ocak ayında para kazanabilecegimiz veya kesinlikle gitmesi gerektiğine inandığım futbolcular:

    nzonzi
    seri

    selcuk*
    belhanda
    yunus
    nagatomo
    mariano
    babel

    telles**
    diagne
    maicon

    olumlu durumlar oluşursa gonderebilecegimiz futbolcular :

    marcao
    feghouli

    selcuk ocak ayında lütfen emekli olsun, futbolcu olarak misyonunu 2014'te tamamlamışti gerçi! telles'i herkes unutuyor ama bu sefer ciddi bir biçimde adaya gidecek gibi gözüküyor, tahmini 3 milyon euro ordan gelecektir. ayrıca nasıl yapılır bilmiyorum ama diagne ve maicon mevzusunu bir şekilde çözmemiz ve ordan hatri sayılır bir girdi yapmamız şart.

    babel ile maalesef doku uyuşmazlığı yaşıyoruz, babel bana kalırsa en yetenekli futbolcumuz ama bir türlü olmuyor, bir şekilde satmamiz gerekiyor. yunus akgün içinde teklifler olduğu söyleniyordu, benzer teklifleri sanırım gene alabiliriz.

    marcao ve feghouli bence gitmese bile bize bir şeyler verebilirler ama mali açıdan doyurucu teklifler alırsak elbetteki gitmeyecek oyuncu yoktur.

    andone ve leminayla devam etmemizi istiyorum. bir target man ile falcao andone x üçlüsü oldukça doyurucu bir üçlü olacaktır ki andoneyi kanatta da kullanabiliriz.

    emre mor hakkında terim eğer ki kendine inanıyorsa devam edebilir ama emre'nin profesyonel olabileceğine inanmıyorum.

    umarim beşiktaşın yaşadıklarının benzerlerini yaşamayız,bu ocak ayı gerçekten kritik olacak.
  • 23700
    şu aralar dünyanın en kaymak mesleği galatasaray futbolcusu olmak.

    dakika 85 rakip 10 kişi 2-0 öndesin ve maçı bir anda 2-2'ye getiriyorsun.

    ama ne hikmetse maç sonu hocanın kellesi isteniyor. onu sokmuş şunu çıkartmış diye de kafa açılıyor.

    lan sen ben girsek o maç oradan verilir mi? bu sezon buna benzer kaç maç yaşadık?

    şampiyonlar ligi dahil son dakika gollerini çıkart tabloya bi de öyle bak.

    hoca antreman yaptırmıyormuş. lan hadi diyelim kendilerini inandırdıkları bu deli saçması doğru koşmayın mı diyor oğlum?

    ruhuyla bedeniyle kendini kulübe bağlı hissetmeyen adam antreman mı umursar lan?

    (bkz: 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın